Tarladan milli eğitim müdürlüğüne uzanan örnek bir başarı öyküsü

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 18 Ocak 2010 08:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İmkânsızlıklar içinde okuma mücadelesini sürdürürken birileri ona 12 milyonluk bir şehre milli eğitim müdürü olacağını söylese inanmazdı.

Hayallerini yalnızca öğretmen olmak süslüyordu, ancak okuma azmi onu bugünlere taşıdı. Şimdiki hedefi ise parasızlık yüzünden eğitimini yarım bırakan yaklaşık 5 bin çocuğu yeniden okuluna döndürmek.

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, Erzurum'da çiftçilikle geçinen bir ailenin 3. çocuğuydu. Yedi nüfuslu evi geçindirme derdine düşmüştü babası. Çocukluğunu tarlalarda babasına yardım ederek geçiren Muammer, derslerinde oldukça başarılıydı. Ancak ilkokulu bitirdiğinde okuma umudunu yitirmeye başlamıştı. 150 haneli köylerinde ortaokul yoktu. Babası da eğitimine devam etmesine izin vermemişti. Okuyabilmek için haftalarca gözyaşı döktü. Rüyalarında hep okula gittiğini görüyordu. Babası, oğlunun bu durumuna dayanamayınca elinden tuttuğu gibi bir başka köydeki Şekerli Ortaokulu'na kaydettirdi Muammer'i. Başarılı öğrenci, Şekerli köyündeki aile dostlarının yanına yerleşti. Okuldan artakalan zamanlarda evin bir ferdi olarak tarlalarda çalışıyordu. Ortaokulu da başarıyla tamamlayınca Narman Lisesi'ne yazıldı. Duvarları sıva, yerleri toprak bir dükkânda arkadaşıyla kalmaya başladı. Okul çıkışı, dükkândan bozma evinin kepengini açmak için arkadaşlarının uzaklaşmasını bekliyordu. Lise sonda İstanbul'da sıvacılık yapan ağabeyinin yanına geldi. Eğitimine Ümraniye Lisesi'nde devam etti. Harçlığını çıkarmak için o da sıvacılık yapmaya başladı. Lise bitirmenin çok önemli olduğu o dönemde Erzurum Üniversitesi Matematik Bölümü'nü kazanarak köyünün gururu oldu. Mezun olduktan sonra yükseköğrenimine akademisyenlikle devam etti. Meslektaşı Hüseyin Çelik'in tavsiyesiyle 2004'te eğitimin beyni sayılan Talim Terbiye Kurulu'nda görev yaptı. Başarılı grafiği sayesinde İstanbul'un milli eğitim müdürlüğüne kadar yükseldi.

'hangi makama gelirsen gel kimseyi incitme'

"Kariyer planımda milli eğitim müdürlüğü yoktu." diyen Muammer Yıldız, Eylül 2009'da Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'dan bu teklifi aldığında bir zamanlar kendisini okutmak istemeyen babasına danışmış. Oğluyla gurur duyan Dursun Ali Yıldız (89), ona önemli nasihatlerde bulunmuş: "Devlete hizmet ederken hakka hukuka riayet et. Bir yerlere gelirken başkalarının omzuna basarak değil, emeğinle yüksel ve hangi makama gelirsen gel insanları asla incitme."

Babasının öğütlerini hayat felsefesi kabul eden Yıldız, kendisini okula gidemeyen çocuklara adamış. İstanbul'da 15.604 öğrencinin okula kayıt yaptırmadığını belirten Yıldız, en büyük hedefinin, yurtdışında yaşayan ya da ağır engelli olanların haricindeki 4 bin 850 çocuğu okula döndürmek olduğunu söylüyor. Ailelere ise şöyle sesleniyor: "Ben de yokluk içinde büyüdüm. Maddiyatsızlık okuyamama gerekçesi olmamalı. Durumlarınızı bilelim ki müdahale edelim. Çocuklarımızı birlikte büyüteceğiz."

Okuyamayan çocuklar için seferber oldu

Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız'ın talimatıyla başlatılan Yetiştirici Sınıf Öğretim Programı (YSÖP) ile okula gönderilmeyen çocukların eğitimine devam etmesi sağlanıyor. Esenler'de pilot olarak uygulanan proje kapsamında 67 çocuk okuluna kavuştu. Maddi yetersizlikler yüzünden okuldan alınan İstek Temel, bu çocuklardan sadece biri. Üçüncü sınıftan sonra okuyamayan İstek, 5 yıldır konfeksiyonda çalışıyordu. 16 yaşındaki genç kız, YSÖP sayesinde 6. sınıftan okuluna devam etmeye başladı. En büyük hayali öğretmenlik olan İstek, artık bu hedefine ulaşabilecek. "İmkanım olmadığı için okuldan almak zorunda kalmıştım." diyen babası Ramazan Temel de bu defa kızının arkasında. Proje kapsamında yaşıtlarından geri kalan ilköğretim çağındaki çocuklar, önce 4 aylık hızlandırılmış eğitime tabi tutuluyor. Ardından yaşıtlarıyla normal eğitimlerine devam ediyorlar. Kaymakamlığın, aylık 250 lira yardım yapması, ailelerin çocuklarını okutmasında büyük rol oynuyor.

HEMRA KÖSE

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber