Bakan Faruk Çelik'ten Kısa dönem çalışma ödeneği müjdesi

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 06 Ocak 2009 13:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ANKARA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, işletmeleri rahatlatacak ve istihdamın korunmasını sağlayacak olan kısa dönem ödeneğine ilişkin sürenin uzatılması ve miktarına ilişkin bugün Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ile biraraya geleceklerini söyledi.

Çelik, "Eğer oradan onay çıkarsa bunu yürürlüğe koyacağız. Bu çalışmanın işletmelerimize ve işçimizin istihdamına önemli katkılar sağlayacağına düşüncesindeyim" dedi. Çelik, taleplerinin karşılanmamsı durumunda 1 Şubat'tan itibaren sigortalı hastalara parasız ilaç vermeyeceklerini açıklayan Türkiye Eczacılar Birliği'ne (TEB) tepki göstererek, "Kimseye pabuç bırakmadık, bırakmayızda . Kimseye mahalle baskısı yapmasın, Bırakın eczacılar özgürce kararlarını versin" dedi.

Bakan Faruk Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı ile kendi bakanlığı arasında istihdam için mesleki eğitim projelerini içeren 3 ayrı protokolün imza törenine gelişinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. İşçinin ayda 1 günlük primine karşılık 28 günlük pirimin devlet tarafından ödenmesini içeren kısa dönem ödeneğine ilişkin gazetecilerin sorularını cevaplandıran Faruk Çelik, küresel bir ekonomik krizin yaşandığını bununla ilgili hükümetin aldığı çok yönlü önlemlerin ve tedbirlerin olduğunu söyledi. Bakanlık

mevzuatında kısa çalışma ödeneği diye bir mevzuatın bulunduğunu ancak bunun çok işlevsel olmadığını belirten Çelik bu ödeneğin üç aylık bir bir dönem içerisinde 265 lira ile 533 lira arasında ödenen ekonomik krize giden işletmeler açısından avantaj oluşturan bir ödenek olduğunu ifade etti.Bu konuyu Bakanlar Kurulu'na taşıdıklarını ve değerlendirdiklerini anlatan Çelik, bugün saat 17.00'de ise kısa çalışma ödeneğinin süresi ve miktarının Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ile görüşeceklerini

söyledi. Çelik, "Eğer oradan onay çıkarsa bunu yürürlüğe koyacağız. Buradaki amaç krizin 2009 'un ikinci yarısından sonra pozitif bir seyir izleyeceği öngörüleri var. Bu doğrultularda işletmelerimizin 6-8 aylık bu geçiş sürecinde işçi çıkarmamaları istihdamı devam ettirmeleri, işçinin iş akdini devam ettirmeleri ile ilgili bir çalışmadır. Dolayısıyla işletmelerimize işçimizin istihdamına önemli katkılar sağlayacağına düşüncesindeyim" diye konuştu. Çelik, bu çalışmanın Ekren ile yapılacak toplantı sonrasında netleşeceğini ifade etti.

'KİMSEYE PABUÇ BIRAKMADIK, BIRAKMAYIZ DA'

Bakan Çelik Türkiye Eczacılar Birliğinin (TEB) taleplerinin karşılanmaması durumunda 1 Şubat'tan itibaren eczanelerden sigortalılara parasız ilaç vermeyeceklerine ilişkin hatırlatılması üzerine "Bizim eczacılarla bir sorunuz yok. Fakat eczacıları temsilen birlikte bugüne kadar birçok protokol yaptığımız Türkiye Eczacılar Birliği ile sorunumuz var" dedi.

Türkiye Eczacılar Birliği'nin kamuoyuna yansıttıkları 5-6 konunun olduğunu belirten Çelik bunların uzlaşılamayacak konular olmadığını ifade etti. TEB'in tavrının eleştiren Çelik, şöyle konuştu: " Yaşadığımız süreç içerisinde olayı bir politik arenaya çekmek , politik zemine çekmeyi kesinlikle doğru bulmayız. Buna da pabuç bırakmayacağımızı dün de ifade ettik, bugün de ifade ediyorum. Amaç eczacı, amaç 70 milyon vatandaşın sağlık hizmetinden ilaçtan yararlanmak ise biz bu konuda gerekli adımları attık .

Atılması gereken adımlar var ise de onları atmaya da hazırız. Ama toplumu kaosa sürükleyecek, böyle gereksiz tartışmaları çıkarıp milleti husursuz etmeye geleceğe dönük karamsarlığa itmenin de kimsenin hakkı yok."

Eczacıların taleplerinin içeren konuları görüşmeye hazır olduklarını belirten Çelik, "Olay çözümden yana değil de, 'Ben eczanelere ilaç sattırmayacağım' mantığıyla, anlayışı ortaya çıkarsa biz o zaman 22 bin 500 eczacı ile sözleşme imzalama konusunda altyapımızı hazırlamış bulunuyoruz" diye konuştu.

Düne göre eczacıların çok avantajlı bir duruma geldiklerini belirten Çelik, TEB'i ise mahalle baskısı yapmakla suçladı. Çelik, " Bazı sıkıntıları var. Onları da biliyoruz. Onlarıda çözüme kavuşturmak için gece-gündüz mücadele ediyoruz. Kimseye mahalle baskısı yapmasın. Yeteri kadar mahalle baskısı tartışmaları yaşanıyor. Bırakınız eczacılar özgür bir şekilde kararlarını verirler. Bu arada ne eczayı ne TEB'i ne kimseyi suçlama taraftarı değiliz. Herkes ile medeni ölçülerde geçmişte, saatlerce günlerce

tartışıp uzlaştığımız gibi yine kapıların açık olduğunu ifade ediyordum" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber