Albay Çiçek, 'Terör örgütü üyesi olmak'tan tutuklandı

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 12 Kasım 2009 07:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

3. Ergenekon iddianamesinde de soruşturması devam eden şüpheliler arasında yer alan Albay Dursun Çiçek, ?silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan Hasdal Askeri Cezaevi'ne gönderildi

PELİN BERKÜR İSTANBUL

Demokrasiye Müdahale Eylem Planı'nın altında imzası bulunan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, ?kopya belge' gerekçesiyle serbest kalmasından 134 gün sonra yeniden geldiği İstanbul Adliyesi'nde, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz tarafından yaklaşık 3 saat süreyle sorgulandıktan sonra sevkedildiği 9. Ağır Ceza'da tutuklandı. ?Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan tutuklanan Çiçek, 3. Ergenekon iddianamesinde de soruşturması devam eden şüpheliler arasında yer alıyordu. Çiçek, 21.30 sularında adliyeden çıkarılarak Merkez Komutanlığı'na oradan da Hasdal Askeri Cezaevi'ne gönderilirken, Poyrazköy cephaneliğine ilişkin soruşturma kapsamında sorgulanan 2 subayın da tutuklanması talep edildi.

TELEVİZYONDAN TEBLİGATA UYDU

Cuma günü gönderilen yakalamalı çağrı pusulasına rağmen önceki gün ifade vermeye gelmeyen Albay Dursun Çiçek, dün 10.10'da kalabalık bir grupla İstanbul Merkez Komutanlığı'na ait sivil plakalı minibüsle Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Albay Çiçek, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar Zekeriya Öz ve Fikret Seçen'e ?şüpheli' sıfatıyla ifade verdi.

SAVCILIKTA HERŞEYİ İNKAR ETTİ

Ergenekon savcılarının Albay Çiçek'e, Demokrasiye Müdahale Eylem Planı ve orjinal belgeyi gönderen meçhul subayın ihbar mektubunda anlattığı ?cunta' soruldu. Çiçek'e, TSK içindeki cunta yapılanmasının faliyetleri, bu örgütlenmede içinde kimlerin yer aldığına ilişkin sorular yöneltildiği öğrenildi. Albay Çiçek'in, ıslak imzalı orjinal belge ve Adli Tıp raporu kendisine gösterilmesine rağmen ?O planı ben hazırlamadım' iddiasını sürdürdüğü, cunta iddialarını da yalanladığı belirtildi.

SORUŞTURMA SIRASI CUNTACI 25 İSİMDE

Çiçek, yaklaşık 3 saat süren savcılık ifadesinin ardından akşam saatlerinde sevk edildiği mahkemece tutuklananarak Hasdal Askeri Cezaevi'ne gönderildi. Demokrasiye Müdahale Planı'na ilişkin başlatılan soruşturmada 30 Ekim'de Hava Binbaşı Hicri Dinçerol şüpheli olarak ifade vermişti. Kaos planının orijinalinin ortaya çıkmasının ardından savcılık önüne çıkan ikinci şüpheli Albay Çiçek oldu. İhbar mektubunda, aralarında generallerinde bulunduğu 25 kişilik bir cunta olduğu iddia edilmişti.

ADLİYE SERÜVENİ

Demokrasiye Müdahale Eylem Planı 7 Haziran 2009 günü Ergenekon tutuklusu emekli Yüzbaşı avukat Serdar Öztürk'ün ofisindeki aramada ele ele geçirildi... 12 Haziran'da Taraf gazetesi belgeyi manşet yaptı... Dursun Çiçek ilk kez 17 Haziran'da ifadeye çağrıldı... Çiçek 30 Haziran'da Ergenekon savcılarının karşısına çıktı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 1 Temmuz'un ilk saatlerinde saat 01.00'de Albay Dursun Çiçek'i tutukladı ve Hasdal Askeri Cezaevi'ne konuldu...

ISLAK İMZADAN 23 GÜN SONRA GELDİ

1 Temmuz öğle saatlerinde 14. Ağır Ceza'ya yapılan geçici hakim atamasının ardından, geçici hakimin oyuyla Çiçek tahliye edildi ve saat 21.00 sıralarında cezaevinden çıktı... Islak imzalı orjinal belge 16 Ekim'de Ergenekon savcılarına ulaştı... Adli Tıp 21 Ekim'de ?Islak imza Albay Çiçek eli ürünü' raporu verdi... Çiçek 6 Ekim cuma günü ?zorla' ifadeye çağrıldı... 10 Kasım'da ifade vermeye gelmesi istenen Çiçek gelmedi. Ergenekon savcısı gazetecilere ?Dursun Çiçek'i bekliyoruz ama gelmedi? dedi ve televizyonlar son dakika haberi olarak bu açıklamayı geçince Çiçek dün ifadeye geldi.

Albay'ın ?suçluluğuna inanmıyoruz' mesajı

ASKERLERİN ?ETTEN DUVAR' NÖBETİ

? Albay Dursun Çiçek, dün ifade verilmeye getirildiği İstanbul Adliyesi'ne, sivil kıyafetli asker korumaların çift sıralı etten duvarının oluşturduğu koridordan binaya alındı. Islak imza soruşturmasıyla ilgili Dursun Çiçek'ten önce adliyeye getirilen diğer askerlerin etrafı da etten duvarla kapatılmış, hatta basının görüntü almaması için şemsiyeler kullanılmıştı. Çiçek'in tutuklandığı günden bu yana gazetecilere yasaklanan adliye binasının dışından bile görüntü alınamazken hukukuçular, ıslak imzayla ilgili ifadesi alınanların bu şekilde korunmasını ?'Suçluluklarına inanılmıyor'' şeklinde yorumladı.

MUVAZZAF OLDUKLARI İÇİN

Adliyedeki güvenlik önlemini orada görevli güvenlik güçlerinin alması gerektiğini belirten emekli Askeri Hakim Albay Ümit Kardaş, ?'Merkez Komutanlığı'nın bu kadar güvenlik önlemi almasına gerek yok. Oradaki önlemi güvenlik güçleri alır. Bu o mahaldeki bir tedbir değil. Bu şekilde etten duvarlar örülmesi bu kişilerin muvazzaf olmasıyla ilgilidir. Bağlı oldukları kurumun algısı onların ?suçlu olmadığı' yönündedir'' şeklinde konuştu.

GETİRENLER SUÇA İNANMIYOR

Adliyede zaten gereken güvenlik önlemlerinin alındığını ve etten duvar örülmesinin abartılı olduğunu belirten emekli DGM Savcısı Mete Göktürk de ?Şüphelileri Merkez Komutanlığı'ndan getirenler, bu kişilerin suçlu olduklarına pek inanmıyorlardır. Bu kişilerin suçlarının kanıtlanmadığını düşündüklerinden kamuoyunda görülmeleri istenmiyordur'' diye konuştu. ? HELİN ŞAHİN İSTANBUL

Gazetecilere Çiçek yasağı 134. gününde

Albay Çiçek'in İstanbul Adliyesi'ne ilk ifade verip tutuklandığı 1 Temmuz 2009 günü başlatılan gazetecilerin adliyleye giriş yasağıysa 134'üncü gününe ulaştı. Adliyenin içerisine hiçbir şekilde alınmayan gazetecilere, muvazzaf askerler ifadeye getirildiklerinde adliye bahçesi de yasaklanıyor. Sadece adliye dışındaki prefabrik olan basın odasıyla sınırlı tutulan gazetecilerin bina yasağının kaldırılmasına yönelik talepleri ise dikkate alınmadı. Gazetecilere yönelik yasağı eleştiren Göktürk ?'Soruşturmanın gizliliği basına engel koymayı gerektirmez. Basının bilgi alma hakkı engellenmeli. İpin ucu kaçırılmış. Kamuoyunun haberalma hakkının engellenmesine gerek yok'' dedi.

?Çiçek Dursun Başbuğ gelsin'

Albay Dursun Çiçek'in adliyeye getirilmesinin ardından ?Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu? İstanbul Adliyesi önünde eylem yaptı. ?Çiçek Dursun, Başbuğ gelsin?, ?Islak ıslak bakma öyle' ve ?Çiçek burada Başbuğ nerede' yazılı dövizler taşıyan ?Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu' üyesi yaklaşık 20 kişilik grup adına basın açıklamasını okuyan Mahmut Sürmeli, ?Elli yıl önce başlayan askeri vesayet son günlerini yaşıyor. Yıllardır gerek gördüğünde demokrasiyi ortadan kaldıran güç ilk kez yargı önüne çıkıyor. Yasaları çiğneyen, faili meçhul cinayetler işleyen, idam eden, işkence eden güç bugün ilk defa yargı önünde hesap veriyor. Adalet sadece Dursun Çiçek'in değil İlker Başbuğ'un da hesap vermesiyle sağlanabilir? dedi. ? PELİN BERKÜR İSTANBUL

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber