Görevde yükselme ile şube müdür olan KKS'li mali haklarını kaybeder mi?

Danıştay İdari Dava Daireleri, kadro karşılığı sözleşmeli personel olarak görev yapmaktayken katıldıkları "görevde yükselme" sınavı sonucunda "şube müdürlüğü" kadrosuna atanan davacıların, atama sonrası "kadro karşılığı sözleşmeli personel" statüsünün değişmemesi ve anılan statüden yararlandırılmaları istemiyle yaptıkları başvuruların reddine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açtıkları davada kararını verdi. İçtihadı "ödenmesi" yönünde birleştirdi

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 18 Nisan 2023 00:10, Son Güncelleme : 18 Nisan 2023 01:58
Görevde yükselme ile şube müdür olan KKS'li mali haklarını kaybeder mi?

Danıştay İdari Dava Daireleri, kadro karşılığı sözleşmeli personel olarak görev yapmaktayken katıldıkları "görevde yükselme" sınavı sonucunda "şube müdürlüğü" kadrosuna atanan davacıların, atama sonrası "kadro karşılığı sözleşmeli personel" statüsünün değişmemesi ve anılan statüden yararlandırılmaları istemiyle yaptıkları başvuruların reddine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açtıkları davada kararını verdi. İçtihadı "ödenmesi" yönünde birleştirdi

Başvurucular kayba uğramışlardır

Personel rejiminde belirli bir sınıf memur tarafından görülecek hizmetler, görevdeki önem veya sorumluluk ile bağlantılı olarak görevlerinde yükselmektedir. Görevde yükselme sınavı sonucunda da ilgililer, sınavda başarılı olmaları halinde dahil oldukları hiyerarşi sisteminde bir üst basamağa yükselmektedir.

Bu kapsamda aykırılığın giderilmesi istemine konu uyuşmazlıklar değerlendirildiğinde, her ne kadar kadro karşılığı sözleşmeli personel istihdamı kaldırılmış ise de, daha önce bu statüde istihdam edilenler açısından yukarıda aktarılan mevzuattan da anlaşılacağı üzere istisna hükümler getirilerek belli şartlar dahilinde kazanılmış haklar (mali ve sosyal haklar yönünden) korunmuştur. Davacılar ise, "görevde yükselme" sınavı sonrasında, dahil oldukları hiyerarşi sisteminde bir üst basamağa yükselmelerine rağmen sahip oldukları mali ve sosyal haklar yönünden kayba uğramışlardır.

Atandıkları kadroda KKS olduğu için "ödenmelidir"

666 sayılı KHK'nın 2. maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 16. madde incelendiğinde, düzenlemenin amacının, anılan maddenin yayımı tarihinde kadro karşılığı sözleşmeli statüde istihdam edilen personelin mali ve sosyal haklarının korunarak, kadrolarında kaldıkları sürece "kadro karşılığı sözleşmeli" statüsünden yararlanmaya devam etmeleri olduğu anlaşılmakta olup, davacılar her ne kadar sınavda başarı göstererek bir üst kadroya atanmışlarsa da atandıkları şube müdürlüğü kadrosu da yine kadro karşılığı sözleşmeli statüde istihdamına devam edilen bir kadro olduğundan, anılan KHK hükmü uyarınca kazanılmış haklar kapsamında korunan mali ve sosyal haklarının korunması ve kadro karşılığı sözleşmeli statüsünden yararlanmaya devam etmeleri gerektiği sonucuna varılmıştır. Aksine bir yorumla ilgililerin kadro karşılığı sözleşmeli statüde istihdam edilmelerine son verilmesi, geçici 16. maddenin düzenleme amacıyla ve hakkaniyetle de bağdaşmayacaktır.


T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2022/45
Karar No: 2022/47

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİ HAKKINDA KARAR

Samsun Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 08/06/2022 tarih ve E:2022/6, K:2022/6 sayılı kararıyla;

.... ..... ..... tarafından, Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 18/03/2022 tarih ve E:2022/228, K:2022/370 sayılı kararı ile Adana Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin 08/06/2021 tarih ve E:2020/1710, K:2021/1286 sayılı kararı arasındaki aykırılığın giderilmesinin istenmesi nedeniyle,
"Aykırılığın, davanın reddi yolundaki Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği" görüşüyle, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 3/C maddesinin 5. fıkrası uyarınca karar verilmesi için dosyanın Danıştaya gönderilmesi üzerine,
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakimi Gül Banu DOĞAN'ın açıklamaları dinlendikten sonra konu ile ilgili kararlar ve yasal düzenlemeler incelenerek gereği görüşüldü:

I-AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI:

A-SAMSUN BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 4. İDARİ DAVA DAİRESİNİN E:2022/228 SAYILI DOSYASINA KONU YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istemin özeti: ....... Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nde şube müdürü olarak görev yapan davacının, kadro karşılığı sözleşmeli personel olarak mimar unvanında görev yapmaktayken katıldığı görevde yükselme sınavı sonucunda 15/02/2016 tarihinde şube müdürlüğü kadrosuna atanması üzerine, kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünden yararlandırılması istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine dair 09/07/2021 tarih ve 88420 sayılı işlemin iptali ile fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden geriye doğru ve Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin olmak üzere 120 günlük tarafına eksik ödendiği ileri sürülen ücret ve ikramiye ödemesinden kaynaklanan 5.140,28 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.

Trabzon İdare Mahkemesinin 25/11/2021 tarih ve E:2021/878, K:2021/1373 sayılı kararının özeti:

5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 67. maddesi ile aynı Kanun eki (III) sayılı Cetvel, 02/11/2011 tarih ve 28103 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 15/01/2012 tarihinde yürürlüğe giren 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 12. maddesinin üçüncü fıkrasının
(m) bendi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesiyle eklenen Geçici 16. maddesinde yer alan kurallar aktarılarak,

Uyuşmazlık konusu olayda; kadro karşılığı sözleşmeli olarak çalıştırılacak personele ilişkin usul ve esasların düzenlediği 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 67. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları ile aynı Kanun eki (III) sayılı Cetvelin, 15/01/2012 tarihinde yürürlüğe giren 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 12. maddesinin üçüncü fıkrasının (m) bendi ile yürürlükten kaldırıldığı, 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 16. madde uyarınca maddenin yürürlüğe girdiği 15/01/2012 tarihi itibarıyla kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edilen personelden, ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde unvanları yer almayan personelin, ancak aynı kadrolarda bulundukları sürece kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünden yararlanmaya devam edeceklerinin düzenlendiği, davacının görevde yükselme suretiyle atandığı şube müdürlüğü kadrosunun 375 sayılı KHK'nın eki (II) ve (III) sayılı Cetvellerde unvanları yer almayan kadrolardan biri olduğu, davacının bu kadroya 15/02/2016 tarihinde görevde yükselme suretiyle atandığı, kadro karşılığı sözleşmeli personel olarak mimar kadrosunda görev yapmakta iken 15/02/2016 tarihinde farklı bir kadro olan şube müdürlüğü kadrosuna atanan davacının, kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünden yararlanmaya devam edebilmek için mevzuat uyarınca belirlenen aynı kadroda bulunma şartını taşımadığı anlaşıldığından, davacının kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünden yararlandırılması istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı,

Öte yandan; dava konusu işlemin hukuka uygun bulunması sebebiyle, davacının söz konusu dava konusu işlem nedeniyle dava tarihinden geriye doğru ve Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin olmak üzere 120 günlük tarafına eksik ödendiği ileri sürülen ücret ve ikramiye ödemesinden kaynaklanan 5.140,28 TL zararın tazmini isteminin de reddine karar verilmesi gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 18/03/2022 tarih ve E:2022/228, K:2022/370 sayılı kararının özeti:

Trabzon İdare Mahkemesinin 25/11/2021 tarih ve E:2021/878, K:2021/1373 sayılı kararının usul ve hukuka uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.

B-ADANA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 1. İDARİ DAVA DAİRESİNİN E:2020/1710 SAYILI DOSYASINA KONU YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istemin özeti: .....Vakıflar Bölge Müdürlüğü bünyesinde şube müdürü olarak görev yapan davacının, kadro karşılığı sözleşmeli personel olarak mimar ünvanında görev yapmaktayken katıldığı görevde yükselme sınavı sonucunda 01/02/2019 tarihinde şube müdürlüğü kadrosuna atanması sonrası kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünün değişmemesi ve kadro karşılığı sözleşmeli statüden yararlandırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine dair Vakıflar Genel Müdürlüğünün 01/08/2019 tarih ve E.110645 sayılı işlemin iptali ve fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 01/02/2019 gününden dava tarihine kadar geçen dönemde yoksun kaldığı ikramiye ödenmemesinden kaynaklanan 6.441,43-TL maaş/ücret farkının idareye başvuru tarihi olan 04/07/2019 gününden itibaren hesaplanacak yasal faziyle ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

Adana 3. İdare Mahkemesinin 19/06/2020 tarih ve E:2019/1152, K:2020/481 sayılı kararının özeti:

5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 67. maddesi ile aynı Kanun eki (III) sayılı Cetvel, 02/11/2011 tarih ve 28103 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 15/01/2012 tarihinde yürürlüğe giren 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 12. maddesinin üçüncü fıkrasının
(m) bendi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesiyle eklenen geçici 16. maddesinde yer alan kurallar aktarılarak,

Uyuşmazlıkta, davalı idare tarafından, her ne kadar 14/01/2012 tarihinde yürürlükten kaldırılan maddeler nedeniyle bu tarihten sonra yeni bir kadroya atandığı için kadro karşılığı sözleşmeden yararlanamayacağı ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 16. maddesinde öngörülen aynı kadrolarda bulunma şartını sağlamış sayılacaklarına dair istisnai bir hükme yer verilmediği belirtilmekte ise de, davacının atandığı şube müdürlüğü kadrosunun da 375 sayılı KHK'nın eki (II) ve (III) sayılı Cetvellerde unvanları yer almayan kadrolardan biri olduğu ve davacının söz konusu statüden faydalanma hakkına sahip bir kadroya atandığı, dava konusu işlemin, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesiyle eklenen geçici 16. maddesi ile getirilmiş düzenlemeyi bertaraf edici hale getireceği anlaşılmakla davacı hakkında 375 sayılı KHK'nın geçici 16. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte olan mevzuat hükümlerinin uygulanması gerektiği sonucuna varıldığından, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği,

Davacının 01/02/2019 gününden dava tarihine kadar geçen dönemde yoksun kaldığı ikramiye ödenmemesinden kaynaklanan 6.441,43-TL maaş/ücret farkının idareye başvuru tarihi olan 04.07.2019 gününden itibaren hesaplanacak yasal faziyle ödenmesi isteminin incelenmesi yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesindeki düzenlemeye yer verildikten sonra,

Kamu personelinin gerek görevde bulundukları sırada gerekse emekliye ayrılmış olmaları hallerinde, parasal ve özlük hakları yönünden her ay hukuki sonuç yaratan, diğer bir ifadeyle süregelen etkiler doğuran idari işlemlere karşı ilk tesis edildikleri ya da ilk uygulandıkları anda dava açılmamış olmasının, başvuru tarihinden itibaren ileriye dönük sonuçlar doğurmak üzere sonradan yapılan başvuruya dayalı olarak tesis edilen işlemlerin dava konusu edilmelerine engel oluşturmayacağı,

Bu nedenle, ilgililerin 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi hükmü uyarınca, kendilerine en son ödeme yapılmamasından itibaren 60 gün içerisinde ya da yukarıda yer verilen 11. madde uyarınca idareye başvurmaları üzerine tesis edilecek işleme karşı anılan maddede öngörülen usule uygun olarak dava açılabileceğini kabul etmek gerektiği,
Bu hükümler karşısında maaş farklarının davacıya ödenmesi bakımından belli bir uygulama tarihi esas alınarak istekte bulunulan davalarda 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesine göre uygulama tarihinden itibaren 60 gün içinde, uygulama üzerine davacı idareye başvurmuş ise,
12. maddenin yollamada bulunduğu 11. maddeye göre idarenin bu başvuruya cevap vermemiş olduğu hallerde uygulama tarihinden itibaren en geç 120 gün idarenin, cevap verdiği durumlarda ise uygulama tarihine kadar geçen süre de hesaba katılmak koşuluyla cevabın davacıya tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde idari davanın açılmış olması gerektiği,

Başka bir anlatımla, dava davacının idareye başvurduğu tarihten itibaren 120 gün içinde açılmış ise ilgiliye, davanın açıldığı tarihten geriye doğru 120 günü geçmemek üzere, başvuru tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içindeki ilk uygulama esas alınarak ücret farklarının verilmesi gerekeceği; idareye başvuru tarihinden itibaren 120 günlük ya da idarenin cevabının tebliğ tarihinden gerekeceği; idareye başvuru tarihinden itibaren 120 günlük ya da idarenin cevabının tebliğ tarihinden itibaren 60 günlük süreler geçtikten sonra açılmış olan davalarda ise ancak dava tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içinde kalan ilk uygulamadan doğan zararın ödenmesinin olanaklı olduğu,
Davacının 6.441,53-TL tazminat istemi yönünden;

Davacının idari başvuru tarihi olan 04/07/2019 gününden geriye doğru 60. gün olan 05/05/2019 günü, davanın açıldığı 14/10/2019 gününden geriye doğru 120. gün olan 16/06/2019 gününü geçtiğinden, davacı tarafından, şube müdürü kadrosuna atandığı 01/02/2019 gününden itibaren uğradığı maaş/ikramiye farkından kaynaklı zararın yasal faizi ile ödenmesi isteminin, davanın açıldığı 14/10/2019 gününden geriye doğru 120. gün olan 16/06/2019 gününden öncesine ilişkin 634,44-TL'lik kısmının süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı, ancak tazminat isteminin, dava tarihinden geriye doğru 120. gün olan 16/06/2019 gününden sonrasına ilişkin kısmı yönünden ise hukuka uyarlık bulunmadığının anlaşılması nedeniyle 16/06/2019 gününden itibaren gerçekleşen 5.807,09-TL zararın dava açma tarihi olan 14/10/2019 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle,
dava konusu işlemin iptaline, davacının 6.441,53-TL maddi tazminat isteminin; 634,44-TL'lik kısmının süre aşımı nedeniyle reddine, 5.807,09-TL'lik kısmının dava açma tarihi olan 14/10/2019 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
Adana Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin 08/06/2021 tarih ve E:2020/1710, K:2021/1286 sayılı kararının özeti:

Adana 3. İdare Mahkemesinin 19/06/2020 tarih ve E:2019/1152, K:2020/481 sayılı kararının usul ve hukuka uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.

II-İNCELEME VE GEREKÇE: MADDİ OLAY:

Vakıflar Bölge Müdürlüğü bünyesinde, kadro karşılığı sözleşmeli personel olarak görev yapmaktayken katıldıkları "görevde yükselme" sınavı sonucunda "şube müdürlüğü" kadrosuna atanan davacıların, atama sonrası "kadro karşılığı sözleşmeli personel" statüsünün değişmemesi ve anılan statüden yararlandırılmaları istemiyle yaptıkları başvuruların reddine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açtıkları davalarda verilen farklı nitelikteki kararların kesinleşmesi üzerine incelenen aykırılığın oluştuğu görülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

"Kadro karşılığı sözleşmeli personel"; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde ihdas edilmiş bir memur kadrosuna sahip kamu görevlileri olmakla birlikte, anılan personelin ücret ve diğer mali hakları kuruluş yasaları veya diğer kanun ve kanun hükmünde kararnamelerin verdiği yetkiye dayanılarak "sözleşme" ile belirlenmektedir.

5737 sayılı Kanun'un mülga 67. maddesi ile Vakıflar Genel Müdürlüğü personelinin aslında 657 sayılı Kanuna tabi olduğu belirtilmiştir. Anılan maddenin ikinci fıkrasında ise, "Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, Vakıflar Meclisi Üyesi, I. Hukuk Müşaviri, Rehberlik ve Teftiş Başkanı, Baş Müfettiş, Müfettiş, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri, Daire Başkanı, Bölge Müdürü, Hukuk Müşaviri, Müdür, Şube Müdürü, Vakıf Uzmanı, Avukat, Mimar ve Mühendis, Şehir Plancısı, Müze Araştırmacısı ile Kurum Tabibi" kadrolarına "kadro karşılığı sözleşmeli personel" statüsünde atama yapılabileceği hüküm altına almıştır.

02/11/2011 tarih ve 28103 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 15/01/2012 tarihinde yürürlüğe giren 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen ek 12. maddesinin üçüncü fıkrasının (m) bendi ile 5737 sayılı Kanun'un 67. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları ile aynı Kanun eki (III) sayılı Cetvel yürürlükten kaldırılmıştır.

Anılan Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 16. maddede ise, kadro karşılığı sözleşmeli personel açısından istisnai bir düzenleme yapılarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edilen personelden, anılan Kanun Hükmünde Kararname'ye ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde unvanları yer almayanların mali ve sosyal hakları hakkında, aynı kadrolarda bulundukları sürece bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte olan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı belirtilmiştir. Bu düzenleme neticesinde, kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünde görev yapan ilgililerin mali ve sosyal haklarının korunması amaçlanmıştır.

Aykırılığın giderilmesi istemine konu edilen bölge idare mahkemesi kararlarındaki davacılar, görevde yükselme sınavı öncesinde "mimar" olarak görev yapmakta olup 5737 sayılı Kanun'un mülga 67. maddesi uyarınca "kadro karşılığı sözleşmeli personel" statüsündedir. Kurum bünyesinde açılan "görevde yükselme" sınavında başarılı olmaları dolayısıyla atandıkları "şube müdürlüğü" kadrosu da 666 sayılı KHK'nın yayım tarihinde görevde bulunanlar bakımından yine 5737 sayılı Kanun'un mülga 67. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca "kadro karşılığı sözleşmeli personel" statüsündedir. "Mimar" olarak görev yaptıkları süreçte kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünde görev yaptıklarından mali ve sosyal hakları diğer personelden daha yüksek olan davacılar, "görevde yükselme" sınavında başarılı olmaları sonucunda daha üst konuma, bulundukları kadroların amiri konumunda olan "şube müdürlüğü"ne atanmışlardır. İlgililer, sınavda başarılı olmaları neticesinde daha üst konumu bulunan bir kadroya atanmalarına rağmen, idarenin tesis ettiği işlem nedeniyle sahip oldukları mali ve sosyal haklarında düşüş söz konusu olmuştur. Bu nedenle, davalı idareye kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünün değişmemesi ve bu suretle kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünden yararlandırılmaları istemiyle başvuru yapmışlardır.

Personel rejiminde belirli bir sınıf memur tarafından görülecek hizmetler, görevdeki önem veya sorumluluk ile bağlantılı olarak görevlerinde yükselmektedir. Görevde yükselme sınavı sonucunda da ilgililer, sınavda başarılı olmaları halinde dahil oldukları hiyerarşi sisteminde bir üst basamağa yükselmektedir.

Bu kapsamda aykırılığın giderilmesi istemine konu uyuşmazlıklar değerlendirildiğinde, her ne kadar kadro karşılığı sözleşmeli personel istihdamı kaldırılmış ise de, daha önce bu statüde istihdam edilenler açısından yukarıda aktarılan mevzuattan da anlaşılacağı üzere istisna hükümler getirilerek belli şartlar dahilinde kazanılmış haklar (mali ve sosyal haklar yönünden) korunmuştur. Davacılar ise, "görevde yükselme" sınavı sonrasında, dahil oldukları hiyerarşi sisteminde bir üst basamağa yükselmelerine rağmen sahip oldukları mali ve sosyal haklar yönünden kayba uğramışlardır.

666 sayılı KHK'nın 2. maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 16. madde incelendiğinde, düzenlemenin amacının, anılan maddenin yayımı tarihinde kadro karşılığı sözleşmeli statüde istihdam edilen personelin mali ve sosyal haklarının korunarak, kadrolarında kaldıkları sürece "kadro karşılığı sözleşmeli" statüsünden yararlanmaya devam etmeleri olduğu anlaşılmakta olup, davacılar her ne kadar sınavda başarı göstererek bir üst kadroya atanmışlarsa da atandıkları şube müdürlüğü kadrosu da yine kadro karşılığı sözleşmeli statüde istihdamına devam edilen bir kadro olduğundan, anılan KHK hükmü uyarınca kazanılmış haklar kapsamında korunan mali ve sosyal haklarının korunması ve kadro karşılığı sözleşmeli statüsünden yararlanmaya devam etmeleri gerektiği sonucuna varılmıştır. Aksine bir yorumla ilgililerin kadro karşılığı sözleşmeli statüde istihdam edilmelerine son verilmesi, geçici 16. maddenin düzenleme amacıyla ve hakkaniyetle de bağdaşmayacaktır.

III-SONUÇ :

Açıklanan nedenlerle; Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın, davanın konusu işlemin iptali yolundaki Adana Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin 08/06/2021 tarih ve E:2020/1710, K:2021/1286 sayılı kararı doğrultusunda giderilmesine, kesin olarak, 12/09/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber