Günde 100 tel saç dökülüyorsa sorun var

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 19 Mart 2008 23:14, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Son yıllarda kliniklere en sık başvuru nedenleri arasında saç sorunları geldiğini belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuğba Türker, günde 100 saç teli dökülen kişilerin tedavi olması gerektiğini söyledi.

Mevsim değişiklikleri, stres, beslenme ve diyet gibi faktörlerinin saç dökülmesinde etkili olabildiğini vurgulayan Türker, dökülmeyi önleyen ilaçlar olduğunu ancak bunların da sürekli kullanılması gerektiğini ifade etti.

Saçların yaklaşık yüzde 80'inin uzama evresinde olduğunu ve bu sürenin ortalama 2- 6 yıl arasında olduğunu aktaran Türker, saçların daha sonra dinlenme aşamasına geçtiğini, bunun ardından da dökülmelerin başladığını anlattı. Bu dökülmeyle aynı zamanda saç çıkışlarının da başladığını belirten Türker, dökülme şikayeti olan hastalara dökülen saç sayısının sorulması gerektiğini ifade etti. Günde 100 teli aşan bir saç kaybı varsa mutlaka değerlendirme yapılmasını gerektiğini belirten Türker, saç dökülmesinin kadınlarda da erkeklerde de ayın oranlarda döküldüğünü dile getirdi.

Türker, şu bilgileri verdi: "Erkeklerde klinik olarak gözle görülebilir saç kaybı ancak 20'li yaşlardan itibaren fark edilebiliyor, 30-40'lı yaşlara gelindiğinde ise saçlı derinin tepe kısmını da içine alan bir saç kaybı görünümü karşımıza çıkıyor. Erkeklerde bir diğer sorun, yine hormonların etkisiyle yağ aktivitesinin artmaya başlamasıyla beliren aşırı saç yağlanması, buna eşlik eden genel bir saç seyrelmesi veya sıklığının azalmasıdır ki bu da 15-20'li yaşlardan itibaren başlayabiliyor. Kadınlarda saç dökülmeleri genellikle, eğer kronik bir hastalık veya devamlı ilaç kullanımı öyküsü yok ise, gebelik sonrası emzirme dönemine kadar şikayet sebebi olmuyor. Doğumdan sonra tekrar hormonların eski seviyelerine gerilemeye başlamasıyla beraber, yaklaşık doğumdan 2- 4 ay sonra, yoğun bir saç kaybı dönemi başlıyor ve ortalama 4 ay devam edip kendiliğinden durabiliyor. Genetik sebepli saç kayıpları bayanlarda 30'lu yaşlarla birlikte başlayıp, klinik olarak ancak 60'lı yaşlardan sonra aşikar hale geliyor."

Türker, saç dökülmesine neden olabilen diğer hastalıkları ve tedavisini şöyle anlattı: "Kansızlık (anemi), vitamin veya mineral eksikliği (biotin, çinko, B vitaminleri, folik asit gibi), tiroid bezi ile ilgili hastalıklar (tiroid bezinin az veya çok çalışması), ateşli hastalıklar, romatizmal hastalıklar, hormon bozuklukları (prolaktin yüksekliği, polikistik over sendromu, androjen yüksekliği), kanser gibi sistemik hastalıklar saç dökülmesi şeklinde belirti verebilir. Geçirilen cerrahi operasyonlar, kazalar, sıkı diyetler ciddi kalori kaybı ile sonuçlandığı için saç dökülmelerini başlatabilirler. İlaçlara demir, çinko, biotin eksiklikleri giderilerek saç dökülmesi durduralabilir. Hormonlarla ilgili asıl tedaviye ek olarak saçlı derinin beslenmesini artıran, saçlı derinin kan dolaşımını hızlandıran harici uygulanabilen ilaçlar desteklenebilir. Saç dökülme hızını kesmek, cansız görünümü engellemek ve beslenmesini artırmak amacıyla saçlı deriye mezoterapi uygulaması yapılabilir. İğne yardımıyla saçlı deri orta tabakaya biotin, B12 vitamini, çinko, demir gibi çeşitli maddeler verilerek uygulanan bir yöntemdir."

Saç dökülmesinin tedavisinde tekrar saç çıkışını sağlamaya yarayan FDA onaylı 2 ilaç olduğunun altını çizen Türker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biri, Minoksidil içeren, harici köpük veya losyon şeklinde 4 aylık kürler şeklinde kullanılan ilaçtır. Minoksidilin tam olarak nasıl etki ettiği tam bilinmemekle beraber, saçlı derinin kan dolaşımını artırıp, saç kökünün beslenmesini artırarak etkili olduğu düşünülmektedir. Bir diğer ilaç ise, Finasterid'dir. Finasterid testosteron hormonunu aktif testosterona çeviren 5-alfa reduktaz enzimini bloke eder, dolayısıyla kıl kökünü androjen hormonunun baskısından kurtarır, kıl kökünün minyatürleşmesine, kılın incelip dökülmesine engel olur. Kullanıldığı sürece etkili olan ilaçlardır, saçlar geri geldikten sonra bırakılırsa saçlar tekrar dökülür."

Türker, saç ekimi yöntemiyle de sorunun giderilebildiğini belirterek, saç ekiminde daha çok ense kıllarının kullanıldığını sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber