Çaresiz deri kanserinde ömür 2 yıl uzatıldı

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 03 Haziran 2008 09:15, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Esra Tüzün

Amerika'da kansere karşı yeni ilaçlar deneniyor. Dr. Ruckdeschel, bu tedavilerle bazı kanser türlerinde hastaları iki yıl daha fazla yaşatmayı başardıklarını açıkladı..

Artık yapacak bir şey yok, denen deri kanseri vakalarını, kullandıkları deneysel ilaç tedavisi ile iki yıl daha yaşatmayı başardıklarını vurgulayan Dr. Ruckdeschel, "Bazı kanser türlerinde yeni tedaviler uyguluyoruz. Ama bizim merkezde yapılanların yüzde 90'ı Türkiye'de de mevcut. Çaresiz yüzde 10 hasta için de özel tekniklerimiz var" dedi. Amerikalı doktorlar onu Amerika'nın en iyi doktorları arasında gösteriyor. Karmonos Kanser Merkezi'nin Başkanı Dr. John Ruckdeschel, uzun yıllar uzay mekiklerinde mühendislik çalışmaları yaptıktan sonra tıp okumuş. Şimdi merkezde kanserle ilgili yapılan 300 klinik araştırmayı yönetiyor. Bu merkeze her yıl Türkiye'den de pek çok hasta geldiği için Dr. Ruckdeschel defalarca Türkiye'ye gelmiş. Türk hastanelerini iyi tanıyor. Amerika'da kanserle ilgili yapılan tedavilerin yüzde 90'ının Türkiye'de de yapıldığını söylüyor. Ancak onları yüzde 10'luk hasta grubu ilgilendiriyor. 'Artık yapacak bir şey yok' denen hastalar için deneysel nitelikte tedavi metotları var. Amerika'da da bu gruptaki hastalar genel hasta portrelerini oluşturuyor. Laboratuvarlardan çıkan başarılı tedavi yöntemlerini bu merkezde hastalar üzerine uyguluyorlar. Onlara bu hakkı Amerikan devleti veriyor. Devlet yılda 40 milyon dolarlık araştırma bütçesi ayırıyor. Bu bütçe içinde, yeni tedavilerden yararlanan hastaların masrafları da yer alıyor. Henüz standart olarak kabul edilmemiş tedavilerden yararlanan hastalar nereden gelirse gelsin tek kuruş para ödemiyor.

YENİ TEDAVİ UMUTLU

Amerika'nın en ünlü kanser uzmanlarından Dr. John Ruckdeschel merkezde uyguladıkları ve kanserle ilgili hastaların ömrünü uzattıkları iddiasında bulundukları son yenilikleri anlattı:

* Hastanenizde uygulanan tedavi yöntemleri ile hangi kanser hastalarının yaşamlarını uzatmayı başarabildiniz?

Dünyada standart tedaviler ortaktır. Çoğu, benzer kanser türleri için benzer tedavileri uyguluyor. Ancak biz araştırma hastanesiyiz. Araştırmaları sadece fareler üzerinde denemiyoruz. Başka şansı olmayan hastalara yeni tedavi yöntemleri de deneyebiliyoruz. Devlet bunun için bize izin veriyor, bütçe ayırıyor. Hastalar da talepkâr olunca o zaman yeni tedaviler uygulayabiliyoruz. Pek çok kanser türü için hastaların ömürlerini bir iki yıl uzatmayı başardık. Aldığımız en etkileyici sonuçlardan biri melanoma'ya ilişkindir. 'Artık yapacak bir şey yok' denen melanoma yani deri kanseri hastasının ömrünü iki yıl uzatmayı başardık. Bütün bunlar tedavi için küçük küçük adımlar anlamına geliyor. Ama iki yıl insanlar için önemli bir süredir, bu tedaviden yararlanan hasta torununun doğumunu görebiliyor, çocuğunun büyüdüğüne tanıklık edebiliyor. Üstelik belki bu süre içinde yeni bir tedavi çıkıp hayatını daha da uzatmak mümkün olabiliyor. Mylom, lösemi, lenfoma gibi kanser türlerinde ise daha büyük başarılar elde ettik. Kötü durumda gelip tamamen iyileştirdiğimiz hastalarımız oldu.

'ÖMRÜM YETMEZ'

* Sizce tıp, kanseri tamamen iyileştirmeyi bir gün başarabilecek mi?

Kanserin tüm türlerinin tedaviyle iyileştirilebileceğini görmeye benim yaşam süremin yeteceğini zannetmiyorum. Ancak kızım 28 yaşında, o da doktor ve araştırma yapıyor, belki o kanserin kronik bir hastalık haline dönüştüğünü, insanların ilaçlarını aldıkları sürece bu hastalıktan ölmeden yaşayabileceğini görebilir.

* Siz kanser hastalarına 'Artık yapacak bir şey yok' der misiniz, yoksa sonuna kadar yeni tedavileri mi denersiniz?

Yapacak bir şey yoksa söylerim. Zaten bunu demek zorundayım. Hastalar tedavi kararlarını kendileri verirler. Boş umut vermek doğru değil. O hasta için yapacak bir şeyimiz yoksa, o dönemi rahat geçirmesi için elimizden geleni yapmaya çalışırız. Bunu da hastayla paylaşırız, bilmek hakkıdır.

"Türk hastaların Amerika'da çok parası gitti"

* Türkiye'de 'Artık yapacak bir şey yok' denen kanser hastalarının Amerika'ya gelip bu deneysel tedavilere katılması mümkün mü?

Ülkenize birkaç kez geldim. Oradaki hastaneleri biliyorum. Bir kısmı ile işbirliği yaptık. Florence Nightingale Hastanesi doktorlarıyla görüştük. Şartlarınızı biliyorum. Türkiye'de uygulanması gereken kanser tedavilerinin çoğu uygulanıyor. Hastaların içi rahat etsin. Hastaların yüzde 90'ının buraya kadar gelmesine zaten gerek yok. Ama yüzde 10'luk bir hasta grubu var ki işte onlar için biz gerçekten başka yerlerde denenmemiş yöntemleri, ilaç tedavilerini deneyip başarılı olabiliyoruz. Bu ilaç tedavileri dünyanın başka ülkelerinde ancak birkaç yıl içinde standart tedavi içinde yer alabilecek. Buradaki her deneme için de gelmeleri doğru değil. Soya çalışması yapıyoruz, tedavinin etkinliğine yönelik. Şimdi tedavi daha etkin olsun diye Türkiye'den kalkıp bu çalışma için gelmek anlamsız.

* Ülke değiştirmek hastalar için önemli bir sorun. Amerika'ya gelip burada hayatları 6 ay uzatılacaksa ve o tedaviyle geçecekse değer mi?

Bizim yurtdışından çok hastamız var. Ama onları önce değerlendiriyoruz. Amerika'ya gelip uzattığımız yaşam sürelerini burada geçirmelerini istemiyoruz. Tedavi sırasında yaşam kaliteleri de çok önemli. Geri kalan yaşamları hastanede geçecekse buna değmeyebilir. Tedavi başlamadan değerlendirmesini yapıp, hastaya bildiriyoruz.

* Türk hastaların gereksiz yere Amerika'ya giderek büyük harcamalar yapmaması için ne önerirsiniz?

Amerika'da bu durumda çok Türk hasta oluyor. Parası olan hastalar için gene bir şey değil. Ama zar zor borç harç para bulup tedavi umuduysa gelen Türk hastalar 30-40 bin dolar yatırıp Amerika'da yapılacak pek bir şey olmadığını görüyorlar. Sonra ülkelerine dönüyorlar. Çünkü söylediğim gibi Amerika'da rutin olarak yapılan tedavilerin çoğu zaten Türkiye'de yapılıyor. Buraya biz yüzde 10'luk hiçbir şey yapılamayacak durumda olan ama bizim tedavilerimizi uygulayabileceğimiz hastaları çağırmalıyız. Hasta tedaviye başlamadan 20 doktordan oluşan bir kurul topluyoruz. Onkolog, cerrah, radyolog, pek çok kanser uzmanı toplanıp hastanın raporlarını inceliyor. Hasta tedaviye başlamadan en doğrusunun ne olacağını, tedavisinin ne kadar süreceğini, sonuçta ne kadar yaşam süresi olacağını kendisine açıklıyoruz. Türkiye'den hastaların hemen toplanıp Amerika'ya gelmemesi için de Türkiye'deki hastanelerle ortaklık yaptık. Onlar raporlarını gönderiyorlar burada inceleniyor. Hastaya 'Siz gelin ya da gelmenizi önermiyoruz' deniyor.

1 yıl daha yaşatacaksak çağırıyoruz

HASTALARIN tedavi sırasında ülke değiştirmesi çok önemli. Hayatlarını yeni tekniklerle uzatmayı başarabiliyoruz. Ama bu süre hastanede geçerse işe yaramaz. Tedaviden sonra ülkesine döndüğünde hayatları bir yıl daha uzayacak hastaları Amerika'ya ya da hastanemize kabul ediyoruz.

Ayak masajı ve bateri ilaç olur mu?

Yalnızca ilaçların değil tamamlayıcı tıbbın da kanser tedavisindeki etkisi araştırılıyor..

* Akupunktur: Kanser hastalarının ağrılarını hafifletmek ve kusmalarına karşı destek tedavi yöntemi olarak kullanılıyor.

* Oto hipnoz: Kanser hastaları için tedaviyi kabullenmeleri oto hipnoz ile sağlanıyor.

* Müzik terapi: Merkezin en etkili saydığı terapi yöntemlerinden biri. Hastalar tedavinin ardından merkeze gelerek rahatlamak için özellikle vurmalı çalgılarla streslerinden arınıyor. Bu gruba katılanların uykularının düzelip gerginliklerinin gittiği kanıtlanmış.

* Masaj terapi: Masaj kanser hastalarına özellikle öneriliyor. Ağrı kontrolünde ilaç etkisi yaptığı araştırmalarla ispatlanmış. Ancak masaj yapma konusunda tıbbi deneyimi olan birinden yararlanmak gerektiği konusunda hastalar uyarılıyor. Tedavi sırasında masaj yaptırarak rahatlamak isteyen hastalara, özellikle tümörlü bölgeye dokunmaması söyleniyor. Özellikle ayak masajı doktorlar tarafından tavsiye ediliyor.

* Egzersiz: Spor değil egzersizin kanseri önleyici faydaları olduğu için bu merkezde kullanılıyor. Tedavi sürecindeki hastalara da egzersiz yaptırılıyor. Her gün hafif egzersizin ilaçların etkisini artırdığı iddia ediliyor.

Hastalara köpek terapisi

New York'ta bulunan Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nde özel olarak yetiştirilen köpeklerle hastalara terapi uygulanıyor. Köpek terapisinden yararlanan kanser hastalarının daha hızlı iyileşme sürecine girdiği bilimsel olarak da kanıtlanmış. Bu köpekler; doktorlar, hemşireler ve diğer hastane görevlileri gibi kanser hastaları için çalışıyor. Özel yetiştirilen terapi köpekleri hastanelerde, bakım evlerinde veya rehabilitasyon merkezlerinde hastalara yardımcı oluyor. Köpeklerin bir sahipleri ve bakıcıları var. Hastanede görevlendirilmeden önce özel eğitim alıyorlar. Kanser Merkezi'nde çalışacak köpeklerin en az bir yaşında olması gerekiyor. Öncelikle programın belirlediği hijyen standartlarına sokuluyorlar. Acı kontrolü, rahatlama konusunda son derece yararlı olduğu kanıtlanan köpekler hastaların acıyı ve hastalığı unutmasını sağlarken morallerinin yükselmesinde ciddi etkide bulunuyormuş. Araştırmacıların tavsiyesine göre terapi köpeğine dokunmak ve sevmek hormonların rahatlamasına neden oluyor. Kan akışını hızlandırıp iyileşme sürecine katkı yapıyorlar. Köpeklerin hastalardan yemek yemesi yasak, yalnızca bakıcılarının verdiği yemekleri yiyorlar. Köpekler belirlenen saatlerde gün içinde iki saat hasta odalarını ziyaret ediyor. Ziyaretler yatak kenarlarında ya da özel bir katta gerçekleştiriliyor. Hastanın köpek terapisine katılıp katılamayacağına öncelikle doktor karar veriyor, sonra hasta isterse bu terapi grubu içinde yer alıyor. Henüz teşhis konulmayanlar, bağırsak hastalığı olanlar ve köpek alerjisi olanlar terapi programına alınmıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber