Etrafından para toplayıp borsada batıran müezzinin atılması hukuka uygun bulundu

Danıştay 12. Dairesi, ... Camii müezzin kayyımı olarak görev yapan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98. maddesinin (b) bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin işlemi hukuka uygun buldu.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 18 Ocak 2023 00:10, Son Güncelleme : 18 Ocak 2023 00:14
Etrafından para toplayıp borsada batıran müezzinin atılması hukuka uygun bulundu

Olay

Müezzin kayyım olan davacının, çevresindekilere borsada para kazandığını, bu sayede ev ve araba aldığını aktardığı, telkin ve yönlendirmesiyle insanları paralarını borsada değerlendirmeye ikna ettiği, 2010-2014 yılları arasında insanlardan senet karşılığı borsada değerlendirmek amacıyla para aldığı, dönem dönem ilgililere %2,5 ile %4,5 arasında değişen oranlarda aylık kar payı dağıttığı, 2014 yılı Mart ayı itibarıyla 90-100 kişiden kar paylarının da eklenmesi suretiyle 9.000.000-TL civarında para topladığı, ancak elinde bu paradan geriye 300.000-TL kaldığı, borsada zarar ettiği halde insanlara kar elde ettiğini söyleyerek para almaya devam ettiği, daha sonra paraları borsada batırdığını söylediği ve paralarını alamayan insanlar tarafından 929.093-TL'lik icra takibi başlatıldığı, davacının maaşına haciz konulduğu anlaşılmıştır.

İlk derece mahkemesi bu gerekçe ile görevine son verilmeyi hukuka uygun bulmamıştır.

Danıştay: Kovuşturmada aklanmış olması tek başına gerekçe olamaz

Her ne kadar davacı hakkında dolandırıcılık suçu oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de; soruşturma raporu, davacı ve tanık ifadeleri incelendiğinde, davacının insanlardan borsada değerlendirmek üzere para aldığı ve zarar etmeye başladığı halde para almaya devam ettiği ve bu fiilin çevresindekiler tarafından bilindiğinin sabit olduğu, böylece Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde yer alan "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğu çevresinde bilinir olmak" şeklindeki ortak nitelik şartını görevi sırasında kaybettiği sonucuna ulaşıldığından, Diyanet İşleri Başkanlığındaki görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık yoktur

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2021/119
Karar No: 2022/2306

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Başkanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ....

İSTEMİN KONUSU:

..... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Ankara İli, Mamak İlçesi, ... Camii müezzin kayyımı olarak görev yapan davacının, .... Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98. maddesinin (b) bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

.... İdare Mahkemesince; müezzin kayyım olan davacının, borsada para kazandığını belirterek, çevresindeki insanlardan değerlendirmek üzere paralarını aldığı, belirli dönemlerde kar payı dağıttığı, daha sonra zarar ettiğini söyleyerek ilgililere paralarını vermediği iddiasıyla yapılan soruşturma neticesinde görevine son verildiği; dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, insanların kendi isteği ve ısrarı sonucu paralarını borsada değerlendirdiği, hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiğinin anlaşıldığı; bu durumda, itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak niteliği kaybettiğinden bahisle 657 sayılı Kanun'un 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacının kar elde ettiğini söyleyerek insanların parasını almaya devam ettiği ve insanları kandırdığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulu'nun... tarih ve ... sayılı "Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı" üzerine Dairemize devredilen dosya incelenerek işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Ankara İli, Mamak İlçesi, .... Camii müezzin kayyımı olarak görev yapan davacı hakkında, "zarar ettiği halde borsada kar elde ettiğini ifade ederek, insanlardan borsada değerlendirmek üzere para almaya devam etmek, insanları aldatıp zarara uğratmak, borçlarını ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak" fiilleri nedeniyle başlatılan soruşturma sonucu, isnat edilen eylemleri nedeniyle disiplin yönünden 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendinin (d) ve (k) alt benleri uyarınca kınama cezası ile cezalandırılması; idari yönden ise, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Kanun'un 98. maddesinin (b) bendi uyarınca Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki görevinin sonlandırılması teklifinin getirildiği, getirilen teklif doğrultusunda 09/01/2015 tarih ve 418 sayılı işlemle görevine son verilmesi üzerine temyizen incelenen bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin (B) bendinin 2. alt bendinde, memurluğa alınacaklarda aranacak özel şartlar arasında, "kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak" şartına yer verilmiş; 98. maddesinin (b) bendinde, memurların "memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi" halinde Devlet memurluğunun sonra ereceği belirtilmiştir.

Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, "Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak", Diyanet İşleri Başkanlığı kadrolarına ilk defa atanacaklarda aranacak genel şartlar arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Dosyanın incelenmesinden; müezzin kayyım olan davacının, çevresindekilere borsada para kazandığını, bu sayede ev ve araba aldığını aktardığı, telkin ve yönlendirmesiyle insanları paralarını borsada değerlendirmeye ikna ettiği, 2010-2014 yılları arasında insanlardan senet karşılığı borsada değerlendirmek amacıyla para aldığı, dönem dönem ilgililere %2,5 ile %4,5 arasında değişen oranlarda aylık kar payı dağıttığı, 2014 yılı Mart ayı itibarıyla 90-100 kişiden kar paylarının da eklenmesi suretiyle 9.000.000-TL civarında para topladığı, ancak elinde bu paradan geriye 300.000-TL kaldığı, borsada zarar ettiği halde insanlara kar elde ettiğini söyleyerek para almaya devam ettiği, daha sonra paraları borsada batırdığını söylediği ve paralarını alamayan insanlar tarafından 929.093-TL'lik icra takibi başlatıldığı, davacının maaşına haciz konulduğu anlaşılmıştır.

Öte yandan, davacı hakkında dolandırıcılık suçundan başlatılan soruşturma sonucu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca; dolandırıcılık suçunda hilenin nitelikli bir yalan içermesi gerektiği, şüphelinin üzerine atılı dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, şüpheli ile müştekiler arasındaki uyuşmazlığın hukuki ihtilaf mahiyetinde bir anlaşmazlık olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı yolunda kararlar verildiği görülmüştür.

Bu durumda, her ne kadar davacı hakkında dolandırıcılık suçu oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de; soruşturma raporu, davacı ve tanık ifadeleri incelendiğinde, davacının insanlardan borsada değerlendirmek üzere para aldığı ve zarar etmeye başladığı halde para almaya devam ettiği ve bu fiilin çevresindekiler tarafından bilindiğinin sabit olduğu, böylece Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde yer alan "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğu çevresinde bilinir olmak" şeklindeki ortak nitelik şartını görevi sırasında kaybettiği sonucuna ulaşıldığından, Diyanet İşleri Başkanlığındaki görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin .... İdare Mahkemesinin .... tarih ve E:..., K:.... sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber