AKP'li vekil: Matematik sorusu çözen ancak çocuk sevgisini tanımamış kişiler öğretmen yapılıyor

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 28 Şubat 2009 08:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
AKP İstanbul Milletvekili Halide İncekara, TBMM Genel Kurulu'nda hükümete karşı ?muhalefeti hayran bırakan bir muhalefet? yaptı

Bakanlıkları, valileri, Talim Terbiye Kurulu üyelerini, eş durumundan tayinleri eleştiren İncekara, muhalefetin ?Başbakan duymasın? uyarısına, ?Duysun. Siz muhalefet yapamayınca, muhalefeti de biz yapıyoruz? dedi. Muhalefet milletvekilleri de ?Ama, biz yapınca Başbakan kızıyor? diyerek dert yandı.

Valiliklere bir şeyler sorunca, ?Bir dakika, ilgili il müdürünü çağırayım? denildiğini anımsatan İncekara, ?Vali eğer bilgisini il müdürlerinin kafasında taşıyarak çözmeye kalkışırsa, bunu çözemez? eleştirisini getirdi. İncekara, Talim Terbiye Kurulu üyelerini de şöyle eleştirdi:

?Kaç hükümet eskitirler, ama, hep orada otururlar. Eminim, dünyada da gezmedikleri yer kalmadı. Ama, Talim Terbiye'deki o arkadaşlarıma, o onayladıkları, tasdikledikleri müfredata... Allahaşkına, Kars'ı, Ardahan'ı, Hakkâri'yi, Erzurum'u gezin...?

İŞTE MECLİS GENEL KURULUNDAKİ KONUŞMA

HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Kurumlar arası iş birliğinde yapacak olan valilerimiz ile kaymakamlarımızdır. Biz tabii ki önereceğiz. Sorumluluğu yerine getirip getirmemek arkadaşlarımızındır. Nihayet bu devlette KPS sınavıyla devlete, kamuya giren insanlar bir hukuki yapı ve yargı sistemi içinde becerikli-beceriksiz, yetenekli ya da yeteneksiz, nasıl olsa emekli oluncaya kadar bir maaş almaktalar. Ve burada ürettiğiniz bir sürü değerli proje kişilerin yeterliliklerine, yeteneklerine, yönetim kabiliyetlerine göre, bir de bakıyorsunuz ki, arazide yok oluveriyor. Şimdi bunları konuşmayacak mıyız? Konuşalım ve birbirimizi nezaketle dinleyelim.

Şimdi taşra teşkilatında çalışan arkadaşların yönetim odalarından çıkmaları gerekiyor. Tarım il müdürü ise ayağı çamura bulaşması gerekiyor, millî eğitim müdürü ise okul bahçelerinde dolanması gerekiyor. Tabii o müdürün dolaşıp dolaşmadığını görmesi için yerel amirlerin de sokaklarda dolaşması gerekiyor. Okul çevresindeki güvenliği sadece polisle yürütmeye çalışmak hiçbir taşra amirinin işi olmamalı, onun nasıl yürütüldüğünü görmeyi de ayrıca vazife edinmelidir.

Şunu söylemek isterim ki değerli arkadaşlarım, çocukla ilgi ve ilgili olmak bilgiyle yeterli bir şey değildir, çocukla ilgili olmak biraz duygu ve yürekle de ilgili bir şeydir, gece uykularınızın kaçmasıyla ilgili bir şeydir.

Ben, biraz eğitim açısından baktığımızda, neredeyse, çocuklarımızın okuldan çıktıktan sonra sokakların çocukların tehdit alanına dönüştüğünü görmekten üzüntü duyduğumu söylemek isterim. "Efendim, onun sorumluluğu, bunun sorumluluğu?" Hepimizin sorumluluğu arkadaş! Eğer şehrinize gittiğinizde bu konuştuğunuz şeyleri denetlemek, görmek, tebdili kıyafet gezinip istişare etmiyorsak hepimizin sorumluluğu.

Yine söylüyorum, eğitimcilerinizi bu KPS sınav sistemi içinde seçtiğiniz süre içinde, çocuk sevgisini, karakterini, merhametini ve yönetici kabiliyetini test eden başka bir sınav sistemine geçmediğiniz süre içinde, bir sürü matematik problemi çözebilen ama araziye çıktığında çocuk sevgisini tanımamış insanlardan eğitimci yapmak durumunda kalırsınız. Sisteme girdikten sonra çocuklarımız güvensiz bir ortamda kalabilir.

Onun için, özellikle okullarımızın, okul müdürlerimizin mutlaka yönetim kabiliyeti gelişmiş insanlardan olması gerekmektedir. Okul etrafında olan tehdit alanları, başta İnternet kafeler olmak üzere sık sık kontrol edilmelidir.

Bir şiddet araştırma komisyonunda bir tavsiyemiz oldu, hâlâ yapıldığını görmüyorum. İnternet kafelerin ruhsatını belediyeler, denetimini emniyet yapmaktadır ve bu bir süre, bir şikâyet altı ayı bulmaktadır ama görüyorum ki, hâlâ arkadaşlar bunlarla ilgili bir düzenlemeye girmemişlerdir; girdilerse bunu duymaktan sevineceğimi size söylemek isterim.

Valilerimizin ve kaymakamlarımızın risk haritaları olması lazım. Demin arkadaşlarımız bahsettiler, annesi babası ayrılan çocuklarımız, gurbette okuyan çocuklarımız ve yoğun müfredattan dolayı başarısızlığı durmadan tatmak zorunda kalan, başarısızlıkla birlikte yalnızlığa itilen, yalnızlıkla birlikte tehlikeli arkadaş edinen çocuklarımız?

Buradan Talim Terbiyedeki arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Kaç bakan eskitirler, kaç milletvekili eskitirler, kaç hükûmet eskitirler ama onlar hep orada otururlar. Eminim dünyada da gezmedikleri yer kalmadı. Ama Talim Terbiyedeki o arkadaşlarıma, o onayladıkları, tasdikledikleri müfredata, Allah aşkına, Kars'ı, Ardahan'ı, Hakkâri'yi, Erzurum'u ve?

Ben kimseyi suçlamıyorum, arkadaşları da tanımıyorum. Ben bir sistem analizi yapıyorum ve bu konuda da mutabakat istiyorum. Yirmi yıl, otuz yıl bir kurumda aynı yerde hiç kıpırdamadan oturunca ve Erzurum'un dağındaki okulun bahçesine gitmediyseniz, eğer Kars'ta gidip henüz Türkçeyi sökmemiş çocuğun önüne dört işlemli matematiği koymuşsanız, bana ne dünyayı görmüşsün ya! Neyi getireceksin gözünü seveyim? Onun için, o arkadaşlarımızın biraz da yurt içinde gezmelerini istiyorum.

Ayrıca, eğitimin içindeki müfettişlik sisteminin, teftiş sisteminin bu şekilde bu eğitimi hiçbir yere götürmeyeceğini ve çocukları tehditten kurtarmayacağını söylemek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Başkanım müsaade istiyorum.

Şimdi, tabii ki, sağlıkçılar konuya sağlık açısından bakıyorlar. Ama eğer müfettiş gittiğinde iki sene uğramadığı hâlde boş tutulan odalardan çıkıp da okulun etrafındaki güvenliği raporlarına geçirmiyorsa, bu teftiş sistemiyle de benim çocuklarımın okul çatısı altında korunması mümkün değil.

Şimdi, arkadaşım dedi ki: "Sayıları az." Doğru. Ama eş durumundan tayin edip bir yere lazım olmayanları yığıp, diğer tarafta çocukları eğitimsiz bıraktığınız yerde nasıl çözeceksiniz? O nedenle, bu nedenle, Ankara'da 3 öğretmen lazım yerde 23 öğretmen var. Niye? Eş durumundan.

YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) - Muhalefet partisi gibi konuşuyorsunuz.

HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Hayır efendim, ben çocuk adına, sokak adına konuşuyorum. Bir dinle ya! Hoş bir şey değil mi? Sayın vekilim, benim derdim, bu senin derdin değil mi gözünü sevdiğim ya? Doğruysa ben tamam? Bak şimdi, biz öyle bir iktidarız ki? Konuşturuyorsunuz işte, konuşturmayın. Siz muhalefet yapamayınca iktidarı da biz yapıyoruz, muhalefeti de biz yapıyoruz, böyle böyle gidiyor işte. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ERTUĞRUL KUMCUOĞLU (Aydın) - Başbakan duymasın.

HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Niye duymasın? Başbakanım bundan gurur duyar. Çünkü dinamik kalmanın, altıncı sene sonunda hâlâ sokaklarda iltifat görmenin gerekçesi öz eleştirilerimizi en iyi yapabilmemiz; problemlerimizle, çözüm önerileriyle barışık olmamız sanıyorum en büyük kabiliyetlerimizden. Tavsiye ederim.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber