Sözleşmeli öğretmenler ve sendikalar taleplerini değiştirmelidir

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 30 Haziran 2009 07:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Özellikle geçen hafta hareketlenen sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınması ve bundan sonra sözleşmeli öğretmen alınmaması konusun bakanlık son noktayı koydu.

Bakanlıkça yapılan açıklamada ?Buna göre Bakanlığımız, şu anda görevlerinin başında bulunan sözleşmeli öğretmenleri kademeli bir şekilde kadroya geçirilmesi üzerine çalışmalarını Maliye Bakanlığı ile görüşerek yürütmektedir. Bunun yanı sıra önümüzdeki dönemde yeni sözleşmeli öğretmenlerin istihdamı yerine kadrolu öğretmenlerin alımı yapılmasına ağırlık verilecektir.? Denilmektedir.

Öncelikle bakanlığa böyle bir açıklamayı yaparak kafa karışıklıklarını gidermesinden dolayı teşekkür etmek gerekir. Yıllardır alıştığımız ben yaptım oldu, ben ne zaman istersem açıklama yaparım yaklaşımını noktasında az da olsa geri adım atılması yerinde olmuştur. Böyle olması kamuoyuna saygınında gereğidir.

Bu konuda göreve başlamasından sonra Personel Genel Müdürü Sayın Necmettin YALÇIN gerçek anlamda duyarlı bir bürokrat olarak karşımıza çıktıysa da halen Ağustos'ta öğretmen alınıp alınmayacağı alınacaksa kaç kadrolu kaç sözleşmeli öğretmenin alınacağı sorularının cevapsız kalması genel müdürün yaklaşımında da şüphe uyandırmaktadır.

Konumuza dönecek olursak;

Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilme çalışması yapıldığı artık gün yüzündedir. Bu gerçeğin değişmesi bu aşamadan sonra mümkün değildir. Bu konunun ilk müjdesini Aralık 2008 de dönemin Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin ÇELİK vermişti ve bu işin kademeli olarak yapılacağını söylemişti.

Bu kademelendirme; 3.hizmet bölgesinde sözleşmeli öğretmen olarak çalışan öğretmenlerin 3 yıl, 2. Hizmet bölgesinde çalışanların 4 yıl ve zorunlu hizmet bölgesi olmayan 1.bölgede çalışanların 5 yıl sözleşmeli olduktan sonra kadroya alınmalarını içermekte idi.

Bu durum gelecekte değişik sorunları da gündeme getirecektir. Örneğin kişi 1. Bölgede başlamıştır fakat eş durumundan 3. Bölgeye geçmiştir. Bu süre nasıl değerlendirilecektir?

Kaldı ki bu kademelendirme hangi bölgede çalışmış olursa olsun sözleşmeli öğretmenleri mağdur edecek bir düzenleme olacaktır. Örneğin 3. Bölgede 3 yıl çalışan bir öğretmen kadroya geçirilecek fakat aday olarak başlayacağı memuriyetinde her şey sıfırlanacağından ataması olduktan sonra 3 yıl daha aynı bölgede çalışarak zorunlu hizmeti kaldırılmış olacaktır.

Bu nedenlerle Sözleşmeli öğretmenlerin ve sendikaların bakanlığın yaklaşımını da göz önüne alarak söylem ve taleplerini gözden geçirmeleri gerekmektedir.

Daha önce konu ile ilgili ele aldığım;

http://www.memurlar.net/haber/142906

http://www.memurlar.net/haber/143044

yazılar ile bu yazılardan sonra bakanlıkça yapılana açıklamalardan anlaşılmaktadır ki bakanlık tüm Sözleşmelileri hemen kadroya almayacaktır. Bunu kademelendirecektir. Ayrıca bundan sonra sözleşmeli öğretmen almayacağı da doğru değildir. Sözleşmeli öğretmen istihdamı da yapacaktır fakat sayıyı mümkün olduğunca az tutmaya çalışacaktır. Tabii ki sevinilecek bir konu mudur? Üzülmemiz gereken bir konu mudur? Bu da ayrı bir tartışma konusudur. Bakanlık bundan sonraki bütçe kanunlarında hükümeti ikna ederek daha çok kadrolu istihdam sağlamayı başarmalıdır. Kadrolu istihdam sağlanamıyorsa sırf az alacağız inadıyla yapılacak atama kısıtlaması eğitime zarar verecektir. Emekli olan öğretmenlerin yerini dahi doldurmakta zorlanan bu sistem artık tıkanmıştır.

Tüm bu gerçeklerden de hareketle sendikaların hemen herkes kadroya söylemlerinden ziyade kademelendirmede ısrarlı olduğu görülen bakanlığa daha mantıklı önerilerin sunulması yerinde olacaktır. Bu noktada birkaç öneriyi ortaya koyacak olursak;

1- Bakanlığın telaffuz ettiği kademelendirmeden vazgeçilerek 3 yıl sözleşmeli öğretmen olarak çalışan tüm öğretmenlerin kadroya alınması (ki ilk sözleşmeliler Temmuz 2009 itibari ile 3. yıllarını doldurmaktadırlar.)

2- Tüm sözleşmeli öğretmenlerin çalıştıkları bölgeler kadrolu öğretmenlerin şartlarını taşımalıdır.

* Zorunlu bölgelerden 3. Bölgede çalışmışlarsa bu süreleri zorunlu hizmet süresinden düşülmeli yani adaylıkları kaldırıldıktan sonra zorunlu hizmetleri kaldırılmalı ve bu süre sonunda il içi, il dışı yer değiştirme hakkı tanınmalıdır.

* Zorunlu bölgelerden 2. Bölgede çalışmışlarsa bu süreleri zorunlu hizmet süresinden düşülmeli yani adaylıkları da bu dönemde geçtiğinde 4 yıllarını dolduracaklarından zorunlu hizmetleri kaldırılmalıdır.

* Zorunlu hizmet bölgesi olmayan 1.bölgede çalışanların ise zorunlu hizmetleri ilk kez kadrolu atanan öğretmenlerin statüsüne göre düzenlenmelidir.

3- Tüm sözleşmeli öğretmenlerin sözleşmeli olarak çalıştıkları süreler Hizmet süresinden sayılmalı, çalıştıkları bölgelere göre Hizmet puanları verilmelidir.

Bundan sonraki süreçte daha az sözleşmeli alınacağı da açıklandığına göre böylece birkaç yıl içerisinde tüm sözleşmeli öğretmenler kademeli olarak kadroya geçirilmiş olacaklardır.

Kaldı ki tekrar hatırlatmalıyız ki sözleşmeli öğretmenlik statüsünün iptali için Anayasa Mahkemesinde devam etmekte olan bir dava söz konusudur. Bu davanın sonuçlanması ve gelecekte, hizmet süresi, zorunlu hizmet süresi vb konularında açılacak davaların sonuçları da yukarıdaki önerilerimizi haklı çıkaracaktır.

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber