Okullarda disiplin cezaları artık öfke değil sorumluluk yüklü

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 11 Mayıs 2008 09:51, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Disiplin cezaları artık öfke değil sorumluluk yüklü

Sosyal sorumluluk duygusu aşılayan cezalar, MEB Ödül ve Ceza Yönetmeliği'nde yer almıyor. Ama birçok okulda çocukları okuldan uzaklaştırmadan disiplin aşılayan yaratıcı modeller rağbet görüyor.

Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan 'çocuklara karşı şiddet' konulu rapor, hâlâ pek çok okulda şiddetin uygulandığını gözler önüne seriyor. Dünya genelinde 102 ülkede yasaklanmasına karşın küçüklere şiddet içeren ve hırpalayıcı cezalar verilmeye devam ediliyor. Bu noktada eğitim kurumlarında çocuğun disiplin cezalarının nasıl olması gerektiği akıllara takılıyor.

Okullarda verilen disiplinin iki temel amacı var: Çocuğa anlaşılır, kesin ve sınırları olan, güvenli bir ortam sunmak. Çocuğa kendi kendini yönetme yeteneği yani özdenetim kazandırmak. Çocuğun denetim altında olmadan da öğrendiklerini uygulayabilmesi, kurallara uymayı sürdürebilmesi buna bağlı.

Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Gölcük Çocuk Gençlik Merkezi'nden psikolog Barış Gezginci, yaratıcı disiplin cezalarının çocuğun topluma ve eğitim hayatına kazandırılması açısından ciddi önem taşıdığını belirtiyor. Çocuğun okul içinde tutulması ve eğitime kazandırılmasının en doğru yöntem olduğunu belirten Gezginci, okuldan uzaklaştırılma cezasının suça meyilli ve tehlikeye açık hale gelinmesine yol açtığını vurguluyor. Zaten bir çocuk bir problemi olduğu için disiplinsiz davranışlara başvuruyor. Ailede şiddet ya da aşırı ilgi çocuğun sıkıntılı olmasına yola açabiliyor. Psikolog Gezginci'ye göre aileden destek alarak ve hatta anne babaya eğitim vererek sağlıklı bir yapı oluşturulması gerekiyor. Çünkü asıl mesele çocuğun problemini çözmekte yatıyor.

Faydalı cezalar

Ne cezası verileceği Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Ödül ve Ceza Yönetmeliği'nde açıklanıyor. İlköğretimin ilk beş senesi için bir madde içermeyen Milli Eğitim Bakanlığı yönetmenliğinde belirlenen yaptırımlar altı, yedi ve sekizinci sınıfları hedefliyor. Ancak bu yönetmelikte sosyal sorumluluk verilerek cezaların uygulanabileceğine ilişkin bir hüküm henüz yok. Buna karşılık pek çok okulda öğrenciyle iletişimi koparmadan hatasını anlatmak amacıyla sosyal sorumluluk cezaları veriliyor. Özel Ayazağa Işık İlköğretim Okul Müdürü Faika Topal, cezaların yapılan yanlışlar konusunda neden-sonuç ilişkisini kurmaya yetmediğini belirtiyor. Öğrencinin kendini anlamasına, davranışlarının sonuçlarını görmesine ve yaptığının farkına varmasına yönelik uygulamalar daha yararlı oluyor. Bu şekilde yanlışların tekrarlanmaması sağlanıyor.

Özel Ayazağa Işık İlköğretim Okulu'nda 1 - 5. sınıflar için belirlenen yaptırımları içeren bir "Okul Anayasası" oluşturulmuş. Bu çerçevede düzenlenen "Davranış Yönetimi Programı" öğrencilerin bazı davranışlarını ödüllendiriyor, bazılarını cezalandırıyor. Mesela arkadaşına vurmak, bağırmak, kızdırmak, zarar vermek, küfür etmek gibi olumsuz davranışlarda ceza olarak, hatayı anlatan bir proje hazırlaması, sevdiği bir etkinliğe katılmaması ve yapılan bir geziye götürülmemesi uygun görülüyor. Arkadaşının defterini yırtarsa yeni bir defter alması ve içindeki bilgileri yazması isteniyor. Herhangi bir yeri kirlettiğinde orayı öğretmen denetiminde temizlemesi, okul eşyalarına zarar verdiğinde aynısını alması isteniyor. Hatta veli ile görüşülerek harçlığın kesilmesi talep ediliyor.

Öğrenciyi sistemden çıkartmadan ceza ya da ödül uygulanmasına önem verdiklerini ifade eden Doğa Koleji Rehberlik Bölüm Başkanı Azem Erdoğan, okuldan uzaklaştırma, kınama ve benzeri alışılagelmiş cezaların öğrenci üzerinde etkili olmadığını belirtiyor. Öğrencilere kinlendiren değil esprili ve unutulmayan cezalar verdiklerini anlatan Erdoğan kamu cezaları ve mahrumiyet cezaları verildiğini söyleyerek, "Kamu cezaları arasında yemekhane ve okul görevlilerine yardım, küçük öğrencilerin yemeklerini almalarına yardım, tepsileri yerleştirme, yıkanmış bulaşıkları kurulama ve yerleştirme, anaokulu öğrencilerine kitap okuma, sınıf temizleme, arkadaşlarının attığı çöpleri toplama, zarar verilen okul malının tamir etme veya tazminini okul harçlığıyla karşılama gibi konular bulunuyor. Öğrencinin suçu ağırsa teneffüse çıkmama, yüzme ya da binicilik, tarım dersine katılmama ya da okul dışı gezilere katılmama gibi mahrumiyet cezaları veriliyor.

Problem davranış sergileyen öğrenciyle birebir Rehberlik biriminin ilgilendiğini anlatan Bahçeşehir Koleji Florya Okul Müdürü Sedat Karan da "Problemin kaynağı konusunda öğrenciyle görüşmeler yapıyor ve aileyi de bundan haberdar ediyoruz. Problemli davranışı tetikleyici etkenlerin kaldırılması için önlemler alıyoruz. Öğrencinin duygusal dünyası gözlemliyoruz" diyor. Bu önlemlerin ardından öğrenciden beklenen ise davranışını değiştirmesi. Eğer gerekli çabayı göstermezse kimi yaptırımlar gündeme geliyor. Bu yaptırımlar arasında öğrencinin derslerden sonra bir saat fazladan okulda kalması ve hatası hakkındaki düşüncelerini yazması gibi ödevler geliyor. Eğer öğrenci bir öğretmeniyle tekrar eden bir sorun yaşıyorsa ilgili öğretmen ve öğrencinin birlikte proje yapması isteniyor. Öğrencinin serbest kıyafet günü ya da toplu etkinlikler gibi bazı haklarından mahrum bırakılması da gündeme getiriliyor.

NEŞE MESUTOĞLU

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber