28 Şubat'ın darbe emirleri

28 Şubat postmodern darbesinin 12. yıldönümünde yeni belgeler ortaya çıktı. Taraf Gazetesi, başta Çevik Bir olmak üzere dönemin generallerinin DYP-RP hükümetini devirmeyi ve toplumu yeniden biçimlendirmeyi içeren gizli planlarını dün manşetten yayınladı.

Kamuoyuna ilk kez yansıyan ve Çevik Bir imzasını taşıyan 28 Şubat talimatlarında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile birlikte medya, sivil toplum kuruluşları ve aydınların 'irtica' ile yürütülecek mücadelede nasıl kullanılacakları ayrıntılarıyla anlatılıyor. Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde Batı Çalışma Grubu Rapor Sistemi'nin oluşturulduğu ve Batı Hareket Konsepti'nin yayınlandığı belirtiliyor. Kişi, kurum, ticarî firmalar ile kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların 'fişlenmesi' isteniyor. Bunun için ise Jandarma Genel Komutanlığı'nın yurdun en ücra köşelerine kadar yayılmış teşkilat yapısından faydalanılabileceğine vurgu yapılıyor.

Fişlemelerle ilgili bir de form hazırlanıp tüm Türkiye'de alay düzeyindeki komutanlıklara gönderilmiş. 'İrtica faaliyetleri içerisinde bulunan kuruluşlar' ve 'Yasalara aykırı görülen tesisler' başlıklarıyla hazırlanan formlarda okul ve dershane gibi yerlerdeki kişilerin bilgilerinin ayrıntılı biçimde doldurulup Ankara'ya gönderilmesi isteniyor. 6 Mayıs 1997 tarihli 'Batı Harekât Konsepti' başlıklı 12 sayfalık gizli belgede 'irtica' ile mücadelede yapılması gerekenler sıralanıyor. Bu bağlamda sivil toplum örgütlerinin, aydınların ve Atatürkçü çizgideki kurum ve kuruluşların mücadeleye ortak edilmesi isteniyor

Din adamları yönlendirilecek

Bu süreçte TSK'nın polemiğe girmemesi, siyasi çatışma ve polemiklerin üstünde kalması gerektiği hatırlatılıyor. Belgede basın ve yayın organları ile polemiğe girmek yerine Atatürkçü çizgide duran kurum, kuruluş, dernek ve basın organlarının devreye sokulması gerektiği öğütleniyor. Bu yüzden irticanın artmasına sebep olan basın ve yayın kuruluşlarına brifing verilmesi gerektiği belirtiliyor. Darbe sürecinde mümtaz bilim ve din adamlarını yönlendirmenin önemli rol oynayacağı kaydediliyor.

Çevik Bir imzalı belgelerde irtica ile mücadelede en önemli silahın psikolojik harekât olacağı hatırlatılarak, "Batı çalışma gruplarından ve konuyla ilgili görevlerde çalıştırılacak personelin bir plan dahilinde Psikolojik Hareket Kursu'ndan geçirilmesi sağlanmalıdır." deniliyor.

Jandarma Genel Komutanlığı'nın alt birimlere gönderdiği Batı Harekât Konsepti başlıklı yazıda "İrtica tehdidinin daha fazla büyümesini önlemek amacıyla ülke düzeyinde meydana gelebilecek her türlü gelişmeyi sürekli takip ederek alınması gereken tedbirler bakımından ilgili makamları zamanında harekete geçirmek üzere Batı Çalışma Grubu rapor sistemi oluşturulmuş ve ilgi (b) ile Batı Harekât Konsepti yayınlanmıştır. Bu duruma göre irticai unsurların faaliyetlerinin sorumluluk bölgesi ayrımı gözetmeksizin devamlı olarak takip edilmesi, elde edilen bilgiler ve meydana gelecek gelişmelerin, vakit geçirilmeksizin üst makamlara bildirilmesi gerekmektedir." deniliyor.

Subay ve memur eşleri fişleme yapacak

Laik kesimin tam bir aymazlık içinde olduğu belirtiliyor. Süreçte irtica faaliyetlerinin beşiği sayılan okul, dershane ve kurslarda subay/astsubay ve güvenilir devlet memurlarının eşlerinin gönüllü olarak görev almalarının olumlu rol oynayacağı belirtiliyor.

Son madde: Emri okuyup imha edin

Ayrıca, yapılan iş, yayınlanan emirlerin suç olacağı düşünülmüş olmalı ki; 7 emrin sonuna bir de 'imha edin' şerhi düşülmüş. 7 Kasım 1997 tarihli Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fikret Ö.Boztepe imzalı 5 sayfadan oluşan el yazısıyla yayınlanan bir genelgede de 'irticanın birinci öncelikli tehdit olma özelliğinin devam ettiği' vurgulanıyor. Bu yüzden 'Batı Eylem Planı' doğrultusunda alınacak önlemlerin ve derlenen bilgilerin üst makamlara 'ivedi' olarak bildirilmesi emrediliyor. Son madde dikkat çekici: "Bu emir okunduktan sonra imha edilecek."