Baykal: AK Parti kapatılmazsa iç siyasi gerilim düşer
CHP lideri Deniz Baykal Ak Parti'ye açılan kapatma davasının reddedilmesi halinde Türkiye'de iç siyasetteki gerilimin ferahlayacağını söyledi, ?Kararla yeni bir Türkiye çıkacak' diye konuştu
CHP Lideri Deniz Baykal önceki gece Habertürk'teki Basın Kulübü programına katıldı. Murat Yetkin, Fikret Bila, Cüneyt Arcayürek ve İsmail Küçükkaya'nın gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Baykal AK Parti'ye kapatma davasının reddedilmesi halinde iç gerilimin düşeceğini iddia etti. Baykal ?Kimse telaş etmesin. Türkiye buradan çıkar. Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla yeni bir Türkiye çıkacak. Dava reddedilirse AKP ferahlayacak. Davayla hesaplaşma ihtiyacı ortadan kalkacak. Türkiye siyasetinin iç gerilimi ferahlayacak. Bugüne kadarki uygulamalarından ders alacaklar. Savunma öyle söylemiyor ama buradan bir umut bulmaya çalışıyorum' dedi.
KARAR NE OLURSA OLSUN
?BİZ bu Türkiye'nin bu sürece gelişini önlemek için çok yoğun çaba harcadık' diyen Baykal ?Anayasa Mahkemesi'nin kararı ne olursa olsun gerekli katkımızı yaparız. Dava kabul edlirse taze bir başlangıç yapması halinde yararlı bile olabilecektir. CHP olarak katkı da sunarız. Demokrasi işlemelidir, laik demokratik cumhuriyet korunmalıdır' diye konuştu. Ergenekon'a ilişkin soruları da yanıtlayan Baykal şunları söyledi: Türkiye'de daima çeteleşmeler olmuştur. Çeşitli amaçlarla kendilerine misyon edinen yığınla insan var. Onlar ayrı. Devlet bunları izler, gerekirse yakalar, hesabını sorar. Ama buradan saygıdeğer insanlara hesap soracaksınız. Bu ayıp.
ABDULLAH BEY'İ SEVERİM AMA...
ESKİ Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün Cumhurbaşkanı'nın devreye girmesi çağrısına da karşı çıkan Baykal şu görüşleri savundu: ?Türkiye de bu noktada ülkenin sorununu doğru tarif edecek, yargıya müdahaleye izin vermeyecek ve topluma güven verecek bir cumhurbaşkanı yok. Abdullah Bey benim sevdiğim bir insan ama onunla olmaz! Özkok de akil adamlar bir araya gelse diye iyi niyetli bir telkin yapmıştır. HABER MERKEZİ
Anayasa Mahkemesi son raporu bekliyor
YARGITAY Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın 14 Mart 2008'de AK Parti hakkında açtığı kapatma davasında tarafların sözlü savunma ve açıklama yapması ile sona yaklaşıldı. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Ali Osman Paksüt'ün AK Parti'nin sözlü savunma verdiği gün basına, davanın 4-6 hafta içinde yüksek mahkemenin gündemine gelebileceğini belirtmesi sonrasında, gözler raportör Doç. Dr. Osman Can'ın hazırlayacağı rapora çevrildi. Üniversitelere başörtüsü serbestisi getirdiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen Anayasa değişikliğine ilişkin davanın da raportörlüğünü yapan Can, aynı anda AK Parti'nin kapatılmasına ilişkin davanın ön incelemesi ile de görevlendirilmişti. Osman Can ön inceleme aporunda, parti kapatmaların demokratik sistemlerde ağır yaptırımlar olduğunu dile getirmişti. Can, Başsavcı'nın kapatma gerekçeleri için sunduğu delillerin yetersiz olduğunu belirterek, Başsavcı'nın Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu 17 klasörden oluşan delillerin bazılarının iddianamede yer almadığını, iddianamede yer alan bazı suç unsuru içerdiği belirtilen beyanların basından alındığına dikkat çekti. LÜTFİ KAPLAN
?Sözlü açıklama delil sayılır mı' tartışması
ANAYASA Mahkemesi, Yargıtay Başsavcısı'nın 1 Temmuz tarihinde yaptığı sözlü açıklamaların ?iddianame' yerine geçip geçmeyeceğini tartışıyor. ANKA'nın haberine göre mahkeme üyelerinin bazıları kapatma davasının iddianame ile sınırlı olduğunu ve iddianamede yer almayan iddiaların davada görüşülmeyeceğini belirtirken, bazı üyelerin de sözlü açıklamaların iddianame yerine geçeceği görüşünü dile getirdiği öğrenildi. Daha önceki kapatma davalarında yapılan sözlü açıklamalar sonrası ?ek iddianame' hazırlandığını hatırlatan Anayasa Mahkemesi üyeleri, bu konunun da tartışılıp karara bağlanacağını belirtti. Başsavcı'nın yaptığı sözlü açıklama iddianame yerine geçmezse, sözlü açıklamasında dile getirdiği konular kapatma davasında delil olarak kullanılmayacak