Erdoğan, Gökçek'i aday göstermeye mecbur gibi

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 21 Aralık 2008 14:48, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Murat Yetkin'in yazısı

Önce Ankara'daki son siyasi şaka: Erdoğan acaba parti içinde canını sıkanları cezalandırmak için Kılıçdaroğlu'nun önüne mi atıyor?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı basın toplantılarında üzerinde Kılıçdaroğlu yazan balonları patlatsa da, güleç çehresindeki ifadenin eskisi gibi olmadığını herkes görüyor. Bakıldığında, hükümete yakın duran gazetelerin bile Gökçek-Kılıçdaroğlu karşılaşmasında Gökçek'in iddia ettiği ?zafer' havasını yansıtmadığı görülüyor.

Kılıçdaroğlu kayasından Gökçek de payını aldı; bu defa sert kayaya çarptı.

Birkaç gün öncenin burnundan kıl aldırmayan, bayram boyunca her gün bir televizyon programında kendisine tercih ettiği konularda sorulan sorulara cevaben mangalda kül bırakmayan Gökçek şimdi gözünü AK Parti'de pazartesi günü başlayacak

aday gösterme sürecine dikmiş bekliyor. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 17 Aralık'ta Konya'da açıkladığı büyükşehir belediye başkan adayları arasında acaba Gökçek kendi adaylığının da ilanı edilmesini mi bekliyordu? CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu'nun

karşısına acaba Erdoğan'ın bu desteğiyle mi çıkmak istiyordu? Acaba Erdoğan, ismini

açıklamadan, halen devam eden nabız yoklamasına ek olarak Gökçek'in Kılıçdaroğlu

performansını da mı görmek istedi? Öyle ise, Erdoğan'ın isabetle davrandığını söylemek gerekiyor.

Erdoğan Gökçek'e mecbur mu?

Madalyonun diğer yüzünde şu var: Erdoğan, bu haliyle Gökçek'i Ankara için yeniden aday gösterirse Ankara'yı kaybetmemek için Gökçek'e mecbur demektir.

İşin gerçeği, Kılıçdaroğlu tarafından hırpalanmış haliyle bile, AK Parti'nin Gökçek olmadan Ankara'yı elinde tutması zor görünüyor. Eski kalesi Ankara Sanayi Odası'nda sabahlara kadar süren destek toplantılarına rağmen Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan, Ankara'nın yeniden kömür ve egsoz dumanına boğulmaya başlayan havasında Gökçek'i kendine düşman etmenin riskini alıp makamını bırakır mı? Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, ya da Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, siyaseten yaralanmış bir Melih Gökçek'ten destek alıp alamayacaklarını bilmiyorlar mı? MHP, Beypazarı Belediye Başkanı Mansur Yavaş gibi dürüst ve düzgün bir Ankara adayı çıkarmışken eski ve yeni ülkücüleri cezbetmenin ne kadar mümkün olacağını Çağlayan, ya da Altınok bilmiyor mu?

Mevcut tabloda CHP adayı Murat Karayalçın'ın gücü artıyor ve Gökçek olmadan Karayalçın'ı engellemenin münkün olmadığını herhalde Erdoğan'da görüyor.

Ama bir de Erdoğan-Gökçek ilişkisinin sancılı geçmişi var; biraz da onu hatırlayalım.

Erdoğan'a rağmen anket

AK Parti 14 Ağustos 2001'de Ankara'da kuruldu. Kurucular arasında Melih Gökçek

yoktu. Gökçek, kuruluşta daha etkin rol almamasına içerlemişti. Kimileriyle 12 Eylül öncesinde Yeniden Milli Mücadele grubuna yakın duran arkadaşlarıyla bir araya geliyor, Tayyip Erdoğan sağda aranan lider, AK Parti'nin de aranan parti olmadığı fikrini işliyordu.

AK Parti'nin kuruluşu üzerinden daha iki hafta geçmemişti ki, o zaman Hürriyet

Ankara Temsilcisi olan Sedat Ergin ve beni sıcak bir ağustos günü, Altınpark'taki belediye lokantasının bahçesindeki serin bir çardak altında yemeğe davet etti. Önümüze tomat tomar anket sonuçları açtı. Bunlar, kendi ifadesine göre, kendi yaptırdığı ve 25 Ağustos'ta tamamlanan bir ?siyasi arayışlar' anketinin sonuçlarıydı.

Yalnızca Ankara'da yürütüldüğü anlaşılan bu ankete göre, seçmenin anca yüzde 22'si sağda yeni bir partiyi gerekli görüyordu.Peki kimi sağın yeni lideri olarak görmek istiyorlardı? Gökçek'in anketinden birinci sırada Sadettin Tantan, ikinci sırada kendisi çıkmıştı. Gökçek, Tantan'ın bütün medya ile kavgalı olduğunu biliyordu. Kendisine güveniyordu. 1999 seçimlerinde üyesi bulunduğu Fazilet Partisi Ankara'da yüzde 17 alırken, o yüzde 34 almıştı. 21 Ağustos'ta Ankara'da 8 kişilik bir toplantı yapmışlar ve Erdoğan, Fazilet tabanını esas aldığı için yollarını ayırmışlardı. (Gerçi aralarından hemen AK Parti'ye katılıp önemli sorumluluk üstlenenler oldu.)

Gökçek: ?Ergenekon tuzağı'

Gökçek o gün Sedat Ergin ile bana ?Din devleti yanlısı mısınız?? sorularına muhatap olmayacak bir arayış içinde olduğunu anlatıyordu. ?Yüzde 15-20'lik bir parti daha kurmanın bir anlamı yok? diyordu. AK Parti'nin 2002 seçim zaferiyle tek parti hükümeti kurması ardından 14 Ağustos 2003'te, yani ikinci yıldönümünde AK Parti'ye katıldı. Hem de ANAP'tan Kars belediye Başkanı seçilmiş Naif Alaybeyoğlu ve CHP'den Batman Milletvekili seçilmiş Nezir Nasıroğlu ile birlikte.

Kılıçdaroğlu, Gökçek'in 2003 yılında yöneticisi halen Ergenekon davası tutuklusu olan SESAR şirketine Erdoğan'ın nasıl yıpratılacağı üzerine bir anket yaptırdığını faturasıyla açıkladı. Gökçek önceki gün böyle bir anket yaptırmadığını açıkladı. Dün de 13 Haziran 2003 tarihinde SESAR'a iade edilen faturanın muhatabının kendisi olmadığı ve böyle bir sipariş vermediği yolunda Ankara 25'inci noterinden 30 Haziran 2003 tarihli bildirim yapmış olduğunu açıkladı. Dün telefonla konuştuğumuz Gökçek, o tarihlerde AK Parti'ye geçmek üzere olduğuna dikkat çekerek ?Bu komployu bana o zaman da Ergenekoncular kurmuştu? dedi.

SESAR anketi tartışması aslında 2001 yılı anketini hatırlamamı sağladı. Hafızama o kadar güvenemediğim için o zaman yazdıklarıma baktım. Burada aktardığım ve daha fazlası, 28 Ağustos 2001 tarihli Radikal gazetesinde var. İsteyen internet üzerinden açıp okuyabilir.

Karayalçın ?Mutlaka karşımda Gökçek'i isterim' diyor ya, Erdoğan belki de bu haliyle karşısına Gökçek'i çıkaracaktır. Siyaset onu gerektiriyorsa, Erdoğan ne yapsın?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber