ÖSYM eski Başkanı Ali Demir'den Altaylı'ya sert cevap

Habertürk yazarı Fatih Altaylı bugünkü yazısında ÖSYM'nin, başkan Ünal Yarımağan döneminde itibarlı bir kurum olduğunu ancak Yarımağan'ın istifa ettirilmesi sonrasında göreve gelen Ali Demir döneminde kurumun itibar kaybettiğini iddia etti. Oysaki 2010 KPSS'deki kopya skandalı Ünal Yarımağan döneminde yaşanmıştı. Ali Demir, Altaylı'nın fahiş hatalar içeren yazısı üzerine bir açıklama yayımladı. Ali Demir, kopya skandalının yaşandığı dönemde kimin görevde olduğunu dahi bilmeyen Fatih Altaylı'nın özür dilemesini istedi.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 10 Aralık 2021 16:58, Son Güncelleme : 10 Aralık 2021 17:06
ÖSYM eski Başkanı Ali Demir'den Altaylı'ya sert cevap

Habertürk yazarı Fatih Altaylı bugünkü yazısında, 2010 KPSS kopya skandalının yaşandığı sınavı yapan Ünal Yarımağan'ı övdü. Yarımağan için "O sırada kurumun başında bilgisayar sistemleri konusunda uzman, Galatasaray Lisesi üzeri Lyon Üniversitesi mezunu, Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Ünal Yarımağan vardı." ifadelerini kullanırken, kopya skandalı nedeniyle görevden alınan Yarımağan'ın yerine atanan ve "her adaya farklı sınav kitapçığı uygulamasını" hayata geçiren Ali Demir için ise "Ve yerine hakkında intihal suçlamaları olan tekstil mühendisi Ali Demir getirildi." dedi. Fatih Altaylı'nın, 2010 KPSS kopya skandalının yaşandığı dönemde görevde olan başkanı karıştırması oldukça ilginç bulundu.

ÖSYM eski Başkanı Ali Demir, Fatih Altaylı'nın yazısında yer alan iddialar için bir açıklama yayımladı. İşte o açıklama

Sayın Altaylı,
@haberturk
@fatihaltayIi

Bugünkü (10 Aralık 2021) yazınızı esefle okudum. Kamuoyunun saygın olarak bildiği sizin gibi bir kişinin araştırmadan, soruşturmadan basma kalıp ve ön-yargılar ile yazı yazmasını esefle karşılıyorum.

Önce tarih bilginizi bir gözden geçirin lütfen. Soruları FETÖ tarafından çalınan 2010-KPSS Sayın Ünal Yarımağan'ın Başkan olduğu dönemde yapılmıştır. Bundan önceki sınavlarda da çok sayıda benzer şaibe yaşanmıştır.

Ben Eylül 2010'da tüm sınavlarda yaşananları ortadan kaldırmak üzere görevlendirildim. Görevlendirildiğim gün, tüm sınav hırsızları tarafından, sizin "intihalci" diye tanımlamanıza neden olan iftira ile karşılaştım. Hiçbir doğruluğu olmayan ve hiçbir takibe dahi neden olmamış olan bu iftirayı bugün siz de acımasızca tekrar ediyorsunuz.

Ne acı değil mi? Lütfen ya bu iddianızın kaynağını bulun yayınlayın ya da kamuoyu önünde özür dileyin.

Ben ÖSYM'de Başkanlık yaptığım 4.5 yılda, ÖSYM'de kurumsal dönüşümü yaparak kurumu dünyanın şartlarına uygun hale getirdim. İlk açıklamam "Sınav Güvenlik Tedbirleri"dir. Sınavlarda her türden haksızlığı azaltmaya yönelik tüm tedbirler alınmıştır.

Sizin sadece aslı astarı olmayan, kulaktan dolma, dedi kodu bilgilerle yazı yazmanıza üzüldüm. Ülkenin kontrol dışı bölgelerinde sınavların nasıl yapıldığını nereden bileceksiniz? Tüm bunları ortadan kaldıracak "Her Adaya Farklı Soru Kitapçığı" sistemini geliştirdim. Bu dünyada bir ilktir. Halen de kullanılmaktadır. Ama bunu durdurmak için ben yine acımasız "şifre" iftirası yaşadım.

Kurumu toparlamak tabii ki zaman alacaktır. Tabii ki yolda küçük aksaklıklar olacaktır. Tüm bunları teker teker temizleyerek "hak ve adalet" esasına göre sınav yapan bir sınav sistemi oluşturdum. Güvenilir bir kurum oluşturdum. Ama tabii ki FETÖ dahil tüm şer odakları boş durmayacaktı. Görevi devrettiğim günden başlayarak bugüne kadar hakkımda 3 ağır ceza davası açıldı. Hiçbir somut veriye dayanmayan iftira davaları idi bunlar. Hiçbir dayanağı olmayan üç dava birleştirildi ve bu dava 6 yıldır devam ediyor ve iddianamelerde hiçbir somut içerik yoktur. Herhangi bir somut suç unsuru olsaydı bu kadar sürer miydi bu dava?

Benim nerede yaşadığıma dair bilginiz olduğuna göre beni arayıp neyin doğru neyin yanlış olduğunu sorabilseydiniz araştırmacı gazetecilik yapmış olurdunuz. Ancak bunu yapmadığınız sürece sadece iftiracı gazetecilik yaptığınızı biliniz.

Yasal haklarımı saklı tutarak, bu açıklamama yer vermenizi talep ediyor, daha geniş bilgi vermek için sizinle en kısa zamanda görüşmek istiyorum.

Prof. Dr. Ali Demir

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber