Faruk Çelik: Sağlık, istismara çok açık bir alan
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, sağlık sektörünün çok önemli olduğunu vurgulayarak, ''Ama ne yazık ki, aynı ölçüde de istismara açık alan. Kamu kaynağının bu derece yanlış kullanılması bu derece suistimal edilmesinin, hepimizin kanına dokunduğunu ifade etmek istiyorum'' dedi.
Çelik, Gaziantep'te ''Özel Hastaneler Platformu'' tarafından düzenlenen ''2008 Sağlık Uygulama Tebliği'' konulu toplantıda yaptığı konuşmada, her alanda olduğu gibi sağlıkla ilgili önemli değişim, dönüşüm yaşandığını söyledi.
Genel sağlık sigortasının, sosyal güvenlik reformlarının önemli ayaklarından birisi olduğunu ifade eden Çelik, genel sağlık sigortasının 1 Ekim itibariyle yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Çelik, 1 Ekim itibariyle Sağlık Uygulama Tebliği'nin bir bölümüyle yürürlüğe girdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Sağlık Uygulama Tebliği'nde bazı düzenlemeler yapmak durumunda kaldık. Bu yaptığımız düzenlemeler şöyle anlam taşımasın; biz suistismal yapanların, usulsüzlük yapanların çok yaygın olduğu kanaatinde değiliz. Ama bir gerçek daha var ki, sağlık çok çok önemli. Ama ne yazık ki, aynı ölçüde de istismara açık alan. Öyle verilerimiz var ki, yani bunları anlatırken sağlık kurumlarımızın özeli geneliyle suçlanıyor olmasından rahatsız oluyoruz, ama netice itibariyle kamu kaynağının bu derece yanlış kullanılması, bu derece suistimal edilmesinin hepimizin kanına dokunduğunu ifade etmek istiyorum.''
-''BİR BAYANA BİR YIL İÇİNDE 9 DOĞUM YAPTIRIYORSUNUZ''-
Bakan Faruk Çelik, şöyle devam etti:
''Siz, ölmüş vatandaşlara 225 adet ilaç yazıyorsunuz. Bunu nasıl izah edeceğiz? Bir bayana bir yıl içinde 9 doğum yaptırıyorsunuz. Bunu bize fatura mı ediyorsunuz? Bu 70 milyonun sırtından çıkıyor. Ve koskoca sağlık kurumlarımız özeli ile kamusu ile karalamaya dönük bir tablo ortaya çıkıyor ki, açık ve net söyleyeyim, hepinizi tenzih ediyorum, bunu yapanların bir kez daha kendilerini gözden geçirmelerini istirham ediyorum. Bizim amacımız sizleri sıkıntıya sokmak, şartlarınızı daraltarak işlemez hale getirmek değil. Ama ilaç ve sağlık giderleri 2008 yılında 25 katrilyon iken, 2009 yılında projeksiyonlara baktığımız zaman yalnız SGK'na bağlı (yeşil kartlılar içinde yok, kamu çalışanları içinde yok) 30-31 katrilyona varıyorsa, o zaman bunu oturup hep birlikte düşünmemiz lazım.''
-''YAŞ İLE KURUNUN BİRLİKTE YANMASI...''-
Sosyal devlet olmanın gereği olarak, Sosyal Güvenlik Reformu'na ''toplanan primlerin dörtte biri kadar primi her yıl sosyal güvenliğe aktarma'' maddesi koyduklarına dikkati çeken Çelik, ''2009 yılında 60 katrilyon prim toplamayı hedefliyoruz. 2009 bütçesinde 15 katrilyon sosyal güvenliğe, sosyal devlet olmanın gereği olarak para aktarılacak'' dedi.
Bakan Çelik, yoğun bir çaba içinde olduklarını vurgularken, ''Bu yoğun çaba içindeyken, bu kadar büyük reformu 70 milyona, sağlık sistemimize açmışken, bu kadar istismarlarla baş edemez noktaya gelirsek o zaman yaş ile kurunun birlikte yanması gibi bir tablo ortaya çıkıyor ki, bu bizi son derece üzmektedir'' şeklinde konuştu.
-''HEKİMLER, KAMUDAN ÖZELE KAYIYOR''-
Sağlık sektörü özele açıldıktan sonra yoğun bir şekilde hekim ve sağlık çalışanlarının özele kaydığını, bu durumun kamuyu sıkıntıya soktuğunu belirten Çelik, Temmuz ayında 250 bin hastanın kamudan özele kaydığına dikkati çekti.
Çelik, ''Endişemiz ne; acaba özeldeki sağlıktaki nitelik nerelere taşınacak, oradaki kalite kaybolacak mı? Bunu önümüzdeki 6 aylık verilerle daha iyi göreceğiz'' dedi.
-''AİLE HEKİMLİĞİ BAŞLAYACAK''-
Bakan Çelik, Aile Hekimliği'nin, 1 Kasımdan itibaren 4 ilde başlayacağını bildirdi.
Kamu hastalarının bile ayakta tedavi oranının yüzde 64'lere çıktığına, gelişmiş ülkelerde ise hastaların yüzde 85'inin birinci basamakta tedavi edildiğine işaret eden Çelik, ''4 ilde uygulama neticesinde Aile Hekimliği'nin ne olup olmadığı net şekilde ortaya çıkacak'' dedi.
Faruk Çelik, Türkiye şartlarında birinci basamakta tedavi yüzde 60'ı bulduğunda 3 katrilyon lira tasarruf sağlanacağını belirtti.
-''SEZARYENLE DOĞUM YÜZDE 60'LARI AŞTI''-
Sağlık Uygulama Tebliğine, sezaryen doğumla ilgili bir uygulama koyduklarını belirten Çelik, sezaryenle doğumun dünya ortalaması yüzde 20 olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Türkiye'de son Sağlık Uygulama Tebliği ile yani Haziran 2007'den bugüne baktığınız zaman sezaryenle doğum yüzde 60'ları aşmış. Burada oturan arkadaşlarımızın çoğu hekim, (doğru diyorsanız) buna diyecek bir şeyimiz yok, sezaryenle doğum yüzde 60-70-80'lere varmalı diyorsak mesele yok.
Bu veriler doğrultusunda bir uygulama koyduk. 650 YTL olan sezaryenle doğum ücretini 450'YTL'ye indirdik. 250 YTL olan normal doğumu 400 YTL'ye çıkardık. Tıbben çok gerekliyse bu oranın yüzde 60'ları yüzde 70'leri zorlaması gerekiyor. Ama tıbben gerekliliği yoksa demek ki, 650 gerekliliğinden dolayıdır ki bunlara keşke hiç başvurmasak.''
''Henüz işin başındayız. Ne olur kimse gereksiz yere isyanları oynamasın'' diyen Çelik, sistemin daha sağlıklı işlemesi konusunda altyapı çalışmaları olduğunu, sorunları kamu ve özel sektör temsilcileriyle birlikte değerlendireceklerini sözlerine ekledi.