Taş atan çocuklara ağır ceza

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 06 Şubat 2009 07:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, "PKK çağrısıyla mitinge katılan herkese örgüt üyesi gibi ceza" kararı çocukları vurdu. Son 7 ayda 251 çocuk hakkında soruşturma ve davalar açıldı..

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, "PKK çağrılarına göre yapılan mitinge katılan herkese örgüt üyesi gibi ceza verilmesi gerektiği" yönündeki kararı en çok çocukları etkiledi. Diyarbakır, Adana, Gaziantep ve Şırnak'ta 251 çocuk hakkında, "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek"ten dava açıldı. Sürecin son mahkumu, Adana'da yaşayan 15 yaşındaki Y.G. oldu. Y.G.'ye bu gerekçeyle 3 yıl 45 gün hapis cezası verildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu geçen yıl, "terör örgütünün çağrı ve politikaları doğrultusunda yapılan eylemlere katılanlar, örgüt üyesi olmasalar bile üye gibi cezalandırılırlar" kararı verdi.

ÇOCUKLARI VURDU

Yargıtay'daki dosyanın sanığı, eylem tarihinde 16 yaşında olan Felat Özer'di. Yargıtay'ın bu kararı, tıpkı Felat Özer gibi ağırlıklı olarak çocuklara uygulandı. SABAH'ın derlediği bilgilere göre, son 7 ay içinde; Adana, Diyarbakır, Şırnak ve Gaziantep'te düzenlenen gösterilere katıldıkları gerekçesiyle toplam 251 çocuk hakkında, "örgüt üyesi olmamakla birlikte, örgüt adına suç işlemek"ten dava açıldı. Bu çocuklardan 198'i halen Diyarbakır ve Adana başta olmak üzere farklı illerdeki cezaevlerinde tutuklu olarak bulunduruluyor. Diyarbakır Barosu kayıtları ise hakkında soruşturma açılan çocuk sayısının çok daha fazla olduğunu gösteriyor. Baro kayıtlarına göre, son bir yıl içinde Diyarbakır'daki olaylarda "Terörle Mücadele Yasası'na muhalefet" suçundan gözaltına alınan 497 çocuk için "CMK avukatlığı" olarak bilinen "zorunlu müdafilik" kapsamında avukat talep edildi. Yapılan tespitlere göre, haklarında dava açılan 251 çocuğun önemli bir bölümünü 16-17 yaşındakiler oluşturuyor. Tutuklu çocuklar arasında, eylem tarihinde yaşları 13 ve 14 olanlar da yer alıyor.

SON MAHKUM

Görülen davalardan bugüne kadar 18 çocuk, "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına düzenlenen eylemlere katılmak"tan 10 yıla kadar varan miktarlarda hapis cezasına çarptırıldı. Son karar yine, Vali İlhan Atış'ın, "çocukların ailelerine ceza verelim" önerisinde bulunduğu Adana'dan geldi. Adana Özel Yetkili 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi, Öcalan gösterisine katıldığı iddiasıyla yargılanan 15 yaşındaki Y.G.'yi "örgüt üyesi olmamakla birlikte, örgüt adına suç işlemek"ten 7.5 yıl hapse mahkum etti. Y.G.'nin cezası, duruşmalardaki iyi hali ve yaşının küçüklüğü nedeniyle 3 yıl 45 güne indirildi. Tahliye edilen Y.G. cezası onaylanırsa hapse girecek. Bugüne kadar Adana ve Gaziantep'teki gösterilere katılan çocuklardan 17'sinin davası bitti. İşte ceza alan çocuklardan bazıları:

YAŞLARI 18'İN ALTINDA

* ÖCALAN GÖSTERİSİ: A.T, (17), Öcalan lehine düzenlenen gösteriye katıldığı iddiasıyla, Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. Örgüt adına suç işlemekten 7 yıl 6 ay, örgüt propagandasından 1 yıl 8 ay hapse mahkum oldu.

* DERNEK AÇILIŞI: Ceza alan çocuklar arasında en küçüklerden biri olan S.T (13) de 14 yaşındaki M.M. ve 16 yaşındaki A.B. gibi Özgür Yurttaş Derneği'nin açılış törenine katıldı. Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı, diğer arkadaşları gibi, "örgüt adına suç işlemek" ten 7 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

* TİYATRODA NEVRUZ: A.T. (16) ve S.T. (17) Adana Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlenen Nevruz kutlamalarına katıldılar. Attıkları iddia edilen sloganlar nedeniyle Adana 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1'er yıl hapse mahkum oldular.

* NAZMİ GÜR'E DESTEK: M.M (15) ve M.K (16), DTP'nin bağımsız milletvekili Nazmi Gür'e destek amacıyla düzenlediği mitinge katıldılar, örgüt propagandası yaptıkları gerekçesiyle 1'er yıl hapis cezası aldılar.

EPİLEPSİYE İLAÇ ÇÖZÜMÜ

Birçok "çok sanıklı" davada olduğu gibi bu davalarda da hasta bulunuyor. Diyarbakır'daki gösterilerde gözaltına alınıp tutuklanan ve halen Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde tutulan 15 yaşındaki Ş.A. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na sevkedildiğinde epilepsi hastası olduğu ortaya çıktı. Diyarbakır Adli Tıp, "yaptığı eylemlerin bilincinde, epilepsi için ilaç kullanıyor. İlaçlarını kullanmaya devam etmesi halinde gözetim altında tutulmasında sakınca yoktur" raporu verdi. Ailesi, Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Ş.A'nın doktor raporları ile birlikte mahkemeye tahliye talebinde bulundu ancak mahkeme adli tıp raporuna dayanarak bu talepleri reddetti.

AİHM çocuk yargılamaya 50 bin euro ceza verdi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 15 yaşındayken "Yasadışı örgüt üyesi olma" suçlamasıyla tutuklanan ve 5 yıl boyunca cezaevinde tutulan Oktay Güveç'e Türkiye'nin toplam 50 bin Euro tazminat ödemesine karar verdi. AİHM'nin Türkiye aleyhine 20 Ocak 2009'da verdiği son kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin insanlık dışı ve kötü muameleyi yasaklayan 3. maddesi, kişi özgürlüğü ve güvenliği ile ilgili 5. maddesi ve adil yargılama hakkını düzenleyen '6. madde'nin ihlal edildiğini tespit etti. Mahkeme ayrıca, etkili başvuru hakkı (Madde 13) ve ayrımcılık yasağının (Madde 14) da ihlal edildiğine karar verdi. AİHM, Belçika'da mülteci konumunda olan Güveç'e 45 bin Euro tazminat ödenmesine ve yargılama giderleri olarak da 4 bin 150 Euro'nun mahkemeye intikaline karar verdi. 1980 doğumlu Oktay Güveç, 1995'te "Yasadışı örgüte üye olma" suçlamasıyla tutuklanmış, yaşı küçük olmasına rağmen DGM'de yargılanarak beş yıl boyunca büyüklere ait bir cezaevinde tutulmuştu. Üç kez intihara kalkışan Güveç, bir hastaneye nakledilememişti.

Hukukçular: Çocukların Ağır Ceza'da yargılanması yasalara aykırı

Siyasi ve sosyal yönü de düşünülerek uygulanmalı

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk (Eski Adalet Bakanı): Yasa hükümleri bu doğrultuda olduğu için davalar açılabiliyor. Bu eylemlere katılan çocuklar uyarılabilir. Çünkü, mahkemeye gidip cezaevine girdiğinde bir süre sonra militan olarak çıkabiliyorlar. Cezaevlerinde bir çeşit eğitim sürecinden geçiyorlar. Bu kurallar uygulanırken, durumun siyasi ve sosyal yönü de düşünülerek katı bir biçimde uygulanmaması gerekir.

Terörle mücadele her şeyin önünde geliyor

Avukat Canan Atabay (Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi): Bu çocukları Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılama, hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, hem anayasaya, hem ceza yasasına, hem çocuk hakları sözleşmesine, hem de Çocuk Koruma Kanunu'na aykırıdır. Terörle mücadele amacı çocuk olmanın da önüne geçiyor, insan haklarının da önüne geçiyor, her şeyden önce geliyor.

20 yıl hapis istemek çocukları dağlara iter

Av. Türkay Asma (Ankara Barosu Çocuk Hakları Komisyonu eski Başkanı): Asıl ortalığı karıştıran, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararı oldu. Bu karardan sonra peş peşe davalar açıldı ve cezalar da verildi. Tamamen polis tutanaklarına göre açıldı bu davalar. Bu tür eylemler nedeniyle çocuklar hakkında böylesi bir suçtan 20 yıla kadar varan cezalar istemek bu çocukları çıktıktan sonra dağa kaydıracaktır.

Türkiye'nin başı çok ağrıyacak

Diyarbakır'da 8 yıl önce PKK üyesi olmaktan tutuklanarak 3 ay cezaevinde kalan, 1 yıllık yargılamanın ardından beraat eden 3 lise öğrencisi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdu. Çocukların avukatı Diyarbakır Barosu eski Başkanı Sezgin Tanrıkulu, müvekillerinin çocuk yaşta olmalarına rağmen gözaltında fiziksel ve psikolojik işkence gördüğünü savundu. AİHM, bu başvuruyu değerlendirerek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5. maddesinin 1, 2, 3, 4 ve 5. fıkralarını düzenleyen kişi özgürlüğü ve güvenliği' hakkının ihlal edilmesi'ni gerekçe gösterdi ve Türkiye'yi her çocuk için 2'şer binden toplam 6 bin euro tazminat ödemeye mahkum etti. Tanrıkulu, halen tutuklu 60 kadar çocuğun halen yargılandığına dikkat çekerek, bu durumun Türkiye'nin başını daha çok ağrıtacağını söyledi.

Ailesi: Oğlumuz suçsuz yere üç ay hapis yattı

Üç yıl 45 gün hapse mahkum edilen ve tahliyesine karar verilen 15 yaşındaki Y.G.'nin ailesi oğullarının suçsuz yere 3 ay hapis yattığını söyledi. Yargıtay'ın hapis cezasını onaylaması halinde tekrar cezaevine girecek olan Y.G., önceki gün cezaevinden tahliye oldu. Baba Hüseyin G, "Lise 1'e giderken maddi imkanlarımızın iyi olmasından dolayı okulu bırakıp, Ankara'daki ağabeyinin yanına gitmişti. Orada da iş bulamayıp, tekrar Adana'ya döndü. Top oynarken polisler tarafından gözaltına alındı" dedi. Oğlu gözaltına alınırken orada olduğunu söyleyen 11 çocuk babası Gümüş, "Gözaltına alıp bırakacaklarını söylediler, ama bırakmadılar"dedi.

 

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber