Vakıf üniversitelerine ticari gözle bakanlar hapse atılmalı

Kaynak : Referans
Haber Giriş : 20 Ağustos 2008 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye onu, "Haliç'in suları gözlerimin rengine dönecek" sözleriyle tanıdı. İstanbul'un belediye başkanı olduğu 1984-1989 yılları arasında yaptığı icraatlarıyla da sonrasında kurup geliştirdiği İstek Vakfı'yla da hem çok sevildi hem de "para yiyor" eleştirilerine muhatap oldu Bedrettin Dalan. "Para yiyor" diyenlere "Benim bedduam tutar, gözleri kör olsun" diyerek cevap veren Dalan, gelir-gider dengesi, öğrenciden alınan paranın ne kadarının onların eğitimine harcandığı, denetim ve yönetimleriyle gündeme gelen vakıf üniversitelerinin işleyişi ile ilgili olarak da açıklamalarda bulundu. Yeditepe Üniversitesi'nin en kaliteli eğitimi veren üniversitelerden biri olduğunu belirten Dalan, "Biz hem en kaliteli eğitimi hem en fazla bursu verip, en fazla yatırımı yapıyoruz. Bunlar da çalarak çırparak olmaz. Bu üniversiteye giren paranın tamamı kutsaldır, devletin parasıdır ve devletin tayin ettiği yerde kullanılır. Biz parayı biriktirmeyiz, içeride paramız yok gibidir. Hemen yatırıma dönüştürürüz" diye konuştu.

Varlığımı devlete bağışladım

Kamu yararına kurulan vakıflar tarafından işletilen üniversitelerin devlet kurumu sayıldığını, bu vakıfların mallarının da devletin malı olduğunu belirten Dalan, "Kurduğum okul ve üniversiteyi benim şahsi malım sanıyorlar. Bana 'Para yedi' diyenlerin gözü kör olsun. Benim bedduam tutar. İstek Vakfı kamu yararına çalışan bir vakıf. Bu tür vakıfların tüm malları da devlete kalır. Yeditepe Üniversitesi de tamamıyla bir devlet kurumudur. Arabaların hepsi siyah plakadır. Siyah plaka da devlet demektir. Bu okulun rektörü vali gibi kırmızı plakalı arabaya biner. Dolayısıyla tüm varlığını devlete bağışlamış bir adamım" açıklamasında bulundu.

Vergi memurundan farkımız yok

Öğrencilerden alınan ücretlerin kendi şahsına ait olmadığını belirten Dalan, "Aldığımız ücret devletin kendi parası. Vergi memuru topladığı vergiyi nasıl kendi cebine atamazsa bizim için de durum böyle" dedi. Bu paradan kimsenin kendi şahsı için bir kuruş harcayamayacağını, harcarsa bunun zimmete gireceğini vurgulayan Dalan, "Öğrenciden alınandan artan para da yurt gibi, laboratuvar gibi şeylere harcanır" dedi.

Yeditepe Üniversitesi'nin kampusunda 60 milyon dolara mal olan yurt inşaatını örnek gösteren Dalan, "Yani öğrenciden alınan paradan artanlar üniversitenin dünyayla yarışacak hale gelmesi için sarf edilir. Bu, öğrenciye yapılan yatırım değil mi" dedi. Bunlar düşünüldüğünde Yeditepe Üniversitesi'nde öğrenciye harcanan 9.346 YTL'nin aslında 19 bin YTL'ye çıktığını kaydeden Dalan, "Yani yatırımlar da öğrenciye harcanan paradır. Tüm vakıf üniversiteleri için de bu geçerlidir. Hiçbir vakıf üniversitesi kâr edemez. Vakıf üniversitesine ticari gözle bakan herkes yasalara karşı geliyor demektir" açıklamasında bulundu.

Önümüzdeki bir yılda 50 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını ifade eden Dalan, "Haydarpaşa'da ikinci hastanemizi yapacağız" dedi.

Kâr isteyen hapse atılır

Vakıf üniversitelerine ticari amaçla bakanların hapse atılması gerektiğini kaydeden Dalan, "Anayasanın 130. maddesi oldukça net. Vakıf üniversiteleri kâr amacı güdemez. Bunu ticari amacı için kullanan da hapse girer" dedi. "Belediyenin ya da Hazine'nin parası ne kadar devletinse vakıf üniversitelerinin de parası devletindir" diyen Dalan, "Tüm vakıf üniversiteleri buna göre çalışmak zorunda. Maliye Bakanlığı ve YÖK amacı dışına çıkan vakıf üniversitelerini kapatır. Vakıf üniversiteleri her sene muntazam olarak denetlenir" dedi.

Bugüne kadar üniversiteye yapılan yatırımların 2 milyar dolar olduğunu kaydeden Dalan, "Başlangıçta tüm yatırımları vakıf karşılıyordu. Daha sonra da otofinansman yapmaya başladık" dedi. Vakıf üniversitelerinin belli başlı gelir kalemlerinin öğrencilerden alınan paralar ve vakfın yardımları olduğunu kaydeden Dalan, "Ayrıca bizim şu anda yaptığımız gibi hastanelerden kazanılan paralar da gelir kalemleri arasında" dedi. Yeditepe Üniversitesi'nin ayrıca buluşları için patent almaya başlayacağını ve bunun da önemli bir gelir kalemini oluşturacağını ifade eden Dalan, "Bunlardan biri gen teknolojisi. Bunlar öyle noktaya gelir ki tüm gelirlerin üzerine çıkabilir" dedi.

Parası olmayan sokağa atılmaz

Yeditepe Üniversitesi'nde 5.500 öğrencinin burslu okuduğunu ve bunun toplamın yüzde 32'sine denk geldiğini ifade eden Dalan, "Burası paralı bir okul ama burslu da olsa giren hiçkimseyi parası olmadığı ya da bittiği için sokağa bırakmıyoruz" dedi.

Dalan, vakıf üniversitelerinin dünyada ve Türkiye'deki işleyişi ile ilgili olarak da şunları söyledi: "Dünyada en iyi üniversiteler Amerika'da. Bunların hepsi de vakıf üniversitesi. Örneğin Harvard; tam bir vakıf üniversitesi ve bankada yatan parası 35 milyar dolar. Devletin yönettiği iyi üniversiteler de var ama bunlar devletin hantallığının dışına çıkmışlardır. Türkiye ile aynı ayarda olan ABD üniversitelerinin fiyatları bizim iki buçuk katımız. Ama kaliteler aynı. Uzun lafın kısası kaliteli üniversite eğitimi pahalı bir şeydir."

Vakıf değil, devlet üniversitesi

Kamuoyunda vakıf üniversiteleriyle ilgili yaygın bir yanlış düşünce olduğunu belirten Dalan, "Türkiye'de vakıf üniversitesi yoktur. Vakıflar tarafından kurulmuş devlet üniversiteleri vardır. Vakıf üniversiteleri de devletin malıdır. Bu nedenle de vakıf üniversitelerinin istimlak hakları vardır. Vakıf üniversitelerinin tamamı devletin kontrolündedir" dedi. Kontrol düzgün yapılırsa hiçbir vakıf üniversitesinin yanlış çalışamayacağını kaydeden Dalan, "Devlet de şu anda kontrollerini ciddi ciddi sıkılaştırıyor. Ancak kamu yararı için kurulmamış vakıflar da var. Türkiye'de 160'ın üzerinde kamu yararına kurulmuş vakıf var. Bunlar hem Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından hem de Maliye tarafından kontrol edilir. Ama Türkiye'deki bazı vakıf üniversiteleri maalesef kamu yararına çalışan vakıflar tarafından kurulmamıştır. Bu vakıfların da süratle kamu yararına çalışan vakıflar haline gelmesi gerekiyor. Bu konuda tek açık kapı bu" açıklamasında bulundu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber