AKP: Çözüm reçetesini bir takım mahfillere bağlamak millete hakarettir

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 23 Ağustos 2009 16:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AK Parti Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Suat Kılıç, "CHP ile MHP'nin, demokratik açılıma itiraz ederek Türkiye'nin ve Türk milletinin kendi problemlerini çözme kabiliyetinden yoksun olduğunu iddia etmeleri, Türk milletine alenen ve kasten yapılan en büyük hakarettir." dedi.

AK Parti Samsun İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen Kılıç, AK Parti iktidarının demokratik açılım konusundaki kararlılığını yineleyip, CHP ve MHP'ye sert eleştirilerde bulundu.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin kendi içindeki terör problemini çözebilecek, kalıcı ve barışçıl bir çözüme kavuşturabilecek dirayete, ferasete, basirete, kuvvete ve kudrete sahip olduğunu belirten Kılıç, "Altını çizerek ifade ediyorum; Türk milliyetçiliği adına siyaset yapanların, Türk milletinin kendi çözüm reçetesini bir takım mahfillere ve yurt dışı güçlere bağlamaları milletimize yapılan aleni bir hakarettir. Amerikan ve İsrail planı olarak yaftalayan milliyetçi anlayış, Atatürk milliyetçiliği ve Türk milliyetçiliği anlayışından fersah fersah uzaktır. Demokratik açılım önerimizi yurt dışındaki bir takım unsurların dayatmalarına, ya da yaklaşımlarına bağlayan anlayışı reddediyor ve kınıyorum." diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ile milletin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanı, askeri ve sivili ile Milli Güvenlik Kurulu üyelerinin, dışarıdan yapılacak her türlü dayatmaya kapalı ve kendi problemlerinin çözümlerini ortaya koyabilecek beyin performansına sahip bir çalışma ekibi olduğunu ifade eden Kılıç, "Bu kurumlar Bahçeli'nin kafasında şekillenen hezeyanların tayin ettiği sınırların çok ötesinde vatanseverdir, Türkiye'nin menfaatleri noktasında milliyetçidir. Bayrağının ve vatanının hizmetkârıdır. Sayın Bahçeli'nin muvazeneyi kaybetmiş yaklaşımları, Türkiye ve Türk milletine hiçbir şey kazandırmayacaktır. Muvazeneyi kaybeden siyasi beyanları, söz ve davranışları milletimizin birliğine hiçbir katkı sağlamayacaktır. Sayın Bahçeli'nin denge dışı kontrolsüz söylemleri, yansıtmakta olduğu ruh hali; Türkiye'nin birliğine, dirliğine ve gelecek vizyonuna zerre kadar bir değer katmayacaktır." şeklinde konuştu.

AK Parti iktidarının, yürütmekte olduğu demokratik açılım yaklaşımını; bir devlet projesi olarak şekillendirmekte olduğunu kaydeden Kılıç, şunları söyledi: "Kamuoyuna ya da diğer siyasi partilere dayattığımız herhangi bir paket söz konusu değildir. Tam aksine istedik ki; CHP ve MHP'si ile tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları, medya ve kanaat önderleriyle Türkiye'de bu en köklü problemin çözümünde söyleyecek sözü olan herkesi çözüm yaklaşımı üzerinde bir araya getirelim. Ama maalesef CHP ve MHP siyaseti, daha birinci günden bu açılıma kapılarını kapatmak suretiyle terör problemi üzerinde bir tek cümlelerinin bulunmadığın kayda geçirmiş oldular."

"Her zaman iktidar partisinin alternatifi konumunda bulunan ana muhalefetin bu köklü problemde söyleyecek sözü yoksa, Meclis'teki bu makamı işgal etmesinin anlamı nedir?" diye soran Kılıç, "Türk milleti bu siyasilere şunun hesabını mutlaka soracaktır. Eğer Türkiye'nin bu en köklü meselesinde üretecek çözümünüz, diyecek tek kelamınız yoksa boşaltın o koltukları, köklü problemlerde çözüm önerileri bulunanlar gelsin ve millet adına temsil görevini üstlensin. Muhalefetin siyaset anlayışı karakolda doğru söyleyen, mahkemede şaşar siyaset anlayışından öte gitmiyor." ifadesini kullandı.

BAHÇELİ, HALÜSİNASYONLARI İLE AK PARTİ'Yİ SIKIŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin kürsülerde mikrofonun icat edildiğinden adeta habersizce yüksek sesle, siyasetin düzeyini en dip noktaya kadar indiren söylem ve beyanlarda bulunduğuna dikkat çeken Kılıç, şöyle konuştu: "İktidarları döneminde yapamadıklarını, bugün AK Parti iktidarına mal etmenin kaygısına kapılmış durumdalar. 4 yıl süre ile başbakan yardımcılığı yaptın. Milliyetçi insanların oylarıyla DSP'yi iktidara taşıyıp, solu iş başına getirdin. İş başında bulunduğu bu dört yıllık süre içerisinde bugün söylediği her şeyi inkar eden yaklaşımlarla siyaset yaptığı için bugün halüsinasyonları ile AK Parti'yi sıkıştırmanın çabasını vermektedir. Sayın Bahçeli ve onun izinde siyaset yapanlar şunu bilmelidir; AK Parti'nin tertemiz mazisi söz konusu; vatan, bayrak ve millet olduğunda hiçbir zaman köşeye sıkışmayacaktır. AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, bu hassas durumlarda hiçbir zaman iki yüzlü davranışlar içine girmemiş, işbaşında iken söylediği ile muhalefette iken ifade ettiği asla birbiriyle çelişmemiştir. Sayın Bahçeli, iktidarda bulunduğu sürenin hemen başında koalisyondan girdiği baskılarla birlikte bugün idamını istediği terörist başının idam dosyasının TBMM'ne sevkini engelleyen protokolün altına imzasını koymuştur. Mazisinde bu kabil adımlar ve algılama olan bir siyasi liderin bugün idam cezasını kaldırmanın külfetini bile AK Parti'nin sırtına yükleme gayreti içine girmesi apaçık bir hezeyanın neticesidir."

BAHÇELİ, ERDOĞAN'I REHBER ALSIN

MHP'nin yaklaşan büyük kurultayının, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletinin menfaatlerinden ve barış üzerine kurulacak geleceğinden daha önemli olmadığına değinen Kılıç, "Sayın Bahçeli, eğer kendisine milliyetçilik noktasında bir hareket noktası almak istiyorsa; 'Ülkemin menfaati söz konusu olduğunda, partimi elimin tersi ile iterim' diyen sayın Erdoğan'ı kendisine rehber alsın." dedi.

URGAN MİLLİYETÇİLİĞİ YAPMAYIN

İktidarda iken, Başbakanlık makamında idam dosyasını bekleten bu zihniyetin, muhalefette iken 2007 seçimlerinde otobüsün üzerinden idamı simgeleyen urgan parçasını kalabalığın üzerine atmasının milliyetçilikle izah edilir bir anlayış olmadığını kaydeden Kılıç, "Madem idama bu kadar hevesliydin, işbaşındayken gereğini yerine getirseydin. İp aradın da bulamadın mı? Bu sorular Bahçeli'ye hep sorulacaktır. Bu yaklaşımın adını; tertemiz Türk milliyetçilerini ve temiz duygularla hareket eden ülkücüleri hariç tutarak söylüyorum; Bahçeli'nin bugünlerde yürütmekte olduğu siyasetin adı, milliyetçilik değil, ancak urgan milliyetçiliği olarak adlandırılabilir." diye konuştu.

DEMOKRATİK AÇILIM, ÜNİTER YAPIYA ALTERNATİF OLAMAZ

Türkiye'nin üniter yapısının bu süreçte tartışılmaya açılmasının asla söz konusu olmadığına vurgu yapan Kılıç, konuşmasında, "Bu proje ve demokratik açılım çalışması üniter yapıya alternatif bir yapılanma olarak şekillenmemiştir. 72 milyon insanın tek bayrak, tek devlet çatısı altında barış içinde sonsuza kadar yaşaması en büyük dileğimizdir. Bu hareket karşı çıkmanın yegane bir nedeni varsa, o da siyasi kaygılarıdır. Zira bugüne kadar tek cümle söylemediler, tek hedef koymadılar. Bu yolda izlenmesi gereken bir yol göstermediler. Engellemek adına, takoz koymak adına, tekere çomak sokmak adına hiçbir güçten kaçınmıyorlar. Sayın Baykal' da AK Parti iktidarının diğer bütün köklü meseleleri çözdüğü gibi, bu terör problemini de çözdüğünde; kendisinin ne işe yaradığı sorgulanacağından endişe ediyor, kaygılanıyor. Dolayısıyla bunun ötesinde bir yaklaşım söz konusu değildir." ifadelerine yer verdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber