PKK ile ilgili her karar, Devlet kararı

Şükrü Küçükşahin'in yazısı

KANDİL'den sınıra standart bir yol' başlıklı 7 Eylül'deki yazımda, bütün hedefin PKK'ya silah bıraktırmak olduğunu, böyle bir gelişmeyi ilk MİT'in haber vereceğini belirtip, ?Örneğin, PKK'nın Kandil'deki kadrolarının bir bölümü silahsız olarak sınıra gelip içeri girmek isterse hükümetin eli güçlenir? dedim, ardından da şu ifadeleri kullandım:

?Böylesi bir olasılık söz konusu mu derseniz, hükümetin ve MİT'in bazı öngörülerinin bulunduğunu tahmin edebiliriz.?

Söyleyeyim o öngörü, ?Bugünlerde bir teslim grubu sınıra gelebilir? idi; ama konuştuğum kaynağa saygım gereği ancak o kadar yazabildim.

Aynı yazıda, MİT'in süreçteki rolüne özel vurgu yaptığımı da anımsatayım. Peki 1, 1.5 ay önce beklenen bu gelişme neden ertelendi?

SİLAHSIZ GİRİŞ OLACAK

Bir şekilde PKK ile temasta olduğuna inandığım MİT'e o günlerde, ?PKK'da teslim olursak 1999'daki muameleyi görür, sonuçta içeri atılır mıyız? Bize iyi polis-kötü polis oyunu mu oynanıyor tartışması çıktı? bilgisi ulaştı. Hemen 1999'da neler yapıldı diye bakıldı; o günlerde özellikle MGK sonrası açıklamalardaki farklılıklar, ?tek kişi kalana kadar? söylemleri dikkat çekti.

İşte bu noktada şu geçtiğimiz günlerde, ?teslim? konusunda Genelkurmay Başkanı'ndan Başbakan'a zirveden tek ses çıkması ilginç rastlantı, değil mi?

Bunu es geçmeyip bugünkü teslime gelip, yetkili bir ağızdan yorumlayayım:

?İlk dilek sürecin silahlı bir eylemle kesilmemesi, ikincisi işin gösteriye çevrilmemesi. Bu risk biraz var. DTP bayram havası yaratma peşinde. Bu, toplumu gerer. Böyle yapılmazsa sorunsuz ailelerine kavuşurlar. O zaman her şeyi daha rahat zeminde konuşuruz. Şu kesin: Gelenler arasında eyleme karışanlar yoksa, TCK 211 dışında bir işlem yapılmayacak. Bir sorun da silahlı gelinmesi. Böyle geleceklerini sanmıyoruz. Bunu yaparlarsa Ateşli Silahlar Yasası ortada. Silahları var mı, nerede bırakırlar bilemeyiz; ama sınırdan adım attıkları an silahsız olmaları şart. Başkaca hiç sorun çıkmaz.?

SÜRECİN HIZI BAŞ DÖNDÜRMESİN

Geçtiğimiz 1.5 ayda, ?yeniden yargılanma?, ?taş atan çocuklar?, ?üniversitelerde Kürt dili? konularında atılan adımların etkisini de görmezlikten gelmeden, ?eğer Anayasa değişikliği dayatılmazsa? süreç hızlanacak, diyebiliriz.

Bugünkü teslim sorunsuz olursa, hükümetten 2-3 gün içinde yeni bazı adımlar atmasını bekleyelim; çünkü hedef, ?dağdan inişi tasfiyeye dönüştürmek? ve hükümet de bu yolda bugünkü işaret fişeğini önemsiyor. Daha ciddi sayıda grupların teslim olması beklendiğinden, süreç çok dikkatli götürülmek istendiğinden, ?211 bugün iyi uygulanırsa, sonraki gruplar için heyecanlandırıcı olabilir; kimse geldiğine pişman edilmemeli, 211 asfalt olmasa da stabilize bir yol, bunu iyi kullanmalı? anlayışı önde tutuluyor. Mahmur Kampı'nı boşaltmaya özel önem verildiğini söylemeye ise gerek yok.

Çünkü, devletin her kademesi, artık bir şehir haline gelmiş kampın, yaşayanların tümünün Türk vatandaşı olması nedeniyle, dış dünyada Türkiye adına kötü görüntü yarattığı konusunda aynı kanıya sahip.

Son bir nokta; bütün bu gelişmelerin ağustostaki MGK'da ayrıntılı olarak konuşulduğunu, o gün MİT Müsteşarı Emre Taner'in, bir bilge kişi olarak ortaya çıktığını 24 Ağustos'ta yazmış ve Taner'in görev süresi bitene kadar önemli gelişmeler olabilir demiştim.

Dikkat, Taner'in sayılı günleri kaldı, gelişmelerin hızı baş döndürmesin.