İstanbul'da yeni yapılan okullar hizmete açıldı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 08 Ekim 2009 10:37, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Sütlüce Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 2009-2010 eğitim öğretim yılında İstanbul'da yeni faaliyete geçen okulların toplu açılış törenine katıldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Sütlüce Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 2009-2010 eğitim öğretim yılında İstanbul'da yeni faaliyete geçen okulların toplu açılış törenine katıldı.

Burada konuşan Başbakan Erdoğan, eğitimi salt nicelikle ilgili bir alana indirgemenin yanlış olacağını belirterek, eğitimin, eğitim imkanlarının çok daha ötesinde bir ruh ve vicdan işi olarak görülmesi, bu şekilde ele alınması ve bu anlayışla mesai sarf edilmesi gerektiğini vurguladı.

Başbakan Erdoğan, "(Her çocuk işlenmeyi bekleyen bir cevherdir) bize öğretmenlerimiz öyle öğrettiler. İnanıyorum ki öğretmenler bu cevherlerimizi işlemeye devam edecek. İstisnasız her çocuk altın kalplidir. Tüm çocuklarımıza aynı dikkat, aynı incelik ve aynı titizlikle yaklaşmak, onları her alanda yetiştirmek, bir yandan bilgiyle donatırken bir yandan da yüksek seciyeli birer vatandaş olarak geleceğe hazırlamak zorundayız" diye konuştu.

Eğitim camiasının tüm mensuplarının öğrencilere, özellikle de anne ve babaların çocuklarına bu anlayışla yaklaşmasını isteyen Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bilgiyi aşkla heyecanla fedakarlıkla nasıl harmanlayacağımız üzerinde de hepimizin düşünmesi, kafa yorması gerekiyor. Çanakkale savunmasını, Kurtuluş savaşımızı öğrenirken, çocuklarımız oradaki ruhu, oradaki heyecanı, oradaki vatan ve millet sevgisini hissetmeli. Bunu yüreğinde duymalı. Bu toprakların nasıl vatan haline geldiğini, bu ülkenin tüm fertleriyle nasıl bir millet haline geldiğini, ortak ideallerimizi, ortak kültürümüzü ve bizi biz yapan ortak değerlerimizi, tarihten bugüne bize bu vatanı bırakan Osman Gazilerden, Fatih'ten, Atatürk'ten bugüne kadar tüm o yüksek seciyeli liderlerimizi bize öğretmeli, anlatmalılar ki bu yeni kuşak, yeni nesil de işte bu küresel liderlerimiz sayesinde geleceğe adeta bir lider gözüyle bakmayı öğrensin. Bu çok önemli. Ezberci bir yaklaşım değil, okuyan, sorgulayan, tahlil eden bir bakış açısını öğrencilerimize kazandırmalıyız."

Adım adım ilerleyerek eğitim sistemini geliştireceklerini, küresel ölçekte rekabetçi yapıya kavuşturacaklarını belirten Başbakan Erdoğan, anne ve babaların çocuklarının bütün eğitim ve öğretimini okullara ve öğretmenlerin omuzlarına bırakmalarının son derece yanlış olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, anne ve babaların bu işin temel rehberi olduklarını, anne ve babanın yapacağı öğretmenliğin çok daha farklı olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Onun vereceği şefkati, merhameti hiç bir zaman okuldaki öğretmen veremez. Bunu bir defa bilmemiz lazım. Şüphesiz ki öğretmenlerimizin verdiği hizmeti de anne-baba veremez. Bunlar birbirinin adeta tamamlayıcı parçalarıdır. Bunu bu şekilde bilerek adımlarımızı buna göre atmalıyız. Çocuk evden çıktığında her şey bitmiyor. Eğitim 24 saatin tamamını kuşatan, hayatın tamamını kapsayan bir süreçtir. Hayattaki en değerli varlıklarımızı bir okula kaydettirip vazifemizin orada sona erdiğini düşünemeyiz. Özellikle büyük şehirlerimizde bunun sıkıntısını, acısını yaşıyoruz. Her türlü önlemi almamıza rağmen, her türlü uyarıya rağmen kimi zaman acı gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Ben her anne babadan ricam şu, aile kavramı sağlam bir toplum olduğumuzu lütfen unutmayalım. Bizim toplum olarak en önemli ve etkileyici kurumumuz aile kurumudur. Çocuklarını gözetsinler lütfen... Çocuklarının alışkanlıklarını, arkadaşlıklarını... Kimle arkadaşlık yapıyor, nerelere gidiyor, geliyor, nerelerde vakitlerini geçiriyor? Anneye sesleniyorum, babaya sesleniyorum, benim kızımın arkadaşı kim, oğlumun arkadaşı kim, arkadaşları kim, kimlerle takılıyor, kimlerle geziyor, kimlerle tozuyor? Anne baba bunu takip edecek. Eğer etmezse bedeli ağır olabilir, faturası ağır olabilir. 'Yandım Allah' dersiniz, iş işten geçmiş olur. Bunun için anne babaların üzerinde çok düşünmesini istiyorum. 'Eve kaçta geldin?'. Ev bir yolcu hanına dönmemelidir, 'Geçerken uğradım' olmamalı.

Evine gelişini girişini programlayan bir anne baba... Bunlar önemli, bunlara dikkat edeceğiz."

Türkiye'nin son 7 yılda reformlarla bugün "dünyanın yıldızı en çok parlayan ülkeleri" arasında yer aldığını bildiren Başbakan Erdoğan, ekonomiden iç politikaya, sosyal hayattan dış politikaya kadar her alanda hızlı reformlar yaptıklarını, Türkiye'nin itibarını arttırdıklarını kaydetti. Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin tarihinden, kültüründen, birlik ve bütünlüğünden aldıkları güçle Türkiye'yi hak ettiği seviyelere, Gazi Mustafa Kemal'in de ifade ettiği 'muasır medeniyetler seviyesinin üstüne' çıkarmak için yoğun bir mesai sarf ettiklerini dile getirdi.

7 yılda Türkiye'yi dünyanın en büyük ekonomileri arasında 26. sıradan 17. sıraya getirdiklerini, tüm uluslararası alanlarda ülkeyi gururla temsil ettiklerini söyleyen Erdoğan, bölgesel ve küresel olarak Türkiye'yi, ağırlığı, gücü ve itibarı olan bir ülke konumuna yükselttiklerini belirtti.

Başbakan Erdoğan, "Biz tüm çocuklarımızı böyle bir Türkiye'ye, böyle bir Türkiye'nin aydınlık geleceğine hazırlamak istiyoruz. İstiyoruz ki Türkiye'nin gençleri, Türkiye'nin büyüklüğüne itibarına saygınlığına yaraşır bir şekilde her türlü imkanı kullanarak geleceğe hazırlansınlar. Türkiye'nin çocukları, Türkiye'nin gençleri, gelişmiş ülkelerin çocuklarından gençlerinden geride kalmasın, onların sahip olduğu imkanlardan uzakta olmasın istiyoruz" şeklinde konuştu.

"Saygıdeğer öğretmenlerim, sevgili gençler birbirinizi seveceksiniz" diyen Başbakan Erdoğan, öğrencilere hitaben "Sen nerelisin?, 'Edirne'. Sen nerelisin? 'Muşluyum'. Sen nerelisin? 'Sinopluyum'. Sen? 'Hataylı. Sen? 'Konyalı'. Sen? 'Kayserili'. Sen? 'Rizeli, Trabzonlu, Erzincanlı, Elazığlı...' Aramızda fark var mı?... Türk milletinin hepimiz birer bireyi miyiz? Dolayısıyla bu duyguyla birbirimizi seveceğiz, bir olacağız beraber olacağız, diri olacağız" dedi.

Başbakan Erdoğan, "72 milyon vatan evladı biz beraberiz. İster Türk olalım, ister Kürt olalım, ister Laz olalım, ister Çerkez olalım, ister Abhaza olalım, ister Roman olalım, ne olursak olalım, yaratılanı yaradandan ötürü seveceğiz." şeklinde konuştu.

Açılışı yapılan 48 okulun İstanbul'a ve Türkiye'ye hayırlı olmasını dileyen Başbakan Erdoğan hayırsever vatandaşlara, özel şirketlere bu yatırımlarından dolayı teşekkür etti. Tüm kamu kurumlarını, İstanbul İl Özel İdaresi, Kiptaş ve Milli Eğitim Bakanlığını tebrik eden Başbakan Erdoğan, emeği geçen tüm çalışanlara ve öğretmenlere şahsı ve Türk milleti adına şükranlarını sunduğunu dile getirdi.

Millî Eğitim Bakan Nimet Çubukçu, törende yaptığı konuşmada, derslik ihtiyacının en yüksek olduğu İstanbul'da, bu okulların açılışını yapmaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Başbakan Erdoğan'ın öncülüğünde 2002 yılından bu yana eğitim sisteminin çağın gerektirdiği bir yapıya kavuşması için tarihi adımların ve yurt sathında büyük bir eğitim seferberliğinin yaşandığı bir süreçten geçildiğini vurgulayan Bakan Çubukçu, "Sizlerin de bildiği gibi eğitimin fiziki altyapısında geçmişle kıyaslanmayacak kadar büyük gelişmeler katedildi" dedi.

2003 yılından bu yana toplam 132 bin 790 dersliğin yapımının tamamlanarak eğitim öğretimin hizmetine sunulmasının Cumhuriyet tarihinde bir ilk olduğunu belirten Bakan Çubukçu, eğitimi, her alanda kalkınmanın temel unsuru olarak gördüklerini dile getirdi.

Bu önem doğrultusunda 58, 59 ve 60. hükümetler döneminde, kamu kaynaklarının tahsisinde, birinci önceliğin eğitime yapılacak yatırımlara verildiğini kaydeden Bakan Nimet Çubukçu, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, ücretsiz kitap dağıtımı, eğitim ortamlarının iyileştirilmesi, bilişim teknolojilerinin eğitimde kullanılması, taşımalı eğitim ve şartlı nakit transferi, kız çocuklarının okullaşması ve özellikle özürlü çocukların eğitimi konusunda güzel sonuçlar almaya başladıklarını söyledi.

Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümetimizin eğitime verdiği öneme paralel olarak ülke genelinde büyük bir duyarlılık oluşmuştur.

Bugün özel sektörün, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, medyanın ve hayırseverlerin eğitim seferberliğine olan desteklerinin her geçen gün arttığına memnuniyetle tanık olmaktayız. Açılan her derslik, eğitim sistemine yapılan her katkı, Türkiye'yi hayallerine ve hedeflerine bir adım daha yaklaştıracak olması nedeniyle anlamlı ve önemli. Sürekli göç alan bir il olması nedeniyle derslik ihtiyacının en çok duyulduğu yerlerin başında İstanbul geliyor. Dolayısıyla İstanbul'un eğitim sorunlarını çözmek ve fiziki altyapıyı güçlendirme yolundaki çabanın büyük bir hassasiyet ve kararlılıkla yürütüldüğünü vurgulamak isterim."

İstanbul'da son 6 yılda 23 bin 979 dersliğin yapılmış olması, okullara 59 bin 225 bilgisayarın gönderilmesi, 2 bin 117 okula ADSL bağlantısının yapılmış olması ve 58 bin 539 olan öğretmen sayısının 75 bin 184'e çıkarılmasının bu çalışmalardan bazıları olduğunu kaydeden Bakan Çubukçu, okullaşma oranına ilişkin göstergelerin de geleceğe yönelik kendilerine umut verdiğini söyledi.

Bakan Çubukçu, "Okul öncesi eğitimde 2003'te yüzde 7.89 olan okullaşma oranı 2009 yılı itibarıyla yüzde 23.18'e yükselmiştir. İstanbul, ilköğretimde yüzde 98.60 ve ortaöğretimde yüzde 62.81 olan okullaşma oranı ile Türkiye ortalamasının üstünde yer alıyor" dedi.

Ayrıca son 6 yılda 19 bin 167 kız çocuğunun "Haydi Kızlar Okula" kampanyası çerçevesinde eğiteme kazandırıldığını, 198 bin 895 kişiye okuma yazma öğretildiğini anlatan Bakan Çubukçu, şunları kaydetti: "Türkiye, her alanda olduğu gibi eğitim alanına ilişkin hedeflerine ve hayallerine her geçen gün biraz daha yaklaşıyor. İstanbul başta olmak üzere ülkemizin bütün illeri ve bütün çocuklarımız için hedefimiz ve hayalimiz, tüm okullarda tekli öğretime geçilmesi ve dersliklerin 30 öğrenciden oluşmasıdır. Bu hedefimize bugün çok yaklaşmış bulunmaktayız. Şu anda bu rakam 33. Eğitim hakkının temel bir insan hakkı olduğu tartışma götürmez bir gerçek. İşte bu en temel hakkın herkes için hayata geçirilmesi noktasında çağdaş bir eğitim için uygun şartlar ve ortam hazırlama yolunda yoğun bir çaba içerisindeyiz. Bu vesileyle çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için her kesimin, her bireyin bu çabaya destek vermesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak isterim."

Bakan Çubukçu, açılışı yapılan okulların İstanbul'a ve Türkiye'ye hayırlı olmasını diledi.

Açılışı yapılan okullardan 3'ünü yaptıran İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Başkanı Kadir Topbaş da eğitimin ve okulun önemine değinerek, dünyada gençler arasında rekabetin yaşandığına işaret etti. Büyükşehir Belediyesi olarak şu ana kadar toplam 139 dersliği hizmete açtıklarını belirten Topbaş, bunların toplam maliyetinin 13.3 milyon TL civarında olduğunu bildirdi. Topbaş, 4 okulun daha inşaatının sürdüğünü bildirdi.

İl Genel Meclisi Başkanı Hüsamettin Koçak da 2003-2009 yılları arasında İl Özel İdaresi olarak eğitime yaklaşık 2 milyar TL ödenek ayırdıklarını, toplam 875 okul, 21 bin 493 dersliği İstanbul'a kazandırdıklarını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından okulların yapımını üstlenen hayırseverlere teşekkür plaketlerini sundu.

Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İl Özel İdaresi Meclis Başkanı Hüsamettin Koçak, ilçe kaymakamları, milli eğitim müdürleri ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu ile canlı olarak bağlantı yaptığı bazı okulların açılışlarını gerçekleştirdi.

Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler öğrencilerle birlikte, bütün okulların açılışı için de sahnede sembolik olarak kurdele kesti.

Törenin ardından kurdele kesimi için sahneye davet ettiği ilköğretim öğrencileri Başbakan Erdoğan'ı öperek sevgi gösterisinde bulundu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber