İstanbul Üniversitesi senatosu'ndan 'Ergenekon' açıklaması

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 26 Mart 2008 16:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İstanbul Üniversitesi senotosu son günlerde yaşanan gelişmelerle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

"İstanbul Üniversitesi olarak, kamuoyunun büyük çoğunluğu gibi, "gözaltına" alınma olaylarını kaygıyla izlemekteyiz" şeklinnde başlayan açıklamada "Hiçbir suçun ve suçlunun cezasız kalmaması, en içten dileğimizdir. Suçların ve suçluların gerçekten cezalandırılmalarının ise ancak hukuk kuralları çerçevesinde kalınırsa mümkün olacağının bilincindeyiz. Hukuk, her zaman, Türk Ulusu'nun yolunu aydınlatan bir ilke olmuştur. Hukuk, adaletin geçekleşmesi için gerekli olan en temel koşullardan birisidir. Adalet, hem devletin temelidir hem de milli ve manevi değerlerimizin dayanağı ve koruyucusudur. Hukuk olmadan adaletin sağlanması mümkün olmayacağı gibi, ülkemizin birlik ve bütünlüğü de yine adalet ve hukuk ilkeleri aracılığıyla korunabilir.Ülkemizin aydınlık bir geleceğe yürüyebilmesi için hukuka kayıtsız ve şartsız bağlı kalınması gerektiğine olan inancımız tamdır. Ülkemizde kavga ve kargaşa istemeyen herkesin, bu bilince sahip çıkmak zorunda olduğundan da hiç kuşku duymuyoruz" denildi.

"İLKELER YÜCELTİLİRSE KORUNABİLİR"

Açıklama şöyle devam etti: "Tüm siyasi partilerin, Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne kendini adamış tüm kurumların ve bireylerin, dayanaklarını demokratik hak ve özgürlüklerden alan hukuk ilkelerine uyma konusunda fikir birliği içinde olmaları gerektiğine inanıyoruz. Demokrasi, ülkemiz için hiçbir alternatifi olmayan bir yönetim biçimidir. Bu yönetim biçimi, ancak Laiklik, Cumhuriyet kazanımları ve Atatürk ilkelerine bağlı kalınırsa ve bu ilkeler yüceltilirse korunabilir. Bu gerçeğin de herkes tarafından açıkça kabul edilmesinin bir zorunluluk olduğunu tüm kamuoyuna İstanbul Üniversitesi Senatosu olarak ilan ediyoruz. Bir ülkedeki çeteleri ortadan kaldırmanın ve yeni çetelerin oluşmasının önüne geçilmesinin temel koşulunun, hukuk ilkeleri olduğunu kabul etmek zorundayız. Çözüm ararken hukuk ilkeleri dışına çıkılmasının veya hukukun amaçları dışında kullanılmasının, Ülkemizi karanlık bir geleceğe taşıyacağının herkes tarafından bilinmesi, benimsenmesi ve onaylanması gerektiğine inanıyoruz"

"BAŞARILI OLMA ŞANSI KESİNLİKLE YOKTUR"

İstanbul Üniversitesi Senatosu olarak Türk ulusuna seslenilirken şunlar açıklandı "Tüm siyasi parti yönetici ve mensuplarına, ülkemizi ileri taşımak isteyen ve onun bölünmez bütünlüğüne inanan herkese sesleniyoruz: Ülkemizin "biz" ve "onlar" ayrımına değil, sağduyuya, birlik ve beraberliğe, toplumsal barışa açık ve mutlak bir şekilde ihtiyacı vardır. Bunu sağlamanın temel koşulu, yine hukuka bağlılıktır; yargının tarafsızlığını her türlü etkiden arındırmak ve ulusal onurumuza sahip çıkarak bağımsızlığını da yine her türlü etkiye karşı korumaktır. Hukuk ilkelerinden sapan, hukuku herhangi bir şekilde baskı aracı olarak kullanmak isteyen, laikliğe, Atatürk İlkelerine, Cumhuriyet kazanımlarına ve ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı olan bir kurumun başarılı olma şansı kesinlikle yoktur. Türban tartışmalarının, anayasa değişikliği konusundaki bazı görüşlerin ve son olarak "çete" suçlamalarının amacından saptırılması, Ülkemizin geleceğini karartmak isteyenlere, onu bölmek ve parçalamak isteyenlere fırsat verecektir. Bu ulusu seven hiç kimsenin bu tip kişilere veya unsurlara izin vermeye hakkı yoktur.

İstanbul Üniversitesi, tarih boyunca ülkemizde toplumun önünü açan, akla ve sağduyuya bağlı olarak hareket eden ve etmesi gereken bir kurum olmuştur. Bir üniversite mensubu eski rektörümüz de olsa, eğer suç işlemişse, toplumun diğer fertleri gibi ona da işlediği suçun cezasının verilmesi elbette gereklidir. Fakat bu ilke, kişilerin hak etmedikleri davranışlara maruz bırakılmaları anlamına gelmemelidir. Eğitim camiasının en içten dileği ve beklentisi bu konuda hassasiyet gösterilmesi ve gösterilmesinin sağlanmasıdır. Ulusumuzun evlatlarını yetiştiren öğretim üyelerine, adalet kurumuna, kendisi hakkında karar veren politikacılara, toplum düzenini sağlayan kolluk kuvvetlerine ve silahlı kuvvetlerine güven duymaya çok ama çok ihtiyacı vardır. Bu güveni sarsmamak, devleti yönetenlerin sorumluluğundadır"

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber