Toplu Görüşmelerin İlk Gününde Neler Konuşuldu?

Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen görüşmelere, Kamu İşveren Kurulu üyeleri, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, yetkili sendikaların genel başkanları, sendika uzmanları ve bürokratlar katıldı. toplu görüşmelerin ikinci toplantısı 21 Ağustos'ta yapılacak Bugünkü görüşmelerde üç komisyon oluşturuldu. Detaylar için başlığa tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 15 Ağustos 2008 18:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hükümet ile kamu çalışanları konfederasyonları arasında yürütülen toplu görüşmelerin ilk turu sona erdi. Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, ikinci toplantının 21 Ağustos'ta toplanacağını açıkladı.

Başesgioğlu, bir basın mensubunun, "ek ödemeler konusunda yarın İstanbul'da bir açıklama yapılıp yapılmayacağı" yönündeki sorusu üzerine açıklamayı büyük bir ihtimalle Başbakan Erdoğan'ın yapacağını söyledi.

Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu başkanlığında Başbakanlık Merkez binada gerçekleştirilen toplantı, yaklaşık 3 buçuk saat sürdü. İlk toplantı sonucunda 15 günlük çalışma gündemi oluşturuldu. Sendikalar mali ve sosyal haklar başta olmak üzere 5 başlık belirledi. Toplantının ardından açıklamada bulunan Bakan Başesgioğlu, sendikaların sadece özlük haklarını savunan kuruluşlar olmadığını, aynı zamanda Türkiye'de demokrasinin yerleşmesinde vazgeçilmez sivil toplum örgütleri olduklarını söyledi.

-KESK BAŞKANI EVREN'E ?İSTEDİĞİN ZAMAN DÖNEBİLİRSİN? ÇAĞRISI-

Başesgioğlu, sendikalar ile hükümet arasındaki mevcut sosyal diyalogu geliştirmek istediklerini kaydederek, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bakanların soysal diyalogu geliştirmek anlamında sürekli olarak sendikalarla görüştüğünü anlattı. Bakan Başesgioğlu, KESK Başkanı Sami Evren'in görüşme masasını terk ettiğini de anımsatarak, ?Sendikalarımız kamuoyunu hassaslaştırma, görüşlerini kamuoyu ile paylaşma konusundaki demokratik hareketlerini taleplerini gayet yerinde görüyoruz. Ancak meselenin çözüm yerinin masa olduğunun, diyalog kurumu olduğunun da altını çizmek istiyorum. Bunun için de toplantının başında katılıp ayrılan değerli başkana masadaki yerinin hala açık olduğunu ve istediği zaman toplu görüşme masasına dönebileceğini bir kez daha iletmek istiyorum? dedi.

-İKİNCİ TOPLANTI 21 AĞUSTOS'TA-

Başesgioğlu, bugünkü toplantıda konfederasyon temsilcileri ile beraber, gelecek günlerde takip edilecek gündem maddelerini belirlediklerini anlattı.

Başesgioğlu, bugünkü toplantıya yönelik şu bilgileri verdi:

?Bu gündem maddelerinin başında birinci madde olarak ?mali ve sosyal haklar' gündem maddesi geliyor.
İkinci
gündem maddesi ?geçmiş yıllar ilişkin mutabakat altına alınan konuların değerlendirilmesi' gündem maddesi vardır.
Üçüncü
gündem maddesi ?çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve her statüdeki personelin sorunu, özelleştirme uygulamasından kaynaklanan sorunlar'.
Dördüncü madde, ?hizmet kollarının sorunları' ve
beşinci gündem maddesi de ?sendikal ve demokratik haklar' olarak belirlenmiştir.

Üç ayrı komisyon kurulmasına karar verildi. Komisyonlar pazartesiden itibaren çalışmaya başlayacaklar ve biz 21 Ağustos'ta tekrar değerli konfederasyon başkanları ve çalışma arkadaşlarıyla birlikte toplanacağız. Komisyonların yapmış olduğu çalışmaları değerlendireceğiz ve 30 Ağustos a kadar yasanın öngörmüş olduğu bu süreci tamamlayacağız.?

-?EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET? KARARI ONAYLANDI-

Hükümet olarak konfederasyonların taleplerine her zaman duyarlı olduklarını söyleyen Bakan Başesgioğlu, Hükümet olarak yapılan bir çalışmayı da paylaşmak istediğini söyledi. Konfederasyon başkanları ile konuşu tartıştıklarını anlatan Başesgioğlu, 2005 yılında çıkan kurumsal ek ödeme almayan personele denge tazminatı adı altında bir iyileştirme yapıldığını hatırlattı. Başesgioğlu, konu ile ilgili şu bilgileri verdi:

?Bu en son 2008 yılı için 20+20'ydi. Bu uygulamadan vazgeçerek eşit işe eşit ücret prensibin hayata geçmesi için çok önemli bir çalışma başlattık. Sayın başbakanımızın talimatıyla önümüzdeki bir iki gün içerisinde Bakanlar Kurulumuzun çıkarmış oyduğu bu kararname yayınlanacak. O kararnamede 2008 yılında Temmuz ayında almış oldukları iyileştirme ücretlerine ilaveten yeni bir iyileştirme ücreti yaklaşık 1.6 milyon memurumuza verilecektir. 15 Ağustos tarihinde itibaren geçerli olmak üzere bu iyileştirmeler verilecektir. Bu süreçte konfederasyonlarımızın çok yapıcı katkıları oldu. Belki rakamlarda tam anlaşamayabiliriz ama bu sayın başbakanımızın bizzat ilgilendiği ve talimat verdiği düzenlemedir. Açıklandığında da memurlarımız da benimseyeceklerdir. Buradaki amaç şudur; kurumlar arasındaki ücret adaletsizliğin gidermek konusunda hükümetimizin çok büyük bir hassasiyeti var. Bunu yıllara yayarak kurumlar arasındaki bu ücret farklılığın gidermeyi amaçladık. Bu konuda da çok büyük bir adım attık.?

-?BÜTÇE İMKANLARINI ZORLADIK?-

Temmuz ayında verilen iyileştirme dışında herhangi bir iyileştirmenin gündemde olmadığını anlatan Başesgioğlu, söz konusu ilavenin yeni bir imkan ve yeni bir ilave olduğunun altını çizdi. Başesgioğlu, bütçe imkanlarını zorlayarak düzenlemenin yapıldığını kaydederek, ?Bu konuda bir rakam vermeyeceğim bir iki gün içerisinde bu kararnamenin ayrıntıları açıklanacaktır. İnşallah ilerde kurumlar arasındaki ücret farkının kaldırılması için daha başka çalışmalar yapacağız. Tabi bunu yaparken bütçe imkanları önemli, Makro ekonomik imkanlar ve çerçeve önemli. Bunları düşünerek bir düzenleme yapmak istiyoruz? diye konuştu.

-?KAMU PERSONELİ REJİMİ HAYATA GEÇMELİ?-

Bütün amacın kamu çalışanlarının satın alma güçlerinin yükseltilmesi olduğunu ifade eden Bakan Başesgioğlu, Personel rejiminin yapılması konusunda da personel sağlığı güvenlik haklarının korunması konusunda da gelecek günlerde konfederasyonlarla beraber önemli adımlar atacaklarını söyledi. Başesgioğlu, ?Özellikle kamu personel rejimini hayata geçirmek zorundayız. Yoksa parça parça tedbirlerle bu birikmiş sorun stokunun gidermemiz mümkün değil. İnanıyoruz ilerde bu radikal değişikliği yaparak hem kamuda verimliliği artıracağız. Kamu çalışanlarımızın daha rahat imkanlarda çalışmasını sağlayacak çağdaş bir denetim anlayışını birlikte hayata geçireceğiz. İnanıyorum ki, bu süreçte çok iyi bir şekilde kullanacağız personel sistemi iyileştirme gayretlerimiz devam edecektir? dedi.

-?TOPLU SÖZLEŞME ÇOK TARTIŞILAN BİR KONU?

Açıklamanın ardından gazetecilerin, sorularını yanıtlayan Bakan Başesgioğlu, sendikaların ?toplu sözleşme? talebini değerlendirdi. Konunun gündeme alındığını ve bir komisyonun da bunu üzerine çalışacağını hatırlayarak, 4688 sayılı yasadaki aksayan yönleri gündeme getireceklerini kaydetti. Toplu sözleşme ve grev hakkının çok tartışılan bir konu olduğuna işaret eden Başesgioğlu, şunları söyledi:

?Bunun için bazı temel yasal ve Anayasal değişikliklerin yapılması gerekiyor. Biz tartışılsın diye ortaya şöyle bir öneri koyduk; çalışan kavramı etrafında bir sendikacılık gelişsin, işçi ve memur ayrımı ortadan kalksın, çalışan kavramını tam tarif edecek, bu kamu çalışanlarını bir sendika hakkı ve sendika hakkının bahşetmiş olduğu bir toplu sözleşme ve grev hakkı tanınsın. Bu ülkemizdeki güçlü sendikacılığı ortaya çıkarır, taleplerini kamu nezdinde güçlü bir şekilde dile getirmelerini sağlar. Bu söylediğim öneri tartışılmaya muhtaç bir öneridir. Bu süreci tartışacağız. Günün sonunda geleceğimiz nokta budur; toplu sözleşmeye geçilmesi.?


"Açlık grevi yaparız"

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Başbakanlık Merkez Binası'na girişinde yaptığı açıklamada, amaçlarının kamu çalışanlarını açlık sınırından kurtarmak, grevli toplu sözleşme hakkına kavuşturmak olduğunu ifade etti.

Hayat şatlarının giderek zorlaştığını, enflasyon hesaplarının tutturulamadığını dile getiren Akyıldız, kamu çalışanlarının enflasyonunun yüzde 25'lere ulaştığı belirtti.

Akyıldız, toplu görüşmelerde siyasi iradenin samimi bir tavır sergileyip bunu masada göstermesi gerektiğini kaydetti. Akyıldız, "Kamu çalışanlarını açlık sınırından kurtaracak bir uygulama bugün burada başlamalı" dedi.

Siyasi iradenin toplu görüşmelerin güllük gülistanlık geçeceği umudunda olmaması gerektiğini söyleyen Akyıldız, taleplerinin destekleyen eylem ve etkinlikleri de belirlediklerini bildirdi.

Akyıldız, görüşmelerde olumlu bir yaklaşım görmemeleri halinde 27 Ağustos'ta çeşitli illerden yürüyüş başlatarak Ankara'ya geleceklerini ve 29 Ağustos'ta oturma eylemi başlatacaklarını belirtti.

"Toplu görüşmeler sonunda mutabakat sağlanırsa 30 Ağustos'ta şölen, sağlanamazsa açlık grevi yapacağız" diyen Akyıldız, bu kararın nasıl şekilleneceğinin siyasi iradenin tavrına bağlı olduğunu ifade etti.


"Büyüyen pastadan pay istiyoruz"

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da, AB normları çerçevesinde kamu çalışanlarına grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı tanınmasını önemsediklerini söyledi.

Kamu çalışanlarının enflasyona ezdirilmediği yaklaşımına katılmadıklarını dile getiren Gündoğdu, maaş artışında enflasyon oranının yanında büyümeden pay istediklerini belirtti.

Gündoğdu, taban aylığın 30 YTL artırılmasını, sendika üyesi kamu çalışanlarına toplu görüşme primi olarak 25 YTL ödenmesini, gelir vergisi oranlarının 5 puan indirilmesini, eş yardımının 101 YTL'ye, çocuk yardımının 25 YTL'ye, yiyecek yardımının da 55 YTL'ye çıkarılmasını istediklerini bildirdi.

Bakanlar Kurulu'na verilen "eşit işe eşit ücret" yetkisini önemsediklerini anlatan Gündoğdu, bu kapsamda kamu çalışanlarına 15 Ağustos'tan itibaren 100 YTL, 1 Ocak 2009'dan itibaren 150 YTL ödenmesini talep ettiklerini kaydetti.

Gündoğdu, KEY hesaplarının tasfiyesinde yaşanan sıkıntıların çözümü için, kesintilerin yapıldığı dönemde çalıştığı tespit edilen kamu çalışanlarına çalıştıkları süre dikkate alınarak bu ödemelerin yapılması gerektiğini dile getirdi.

Sözleşmeli personelin kadroya alınmasını, bu sağlanana kadar eş tayini, askerlik dönüşü işe başlama gibi sorunlarının çözülmesini isteyen Gündoğdu, "Bekar bir memurun maaşının ek ödemelerle birlikte bir 301 YTL'ye yükseltilmesini talep ediyoruz. Bu açlık sınırının üzerinde yoksulluk sınırının bir hayli altında ama Türkiye'nin pastası içerisinde makul bir talep" dedi.

"Demokratik ülkede olmaz"

Dün geceyi Milli Müdafaa Caddesi'nde oturma eylemi yaparak geçiren KESK üyeleri ise, öğle saatlerinde taleplerini içeren bez bir afişle, sloganlar atarak, toplu görüşmelerin yapılacağı Başbakanlık binasına yürüdü.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu önünde panzerler ve çevik kuvvet ekipleriyle barikat oluşturan polis, grubun Başbakanlığa doğru yürümesine izin vermedi.

Bunun üzerine KESK Genel Başkanı Sami Evren'in başkanlığındaki bir heyet, görüşmelere katılmak üzere Başbakanlık binasına gitti.

Başbakanlık binasının ana kapısından girmek isteyen Evren'e güvenlik görevlileri girişlerin C kapısından yapılacağını belirtti. Buna karşılık Evren, canlı yayın araçlarının ana kapıda olduğunu ifade ederek, binaya buradan gireceğini söyledi.

Ana kapıya gitmek isteyen Sami Evren, güvenlik görevlileri tarafından durduruldu ve izin verilmedi. Evren, güvenlik görevlilerine "kendisinin 2 milyon kamu çalışanının temsilcisi olduğunu ve hangi kapıdan gireceğini kendisinin tayin edeceğini" söyledi.

Daha sonra basın mensuplarına açıklama yapan Evren, "Kamuoyuna seslenme hakkım engellenmek isteniyor. 2 milyon kamu çalışanının temsilcisi ve Sayın Bakan Başesgioğlu'nun davetlisi olarak buraya geldim. Ama içeri almak istemiyorlar. Eğer buradan içeri alınmazsak tutanakla bunu tespit edeceğiz" dedi.

Bunun kendi istedikleri bir durum olmadığını ifade eden Evren, kamu çalışanlarının bugünle ilgili beklentileri olduğunu, dünyanın hiçbir ülkesinde görüşmeye gelen heyete güvenlik kuvvetlerinin eşlik etmediğini söyledi.

Engellemeye son verilmemesi durumunda Başbakanlığın önünde oturma eylemi başlatacağını söyleyen Evren, polislerin girebileceğini söylemesi üzerine ana kapıya yöneldi.

KESK Genel Başkanı Sami Evren, binanın önünde yaptığı açıklamada, "Biraz önce yaşadığımız sorun hiçbir demokratik ülkede olmaz. Yetkililer hatalarını anladılar ve sorun çözüldü" dedi.

Kamu çalışanlarının sorunlarını çözmek istediklerini belirten Evren, "Bunun sendikalarla olacağına inanıyoruz. Bugün burada kurulan masa demokratik değildir, sendikaları dışlamaktadır, tek taraflıdır" diye konuştu.

Evren, "KESK kendi iradesini kendi tayin eder. İçeriye girip taleplerimizi ileteceğiz. 350 YTL ek ödeme istedik. Bin 250 YTL temel ücret talep ettik. Toplu iş sözleşmesi hakkımızın güvence altına alınmasını istedik. Bu toplantı hukuksuzdur. Çünkü AİHM'in kamu çalışanlarının toplu iş sözleşmesi hakkı konusunda kararı vardır" dedi.

Hükümetin Anayasa'nın 90'ıncı maddesi gereği AİHM'in kararlarına uymak zorunda olduğunu söyleyen Evren, "Biz içeri girerek, bakana ve katılan diğer sendikalara AİHM'in kararını hatırlatacağız. Toplantıyı bitirmelerini söyleyeceğiz. Aksi takdirde Avrupa Konseyi'ne şikayet edeceğiz" diye konuştu.

İçeriye pazarlık yapmak için gireceklerini belirten Evren, eğer talepleri karşılanmazsa eylemlerine devam edeceklerini bildirdi. Evren, daha sonra toplu görüşmelere katılmak üzere Başbakanlık merkez binaya girdi.

KESK toplu görüşmelerden çekildi

Yaklaşık 15 dakika içeride kalan Evren, çıkışta, "KESK iradesini AKP Hükümeti'ne teslim etmemiştir" dedi. Diğer sendikalara da aynı çağrıda bulunduğunu belirten Evren, Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu'ndan önce söz alarak bir süre toplantının başlamasını engellediğini söyledi.

Toplantının "hukuksuz ve AİHM kararlarına aykırı olduğunu" ifade ettiğini belirten Evren, bu toplantıyı dava edeceklerini belirtti.

KESK'in kamu çalışanlarının sorunlarının çözülmesini istediğini dile getiren Evren, 4688 sayılı yasanın "kadük" olduğunu savundu.

"Hükümete değil, kendilerine güvendiklerini" dile getiren Evren, "KESK, üyelerinin iradesini Bakanlar Kurulu'nun iki dudağı arasına bırakmamıştır. Demokratik tepkilerimizi dışarıda göstermeye devam edeceğiz" dedi.

AB'ye girmek isteyen bir hükümetin AİHM'nin kararlarını dikkate almak zorunda olduğunu savunan Evren, toplu görüşmelere katılan iki sendikanın da kendilerinin lehine alınmış kararlara uymamalarını anlamanın mümkün olmadığını kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber