Ergenekon'da, biri öğrenci 5 genç subay tutuklandı
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan 4 teğmen ile 1 askerî öğrenci, 'terör örgütüne üye olmak' suçundan tutuklanarak askerî cezaevine gönderildi. Genç subaylar, 'Karargâh Evleri'ne komutanlarının bilgisi dahilinde gittiklerini söyledi.
Ergenekon soruşturmasının son operasyonunda gözaltına alınan 5 muvazzaf teğmenden 4'ü ve bir askerî öğrenci 'terör örgütüne üye olmak' suçundan tutuklanarak Hasdal Askerî Cezaevi'ne gönderildi. Subaylardan biri, savcılıktaki sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Muvazzaf askerlere de sıçrayan Ergenekon operasyonunda son tutuklamalar dün gece yaşandı. 7. dalgada gözaltına alınan 5 teğmen ile 1 askerî öğrenci, dün adliyeye sevk edildi. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla önceki gün çeşitli illerde gözaltına alınarak İstanbul Merkez Komutanlığı'na getirilen zanlılar, ilk olarak Beşiktaş'taki İnzibat Komutanlığı'na gönderildi. Buradaki işlemleri tamamlanan ve sivil giyimli oldukları görülen subaylar, yine sivil kıyafetli inzibatlar tarafından Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Hakim ve savcıların kullandığı kapıdan adliyeye alınan 6 kişi, savcılık katına çıkarıldı. Sabah 10.30 sularında askerî öğrenci Yaşar Tozkoparan ve iki teğmen;15.30'da da diğer 3 teğmen Beşiktaş'taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edildi. Zanlı askerlerin savcılar Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel tarafından alınan ifadeleri gün boyu devam etti. Askerlerin iki gün boyunca tutuldukları İstanbul Merkez Komutanlığı'nda ifadelerinin alınmadığı öğrenildi.
Sorgulanan teğmenlerden M. Ali Çelebi, Eren Mumcu, Noyan Çalıkuşu, Hasan Hüseyin Uçar ve Harp Okulu öğrencisi Yaşar Tozkoparan gece 22.30 sularında 'terör örgütüne üye olmak' suçlamalarından tutuklanmaları talebiyle Nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Subaylardan biri ise savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Zanlıların hepsi cezaevine gönderilirken, hakim, tutuklama kararında, sanıkların kaçma ihtimalini de göz önünde bulundurdu. Ergenekon savcıları teğmenlere, Karargâh Evleri'nde yaptıkları toplantıları da sordu. Sanıkların avukatı Yusuf Erikel, müvekkillerinin söz konusu toplantılara komutanlarının bilgisi dahilinde katıldıklarını söylediklerini belirtti.
Teğmenlerin avukatı Yusuf Erikel, tutuklama sonrası yaptığı açıklamada müvekkillerinin tamamen suçsuz olduklarını ileri sürdü. TSK'nın dünyanın en büyük ordusu olduğunu söyleyen Erikel, "Askerin içinde nasıl terör örgütü olabilir. Bu teğmenlerden biri tankçı, biri havacı, biri pilot, bir diğeri terör timinde görevli. Bunların terör örgütü üyesi olması güç bir durum. Askerler bunu fark etmeyecek mi? Şaban Dişli'lerin nasıl sahibi varsa bu beş teğmenin de sahibi çıkar inşallah. Şu saatte genelkurmay bakanı, merkez komutanları da uyumuyordur." diye konuştu. Erikel, 'darbe planları var mıydı' sorusuna ise ilginç bir cevap verdi; "Türkiye'de ne zaman darbe planı yapılmış da darbe olmamış. Teğmenler mi darbe yapacaktı? Daha yeni göreve başladılar."
Toplantılardan komutanların haberi var
Ergenekon savcılarının teğmenlere, Kemal ve Neriman Aydın kardeşlerle Karargah Evleri'nde yaptıkları görüşmeleri de sordukları öğrenildi. Sanıkların avukatı Erikel, müvekkillerinin söz konusu toplantılara komutanlarının bilgisi dahilinde katıldıklarını söylediklerini aktardı. MİT, Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği raporda, 'Karargâh Evleri Projesi'nin tüm detaylarına yer veriliyor. Karargâh Evleri, İşçi Partisi ve Alevî kesimin yanı sıra bazı TSK mensupları ve memurlarının da katılımıyla 'emperyalistlerle, cumhuriyet karşıtları ile mücadele' amacıyla Doğu Perinçek tarafından kuruluyor.
Büşra Erdal
Genç subaylar, komutanlarını fişlemiş
Ergenekon soruşturmasıyla ilgili son operasyonda gözaltına alınan teğmenlerin, komutanları hakkında istihbari bilgi topladıkları ortaya çıktı.
Genç subaylar, yaptıkları fişlemeyi 'Teğmenler ders grubu' isimli toplantılarda Kemal-Neriman Aydın kardeşlere iletmiş. Onlar da bu bilgileri Ergenekon terör örgütünün liderlerine aktarmış. Teğmenlerden Mehmet Ali Çelebi'nin de Hizbuttahrir örgütünün mensuplarıyla temasa geçtiği tespit edildi. Gözaltındaki Kara Harp Okulu öğrencisinin görevi ise örgüte genç Harbiyelileri kazandırmak. Kemal ve Neriman Aydın, 1 Temmuz'da düzenlenen 6. dalga operasyonda gözaltına alınmış, ardından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Ergenekon'un 7. dalga operasyonu perşembe günü gerçekleşti. Teğmenler Mehmet Ali Çelebi, Hasan Hüseyin Uçar, Noyan Çalıkuşu, Önder Koç, Esen Mumcu ve Kara Harp Okulu öğrencisi Yaşar Tozkoparan gözaltına alındı. Çelebi'nin darbe planı yaptığı ve kamuoyuna yakında darbe olacağına dair söylentiler yaydığı belirtiliyor. Yaşar Tozkoparan'ın ise Kemal ve Neriman Aydın kardeşlerin toplantılarına katıldığı ve Harp Okulu'ndan örgüte eleman kazandırmaya çalıştığı ifade ediliyor. Aydın kardeşlerle toplantı yapan diğer teğmenler ise Esen Mumcu, Hasan Hüseyin Uçar, Önder Koç.
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz tarafından hazırlanan iddianamenin 117. sayfasında Ergenekon terör örgütünün genç harbiyelilere çengel atması net bir şekilde aktarılıyor. İddianamede bu konu şöyle anlatılıyor: "Örgütsel dokümanlarda belirtildiği gibi örgütün en çok önem verdiği ve sızmaya çalıştığı kurumlardan birisinin Türk Silahlı Kuvvetleri olduğu, bu nedenle halen gizli bir şekilde bu faaliyetlerini sürdürdüğü, hatta bu faaliyetlerini Karargâh Evleri şeklinde adlandırarak özellikle harp okullarında bulunan subaylar ve öğrencilerle ilgilendikleri, bunların yanı sıra halen görevde olan bazı Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile ilişki içerisinde oldukları, bu ilişkileri sayesinde birçok kişinin askerlikle ilgili problemlerini çözdükleri ve istedikleri yerlerde askerlik yapmalarını sağladıkları, ayrıca bu ilişkileri örgütün farklı amaç ve hedefleri için kullandıkları anlaşılmıştır.
İddianamenin 121. sayfasında ise Karargâh Evleri yapılanması konusunda askerî savcılığın soruşturma başlattığı belirtilerek, şu cümleler kullanılıyor: "İşçi Partisi'nden elde edilen Karargâh evleri yapılanmasıyla alakalı MİT Müsteşarlığı'nca hazırlanan çok gizli belge, Ergenekon terör örgütünün sivil yapılanması içinde yer alan Teori Tasarım ve Planlama Daire Başkanlığı'nda görevli Doğu Perinçek'in partisini, bu gizli yapılanmanın metotlarını ve geliştirilmesinin nasıl yapıldığını ayrıntılı olarak anlatmaktadır. Çok gizli ibareli ve Genelkurmay Başkanlığı'na gönderilen Karargâh Evleri'yle alakalı MİT Müsteşarlığının yazısının İP Genel Merkezi'nde Doğu Perinçek'in odasında bulunması da Ergenekon'un TSK içinde gizli yapılanmasını sürdürdüğünü ve raporun İP'den çıkması da örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri içinde çok önemli mevkilere kadar sızdığını göstermektedir."
Teğmenlerin ifadesini Ergenekon savcıları aldı
Savcılığın talimatıyla önceki gün gözaltına alınarak İstanbul Merkez Komutanlığı'na getirilen 5 teğmen ile 1 askerî öğrenci, dün adliyeye sevk edildi.
Muvazzaf subaylar önce Beşiktaş'taki İnzibat Komutanlığı'na getirildi. Buradaki işlemleri tamamlanan ve sivil giyimli oldukları görülen zanlılar, yine sivil kıyafetli inzibatlar tarafından Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Hakim ve savcıların kullandığı kapıdan içeri giren 6 kişinin ifadesi, Ergenekon savcıları tarafından alındı. Teğmenler arasında geçen yıl Kara Harp Okulu'ndan dönem dördüncüsü olarak mezun olan Mehmet Ali Ç. de (yanda) yer aldı.
Genç subayların buluşma yeri: İşçi Partisi'nin Karargâh Evleri
Gözaltına alınan subayların, İşçi Partisi'nin kurduğu 'Karargâh Evleri'nde buluştukları ortaya çıktı. MİT raporuyla belgelenen evlerdeki görüşmelere, Hurşit Tolon ve Şener Eruygur da katılmış. İddialara göre buluşma görüntüleri savcının elinde.
Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan 7. dalga operasyonlar, iddianameye giren İşçi Partisi'nin Karargâh Evleri'ni yeniden gündeme getirdi. MİT'in, savcılığa gönderdiği raporda kuruluşu ve faaliyetleri ayrıntılarıyla anlatılan bu evler, örgüt üyeleri için önemli bir adres olmuş. Gözaltına alındıktan sonra Merkez Komutanlığı'nda sorgulanan muvazzaf askerlerin, 'cumhuriyet karşıtlarıyla (gerekirse) silahlı mücadele için' kurulan Karargâh Evleri'nde toplandıkları belirlendi. Gözaltındaki 5 teğmen, tutuklu sanıklar emekli Orgeneral Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'la da söz konusu evlerde buluşmuş. İddialara göre bu toplantıların video görüntüleri Savcı Zekeriya Öz'ün elinde.
'Ülke elden gidiyor.' sözleriyle diğer subayları provoke etmeye çalıştıkları belirlenen genç teğmenlerin görüştüğü isimler arasında, temmuzda gözaltına alınan Kemal ve Neriman Aydın kardeşler de var. O dönemde Kemal Aydın'a 'Silahlı Kuvvetler içinde ayrı bir örgütlenme kurmaya çalıştığı' iddiaları sorulmuştu. Aydın, 'Karargâh Evleri' ile ilgili sorulara ise, "Harp Okulu öğrencileri ile aramızdaki diyaloğun, Doğu Perinçek'in Karargâh Evleri'yle ilgisi olamaz." karşılığını vermişti.
Kemal Aydın'ın kız kardeşi Neriman Aydın ise Kara Harp Okulu öğrencilerinin zaman zaman evlerine geldiğini belirterek şunları anlattı: "Evimizdeki yoğunluğun misafirperverliğimiz dışında başka bir açıklaması yoktur. Harp okulu dışında yeğenlerimizin okuldan arkadaşları da zaman zaman gidip gelirler. İnsanî dürtülerle harp okulu öğrencilerinin mezuniyet sonrası da problemleriyle ilgileniyorum."
Aydın kardeşlerle birlikte gözaltına alınan bir diğer sanık Toplumsal Dönüşüm Yayınevi'nin sahibi Ali Özoğlu da askerî öğrencilerle sık sık bir araya gelen isimler arasında yer alıyor. Özoğlu, askerî öğrencileri nereden tanıdığı konusunda kendisine yöneltilen sorulara şunları söylemişti: "Benim 'Şifre Çözüldü ASALA: PKK' isimli kitabımı okuyan Neriman Aydın vasıtasıyla Kemal Aydın'ı tanıdım. Bir müddet sonra samimiyetim arttı, sık sık görüştük. Ankara'ya gittiğimde onlarla tanışan harp okulu öğrencisi ve yeni mezun askerlerle tanıştım." MİT, Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği raporda, 'Karargâh Evleri Projesi'nin tüm detaylarına yer veriliyor. Karargâh Evleri, İşçi Partisi ve Alevî kesimin yanı sıra bazı TSK mensupları ve memurlarının da katılımıyla 'emperyalistlerle, cumhuriyet karşıtları ile mücadele' amacıyla Doğu Perinçek tarafından kuruluyor. MİT raporunda, lüks bir alışveriş merkezinde dükkân sahibi olan İbrahim Arslan ile 'Dede' lakaplı Alevî kesim ileri geleninin bu oluşumda kilit rol oynadıkları belirtiliyor.