Gizli tanıkların şok ifadeleri

Kaynak : NTV
Haber Giriş : 26 Temmuz 2008 22:47, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ergenekon iddianamesinde yer alan gizli tanık ifadelerine göre; Abdullah Çatlı ile Dursun Karataş görüştü, Veli Küçük ile DHKP-C arasında bağlantı var. İfadelerde ayrıca Ergenekon Terör Örgütü'nün, Hizbullah'ı yönlendirdiği de iddia edildi.

- Ergenekon iddianamesinde, şimdiye kadar hiç olmamış şekilde delillerden çok gizli tanık anlatımlarına dikkat çekiliyor. Kimisi numaralandıran kimisi ise kod isim verilen 17 gizli tanıktan ikisinin anlattığı şeyler ise bu güne kadar bilenen her şeyi ters yüz eder nitelikte. İsmet kod adlı tanık Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı'nın, DHKP-C elebaşı Dursun Karataş ile yüzyüze görüştüğünü; Deniz kod adlı tanık, Hizbullah'ı örgütün yönlendirdiğini, Dilovası ise Küçük ile DHKP-C örgütünün ilişkisi olduğunu öne sürüyor.

İddianamede yer alan gizli tanıklardan ?İsmet? kod adlı kişi, Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı'nın Özel Harp Dairesi'nin sağdaki adamı, Dev-Sol örgütünün iki numaralı adamı Paşa Güven'in ise soldaki adamı olduğunu öne sürüyor. Gizli tanık, Çatlı ile DHKP-C örgütü elebaşı Dursun Karataş'ın yüz yüze görüştüklerini belirterek, 12 Eylül öncesi anarşi ve terör ortamının bir merkezden yönlendirildiğine dikkat çekiyor. ?İsmet?, ?Ülkücülerin ellerindeki silahlar ile ?Dev-Sol'cuların ellerindeki silahların seri numalaralı birbirlerini takip ederdi. Bir gün randevular karışmış ve Paşa Güven ile Çatlı karşılaşacaklar diye panik olunmuş? diyor.

Gizli tanık ?Deniz? tarafından anlatılanlara göre, Hizbullah militanları Jandarma Genel Komutanlığı'nda eğitilmiş. Diyarbakır Jandarma Komutanlığı'nca Hizbullah İlim ve Menzil gruplarına bağlı milatlanların eğitim verilirken, Perinçek'in çıkarttığı 2000'e Doğru dergisinde çalışan Halit Güngen tarafından bu olay görüntülenmiş ancak fotoğraflar yayınlanmadan Güngen öldürülmüş.

Gizli tanık ?Ahmet?, Hizbullah örgütünün elebaşı Hüseyin Velioğlu'nun cemaatleşme süreci içinde 2 MİT görevlisi ile zaman zaman görüştüğünü öne sürüyor. Beykoz'daki operasyonda öldürülen Velioğlu'nun ayda bir ortadan kaybolduğunu, 1 hafta sonra geldiğinde ?İstanbul'da İranlılar ile görüşmeye gittim? dediğini, ancak örgütte kaldığı uzun yıllar içinde edindiği tecrübeden kendisini yönlerdiren gizli güçlerle bir araya geldiğini öne sürüyor.

Gizli tanık ?Dilovası? da Dev-Sol üyesi olduğunu uzun süre cezaevinde yattığını Kocaeli'nde mafya üyeleri, eski Dev-Solcular ve Veli Küçük bağlantısını anlatıyor. Dilovası, Gazi Mahallesi olaylarının ardından örgütün Bayrampaşa sorumlusu Şadi Özpolat ile Susurluk kazasında ölen Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ'ın telefon görüşmelerine tanık olduğunu, Özpolat'ın Kocadağ'a, ?Gözaltılar serbest bırakılsın, polis çekilsin? dediğini öne sürüyor.

?Dilovası?, o dönem Taşıma Kooperetifi'ne gelip giden Veli Küçük'ü kaçırıp sorgulamayı örgüte önerdiğini, ancak bunun kabul edilmediğini belirtiyor. MİT görevilisi Hiram Abbas, MİT Müsteşarı emekli General Adnan Ersöz, emekli Oramiral Kemal Kayacan gibi suikastlerin Dev-Sol'a servis edildiğini belirten ?Dilovası?, ?Görüştüğüm örgütün üst düzey yöneticilerinden bu eylemler için hiç bir istihbarat çalışması yapılmadığını öğrenince şüphelendim. Bu olaylarda Dev-Sol'un tetikçi olarak kulanıldığını anladım? şeklindeki iddiasına yer veriliyor.

?9 No?lu gizli tanık, 1995 yılında Gazi Mahallesi'nde kahvehane tarama ve adam öldürme olaylarının bizzat Veli Küçük'ün talimatıyla gerçekşetirildiğini öne sürüyor.

Gizli tanık ayrıca, Necip Hablemitoğlu suikastinin de Veli Küçük'ün talimatıyla Osman Gürbüz tarafından gerçekleştirdiğini, Gürbüz'ün bu iş karşılığı aldığı 1 milyon doları kumar masalarında harcadığını öne sürüyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber