Veli Küçük'te 'derin' bir arşiv çıkmış

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 26 Mart 2008 07:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ergenekon soruşturmasında tutuklanan emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün 'meslek hastalığı' diye açıkladığı geniş arşivinden Ergenekon örgütünün yapılanma şemasından, gazeteci Uğur Mumcu'nun öldürülmesine kadar birçok konuda önemli belgelerin çıktığı öne sürüldü.

Küçük'ün tutuklanma gerekçelerinden biri 'devlete ait bilgi ve belge bulundurmak'tı. İddialara göre Küçük'ün evinden çıkan bazı belgeler şöyle:

Ergenekon soruşturmasının dayanaklarından biri olan gazeteci Tuncay Güney'in 2001 yılında alınan ifadesiydi. Güney'in ifadesinin örneği Küçük'ün evinde bulundu.

Güney'in 2001 yılında gözaltına alındığı operasyonda Ergenekon belgeleri de ele geçirilmişti. Bu belgelerin benzerlerine Küçük'ün evinde de ulaşıldı. 'Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme Projesi' başlıklı dokümanda Ulusal TV ve Cumhuriyet'in birleştirilmesi planı yer alıyordu.

Yine Güney'in evinde de bulunan bir dokümanda 'gelecekte özel güvenlik şirketlerinin istihbaratın arka bahçesi olacağı belirtilerek Ergenekon tarafından özel güvenlik şirketlerinin kurulması gerektiği anlatılıyor. Küçük bir özel güvenlik şirketinin ortağıydı.

Güney'i gözaltına alan dönemin Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'la ilgili mali, ailevi ve diğer konularda detaylı bilgi notu. Saçan, Küçük'ün yakın olduğu çete lideri Sedat Peker operasyonunu da yönetmişti.

Perinçek tarafından yazılan 'Arz ederim' diye biten fakslanmış bilgi notları.

21. Yüzyılda Casusluk İletişim ve Bilgi Çağında Global İstihbarat İstasyonları ve Değişen Casusluk Mesleği yazılı dokümanda MİT'in tarihsel süreç içinde misyonu ve işlevini yitirdiği öne sürülüyor.

'Kemalist Model Ulusal Gençlik Hareketi Dinamik Ulusal Güç Birliği - Kuvayı Milliye Cephesi' başlıklı dokümanda Ulusal Güç Birliği'ni Kemalist ideolojiye gönül vermiş ve liderlik yeteneklerine sahip bir Türk kızının üstlenmesi gerektiği yazıyor.

'Mafia' başlıklı dokümandaysa Genelkurmay denetiminde yepyeni bir mafya örgütlenmesinin gerçekleştirilmesi gerektiği anlatılıyor.

Belgelerden biri Uğur Mumcu suikastiyle ilgili. Uğur Mumcu Araştırma Komisyonu'nda da bulunan 1993 tarihli MİT tarafından Başbakanlığa gönderilmiş belge ele geçirildi. Belgede, Mumcu'yu CIA denetimindeki İsrail timinin öldürdüğü yazıyor. Belgeye göre diğer hedefse Mehmet Ali Birand'dı

Ergenekon'da çok önemli bir gelişme

Danıştay davasında yargılanan Yıldırım, baskın kararının alınışını anlattı ve Cumhuriyet'e atılan bombaların kaynağını açıkladı: Bize Veli Küçük verdi...

Danıştay davası sanıklarından Osman Yıldırım'ın Cumhuriyet gazetesine atılan bombaları Veli Küçük'ten aldıklarını açıklamasının, Ergenekon soruşturması ve Danıştay davası arasındaki bağlantıyı ortaya koyduğu iddia edildi. Ancak Ümraniye'de ele geçirilen ve Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar konusunda halen yanıtlanmamış pek çok soru var. Cumhuriyet'e atılan ve Ümraniye'de ele geçirilen bombaların aynı kafile ve model numarasına sahip olduğu öne sürülmüştü. İzmir'de örgütle bağlantılı olduğu söylenen İbrahim Çiftçi'nin de aynı kafileden el bombasıyla öldürüldüğü iddiası gündeme gelmişti. İddialara karşın Kara Kuvvetleri envanterinde görünen bombaların sivillerin eline nasıl geçtiği sorusu aylar geçmesine karşın yanıtlanmadı.

13 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye'deki bir gecekonduda Ali Yiğit isimli bir kişinin ihbarı üzerine 27 el bombası, patlayıcılar bulunmasıyla tüm Türkiye'yi sarsacak, aralarında çok önemli isimlerin bulunduğu 44 kişinin gözaltına alınacağı Ergenekon operasyonu başladı. Ümraniye bombalarını saklayan kişinin emekli astsubay Oktay Yıldırım olduğu anlaşıldı. Yıldırım, Danıştay saldırısından sonra bıçakla intihar etmeye çalışan ve gözaltına alınan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in yakın adamıydı.

Ümraniye bombalarının araştırılmasıyla Danıştay saldırısından sonra gözaltına alınan ve adı gündeme gelen kişilere ulaşıldı. Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan'ın onlarca defa telefonla konuştuğu Muzaffer Tekin, emekli binbaşı Zekeriya Öztürk, Arslan'ın birlikte çekilmiş fotoğraflarının ortaya çıktığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük gözaltına alındı.

'Hurda açıklaması'

Muzaffer Tekin'in evinde de iki el bombası bulundu. İfadesinde bombalarla ilgili "Bunlar hurda, patlayacak durumda değil" diyordu. Ama inceleme sonucu patlamaya hazır oldukları anlaşıldı.

Danıştay saldırısının failleri, 17 Mayıs 2006'da Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in öldürüldüğü baskından kısa süre önce Cumhuriyet gazetesinin Şişli'deki binasına üç kez el bombası atmıştı. Bu bombaların Ümraniye'de ele geçirilen bombalarla aynı kafileden olduğu öne sürüldü. Birbuçuk yıl süren yargılama sonucunda müebbet hapis cezaları verildi ama 'bomba sorusu'na yanıt verilemedi.

Davanın dar kapsamı

Davada avukatların soruşturmanın Ergenekon operasyonu ve Ümraniye'de bulunan bombalarla ilgili genişletilmesi talebi kabul edilmedi. Davanın sanıklarından Süleyman Esen'in avukatı Mehmet Ener'in 21 Ocak 2008 tarihinde Genelkurmay Askeri Savcılığı'nda söz konusu bombaların nasıl sivil kişilerin eline geçtiğini sormuştu. Ancak Mehmet Ener'e sadece konuyla ilgili soruşturma başlatıldığı bildirilmişken Danıştay davası sonuçlanmıştı.

Çiftçi cinayeti

Gecekonduda bulunan 27 el bombasının gündeme geldiği ikinci olay ise Ekim 2006'da İzmir Alsancak'ta uyuşturucu ticareti yaptığı öne sürülen İbrahim Çiftçi'nin öldürülmesi olayı oldu. İddialara göre; Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun 2002 yılında Ankara'da evinin önünde öldürülmesi olayını Ergenekon örgütü yapmıştı. Bir kişi savcılığa başvurarak İbrahim Çiftçi'nin Hablemitoğlu cinayetinin faili olduğunu söylemişti. Bunun üzerine şüpheli olarak ifadesi alınan Çiftçi'nin örgütün talimatıyla öldürüldüğü iddia edildi. Erdinç Utaş, İbrahim Çiftçi'yi Alsancak'taki kafeteryaya el bombası atarak öldürmüştü. Cumhuriyet gazetesine düzenlenen saldırıda olduğu gibi onun da attığı bombalardan biri patlamamıştı. Bu davanın sürdüğü İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, cinayette kullanılan bombaların Ümraniye bombalarıyla aynı kafile ve modelden olup olmadığını Adli Tıp Kurumu'na ve Ergenekon operasyonu savcısına sordu. Ergenekon savcısından mahkemeye gelen yanıtta, Ümraniye'de ele geçirilen bombalarla, Çiftçi'nin öldürüldüğü bombaların aynı kafileden olduğu belirtildi. Çiftçi'nin Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili ifadesinin alındığını hatırlatan savcının, Sanıkların bu eylemi tek başına yapmadığının, muhtemelen bir yerlerden aldığı talimatla yaptığının değerlendirildiğini, Ergenekon'la irtibatlı olup olmadığının araştırıldığını anlattığı öne sürüldü. Davanın diğer sanığı Mustafa K.'nın avukatı Utaş'ın konuşması halinde derin bağlantıların ortaya çıkacağını söyledi. Utaş ise sadece ölmek istediğini söylüyordu.

Makina Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE), silahlı kuvvetlerin ve polisin ihtiyaçları doğrultusunda siparişe göre el bombası üretimi yapıyor. Ümraniye'de gecekonduda ele geçirilen ve Cumhuriyet gazetesine atılan bombaların Kara Kuvvetleri Komutanlığı için üretildiği ortaya çıkmıştı.

'Bombaları Veli Küçük verdi'

Danıştay saldırısının müebbet alan sanığı Osman Yıldırım'ın şok itirafları Ergenekon soruşturmasında yeni bir sayfa açtı. Yıldırım, Cumhuriyet'e attıkları bombaları emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün verdiğini söyledi

Dokuz aydır süren Ergenekon operasyonunda şok bir gelişme yaşandı. Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılmasıyla ilgili davada müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Yıldırım'ın, cezaevinde ifadesini alan Ergenekon savcısına el bombalarını emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ten aldıklarını söylediği öne sürüldü. Danıştay saldırısı davasında sanık avukatlarının taleplerine karşın soruşturma Ergenekon Operasyonu ve Ümraniye'de bulunan bombalarla ilgili olarak genişletilmemişti.

Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılmasının failleri Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Erhan Timuroğlu'na müebbet hapis cezası verilmişti. Yıldırım, Cumhuriyet gazetesine patlamayan bombayı attığını itiraf etmişti. Cumhuriyet gazetesine atılan bombalarla, Ümraniye'de bulunan bombaların aynı kafile ve model numarasında olduğunun iddia edilmesi üzerine sanık avukatları, soruşturmanın genişletilmesini istemişti. Ancak mahkeme tarafından bu talep kabul edilmedi. Dava karar aşamasına yaklaşırken sanık Osman Yıldırım, önemli açıklamalar yapacağını söylemiş, ancak daha sonra susmuştu. Davada sanık avukatlarından Mehmet Ener, Yıldırım'la görüştüğünü söyleyerek, "Konuşsaydı, saldırının Ergenekon tarafından yapıldığı ortaya çıkacaktı, susturuldu" dedi. Avukat Mehmet Ener, Osman Yıldırım'ın Küçük'ü işaret ettiğini söylemişti.

Ergenekon savcısı sorguladı

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün Sincan Cezaevi'ne giderek Danıştay saldırısı nedeniyle iki kez müebbet hapis cezasına çarptırılan Alparslan Arslan ile ona yardım ettikleri için müebbet hapis cezası alan Yıldırım ve Sağır'ı sorguladığı iddia edildi. Savcı Öz'ün sanıklardan Süleyman Esen ile Arslan'ı yüzleştirdiği öne sürüldü. Arslan ilk ifadesinde bombaları 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Esen'den aldığını söylemiş, daha sonra bu sözlerini yalanlayarak bombaları kimden aldığını açıklamamıştı. İddialara göre Esen yüzleşmede, Arslan'a "Bombaları ne zaman benden aldın?" diye sordu. Arslan ise konuşmadı.

Yeni Şafak, Star ve Taraf gazetelerinde yayımlanan iddialara göre, Osman Yıldırım bildiklerini savcıya anlattı. Yıldırım'ın "Ataşehir'de Veli Küçük ile yaptığımız toplantıda Cumhuriyet ve Danıştay saldırılarının kararı alındı. Cumhuriyet gazetesinin bombalarını Veli Küçük'ten aldık. Bombaların iki tanesini Alparslan Arslan'a, bir tanesini de bana verdi" dediği öne sürüldü. Yıldırım'ın Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine saldırı olaylarından günler önce yapılan toplantıyı ayrıntılı olarak anlattığı ifade edildi. Veli Küçük'le 27 Nisan 2006'da İstanbul Ataşehir'de bir araya geldiklerini söyleyen Yıldırım'ın, eylemlerin burada kararlaştırıldığını anlattığı öne sürüldü. 27 Nisan 2006'daki bu toplantıdan günler sonra 5, 10 ve 11 Mayıs 2006'da Cumhuriyet gazetesine el bombaları atılmış, 17 Mayıs 2006 günü de Arslan Danıştay saldırısını gerçekleştirmişti. Polis, cep telefonu baz istasyonu kayıtlarından 27 Nisan toplantısını doğruladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber