Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda görüşülen tasarının 7 maddesi kabul edildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 12 Şubat 2010 14:59, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Biyogüvenlik Yasa Tasarısı'nın, GDO konusunda serbestleştirmeyi değil, kısıtlama ve sınırlarla, denetim, kontrol ve kural getirmeyi amaçladığını söyledi.

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda görüşülen Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ve ürünlerine ilişkin düzenlemeleri içeren Biyogüvenlik Yasa Tasarısı'nın 7 maddesi kabul edildi.

CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, GDO ve ürünlerinin transit geçişinin de yasaklanması gerektiğini savundu. ''Hiçbir gerekçe, masumiyeti kanıtlanmamış ürünlerin Türkiye'ye girişine haklı göstermez'' diyen Seçer, bu ürünlerin Türkiye'ye girişine ''sıfır tolerans'' ile yaklaşılmasını istedi.

Bilim dünyasının GDO konusunda sıkıntı olduğunu ifade ettiğini kaydeden Seçer, ''Bu konuda toplumun hassasiyetini dikkate almak zorundayız. Toplumun GDO konusunda çekinceleri var. Bu endişelere yanıt verecek bir yasa çıkarılmalıdır'' dedi.

-''LÜTFEN, KORKU VE TEDİRGİNLİĞİMİZİ DİKKATE ALIN''-

Komisyonda söz isteyen Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, tasarının, ''GDO'lu ürünlerin ticaretine, riski ve tehlike içermeyen GDO'lu ürünlerin ithalatına izin verdiğini'' ifade ederek, Cartagena Protokolünün bu ürünlerin tehlikeli olduğunu esas aldığını söyledi.

''Ortada büyük bir belirsizlik var. 10, 20, 30, 100 yıl sonra telafisi imkansız zararlar ortaya çıktığında bu zarar nasıl karşılanacak?'' diyen Çakar, belirsizlikten dolayı toplumda büyük bir tedirginliğin bulunduğunu ileri sürdü.

Çakar, ''Büyük umutsuzluk, karamsarlık ve tedirginlik içindeyiz. Toplumu bu duruma sokmamak lazım. Eğer ortada ne olacağı bilinmeyen, büyük bir belirsizlik varsa ki vardır. Evet, bir yasa çıkarılmalı. Ama çıkarılacak yasa bu ürünlerin ithalat ve ticaretini yasaklayıcı yönde olmalıdır. Lütfen, korku ve tedirginliğimizi dikkate alın'' diye konuştu.

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın da söz alarak GDO'lu ürünlerle ilgili kesin sonuçlar içeren bilimsel çalışmalar bulunduğunu belirterek, ''Bu ürünlerin olumsuz etkileriyle ilgili çalışmalar var. Antibiyotiğe karşı direnç düzenleme içinde yer almalı. Ama biz GDO'lu ürünlerin ithalatına izin verdiğimiz gibi eşik değeri saptamayı da Bakanlığa bırakıyoruz. TBMM'nin yasama yetkisinin bakanlığa bırakılması kabul edilemez bir durumdur'' görüşünü savundu.

Konuyla ilgili olarak AB regülasyonları bulunduğunu belirten Günaydın, AB'nin uyguladığı binde 9'luk eşik değerin tasarıya konulması gerektiğini söyledi.

-''RİSKLERİ ELİMİNE EDİYORUZ''-

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Seçer'in görüşüyle ilgili olarak, ''Bir şeyin suçsuzluğu değil, suçluluğu kanıtlanır. GDO'ya ihtiyatlı yaklaşılmalı. Dünyada da bu konuda olumlu ya da olumsuz net bir durum yok. Dünyada referans değerlerler uygulanıyor. Biz de bunları uygulayalım diyoruz'' diye konuştu.

Eker, sivil toplum örgütlerinin tasarıyla ilgili görüşlerini ifade etmesinin ardından, ''GDO'lu ürünlerin riskleri bulunduğunu'' belirterek, tasarının, bu riskleri en aza indirmeyi amaçladığını kaydetti.

AB ülkelerinin yılda 35 milyon ton GDO'lu soya ithal ettiğine işaret eden Eker, 27 gen ile işlenmiş organizmanın AB ülkelerinde ithalat, ihracat ve ticaretinin yapıldığını belirtti. Eker, ''Ama AB, bu konuyu üye ülkelerin inisiyatifine bırakmış ve 'ülkeler kendi karar versin' demiştir. Ülkeler de bu konuda kendi ihtiyaçlarına ve düzenlemelerine göre inisiyatif kullanıyor'' dedi.

Eker, teknolojinin insan hayatına kazandırdığı bazı yeniliklerin ve kolaylıkların beraberinde riskler de taşıdığına dikkati çekerek, buna örnek olarak cep telefonlarını gösterdi. Eker, ''Tabii ben konuyu cep telefonlarıyla karşılaştırmıyorum. Tasarı, GDO konusunda bir serbestleştirme değil, kısıtlama ve sınır koyarak denetim, kontrol ve kural getirmektedir. Riskleri elimine ediyoruz'' diye konuştu.

''Eşik değer'' ile ilgili düzenlemenin yasaya yerine yönetmeliklere konulması yönündeki eleştirilere de yanıt veren Eker, ''AB'de de konu yönetmeliklerle düzenleniyor. Bunu yasaya koyduğumuz zaman, yarın eşik değerler değiştiğinde, yasayı tekrar tekrar değiştirmek gerekecek. AB ve dünyadaki gelişmeleri izlemek açısından konunun yönetmelikle düzenlenmesi, pratiklik sağlayacak. Yoksa bu değişikliklere, yine üniversiteler, bağımsız kurulların görüşü alınarak karar verilecek'' dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber