Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a açık mektup

Haber Giriş : 24 Şubat 2009 12:08, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sayın Başbakan,

Recep Rayyip Erdoğan Bey;

Şiiri sevdiğinizi biliyoruz. Hatipsiniz. Şiiri güzel okuyorsunuz.

Şiir okumanın en ağır bedelini ödediniz.

1980 yılından beri şiir yazıyorum. 1988-1990 yılları arasında Mavera Dergisi'nin genel yayın yönetmenliğini yaptım. Şiire emeğim var.

Sizden bir ricam var. Lütfen ünlü şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı'nın pek bilinmeyen ?Memleket? şiirini okuyunuz. Nerede okuduğunuzun bir önemi yok; TBMM çatısı altında olur, meydanlarda olur, bir basın toplantısında olur..

Milletimiz, düşüncelerine ve duygularına tercüman olan bu şiiri sizden dinlemekten çok mutlu olacaktır.

MEMLEKET

Bir yanda Anadolu bir yanda Rumeli'dir.

Hepsi bizden yolcusu olsun hancısı olsun.

Efkar ettiğimiz şey memleketin şu halidir

Sanmam hemşerim sanmam bundan acısı olsun

Köylümüz efendimiz tarlasında perişan

İşçimiz kardeşimiz kavgasında perişan

Anam bacımdır bahtı karasında perişan

Hemen Allah cümlemizin yardımcısı olsun

Efendim, Cahit Sıtkı Tarancı, bu şiirini 1947 yılında yazdı.

?Memleket? şiirinin kaleme alındığı tarihte, Türkiye ?Milli Şef Dönemi?ne sahne oluyordu.

İsmet İnönü, hala Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'ydı. Başbakan Recep Peker'di. İkinci Dünya Savaşı biteli henüz iki yıl olmuştu. Ülke, 24 yıllık CHP iktidarından bezmiş durumdaydı.

Türkiye sözde çok partili demokratik rejime geçmişti. Celal Bayar liderliğinde Demokrat Parti kurulmuştu. DP'den istenen muhalefet görüntüsü vermesiydi. Adnan Menderes üç yıl sonra başbakan olacağından habersiz bir milletvekiliydi daha. Ülke bir yıl önce, 21 Temmuz 1946'da sözde seçime gitmişti.

Seçim denilmesine bakmayın, tarihe geçen bir komedidir bu. Hiçbir demokraside uygulanmayan "açık oy ve gizli tasnif" sistemi ile yapılan 21 Temmuz 1946 seçimlerini CHP kazandığını iddia etti. Seçim sonucunda CHP, 395 milletvekili, DP 66 milletvekili ve Bağımsızlar 4 milletvekili çıkarmışlardı. Seçimlerdeki hilelere DP büyük tepki gösterdi ve toplumu ve de ayrıca basını yanında buldu. Bunun üzerine iktidar basın kanununda değişikliğe gitmeye karar verdi. İktidarın basın üzerindeki baskısı daha da arttı. Aydınlar apaçık bir şekilde susturuldu. Bozuk olan ekonomide dış ödeme dengesinin bozulması sonucu 7 Eylül 1946'da Türk Lirası'nın değeri düşürüldü. 1947 bütçe görüşmeleri sırasında Başbakan Recep Peker ile DP'liler arasında sert tartışmalar yaşandı.DP, TBMM'yi terk etti. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün araya girmesi ile sorun aşıldı. Dolayısıyla milletimiz, ufukta Milli Şef İsmet İnönü'den ve CHP'nin totaliter yönetiminden kurtuluşu görememekteydi.

Kısaca, ?Memleket? şiirinin yazıldığı dönem CHP'nin altın çağıydı. Şehirler köylerden daha perişandı oysa. İşsizlik, son sınırdaydı. Milletimiz fakir düşmüş ve oldukça derin bir sefalete yuvarlanmıştı. Halk perişandı.

Sayın Erdoğan, ?Memleket? şiiri CHP'nin totaliter yönetiminde inleyen milletimizin sesidir. Çeyrek asırdır CHP iktidarında perişan hale gelen Türkiye'ye bugün bile bakıp da efkarlanmamak mümkün değil.

Ne olacak bu memleketin hali sorusunun cevabını, zulüm altında inlediği halde verememek milletimize olduğu gibi aydınlarımıza da büyük acılar yaşatmıştır. Türk aydını Milli şef döneminde baskı altındaydı; tanık olduğu halkın perişanlığı karşısında eli, kolu, dili ve kalemi bağlı durumdaydı üstelik. Allah'a dua etmekten başka kimsenin elinden bir şey gelmiyordu çünkü.

Konuşmalarınızda kimi zaman CHP zulmünü milletimize hatırlatmak için gazete küpürleri göstermeye çalışıyorsunuz. Niçin öyle kırmızı, siyah, mavi klasörler taşıyorsunuz? Bu çabalara gerek yok.

CHP zulmü karşısında o dönemde koskoca bir edebiyat direnmiştir.

Nazım Hikmet başta olmak üzere dönemin bütün önemli şairlerinin sosyal temalı şiirleri CHP zulmü karşısında halkın gözü, kulağı ve sesi olmuştur. CHP zulmünün nasıl bir şey olduğunu anlatan koskoca bir dönem edebiyatı vardır.

?Memleket? şiiri tipik örneklerden sadece biridir. Nice romanlar, nice öyküler, nice şiirler vardır, o dönemin sosyal, ekonomik ve siyasal koşullarını anlatan. Yahya Kemal Beyatlı, Necip Fazıl Kısakürek, Peyami Sefa, Tarık Buğra, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Aşık Veysel ve daha nice edebiyat ustaları gerek eserlerinde ve gerekse anılarında Milli Şef dönemi perişanlığını açık bir şekilde anlatmışlardır.

Başbakanım, lütfen ?Memleket? şiirini okuyun da milletimiz Milli Şef dönemini bir kez daha hatırlasın.

Genç kuşaklar, edebiyatın saf aynasına bakıp CHP'nin kan, göz yaşı ve ızdırap dolu yıllarını öğrensinler.

Ayrıca Türk şiiri ve Cahit Sıtkı Tarancı bir başbakanın ilgisini hak edecek kadar büyük güzelliktedir.

Umarım, yazım elinize ulaşır ve bu dileğimi yerine getirirsiniz.

Milletimiz adına, sizi gönül dolusu sevgiyle selamlıyorum ve büyük bir özlemle kucaklıyorum.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Mustafa Yürekli

[email protected]

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber