Sağlık Bakanlığı 'Dijital Sağlık Kartı sistemi' üzerinde çalışıyor

Haber Giriş : 07 Kasım 2004 05:13, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Dijital Sağlık Kartı sistemi uygulaması için çalışmalar yaptıklarını anlatan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hedeflerinin evrak eziyetini sona erdirmek olduğunu açıkladı. Yeni uygulama başladığında her hastanın bir 'sağlık nüfus cüzdanı' olacak ve bununla takip edilecek

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlık sistemini daha işlevsel hale dönüştürecek yeni projelerini AKŞAM Ankara Temsilcisi Nuray Başaran'a anlattı.

Vatandaş hastaneye güvenmiyor, çünkü kuyrukta bekliyor. Sağlık için varsa altınını bozduruyor, özel hastaneye yatırıyor. Bunun önüne geçmek için neler yapılıyor?

Biz diyoruz ki, kamuda bekletmeleri, kuyrukları kaldıracağız ama bunu özel sektörden hizmet alarak yapacağız. Mesela; MR ya da tomografi cihazını satın almıyoruz, 'Getir MR ya da tomografi cihazını hastanemize kur, sen işlet' diyoruz. Çünkü özel sektör, onu dinamik bir şekilde çalıştırır. O cihaz da kolay kolay arıza yapmaz, yapsa da ikinci gün tamir edilir. Oysa kamuda onu tamir ettirmek bazen bir ayı alıyor. Bunu yaparak halkımıza süratli hizmet alanı açmış oluyoruz. Bu politikalarımız özel sektörün önünü kapatmıyor, aksine açıyor.

Bürokratik engelleri kaldırmak için başka çalışmalarınız var mı?

Genel sağlık sigortası uygulamalarıyla birlikte vatandaşlarımızın dijital ortamda kayıtlarının saptanabildiği, dolayısıyla kendilerinin de elindeki elektronik kartlarla sisteme girebilecekleri bir sistem için çalışıyoruz. Elinizdeki bir kartla bütün bu işler gerçekleşebilecek. Çok gelişmiş Avrupa ülkelerinde bu uygulama var.

ELEKTRONİK İZLEME

Bu kartlarda tüm bu bilgiler yer alacak mı?

Evet, o kartta ya da elektronik sistemde tüm bu bilgiler yer alacak. Kart daha çok tanıtıcı bir kart olacak.

Mesela 6 ay önce kalp krizi geçiren biri, kan grubunu, aldığı ilaçları, dijital sistemde görebilecek mi?

Elbette ama bunun için de birkaç sene beklememiz gerekecek. Bu hususta da ciddi bir proje yürütüyoruz. Bir tarafında sigortacılık, bir tarafında hasta kayıtları, bir tarafında da aile hekimleri ile hastane arasındaki bilgi alışverişini sağlayan entegrasyon olacak.

Yani sağlık nüfus cüzdanı gibi bir şey?

Güzel bir tabir. Bu sistem MERNİS numaralarıyla da irtibatlandırılacak.

Bütün hastanelerin aynı çatı altında toplanması ne gibi avantaj ve dezavantajlar getirecek?

Avantajlar; kaynaklarımızın daha verimli kullanılması ile başlıyor. Bizim de, SSK'nın da sağlık tesisleri ve yatırımları var. Dolayısıyla bazen mükerrer yatırım ortaya çıkabilir. Böylece yatırım planlamaları, daha gerçekçi ve vatandaşın parası daha iyi kullanılarak yapılabilecek. Hizmetlerin koordineli, entegre biçimde verilmesi kolaylaşacak.

Dezavantajları; ilk altı aylık dönem, ciddi bir entegrasyon, yeniden yapılanma çabasıyla geçecek. Bu arada muhalif olanların adeta bir hata aramak için bekleyeceklerini çok iyi biliyoruz. Bu nedenle çalışmalarımızda 6 ay sonra,

1 sene sonra gelinen noktanın resmini çekerek kamuoyunun önüne getireceğiz.

İSTANBUL'DA BİLE AÇIK VAR

Bugün itibariyle doktorların ve Sağlık Bakanlığı'nın ulaşamadığı bölge yok diyebilir misiniz?

Çok iddialı bir cümle olur bu. Özellikle hala Doğu'da 5-6 ilimizde uzman ve pratisyen hekim açığımız var. Mesela İstanbul'da da pratisyen hekim açığımız var. Şu an 90 bin hekimimiz var, bunun rakamın yarısı kadar hekim ihtiyacımız var. Ankara, İstanbul ve İzmir'de çalışan başasistanlarımıza 'Bir sene Doğu'da çalışın, ondan sonra başasistanlığınızı devam ettireceğiz' dediğimizde bazı meslek örgütleri buna karşı çıkıyorlar. Savcılar, hakimler, kaymakamlar, Silahlı Kuvvetler mensupları bu bölgelerde çalışıyorlar, hekimler de çalışacaklar. Aksi takdirde biz bazı bölgelere hizmet veremez duruma geleceğiz.

ROTASYONA GİDERİZ

Bunu nasıl çözmeyi planlıyorsunuz?

Birkaç yöntem var. Sözleşmeli personel uygulamalarında yüksek ücretler veriyoruz. İlk atamalarımızı bu bölgelere yapıyoruz. Bu bölgelerden ayrılmak isteyen personelimizin, belli hizmet puanları çerçevesinde yine ihtiyaç duyulan bölgelere ayrılmalarına müsaade ediyoruz. Bütün sağlık çalışanlarına hekimlerimiz dahil hizmet puanları oluşturuyoruz. Mahrumiyet bölgesinde çalıştıkları zaman hizmet puanları artıyor. Şu anda bir rotasyon uygulamamız yok ama ihtiyaç duyarsak onu da yapmaktan kaçınmayız.

Tek çatı sorunları çözecek

Sağlık alanında atılan adımlar, hükümetin en büyük reformları arasında yer alıyor. En son reform olan, hastanelerin tek çatı altında toplanması, vatandaşa nasıl yansıyacak?

SSK hastalarının hizmet aldığı kurumlar, sayıları, altyapıları, kalabalıklarıyla kıyaslandığında yetersiz kalıyor. İki ayrı kurum olduğu için vatandaşın arada 'gel git' yapmasını hala önleyebilmiş değiliz. Hizmet tek elden ulaşmadığı için aksamalar devam ediyor.

Vatandaş, SSK ile diğer hastanelerin yeterliliğini, seviyesini ve kalitesini nasıl değerlendiriyor?

Çok büyük fark yok. Yalnızca SSK'da, çok sayıda insan, az sayıda hastaneden yararlanıyor. Tek elden yürütme işi, hastanelerin bir kısmı SSK'nın, diğer kısmı diğer kurumların elindeyken istenildiği gibi başarılamıyor. Uzmanlık alanımız bu olduğuna göre hastaneleri bizim devralmamız ve halk adına bunları yönetmemiz en makul olan. Devir işlemi ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız da kendi üzerine düşen misyonu, yani sigortacılığı üstlenmiş oluyor. Böylece kamunun sağlık sigortacılığını geliştirme imkanına sahip olacak. Sihirli değnek değmiş gibi 1 Ocak 2005'te herşey güllük gülistanlık olmayacak. Ama süreç, her gün daha iyi hastane hizmeti verilmesiyle, vatandaşların daha kaliteli hizmet almasıyla gelişmeye devam edecek.

Bakanlıklar daha koordineli çalışacak

Koalisyon hükümeti değilsiniz ama Türkiye'de yıllardır şöyle bir sıkıntı vardır: Aynı partiden de olsa, iki bakanlık, yetkilerini diğeriyle paylaşmak istemez. Kimse kimseye yetkisini devretmek istemez, hatta bir genel müdürlüğünü bile devretmekten sakınır.

Biz Milli Eğitim Bakanımız'la oturduk, konuştuk. Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) sağlık kuruluşlarını biz aldık. Bütün sağlık meslek liselerimizi de MEB'e devrettik. Gıda konusundaki piyasa yetkilerimizi, sağlıkla ilgili üst bakış konusu bizde kalmak üzere Tarım Bakanlığı'na devrettik. Şimdi Çevre Bakanlığı ile görüşüyoruz. Bütün gayrisıhhi müessese diye bilinen işyeri açma ruhsatlarını onlara vereceğiz. SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrine de Çalışma Bakanımız'la birlikte karar verdik.

Karşı duranlara ne diyorsunuz?

Karşı durmaları biraz da duygusal sebeplere dayandırıyorum. Vatandaşı SSK'lısın, Bağ-Kur'lusun, yeşil kartlısın, şucusun bucusun diye ayırmayız.

Bu çok önemli bir adım. Bunun üzerine inşa edeceğiniz bir sistem var mı?

Bu reform sürecinin iki önemli ayağı daha var. Biri genel sağlık sigortasıdır. Mesela biz de yeşil kartla ilgili bütün yaptığımız işleri Çalışma Bakanlığı'na devredeceğiz. Maliye Bakanlığı, Emekli Sandığı'nı bu bakanlığa devredecek. Sağlık işleri dahil olmak üzere... Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nı da Çalışma Bakanlığı'nın koordinasyonunda hazırladık. Şimdi onlar tasarı üzerindeki son çalışmalarını yapıyorlar.

Aile hekimliği 2007'de

'Aile hekimliği sistemi için 2005'in ilk 9 ayı içerisinde Düzce'de pilot çalışma yapacağız. 2005'in sonlarında 5 ilde daha pilot çalışmaya başlayacağız. 2006'da yaygınlaştırmaya başlayacağız. Hedef 2007'de 81 ilimizde aile hekimliğine geçmek.'

Akşam

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber