2001 yılında Ergenekon örgütüne yönelik çalışmadan notlar
NURİ İMRE
Soruşturmanın başında Ergenekon'un lideri Veli Küçük olarak biliniyormuş
İSTANBUL- Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür yardımcılığı görevini yaparken görevden uzaklaştırılan Ahmet İhtiyaroğlu'nun, savcılık ifadesinde, 2001 yılında Ergenekon örgütüne yönelik çalışma yaptıklarını, liderinin Veli Küçük, mafya bağlantısının ise Sedat Peker olarak bilindiğini söylediği öğrenildi.
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianameye ilişkin delil klasörleri taraf avukatlarına verilmeye başlandı. Delil klasörlerinde, dönemin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu'nun 2001 yılı Mart ayındaki savcılık ifadesinde oldukça ciddi konuları anlattığı ortaya çıktı.
Ergenekon davasının görüldüğü mahkemede Emniyet Müdürlüğü'nden "Ergenekon örgütü" adıyla bir çalışma yapılıp yapılmadığı sorulmuştu. Emniyet Müdürlüğü'nden gönderilen cevabi yazıda belirtilen tarihler arasında "Ergenekon" isimli bir örgüte ilişkin kayıt bulunmadığı kaydedilmişti. Daha sonra soruşturma kapsamında tutuklanan, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevini yürütürken meslekten uzaklaştırılan Adil Serdar Saçan ise davanın görüldüğü mahkemeye gönderdiği yazılı dilekçesinde bahse konu örgütün "Ergenekon" ismiyle değil, "Veli Küçük ve grubu" olarak kayıtlarda bulunduğunu ileri sürmüştü. Saçan, örgütle alakalı bilgi almak için Emniyet Müdürlüğü'nden "Veli Küçük ve grubu" olarak sorulması halinde bilgi alınabileceğini iddia etmişti. Oysa Ahmet İhtiyaroğlu'nun, 2001 yılı Mart ayında savcılığa verdiği ifadede, Saçan tarafından "Ergenekon örgütü" konusunda görevlendirildiğini söylediği ortaya çıktı. Veli Küçük'ün, Ergenekon örgütünün lideri olduğu, Sedat Peker'in ise bu örgütün mafya bağlantısı olduğunu söylediği öğrenildi. Organize Şube'de "Ergenekon örgütü"nün varlığının bilindiği ancak herhangi bir delil bulunamadığı, bu kapsamda İhtiyaroğlu'nun görevlendirildiği anlaşılıyor.
O dönemde Ergenekon örgütünün varlığını bildiklerinden bahseden İhtiyaroğlu, Peker'in silahlarını aradıklarını, bu silahların Veli Küçük'te olabileceğini söylüyor. İhtiyaroğlu'nun, bu oluşumun çok büyük olduğunu söylemesi, polisin bu konuda bir süredir çalışırken Tuncay Güney'in ortaya çıktığını, böyle bir oluşuma ait istihbarat bilgilerin nasıl olup da Güney gibi bir kişide toplandığını, bu durumun "Suç, suçlu ve suçluluk psikolojisine uymuyor. Suçun gizlilik ilkesi olması lazım ki öyledir. Birileri Tuncay öğrensin diye suç işlemez" şeklindeki ifadeleri de oldukça dikkat çekici bilgiler arasında yer alıyor.
Öte yandan, ikinci iddianamenin tutuklu sanığı Adil Serdar Saçan'ın, meslekten uzaklaştırılmasına rağmen yaptığı görevin hassasiyeti nedeniyle "Çağrı üzerine koruma" sistemiyle korunduğu, ancak defalarca İstanbul Valiliği'nden yakın koruma talebinde bulunduğu öğrenildi. Hukuk fakültesi mezunu olduğu bilinen Adil Serdar Saçan'ın, meslekten uzaklaştırılmasının ardından 13 Haziran 2005 tarihinde Ahmet Tuncay Özkan tarafından hukuki işleri takip etmesi için vekil tayin edildiği anlaşıldı.