Ak Parti'den Ertuğrul Özkök'e 'Telekulak' cevabı

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 16 Eylül 2008 22:56, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen, 'Bizi mi dinliyorsunuz?' diyen Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e sert cevap verdi.

Sözen, Hürriyet Gazetesi'nin iki yazarının Bebek Balıkçısı'nda herkesin duyabileceği şekilde konuştuğunu açıkladı. Sözen, Özkök'e, "9 Eylül 2008 Salı günü, akşam saat 20.00'den sonra, Bebek Balıkçısı'nda Hürriyet'in iki yazarı, etraftaki masaların da duyabileceği şekilde 'bizim patronun açıklamalarını pek inandırıcı bulmadım' diye konuşmuş olabilirler mi?" diye sordu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sözen, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Mehmet Yılmaz'ın bugünkü yazılarına sert bir açıklama ile cevap verdi.

YILMAZ'A 'TETİKÇİ' SUÇLAMASI

Hürriyet Gazetesi yazarı Mehmet Yılmaz'ın bugünkü köşesini 'şerefini' feda etme pahasına patronunu müdafaaya ayırdığını savunan Sözen, şu ifadeleri kullandı:

"Yılmaz, yazısında patronunun çıkarlarını savunmak için yazı yazmadığını iddia edip, Sayın Başbakanımız ve Genel Başkanımız'ın, bu yöndeki sözlerini ispat etmeye davet ediyor. Olayın, bizi ilgilendiren kısmına gelince Yılmaz, bir gazetede günlük yorum yazdığına göre, patronu adına 'tetikçilik' yapıp yapmadığını anlamak için bizzat kendi yazılarına bakması yeterliydi. Bunu yapmaması bir tarafa, en azından Sayın Başbakanımız ve Genel Başkanımız'ın konuşmasını bir kez daha dinlemeli veya okumalıydı. O zaman 'tetikçilik' sözünün aslında bir iddia olarak ortaya atılmadığını, doğruluğu bizzat kendi yazılarından test edilebilecek bir gerçeğin tespiti olarak söylendiğini idrak ederdi. Sayın Başbakanımız ve Genel Başkanımız'ın sözlerini daha kolay anlayabilmeleri için basitleştirerek diyorum ki, Mehmet Y. Yılmaz'ın 'patron kalemşörlüğünün' kanıtı, bizzat kendisidir."

"KAMİKAZE SALDIRISI"

AK Parti'li Sözen, Başbakan Erdoğan'ın birden fazla konu başlığı vererek Doğan Medya Grubu'na ve yazarlarına sorular sorduğuna işaret ederek, "Mehmet Y. Yılmaz, yazarı olduğu gazetenin 'kaçak kağıtla' basılıp basılmadığı, bu konuda bir SPK incelemesinin olup olmadığı, patronunun 'vergi cenneti ülkelerde kurdurduğu tabela şirketler' üzerinden alım yaparak borsadaki ortaklarını zarara uğratıp uğratmadığı iddialarını köşesinde hiç sorgulamış mı? Ben hızlıca taradım ama her hangi bir kanıta rastlamadım"dedi.

Vatan Gazetesi yazarlarından birinin SPK Başkanı'na şantaj yaptığı iddiasının Mehmet Yılmaz'ın yazılarında hiç konu olmadığını dile getiren Sözen, "Demek ki, çıkarlar söz konusu olduğunda Mehmet Y. Yılmaz için neyin haber değeri taşıyıp taşımadığı değişkenlik gösterebiliyormuş. Mehmet Y. Yılmaz, adeta bir 'kamikaze saldırısı'yla bugünkü yazısını yazdığına göre, 'kendi kendini ele veren yazar' olsa da 'kendi kendini yalanlayan'ın nasıl ödüllendirileceği de merak konusu. Mehmet Y. Yılmaz'a son sözümüz şudur; Sayın Başbakanımız ve Genel Başkanımız'ın defalarca ispat ettiği gibi, yazdıkları yan yana konduğunda ne kadar yanlı, bağımlı olduğu ortaya çıkıyor" diye konuştu.

"DOĞAN MEDYA GRUBU BAYAT HABERLERİ YENİYMİŞ GİBİ VERİYOR"

Sözen, Doğan Medya Grubu'nda, Almanya'daki Deniz Feneri davasının dünkü duruşmasının yansıtılma biçiminin de Mehmet Y. Yılmaz'ın 'içine düştüğü' durumu doğruladığını kaydetti. Başbakan'ın söylediği, Alman tarafının da iddianame ekinde kayda geçirdiği bir gerçeğin sanki dün ortaya çıkmış gibi gösterildiğini savunan Sözen, Doğan Medya Grubu'nu bayat bilgileri yeniymiş gibi sunmakla suçladı. Sözen, "Eğer bugün 'Marco'ya karşılık Deniz Feneri' türünden attığınız başlıklarla bir iddiada bulunmak istiyorsanız, sanki bir şeyler söylüyormuş gibi yapmayın, çıkın ve açık açık söyleyin" çağrısını yaptı.

ÖZKÖK'E 'TELEKULAK' CEVABI

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sözen, açıklamasında, Ertuğrul Özkök'ün bugünkü yazısında gündeme getirdiği 'telekulak' sorusuna da cevap verdi. Sözen, Hürriyet Gazetesi'nin iki yazarının Bebek'te bir balıkçıda herkesin duyacağı şekilde konuştuğunu iddia ederek, şunları kaydetti: "Ertuğrul Özkök, Aydın Doğan'ın cevaplarını inandırıcı bulmayan ve rahatsızlıklarını özel sohbetlerde gizlemeyen yazarlarının tespiti için 'iki şık'lı bir cevap düşünmüş. Ya legal ya da illegal dinleme ihtimalleri üzerinden duruyor. İşi öyle Önder Sav aceleciliğiyle komploya dökmeden önce daha basit düşünüp, üçüncü ihtimallerin de olabileceğine dikkat çekmek istiyor ve ekliyorum; 9 Eylül 2008 Salı günü, akşam saat 20.00'den sonra, Bebek Balıkçısı'nda Hürriyet'in iki yazarı, etraftaki masaların da duyabileceği şekilde 'bizim patronun açıklamalarını pek inandırıcı bulmadım' diye konuşmuş olabilirler mi? Ertuğrul Özkök'e daha fazla yardımcı olmak isterdim ama benden şimdilik bu kadar. O yazarların kim olduğunu da siz araştırıp bulun."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber