İki atama, iki eski defter karıştırması

İrticai faaliyetten MEB müsteşarlığına

28 Şubat sürecinde İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdür Yardımcılığı görevinden, 'irticai faaliyetleri' gerekçesiyle alınan Muammer Yaşar Özgül, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarlığına atandı.

Özgül, GAP İdaresi Başkanı olarak görev yapıyordu. MEB Müsteşarlığı, Prof. Dr. Necat Birinci'nin AKP'den milletvekili seçilmesiyle boşalmıştı. 7 aydır bu göreve atama yapılamıyordu. Atama kararı, dün Resmi Gazete'de yayınlandı. Yeni müsteşar Özgül'ün adı, 28 Mart 1998'de Hürriyet'te yayınlanan, 'İrtica operasyonu' başlıklı haberde görevden alınan bürokratların arasında geçiyor.

AKP'nin memuruna ?Sezer gitti' ataması

Resmi Gazete'nin dünkü sayısında bazı bakanlıklara yapılan atamalar yayımlandı. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı'na Muammer Yaşar Özgül, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcılıklarına Mülkiye Başmüfettişleri Mustafa Tekmen ve Zekeriya Şarbak atandı. AKP'li Abdülkadir Aksu'nun İçişleri Bakanlığı yaptığı dönemde adı sık sık tartışmalarla gündeme gelen Zekeriya Şarbak hakkında, Meclis'e soru önergesi de verilmişti.

AKP'YE YAKIN BAŞKAN KULİSİ

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Oyan, 2004 yılında Zekeriya Şarbak hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Oyan, Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile Şarbak arasında geçen konuşmanın suç duyuru olarak kabul edilmesini talep etmişti. Oyan'ın soru önergesinde, ?İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı merhum Ahmet Piriştina'nın daha cenazesi kalkmadan, Abdülkadir Aksu ile Müsteşar Yardımcısı Zekeriya Şarbak'ın farkına varmadıkları bir televizyon mikrofonunun önünde yaptıkları görüşmede, Şarbak Aksu'ya, AKP'nin azınlıkta olduğu İzmir Belediye Meclisinde ?bir şeyler' yapmayı öneriyor, Bakan da ?kulis yapın bakalım' sözleri yer alıyordu.

VETOYA RAĞMEN İMZA KULLANDI

Abdülkadir Aksu, İçişleri Bakanlığı yaptığı dönemde, anayasa gereği kendisinin, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın imzaladığı üçlü kararname onayıyla gerçekleşmesi gereken İçişleri Bakanlığı Müsteşarı'nın ?asaleten' atamasını, Sezer'in imzası olmaksızın yapmıştı. Sezer'in vetosuna ve anayasadaki açık hükme rağmen, ?Müsteşar' olarak ilan edilen Şahabettin Harput, belge imzalarken ?V.' (Vekil) ibaresini kullanmaya da son vermişti. Sezer'in sert tepki gösterdiği atamada, İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunu'nun, ?valilerin müsteşar olabileceğini' öngören 37. maddesine dayandırılmış ve Aksu'nun dışında dönemin Personel Genel Müdürü Celalettin Lekesiz ve Müsteşar Yardımcısıvekili Zekeriya Şarbak onay imzaları yer almıştı.

KANUNA GÖRE SUÇ İŞLEMİŞTİ

DEVLET Memurları Kanunu'nun 124. maddesinde, kanun, tüzük ve yönetmeliklerin devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yerine getirmemeleri durumunda ceza alması öngörülüyor. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 7. maddesinde de yer alan; ?Devlet memurları, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan davranışta bulunamazlar' hükmü, memurların ?yasalar gereği yerine getirmek zorunda oldukları ödevler'dendir. Bu ödevleri yerine getirmeyenlere de disiplin yaptırımı uygulanıyor.

İŞTE O SKANDAL KONUŞMA

Abdülkadir Aksu ve Zekeriya Şarbak'ın arasındaki skandal konuşma şöyleydi:

ŞARBAK: Bakanım, bu İzmir'de belediye başkanlığına yeni birisi seçilecek ya. Ilımlı bir CHP'linin seçilmesini sağlayabiliriz.

AKSU: Nasıl sağlayacağız? CHP'nin kendi örgütü orada.

ŞARBAK: Onlar da kendi aralarında şey... Onları da bölüp şey yapmak mümkün. Narlıdere Belediye Başkanı falan var. Onlar da Burhan Özfatura'nın eski İzbeton Genel Müdürü. Desteklenebilir.

AKSU: Kulis yapın bakalım.

ŞARBAK: Çünkü o Cemil, Buca muca hepsi AKP'li ya, Konak'ı da tesir altına alabilirler. Kurtarabilirler gibime geliyor.

Murat SEÇKİN/İSTANBUL