Gayrı Safi Milli Hasıla % 31.6 arttı

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 08 Mart 2008 12:51, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Ömer Demir, yeni milli gelir hesaplama yöntemine göre Gayrı Safi Yurtiçi Hasılanın (GSYH) 2006 yılında 758 milyar YTL olduğunu bildirdi.

TÜİK Başkanı Ömer Demir, tamamlanan milli gelir güncelleme çalışmalarıyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, 576 milyar YTL olan 2006 yılı GSYH'nın yüzde 31,6 artışla 758 milyar YTL'ye ulaştığını söyledi.

Demir, kişi başına düşen milli gelirin ise 2006 yılı için 7 bin 500 dolar düzeyinde tahmin edildiğini açıkladı. Bu rakam, daha önceki hesaplamalara göre 5 bin 480 dolar idi.

Milli gelirin revize edilmesiyle, Türkiye'nin risk düzeyi gerilerken, ekonomik değerlendirmelerdeki kategorisi de yükselecek.

Morgan Stanley, Deutsche Bank gibi uluslararası yatırım bankası ekonomistlerinden alınan bilgiye göre, kişi başına milli gelir düzeyinde ortaya çıkacak artışın Türkiye'nin reyting kalitesindeki etkisi orta vadede gerçekleşecek iken, Türkiye'nin risk değerlendirmesi kategorisi daha olumlu düzeye çıkacak.

Türkiye'nin, 500-600 milyar dolarlık milli gelire sahip ülkeler düzeyinde değerlendirileceğine dikkati çeken ekonomistler, ekonomik verilerdeki düzelme çerçevesinde, ekonomik değerlendirmelerde, Türkiye ''daha az riskli'' ülkeler kategorisinde yer alacak.

-BORÇ VE CARİ AÇIĞIN, MİLLİ GELİRE ORANI DÜŞECEK...-

Milli gelir hesabının revizyonu, Türkiye'deki toplam borcun, cari açığın, milli gelire oranını aşağı çekerken, Türkiye'nin ekonomik büyüklüğünün farklı bir kategoriye yerleşeceği, bunun ekonomik değerlendirmeleri de etkileyeceği ifade ediliyor. Türkiye'nin, benzer reyting grubundaki ülkelere göre brüt borcunun milli gelire oranının yüksek olduğunu, bu oranın şu anda yüzde 57 düzeyinde olduğunu, ancak milli gelirin yukarı doğru revize olması halinde, Türkiye'nin ekonomik görünümü ve diğer ekonomik rasyolarının iyileşeceğini kaydediyorlar.

-TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI KURULUŞLARDAKİ SIRASI-

Uzmanlar, milli gelir ile kişi başına milli gelirdeki yükselmeler sonucunda, Türkiye'nin, BM (bağlı kuruluşları da dahil), Dünya Bankası, IMF ve diğer uluslararası kuruluşlardaki sıralamasının da değişeceğini vurguluyorlar.

Türkiye, bazı kuruluşların sıralamasında ''orta gelir'' düzeyinde yer alırken, yeni düzenlemeyle, ''üst orta gelir'' ile ''ileri'' düzeylerine yükselecek.

-YENİ MİLLİ GELİR HESAPLAMA YÖNTEMİNİN ETKİSİ-

Türkiye'deki milli gelirin, 1968 tarihli Birleşmiş Milletler Ulusal Hesap Sistemi'ne dayanarak, 1987 girdi-çıktı tablosuyla hesaplandığını hatırlatan uzmanlar, bu hesaplama metodunu birçok ülkenin terk ettiğini, bazı ülkelerin de milli gelirlerini birkaç kez revize ettiklerini vurguluyorlar.

Türkiye'nin, AB Muhasebe Sistemine geçeceğinin altını çizen uzmanlar, bu girdi-çıktı tablosunun yenileneceğini, baz yılının yenileneceğini ifade ediyorlar.

-NELER DEĞİŞECEK?-

Verilen bilgiye göre, yeni hesaplama yönteminin getirdiği birinci değişiklik, Birleşmiş Milletler sisteminden Avrupa Hesap Sistemine (ESA) dönüş sağlanacak.

Bu dönüşüm ile sadece milli gelir değil, ödemeler dengesi, mali devlet hesaplarında da değişiklik olacak. ESA sistemi; alt verilerde gelir, devlet yardımları, yerel harcamalar gibi detaylarda da uyum gerektiriyor.

Milli gelir, mümkün olduğunca kayıtlardan gelen bilgiler çerçevesinde daha net görülerek değerlendirilebilecek.

AB ile Türkiye arasında bir hesap birliği sağlanmış olacak.

1987 baz yıllı hesapların çok eskidiğinin altını çizen uzmanlar, bir sürü yeni kaynağın mevcut olduğunu, yeni sistem ile eğitim, sağlık, tarım ve şehirleşmeden, çevreye kadar birçok verinin değişeceğini belirtiyorlar.

Ekonomistler, yeni hesaplama sisteminin, revizyon ihtiyaçlarını tümüyle karşılayacak bir çalışma olacağını kaydediyorlar.

ESA, milli gelir hesaplarının ''doğrudan bilgi alma'' yoluyla yapılmasını öngörüyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber