Yargıtay'dan 3 kritik karar

Kaynak : Vatan
Haber Giriş : 08 Ekim 2009 07:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01

Genel hükümlere göre dava açılacak

Kemal GÖKTAŞ / VATAN ANKARA

1 Ergenekon savcılarına tazminat kıskacı

Yargıtay, Ergenekon savcıları hakkında adliyelerdeki mahkemelerde dava açılabileceğine hükmetti. Buna göre olası tazminatların hepsini savcılar ödemek zorunda kalacak

Ergenekon? davasında yargılanan tutuklu sanık Behiç Gürcihan'ın nişanlısı Fatma Sibel Yüksek ve gazeteci Müyesser Uğur, soruşturmayı yürüten savcılar Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın aleyhinde ayrı ayrı manevi tazminat davası açtı. Davacılar, ?savcıların, özel sohbet niteliğindeki telefon konuşmasını imha etmeyip, iddianame ekine koyarak özel hayat ve haberleşme hürriyetlerinin ihlal edildiğini? savundu. Hakimlere karşı açılan tazminat davalarına ilk derece mahkemesi olarak bakan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, davanın adliye mahkemelerinde açılması gerektiğine karar verdi.

Genel hükümlere göre dava açılacak

Bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Daire'nin davanın adliye mahkemelerinde açılması gerektiğine ilişkin kararını onadı.

Kurulun gerekçesinde Anayasa ve Hakimler ve Savcılar Kanunu'na göre, hakim ve savcıların aynı statüde olduğu, ancak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 573. maddesinde yalnızca hakimlerin sorumlu olduğu hallerin belirlendiği, bu maddede savcılara yer verilmediği vurgulandı. Kurul, bu nedenle savcılar hakkında ?genel hükümlere? göre tazminat davası açılabileceğe hükmetti.

Davanın ?kişisel kusurun ağırlığına vurgu yapılarak? açıldığına işaret eden Kurul, 4. Hukuk Dairesi'nin kararındaki ?savcıların faaliyetinin yargısal değil, idari nitelik taşıdığı için davanın hakimlerin hukuki sorumluğu kapsamında olmadığı? şeklindeki gerekçesine katılmadı. Kurul, savcıların faaliyetlerinin de ?yargısal görev? kapsamında olduğuna karar verdi.

Bu kararın anlamı şu: Ergenekon iddianamelerinde kişilik haklarının ihlal edildiğini, özel hayatlarına ilişkin konuşmaların yer aldığını iddia edenler Ergenekon savcıları hakkında adliye mahkemelerinde dava açacaklar. Genel Kurul'un savcıların faaliyetini ?idari faaliyet? kapsamında değil ?yargısal? faaliyet olarak görmesi de savcılar için büyük bir risk anlamına geliyor. Çünkü idari faaliyet kapsamında görülseydi davalar savcılara değil, Adalet Bakanlığı'na karşı açılacaktı. Bakanlık mahkum olduğu takdirde ödemek zorunda olduğu tazminatı savcılardan ?rücu davası? yoluyla talep edebilecekti. Ancak şimdi Bakanlığa karşı dava açılması yolu kapandığı için davalar sadece savcılara yönelik olarak açılabilecek.

VATAN
Yargıtay'da direkt dava girişimi bozuldu

Ergenekon Savcıları'na yönelik tazminat davalarının direkt Yargıtay'da açılması yönündeki girişim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararıyla engellendi.

Ergenekon sanıklarından Fatma Sibel Yüksek, Ergenekon sanığı nişanlısı Behiç Gürcihan ile yaptığı telefon görüşmelerinin iddianamede yer almasının ?özel yaşam ve haberleşme hürriyetinin engellendiği? iddiasıyla, savcılar Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın'dan tazminat istemi talebiyle direkt Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nde tazminat davası açtı.

KURUL NİHAİ KARARI VERDİ

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, savcılar hakkında tazminat davasının açılacağı yerin Yargıtay değil, adli mahkemeler olduğunu vurgulayarak davayı reddetti. 4. Hukuk'un kararına yapılan itirazı dün Yargıtay Hukuk Genel Kurulu karara bağladı. Kurul, savcılar hakkında ?'genel hükümlere'' göre adli mahkemelerde tazminat davası açılabileceğine hükmetti. Kurul'un kararı nihai olduğu için Ergenekon savcıları için savcıların görev İstanbul'da tazminat davası açılabilecek.

STAR

2 ?Vatandaşlar sıra dışı söze dava açabilir'

Pamuk'un ?30 bin Kürt ve 1 milyon Ermeni öldürüldü' sözüne herkesin tazminat davası açabileceği kararı kesinleşti. Karar başka davalarda emsal olabilecek

Şehit Anaları Derneği Başkanı Pakize Akbaba ile Ergenekon'da tutuklu Kemal Kerinçsiz ve Oktay Yıldırım'ın da aralarında olduğu 6 kişi, Pamuk'un 2005'te İsviçre'de bir dergide yayınlanan röportajda söylediği, ?30 bin Kürt ve 1 milyon Ermeni öldürüldü? sözleri üzerine tazminat davası açmıştı. Pamuk'un bu sözlerle ?Türk milletini topyekün itham altına soktuğu? savunularak, davacılardan Turgut Kobaza'nın, 1915 yılında Ermeniler tarafından yapılan katliamlarda yakınlarının büyük kısmını kaybettiği, Emine Ermiş, Nuray Yaylan, Pakize Alp Akbaba ve Fatma Terzi'nin de Güneydoğu'da oğullarını şehit verdikleri belirtilmişti.

Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacıların salt Türk milletinin bir ferdi olmaları nedeniyle yansıma yoluyla kişilik haklarına saldırı olduğunun kabulüne imkan bulunmadığını belirtmiş ve davanın reddine karar vermişti.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ise bu kararı 2'ye karşı 3 oyla bozdu. Yerel mahkemenin kararında direnmesi üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na geldi. Kurul, tazminat davasını yeniden reddeden yerel mahkeme kararını bozdu. Pamuk'un bu karara karşı ?Her Türk vatandaşının dava açma ehliyeti olduğu kabul edilirse bunun sonucu düşünülmüş müdür? Düşünce özgürlüğünden söz edilebilir mi?? ifadelerine yer vererek yaptığı ?karar düzeltme başvurusu? da dün reddedildi. Buna göre yerel mahkeme, bu karara uymak zorunda olduğu için Pamuk'un sözlerinin davacıların kişilik haklarını ihlal edip etmediğini araştırarak bir hüküm kuracak.

Pamuk'u zamanaşımı kurtarıyor

Karar, her Türk vatandaşının Pamuk'a dava açma hakkı olduğu anlamına geliyor. Pamuk'u böyle bir dava yükünden ise Borçlar Kanunu'nun 1 yıllık zamanaşımı süresi kurtarıyor. Pamuk bu sözleri 2005'te söylediği için davacı 6 kişi dışında açılacak davalar zamanaşımı nedeniyle görülemeyecek.

Ancak, yerel mahkeme kararının bozulmasıyla çok kritik bir emsal karar ortaya çıktı. Buna göre artık Kürt ve Ermeni meseleleri ile benzer konularda yapılacak ?aykırı? düşünce açıklamalarına karşı her vatandaş ?Türk milletinin mensubu? sıfatıyla tazminat davası açabilecek.

3 İmam nikahlı kadına da hapis cezası verilecek

Yargıtay, imam nikahı yaptığı için kadına verilen hapis cezasını Adalet Bakanlığı'nın itirazına rağmen haklı buldu

YargItay Ceza Genel Kurulu, dini nikahla evlendikleri gerekçesiyle kişilere verilen cezaların ?hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına? ilişkin Ceza Muhakemesi Kanunu hükmü kapsamına girmediğine karar verdi.

Bafra'da yaşayan Fatma S. adlı kadın, Şakir D. ile dini nikahla evlenerek, birlikte yaşamaya başladı. Fatma S, dini nikahlı eşi Şakir D'nin evlendikten bir süre sonra kendisinden tehditle zorla para aldığı ve hakarette bulunduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu üzerine yapılan incelemede Fatma S. ile Şakir D'nin ?resmi nikah olmadan birlikte oldukları? anlaşıldığından bu iki kişi hakkında kamu davası açıldı. Bafra Sulh Ceza Mahkemesi, Fatma S'yi, 2 ay hapisle cezalandırdı. Mahkeme, sanığa verilen mahkumiyet cezasının, cezanın 2 yıldan az olması nedeniyle CMK'nın 231. maddesi gereği ?Hükmün açıklanmasını? geri bıraktı. Karar, itiraz edilmeyince kesinleşti. Bunun üzerine, Adalet Bakanlığı, ?Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını? düzenleyen CMK hükmünün dışında tutulduğunu belirtti. Bakanlık, bu gerekçelerle sanık hakkında verilen yerel mahkeme kararının ?Kanun yararına bozulmasını? talep etti.

Başsavcılık itirazı

Bakanlığın talebini görüşen Yargıtay 4. Ceza Dairesi de ?yerel mahkemenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını sınırlandırıcı yasa maddelerini gözetmeden verdiği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın hukuka aykırı olduğuna? işaret etti. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, Bafra Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararını CMK'nın 309. maddesi uyarınca ?aleyhe sonuç doğurmamak üzere? kanun yararına bozulmasına karar verdi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Daire'nin kanun yararına bozma kararındaki ?aleyhe sonuç doğurmamak üzere? ifadesinin karardan çıkarılmasını isteyerek, itiraz etti. Başsavcılık, ?resmi nikah olmaksızın yapılan evliliklerin cezalandırılması gerektiğine? işaret etti. İtirazı Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüştü. Genel Kurul, Başsavcılığın itirazını kabul etti ve 4. Ceza Dairesi'nin kanun yararına bozma kararındaki ?hükmün aleyhe sonuç doğurmaması? yönündeki ifadesini karardan çıkarılmasına karar verdi. Bu durumda, sanık yerel mahkemede yargılanarak hakkında hüküm kurulacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber