Üslupta, Demirel 'başarılı', Çiller 'yetersiz', Bahçeli de 'bağlaç kullanmakta sıkıntılı'

Yasama Uzman Yardımcısı Bilgin'in hazırladığı raporda sert üsluba şu örnek verildi: ?Kasımpaşalı' olduğunda, siyasetçinin sert üslubu belirgin şekilde öne çıkabilmektedir

TBMM Araştırma Merkezi'nin (ARMER), eski Enerji Bakanı Hilmi Güler'in talebi üzerine hazırladığı ?Siyaset ve Üslup? başlıklı raporda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için ?Siyasetçi ?Kasımpaşalı' olduğunda, sert üslubu daha belirginleşir? denildi. ?Kayırmacı-kollamacı? siyasetçilerin daha başarılı olduğu dile getirilen raporda, eski Başbakanlardan Süleyman Demirel ?başarılı?, Tansu Çiller ?yetersiz?, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de ?bağlaç kullanmakta sıkıntılı? bulundu.

Yasama Uzman Yardımcısı Murat Bilgin tarafından hazırlanan raporda, Hitler'in üslubuna özel bölüm ayrıldı ve 16 Temmuz 1934'te Alman Parlamentosu'nda yaptığı ?Alman halkının yüce hâkimi benim? başlıklı konuşması irdelendi.

Hitler de örnekler arasında

Ağustos 2009'da hazırlanıp yayımlanan raporda, siyasetçilerin meslekleri, memleketleri veya konumlandırıldıkları herhangi bir özelliklerinin, üsluplarının algılanışını etkilediği vurgulandı. Raporda, ?Örneğin sert üsluba sahip birçok siyasetçi olabilir. Ancak, o siyasetçi, mesela Türkiye'den bilinen bir örnek verilecek olursa, ?Kasımpaşalı' olduğunda, siyasetçinin sert üslubu daha belirgin bir şekilde öne çıkabilmektedir.? denildi.

?Kayırmacı-kollamacı? siyasetçilerin daha başarılı olduğu belirtilen raporda, şunlar kaydedildi:

?Genel olarak kaynakların ve üretimin az olduğu, insanların hayatlarını devam ettirmek için kısa vadeli yardımlara ve imkânlara muhtaç olduğu yerlerde, başarılı siyasetçi tipi, genellikle uzun vadeli hukuk devleti savunucusu siyasetçi yerine, kısa vadeli çıkarlara odaklı kayırmacı-kollamacı bir siyasetçi tipine sahiptir. Bu, ekonomik gelişmişliğin belirli seviyeden düşük olduğu, hemen her yerde gözlemlenebilen bir olgudur. Kayırmacı-kollamacı siyasetçi tipi, gelişmiş dahil, her toplumda mevcuttur ve siyasette zaman zaman başarılı olabilmektedir.?

Raporda liderler, ?otokratik?, ?demokratik ve katılımcı?, ?tam serbesti tanıyan? ve ?karizmatik? diye dört kategoriye ayrıldı.

Raporun ?Siyasi Üsluba İlişkin Örnekler? başlıklı bölümünde, 2. Dünya Savaşı yıllarında Hitler, Mussolini, Roosevelt ve Churchill'in etkili ?ikna becerileri? ile halklarını manipüle etmeyi başardıklarına dikkat çekildi.

Yükseklere hitap etmiyor

Erdoğan'ın üslubunun, yüksek eğitimli hedef kitlelere her zaman hitap etmediği vurgulanan raporda, şöyle denildi:

?Kanıtlar, karşıt görüş ve destekleme unsurları arasında, mantıksal kurgunun sade ve net oluşu dikkat çekmektedir. Dinleyicilere konu ile ilgili kısa, özet bilgiler vererek, ilgilerini konuya çekmektedir. Bilgiye dayalı olarak sunduğu iddiasını güçlü teminatlarla kuvvetlendirir. Neden-sonuç ilişkilerini net olarak ortaya koyabilen bir konuşmacıdır. Ayrıca destekleme boyutunu özenle kullanan bir konuşmacıdır.

Çözüm önerileri ve daha başarılı sonuçlar alınmış uygulamalardan söz etmek de mesajını güçlü kılan özelliklerdendir. Erdoğan, mantık yürütme becerilerinin yanı sıra, hedef kitlenin bilişsel özelliklerine hitap edebilen kelime seçimi ile ikna başarısını artırmıştır.?

Demirel, Çiller, Bahçeli

Liderlerin röportajlarının da incelendiği rapora göre, Demirel, ?bilgiden iddiaya geçiş noktasında? çok başarılı. ?Mantık yürütme modeline? göre metin yapılandırmakta yetersiz bulunan Çiller, iddialara dahi çoğunlukla yanıt vermiyor ve ?Bakınız, şimdi ben de onu açıklayacağım? gibi ifadelerle, yeniden kendisinin anlatmayı planladığı konuya dönüyor. Bahçeli, ?argümanı destekleyen kanıtlar? kullanıyor ancak bağlaçları kullanmakla ilgili sıkıntı yaşıyor.