Araştırmacı atanan YAŞ mağdurlarının emeklilik tarihi nedir?

Danıştay 12. Dairesi, astsubay rütbesiyle görev yapmakta iken disiplinsizlik nedeniyle, 1996 yılında Yüksek Askeri Şura kararıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilen ve 6191 sayılı Kanun uyarınca araştırmacı olarak atanan davacının emekli olacağı tarihe açıklık getirdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 26 Ağustos 2023 00:10, Son Güncelleme : 22 Ağustos 2023 09:25
Araştırmacı atanan YAŞ mağdurlarının emeklilik tarihi nedir?

Davacının, emsali subayların emekli olması gereken tarih itibarıyla emekliye sevkine ilişkin işlemi hukuka uygun buldu.

İlk derece mahkemesi işlemi iptal etmiştir: Davacının muvazzaf emsalleri gibi emekli edilmesi hukuka aykırıdır

6191 saylı Kanunda emekliye ayrılma konusunda seçme hakkı tanındığı, bu madde hükmünde askerlikte geçen sürelerin parasal haklar bakımından aynı statüyü getirdiği, bu kuralın emeklilik işlemlerini içermediği ve "Bu madde uyarınca yapılacak atamalarda kullanılmak üzere, genel idari hizmetler sınıfından beşinci dereceli iki bin adet araştırmacı kadrosu ihdas edilmiştir" düzenlemesiyle, yasa koyucu tarafından, bu kişilerin "genel hizmetler" sınıfından olduklarının kabul edilmesi karşısında, davacının emsallerinin 01/09/2013 tarihinde emekliye ayrıldığından bahisle tesis edilen işlemde mevzuata ve hukuka uyarlılık bulunmamaktadır.

Danıştay: Emsalleri ile aynı tarihte emekli etmemek eşitsizlik doğurur

Araştırmacı kadrosuna atanan davacının emsali subayların 01/09/2013 tarihinde emekli olmaları gerektiği noktasında uyuşmazlık bulunmadığı ve aynı bentte atıfta bulunulan bentlerde yer alan "5434 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlar" ibaresinden, aynı neşetli emsali subayların, 926 sayılı Kanun'a göre kadrosuzluk nedeniyle emekli olması gereken tarihin anlaşılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Aksi durumda, araştırmacı kadrosuna atanmış olan hak sahiplerine, emsal alınan görevdeki askeri personelin emekli oldukları tarihlerden sonra da bu kadroda çalışma hakkı tanınmasının, zorunlu olarak emekliye ayrılan emsalleri olan askeri personel aleyhine eşitsizlik doğuracağı açıktır.
Bu itibarla, davacının, emsali subayların emekli olması gereken tarih itibarıyla emekliye sevkine ilişkin işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2021/1261
Karar No: 2023/1285

İSTEMİN KONUSU:
... İdare Mahkemesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

... astsubay rütbesiyle görev yapmakta iken disiplinsizlik nedeniyle, 1996 yılında Yüksek Askeri Şura kararıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilen ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na 6191 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 32. madde uyarınca, 21/10/2011 tarihinde ... Valiliğine araştırmacı olarak atanan davacının, ... Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ... tarih ve ... sayılı yazısına istinaden, .... tarihinde yaş haddini doldurması nedeniyle ... tarihinden itibaren re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

.... İdare Mahkemesince; davacının ... sayılı Türk Silahlı Kuvvetler Personel Kanununun Geçici 32. maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendi kapsamında araştırmacı kadrosuna atandığı açık olup, maddenin devamında belirtilen "bunlara statülerine göre bu kanun hükümlerince görevli emsali sınıf, rütbe ve kıdemdeki subaya ödenmekte olan aylık ve diğer mali haklar ödenir." şeklindeki düzenlemenin parasal haklar bakımından anlam ifade ettiği, aynı zamanda devamında belirtilen "bunlar bu fıkranın (b) bendi ve (c) bendinin (1) numaralı alt bendi hükümleri çerçevesinde emekliye ayrılabilirler" hükmü ile de emekliye ayrılma konusunda seçme hakkı tanındığı, bu madde hükmünde askerlikte geçen sürelerin parasal haklar bakımından aynı statüyü getirdiği, bu kuralın emeklilik işlemlerini içermediği ve "Bu madde uyarınca yapılacak atamalarda kullanılmak üzere, genel idari hizmetler sınıfından beşinci dereceli iki bin adet araştırmacı kadrosu ihdas edilmiştir" düzenlemesiyle, yasa koyucu tarafından, bu kişilerin "genel hizmetler" sınıfından olduklarının kabul edilmesi karşısında, davacının emsallerinin 01/09/2013 tarihinde emekliye ayrıldığından bahisle tesis edilen işlemde mevzuata ve hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetler Personel Kanununun Geçici 32. maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendi kapsamında araştırmacı kadrosuna atanan davacının, aynı bentte atıfta bulunulan bentlerde yer alan "5434 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlar" ibaresinden aynı neşetli emsali astsubayların 926 sayılı Kanun'a göre kadrosuzluk nedeniyle emekli olması gereken tarihin anlaşılması gerektiği, yargı kararlarının da bu yönde olduğu, davacı gibi mağdur olan kişilerin mağduriyetlerinin giderilip emeklilik hakkı elde edebilmeleri amacıyla 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na Geçici 32. madde eklenerek özel bir düzenleme yapıldığı, davacı her ne kadar 657 sayılı Kanun'a tabi bir araştırmacı olarak atanmışsa da ilgili düzenlemenin 926 sayılı Kanun'da yapıldığı, aylık ve emeklilik ücretlerinin de aynı Kanun'a tabi emsali subay ve astsubayların almakta olduğu maaş ve emekli maaşı ile aynı olduğu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olarak çalışan araştırmacı unvanlı personel davacıdan daha düşük maaş aldığı gibi emekli ikramiyesi ve emekli maaşı da davacıdan çok daha düşük olduğu, dolayısıyla bu durum Anayasamızda yer alan eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği, Genelkurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığının yazısı ile davacının 01/09/2013 tarihinde yaş haddi/ kadrosuzluk sebebiyle emekli olacağının belirtildiği, bunun üzerine kanun ve mevzuat hükümleri doğrultusunda işlem tesis edildiğinden, dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı "Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı" üzerine Dairemize devredilen dosya incelendi ve tekemmül ettiği anlaşıldığından, davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Davacının, Deniz Kuvvetleri Komutanlığında astsubay başçavuş olarak görev yapmakta iken disiplinsizlik nedeniyle Yüksek Askeri Şura kararı ile 11/12/1996 tarihi itibarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesilmiş, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun Geçici 32. maddesi kapsamında, 21/10/2011 tarihinde İstanbul Valiliğine araştırmacı olarak atanmıştır.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 12/01/2015 tarihli yazısı ile 01/02/1958 doğumlu olan davacının zorunlu emeklilik yaşı olan 55 yaşını 01/09/2013 tarihinde doldurduğunun davalı idareye bildirilmesi üzerine, bu yazıya istinaden davacının zorunlu emeklilik yaşını doldurduğundan bahisle 22/01/2015 tarihinde emekliye sevk edilmesi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
..

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yukarıda yer verilen mevzuatın değerlendirilmesinden; 926 sayılı Kanun'un Geçici 32. maddesinden yararlanmak suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarının araştırmacı kadrosuna atananların, emeklilik tarihleri konusunda açık bir düzenlemeye yer verilmemekle birlikte, Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilenler veya vefatları halinde hak sahiplerinin mağduriyetlerin giderilmesinde emsali askeri personelin esas alındığı, emsallerinin tamamı emekliye ayrılmış olanlara araştırmacı kadrolarına atanma hakkı tanınmadığı, yalnızca emsalleri emekli olmayanlara bu haktan yararlanma olanağının verildiği; bu kişilere de statüsüne göre anılan Kanun hükümleri uyarınca karargahta görevli emsali sınıf, rütbe ve kıdemdeki subay veya astsubaya ödenmekte olan aylık ve diğer mali hakların ödenmesinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.

Anılan Kanun hükmünün üçüncü fıkrasının (d) bendinde de, Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişikleri kesilerek kamu görevlisi statüsü sona eren ve bu fıkranın (c) ve (ç) bentleri kapsamında olan kişilerden, halen herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunda çalışanlardan isteyenlerin, bu madde uyarınca ihdas edilen araştırmacı kadrosuna kurumlarınca atanacakları kuralına yer verildiği ve davacının da bu bent hükümleri uyarınca araştırmacı kadrosuna atandığı görülmektedir.

Yukarıda yer verilen Kanun maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendine göre araştırmacı kadrosuna atanan davacının emsali subayların 01/09/2013 tarihinde emekli olmaları gerektiği noktasında uyuşmazlık bulunmadığı ve aynı bentte atıfta bulunulan bentlerde yer alan "5434 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlar" ibaresinden, aynı neşetli emsali subayların, 926 sayılı Kanun'a göre kadrosuzluk nedeniyle emekli olması gereken tarihin anlaşılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Aksi durumda, araştırmacı kadrosuna atanmış olan hak sahiplerine, emsal alınan görevdeki askeri personelin emekli oldukları tarihlerden sonra da bu kadroda çalışma hakkı tanınmasının, zorunlu olarak emekliye ayrılan emsalleri olan askeri personel aleyhine eşitsizlik doğuracağı açıktır.

Bu itibarla, davacının, emsali subayların emekli olması gereken tarih itibarıyla emekliye sevkine ilişkin işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/04/2021 tarih ve E:2019/2436, K:2021/718 sayılı kararı da bu yöndedir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu .... İdare Mahkemesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber