SSK'nın devrine ilişkin tartışmalar devam ediyor

Haber Giriş : 04 Aralık 2004 00:39, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Sabahattin Aydın, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesi çalışmalarının iddia edildiği gibi 'kapalı kapılar ardında' değil, aksine son derece açık ve katılım sağlanması için davetkar bir tutum içerisinde yapıldığını söyledi.

Sağlık endüstrisi işverenleri, 'Bazı Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Kuruluşlarının (SSK Hastanelerinin) Sağlık Bakanlığı'na Devredilmesine İlişkin Kanun Tasarısı'nı değerlendirmek üzere Ankara Hilton Otel'de bir araya geldi. Panelde, tasarının hukuki ve idari yönleri ile kanunlaşması halinde oluşacak sonuçlar değerlendirildi. Sağlık Endüstrisi İşverenleri Sendikası (SEİS) tarafından düzenlenen panele, Sağlık Bakanlığı, TTB, DİSK, Türk-İş ve SEİS temsilcilerinin yanı sıra ana muhalefet ve iktidar partili bazı milletvekilleri katılarak görüşlerini katılımcılarla paylaştı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Sabahattin Aydın, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesi projesi için sivil toplum kuruluşlarından destek istedi. Aydın, uygulanmak istenen politikaların, yapılmak istenen reformun sürecine etkili olması açısından özellikle sivil toplum örgütlerinin daha aktif şekilde katılım sağlaması gerektiğini söyledi. Aydın, kamu kuruluşlarına ait sağlık kuruluşlarının tek çatı altına toplanmasına ilişkin tartışılan konuların 2 yıl önce Acil Eylem Planı'nda, 'tek çatı altında sağlık kuruluşlarının toplanması' cümlesiyle yer aldığını belirtti. Sağlıkta tek çatı çalışmalarının iddia edildiği gibi 'kapalı kapılar ardında' değil, aksine son derece açık ve katılım sağlanması için davetkar bir tutum içerisinde yapıldığını ifade eden Aydın, şunları söyledi:

"Acil Eylem Planı'nda, 'tek çatı altında sağlık kuruluşlarının toplanması' cümlesinin ilkesi sağlık finansmanıyla hizmet sunumunun birbirinden ayrılması ve her birinin ayrı ayrı tek çatı altında şeklinde açıklandı. Dolayısıyla bu güne gelene kadar tam iki yıl boyunca konuyu enine boyuna tartışacağımız bir zaman vardı. Ancak gelinen noktada bakıyoruz ki, bizimde bizzat, bireysel birer üyesi olarak içerisinde bulunduğumuz sivil toplum kuruluşları olarak biraz müstakil davranıyoruz. Yasa tasarısının çerçevesi ortaya çıktıktan sonra tartışmalar yoğunlaşıyor. O zamanda özellikle son günlerde gördüğümüz gibi, sağlık kuruluşlarının ne hale getirilmek istendiği, hedeflerin ne olduğu, nasıl bir verimlilik arayışı içerisinde olunduğu ister istemez gözden kaçırılıyor, olay sadece bir kör dövüşü haline geliyor."

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Arıcı ise panelde yaptığı konuşmada, SSK sağlık tesislerinin, dar gelirli vatandaşların sağlık giderlerinde büyük desteği olduğunu belirterek, "SSK ilaç fabrikası hem kaliteli, hem de düşük ilaç üretimiyle vatandaşlara büyük bir destek sağlamaktadır. Mevcut durumda prim ödeyenlerin SSK üzerinde az da olsa bir denetim mekanizması vardır. Devirden sonra bu ne kadar işler tartışılır bir konudur" diye konuştu.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nu (TİSK) Genel Sekreteri Bülent Pirler de, tasarının bir mucize gibi sunulduğunu kaydederek, tasarının getireceği sistem ve benzerlerini uygulayan ülkelerin, bu sistemi kaldırmaya çalıştıklarını söyledi.

iha

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber