E. Org. Tuncer Kılınç'ın savcılık ifadesi yayımlandı

RADİKAL GAZETESİNİN HABERİ

Ergenekon operasyonunda gözaltına alınıp serbest bırakılan eski MGK?Genel Sekreteri Tuncer Kılınç'a emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen ?darbe günlükleri', ?cumhuriyet mitingleri' soruldu

İSTANBUL - Eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç poliste sorulara yanıt vermezken, savcılıkta kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Kılınç Ergenekon soruşturmasını yürüten beş savcıdan dördünün çapraz sorgusuna alındı. Kılınç'a cumhuriyet mitingleri, darbe günlükleri, İstanbul'da yapılan ?kent toplantıları' ve ?Milli İktidar Hareketi' soruldu.

Savcılıktaki ifadesinde Kılınç'a emekli Orgeneral Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Veli Küçük, Ergün Poyraz, Sevgi Erenerol gibi Ergenekon sanıklarıyla ulusalcı sivil toplum örgütlerini tanıyıp tanımadığı soruldu. Kılınç, emekli olduktan sonra Atatürkçü Düşünce Derneği'nin başkanlığının teklif edildiğini ancak kabul etmediğini belirtti.

?Gereğini yapardım'

?Ergenekon yapılanmasının TSK bünyesinde faaliyet gösteren bir oluşum olduğunun' yazılı olduğunu gösteren Ergenekon belgesinin ise ilk kez gazeteci Saygı Öztürk'ün kitabında okuduğunu anlatan Kılınç, MGK genel sekreterliği görevi sırasında istihbarat birimlerini raporlarında Ergenekon isimli herhangi bir istihbarat bilgisine rastlamadığı belirtti. Kılınç, resmi olarak görevde olduğu dönemde Ergenekon oluşumuyla ilgili kendisine bilgi gelmediğini gelseydi önlemlerin alınması için yetkisini kullanmaktan kaçınmayacağını söyledi.

Ergenekon davasında ?gizli tanık 17'nin verdiği ifade de, Çanakkale'de yapılan cumhuriyet mitingleriyle ilgili bilgi yer aldı. Gizli tanık bir kooparatif veya minibüsçüler odasınca minibüslerin ücretsiz tahsis edildiğini, bu kooperatifin başındaki kişinin 1. Ordu'nun yakıt ihalesini Kuvayi Milliye Derneği aracılığı ile almak istediğini, konuyla ilgili de Kılınç'ın ve Mehmet Fikri Karadağ'ın bir görüşme yaptığını anlattı. Kılınç gizli tanığın bu ifadelerinin doğru olmadığını söyledi.

Savcı, Ergenekon soruşturması kapsamında emekli Orgeneral Şener Eruygur'dan elde edilen ?darbe günlükleri'nde, ?11 Aralık 2003 günü, Org. Tuncer Kılınç ziyareti' notunu hatırlatarak, emekli Oramiral Özden Örnek ve Eruygur'la ilişkilerini sordu. Kılınç, söz konusu tarihin Örnek'in Deniz Kuvvetleri Komutanı olduğu tarihe yakın bir tarih olduğunu, ?hayırlı olsun' demek için ziyarette bulunduğunu, bunun dışında bir ziyaret ve bir toplantıya katılmadığını anlattı.

Kent toplantıları

Kılınç ifadesinde kendi partilerinden dışlanmış ve yeni parti kurma çalışması içinde olanların, emekli kuvvet komutanları, emekli genelkurmay başkanlarının ve emekli büyükelçilerin katılımıyla İstanbul'da yapılan ?kent toplantıları'na kendisinin katılmadığını ancak bu kişilerin ülke meseleleri hakkında vardıklarını sonuçları devletin üst makamında yer alan kişilerle paylaştıklarını duyduğunu ifade etti. Doğu Perinçek'in bilgisayarındaki bir dökümanda ?Milli İktidar Harikatı' adında bir yapılanmaya gidildiği iddasına da ?İki yıl önce Başkent Üniversitesi'nin Gölbaşı'nda bulunan tesislerinde eski Dışişleri Bakanı ve Bitlis Milletvekili Kamuran İnan'ın başkanlığında değişik kesimlerden kişilerin katıldığı bir toplantı yapıldı. Yaklaşık 80-90 kişilik bir katılım vardı. Bu belgede ismi geçen kişilerden bir kısmını orada gördüm. Siyasal partinin kuruluşu ile ilgili bir toplantı şeklindeydi. Bu partiye isim arayışı vardı. Sonuca ulaşılmadı. Bir daha bu toplantılar tekrarlanmadı? dedi.

Kılınç'ın avukatı Sami Tepe, müvekkilinin kuvvetli suç şüphesi altında olmadığını, herhangi bir eyleminin olmadığını belirterek, takipsizlik kararı verilmesini talep etti. Kılınç, serbest kaldıktan sonra da Tepe, dört savcının müvekkilini ironik ve çapraz sorguya aldığını, savcılara teşekkür ettiğini belirtti.

Bir numaralı BiKE

Savcı Kılınç'a, Tuncay Özkan'ın 2002'de ?hayricanoz' takma adıyla birine gönderdiği mailde Kılınç'ın adının geçtiğini, kişiler ve konu hakkında bilgisi olup olmadığını sordu. Söz konusu mailde Fettullah Gülen'le ilgili bir davada aleyhte tanık bulunması gerektiği belirtiliyor ve bir kişiye de para vererek Gülen aleyhinde mahkemeye çıkarılmasının düşünüldüğü ifade ediliyor. Mailde ?Senin söylemek istediğin bir konu varsa mail olarak gönder veya bir numaralı BİKE'nin evinde görüşelim. Sakın telefonda açık konuşma? ifadesi yer alıyor. Kılınç, bu soruyu ?Gülseven Yaşer'i Güvenlik Kurulu Sekreterinde görev yaptığım dönemde Çağdaş Eğitim Vakfı'nın başkanı olarak tanıdım. Bu mailin gönderildiği Hayri Canöz isimli şahsı tanımıyor. Bir numaralı BİKE tabirinin ne anlama geldiğini bilmiyor? şeklinde cevapladı.

VATAN GAZETESİNİN HABERİ

Örgüte değil, sadece Fenerbahçe'ye üyeyim

İKİ yıllık MGK Genel Sekreterliği dönemimde Türkiye'de görev yapan tüm istihbarat birimlerinin toplamış oldukları bilgileri aktardıkları birimin başında bulundum. Raporlarda Ergenekon ismine rastlamadım Bana 'karargah evleri' oluşumuyla ilgili bilgi ulaşmadı. Ulaşsaydı tedbir için yetkimi sonuna kadar kullanırdım. Hiçbir etkinliğe üyeliğim yoktur, yalnızca Fenerbahçe Spor Kulübü'nün kongre üyesiyim Ergenekon terör örgütü isimli oluşumdan uzaktan yakından ilgim yoktur. Kemalist Hareket belgesini ilk kez duyuyorum. İç ve dış düşmana karşı daima göreve hazır olan bir ordumuz ve ana-yasal kurumlarımız var

ANKARA- Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan ve savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılan MGK eski Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç'a, Ergenekon operasyonu kapsamında ismi geçen isimlerin teker teker sorulduğu ortaya çıktı. Kılınç'ın 10 Ocak'ta 3 savcıya verdiği ifade toplam 12 sayfa tutuyor. Emekli Orgeneral Kılınç'ın ifadesi şöyle:

Ergenekon oluşumu konusunda bilginiz var mı?

Ergenekon ile ilgili oluşumu ilk kez Saygı Öztürk'ün kitabında okuyunca öğrendim. Emekli olmadan önceki iki yıllık Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği dönemimde Türkiye'de görev yapan tüm istihbarat birimlerinin toplamış oldukları bilgileri aktardıkları birimin başında bulundum. İki yıl boyunca istihbarat birimlerinin hazırladıkları raporlarda Ergenekon ismine rastlamadım.

Muzaffer Tekin, Alpaslan Aslan, Sedat Peker'i tanıyor musunuz?

Tanımıyorum...

Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Sinan Aygün, Veli Küçük, İlhan Selçuk ile tanışıklığınız...

Şener Eruygur benim devre arkadaşımdır. Hurşit Tolon, halef selef olduğumuz asker arkadaşımızdır. Birlikte görev yaptığımız dönemde Yüksek Askeri Şura toplantılarına katıldık. Sinan Aygün'ü Ankara'da görev yaptığım dönemden tanırım. Kendisi Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile birlikte sık sık yanıma gelirdi görüşlerime değer verirlerdi. Kendileri ile konuşurduk. Doğu Perinçek ve Kemal Alemdaroğlu'nu katıldıkları panellerden tanırım. İlhan Selçuk da eşlerle birlikte katıldığımız bir yemekte bir kez biraraya geldik. Veli Küçük'ü Jandarma generali olarak tanırım. Aynı yıllarda Edirne'nin çeşitli yerlerinde görev yaptık. İsmini daha çok medyadan bilirim.

İhsan Göktaş, Mehmet Demirtaş, Ali Yiğit, Mahmut Öztürk, Ergün Poyraz....

Ergün Poyraz'ı, Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesinden sonnra tanıdım. Kendisi Hablemitoğlu ile birlikte araştırmacı yazardı. Hablemitoğlu'nun öldürülmesinden sonra Ergün Poyraz bir şekilde bana ulaştı. Kendisi tehdit aldığını, güvenlik sıkıntısı olduğunu bana anlattı. Jandarma bölgesinde oturduğunu söyledi. Ben de korunması için kendisini jandarma görevlilerine yönlendirdim. Kendisi jandarma tarafından korundu. Ergün Poyraz yazdığı her kitaptan bana bir nüshayı hediye olarak getirdi, bu şekilde görüşmemiz oldu. Ayrıca kendisiyle telefonla görüşmüşüzdür.

Ergenekon dokümanından bilginiz var mı?

Ben Ergenekon isimli oluşumu ilk kez Saygı Öztürk'ün kitabından okudum. Resmi olarak görevde olduğum dönemde bana kesinlikle 'karargah evleri' ile ilgili oluşuma ilişkin bir bilgi ulaşmadı. Ulaşmış olsaydı en ciddi tedbirlerin alınması için yetkimi sonuna kadar kullanmaktan kaçınmazdım. Bahsedilen derneklerin faaliyet gösterdiğine dair medyadan duyumlarım oldu ancak ben hiçbirinin hiçbir etkinliğine katılmadım üyeliğim yoktur. Yalnızca Fenerbahçe Spor Kulübü'nün kongre üyesiyim.

Kemalist Hareket isimli doküman...

Bu belgeyi ilk kez duyuyorum. Hedeflerini, yöntemlerini onaylamam söz konusu değildir. İç ve dış düşmana karşı daima göreve hazır olan bir ordumuz ve anayasal kurumlarımız var.

Atatürkçü Düşünce Derneği ile ilişkiniz...

Organik bir bağım yok. Atatürkçü Düşünce Derneği genel başkanlığı ben emekli olduktan sonra teklif edildi. Ama ben değişik nedenlerle kabul etmedim. Derneğin yönetiminde bulunan ama ismini hatırlamadığım isimler teklif getirmiş olabilir. Ama ben çeşitli dönemlerde Atatürkçü Düşünce Derneği'nin davetlisi olarak konuşmacı sıfatı ile konferanslara katıldım. Derneğin amacının son derece ulvi olduğu konusunda bir düşüncem vardır. Her Türk vatandaşı gibi Atatürk'ü Atatürkçü düşünceyi yaşatmak, anlatmak benim için öncelikli olmuştur.

Gölbaşı'ndaki toplantı?

İki yıl kadar önce Ankara Başkent Üniversitesi'nin Ankara Gölbaşı'ndaki tesislerinde Kamran İnan'ın başkanlığında değişik kesimlerden isimlerin katıldığı bir toplantı yapıldı. Çeşitli kesimlerden yaklaşık 80-90 kişinin katılımı vardı. Bir siyasal partinin kuruluşu ile ilgili bir toplantı şeklindeydi. Bu partiye isim arayışı vardı. Ancak herhangi bir sonuca ulaşmadı. Bir daha da bu toplantı tekrarlanmadı. Ergenekon Terör Örgütü isimli oluşumla uzaktan yakından ilgim yoktur. Gerek görevdeyken gerek emekli olduktan sonra yasadışı hiçbir hareketin yanında yer almadım. Suçsuzum ve savunmam bundan ibarettir.

Tutuklu bulunan Ahmet Tuncay Özkan'dan elde edilen dokümanın incelenmesinde tespit edilen 23 Ocak 2002'de ?hayricanoz? nickname'li kişi bir mail gönderilmiş... Mail'de şöyle yazılmış: Sevgili Mesut, Fethullah davasıyla ilgili aleyhte yeni tanıklar bulman lazım. (...) Acilen yeni tanıklar bulmam lazım. Fevzi Türkeri Paşa ve Kemal Yavuz Paşa vasıtasıyla görüştüm. MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç ile bir kez daha bu konuda görüşeceğiz. Senin söylemek istediğin bir konu varsa bana mail olarak gönder veya bir numaralı BİKE'nin evinde görüşelim Dünya Kiliseler Birliği ile Lions'lardan Arif Bey vasıtasıyla para yardımı sözü aldım. (...) Yoksa işimiz yaş. Cevap bekliyorum. Gülseven Yeşer.... Bundan mail'den haberiniz var mı?

?Gülseven Yeşer'i Çağdaş Eğitim Vakfi'nın Başkanı sıfatı ile tanıdım. Bu mailin gönderildiği Hayri Canöz isimli şahsı tanımıyorum. Burada konuşulanlarla ilgili herhangi bir şey görmedim. Zaten konumum ve prensiplerim gereği devam eden bir davaya müdahil olmak, tanık yaratmak gibi bir faaliyet içerisinde olmam söz konusu olamaz. Konumum gereği pek çok talep bana ulaştırıldı. Ancak ben yasal olmayan bir talebi hiçbir şekilde dinlemem. Muhattabına da itibar etmem. Bir numaralı BİKE tabirinin ne anlama geldiğini de bilmiyorum.

?Çömez'i milletvekili olarak tanıdım Gün Işığı programından bilgim yok'

Şener Eruygur'dan elde edilen darbe günlükleri olarak adlandırılan belgede, ?11 Aralık 2003 günü Org. Tuncer Kılınç'ın Ziyareti? şeklinde isminizin yer aldığı tespit edilmiştir. Özden Örnek ve Şener Eruygur ile ilişkiniz nelerdir? Belgeden haberiniz var mı?

Göreve başlayan arkadaşlarımızı, hayırlı olsun demek amacıyla ziyaret ederim. Bu prensibimi emekli olduktan sonra da devam ettirdim. 11 Aralık 2003 bir çağrışım yapmadı. Ancak o tarihler Örnek Paşa'nın Deniz Kuvvetleri'ne atanmasından sonraki yakın bir tarih olabilir. Bunun dışında bir ziyaret veya bir toplantıya katılmak söz konusu olamaz.

Firari olarak aranan Turan Çömez isimli şahsın bilgisayarındaki dosyasında ?Gün Işığı? programına katıldınız mı? Sizden başka programda kimler vardı?

Turan Çömez'i bir dönem milletvekili olduğu için tanıyorum. Bu ?Gün Işığı? programını ilk kez burada duydum. Bilgim yok.

İşçi Partisi'nden elde edilen CD ve DVD'lerde emekli Org. Tuncer Kılınç'a karşı yürütülen psikolojik savaş harekatları ve TSK'yı etkisiz hale getirme kampanyaları şeklinde belge görülmüştür. Belgede sizin adınızın geçtiği tespit edilmiştir, ne diyorsunuz?

Belgenin içeriğini ilk kez burada öğrendim. Benim MGK Genel Sekreteri olarak görev yaptığım dönemde değişik medya organlarında şahsıma karşı seviyesiz, rencide edici saldırılar yapıldı. Belgedeki şahsımla ilgili değerlendirmeler tamamen benim gıyabımda olup, bu nedenle kaleme alınmış olabilir. Ancak konumum ve prensiplerim gereği görev yaptığım dönemde ve emeklilikten sonra İşçi Partisi'yle veya bir başka siyasi partiyle yan yana gelmem söz konusu dahi olamaz.