CHP'li Ateş: AKP suç üstü yakalandı

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Anayasa değişikliğine ilişkin ilk teklifin 61 imzayla geri çekilemeyeceğini, ?eylemli içtüzük ihlali? yapıldığını öne sürerek, ilk teklifle, ikinci teklifin Anayasa Komisyonunda birlikte görüşülmesi gerektiğini savundu.

Okay, düzenlediği basın toplantısında, Anayasa değişikliğine ilişkin ilk teklifteki imzaların ?depo? olduğu iddiaları üzerine, tekliften 61 imzanın çekildiğini, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun 214 imzalı tekliften 61 imzanın çekildiğini ve böylece Anayasanın öngördüğü imza sayısı kalmadığı gerekçesiyle teklifi iade ettiğini anımsattı.

Meclis Başkanlığı'nın da teklifi sahiplerine geri gönderdiğini belirten Okay, ?Kuzu, içinde sahte imzalar ve sahte işlemleri içeren suç delili olan evrakı iade ettiğini? öne sürdü.

Kuzu'nun yaptığı işlemin ?hukuka uygun olmadığını? ileri süren Okay, Anayasa değişiklik teklifinin 184 milletvekilinin ?kolektif iradesiyle? verilebildiğini kaydetti. Okay, ?Kolektif bir iradeyle verilmiş olan bir teklif söz konusu ise ve teklif ulaşacağı makama ulaşmış ise teklif sahiplerinden birilerinin bireysel iradesiyle teklifi geçersiz kılmaları mümkün değildir. O teklife imza atan herkes hep birlikte imzalarını geri çekmek zorundadır. Bu Anayasa Mahkemesi kararlarıyla teyit edilmiş bir hukuk düzenlemesidir. Yani, 216 imzalı teklifteki bütün imzaların geri çekilmesi lazım? dedi.

Gelinen aşamada o fırsatın elden çıktığını savunan Okay, şu görüşleri dile getirdi:

?Fakat kolektif iradeyle verilmiş bir teklif vardır. Bu da Anayasa Komisyonunda ikinci teklifle birlikte değerlendirilmek zorundadır. Açıkçası eylemli bir içtüzük ihlali yapılmıştır. Hukuk tanımaz anlayışıyla bir kez daha ihlalle karşı karşıya kalınmıştır. Anayasa Komisyonundan yapılacak görüşmelerde bunlar gündeme gelecek ve tartışılacaktır. Olası bir Anayasa Mahkemesi müracaatında da bu husus gündeme getirilebilir.?

MADDEDE ÇELİŞKİ VAR

Hakkı Suha Okay, sürecin özensiz, aceleci, oldu bitti mantığıyla götürüldüğünü iddia ederek, teklifin 3. maddesiyle seyahat hürriyetinin sınırlandırılmasının yeniden düzenlediğini anımsattı.

Teklifle yurtdışına seyahat hürriyetinin hakim kararıyla sınırlandırılmasının öngörüldüğünü, ancak Anayasanın söz konusu değişiklik yapılan maddesinin bir başka fıkrasında ise savcı kararıyla sınırlandırılmasının hükme bağlandığını belirten Okay, ?Türkiye cumhuriyetinin Anayasasını değiştiriyoruz. Böylesine bir hukuk ihlali Anayasa Komisyonunun elinde. Bunlar sıradan yanlışlar değil, hukuka bakış yanlışları. Kabul edilebilir yanlışlıklar değil. Önlerine mikrofon gelince mahalle kavgasında söylenmeyecek sözleri söyleyenler, ellerindeki evraklara bakıp neyin altına imza attıklarını düşünmeleri lazım? dedi.

'Skandal teklifin? altında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da imzasının bulunduğunu belirten Okay, ?AKP grubunun bir Anayasa değişikliğini ne kadar hazırlıksız şekilde Türkiye'ye dayatmak istediği görülüyor? dedi.

?CUMHURBAŞKANI ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYARSA...?

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yaptığı çağrıyı anımsatan Okay, Gül'ün 3 maddeyi referanduma götüreceğini taahhüt etmesi durumunda paketin tamamı oylanırken olumlu oy verebileceklerini söyledi.

Okay, ?Sayın Cumhurbaşkanı her ne kadar AKP grubunun bünyesinden çıkmış, hala AKP'li gibi kimi düşüncelerini ifade ediyor ise de devletin başı konumundadır, tarafsız bir kimliği vardır. Cumhurbaşkanı elini taşın altına koyarsa kolaylık sağlanabilecektir. Sayın Genel Başkan samimi bir teklifte bulunuyor. Bundan sonraki süreç öncelikle Cumhurbaşkanındır? dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, Van'da Genel Başkan Deniz Baykal'a yönelik gerçekleşen protesto gösterilerine ilişkin olarak, ?Bu eylem CHP'ye karşı yapılan sıradan bir eylem değildir. Bu demokrasiye kurulmuş pusulu bir tuzaktır. Bu tuzak kurulmuştur, Adalet ve Kalkınma Partisi de suç üstü yakalanmıştır? dedi.

Ateş, Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Savcı Sayan ve Van İl Başkanı Halil Kartal ile parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyerek, Van'daki karşılaştığı protesto gösterisine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Van Havaalanı'ndan kongrenin yapılacağı binanın bulunduğu sokağa kadar vatandaşların sevgi gösterileri arasında ilerlediklerini anlatan Ateş, Van Emniyet Müdürlüğünden bir yetkilinin kendilerine sokağın başından binaya kadar yürümelerini önerdiğini ancak bunu kabul etmediklerini söyledi. Sokağa geldiklerinde bir grubun protestosuyla karşılaştıklarını, kendilerine yumurta, domates ve taş atıldığını aktaran Ateş, sokağı yürüyerek geçme önerisini kabul etselerdi daha kolay bir hedef haline geleceklerini söyledi.

Baykal'ın kongredeki konuşması sırasında yetkililerle görüştüğünü, neden önlem alınmadığını ve bunu yapanların kimler olduğunu sorduğunu ifade eden Ateş, bir emniyet yetkilisinin protestocuların ?AK Partililer olduğunu? söylediğini ileri sürdü.

?Bizim çevreden aldığımız bilgiler bu işin bir AKP organizasyonu olduğunu bütün açıklığıyla ortaya koymaktadır? iddiasında bulunan Ateş, Ak Parti Van Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in olayın ardından ?suçluluk ve örtbas etme telaşı içinde açıklamalarda bulunduğunu? savundu.

Hüseyin Çelik'in dün düzenlediği basın toplantısında da olaya ilişkin ?İğne ucu kadar benim yaptırdığıma ilişkin ipucu bulamazlar? dediğini ifade eden Ateş, sözlerini ?Yani Sayın Çelik, 'ben görevimi temiz yaparım arkamda ipucu bırakmam' diyor? şeklinde sürdürdü. Çelik'in ?olaya karışanlar arasında herhangi bir AK Partili'nin bulunduğunun ispatlanması halinde gereğini önce kendilerinin ardından da mahkemenin yapacağını? söylediğini belirten Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:

?Bu kadar totaliter bir zihniyetle yönetilen Ak Parti'nin Van İl Örgütüne bir talimat vermeden hele hele Sayın Hüseyin Çelik'in ilinde böyle bir eylemin ortaya konulması düşünülemez. Van il örgütünün başkan yardımcısı, merkez ilçe yöneticisi ve gençlik kollarının yöneticileri bu eylemi birlikte gerçekleştirmişlerdir. Bu eylem CHP'ye karşı yapılan sıradan bir eylem değildir. Bu demokrasiye kurulmuş pusulu bir tuzaktır. Bu tuzak kurulmuştur, Adalet ve Kalkınma Partisi de suç üstü yakalanmıştır.?

Konuşmasında protesto gösterileri sırasında çekilen fotoğrafları da gösteren Ateş, bu fotoğraflarda yer alan kişilerden birinin Ak Parti Van İl Başkan Yardımcısı Arslan Yılmaz olduğunu ve Çelik'le akrabalık bağı bulunduğunu ileri sürdü. Çelik'in, Yılmaz için ?iş yerinin olay yerinde bulunduğunu ve kapı önüne çıkarak yaşananları seyrettiğini? söylediğini aktaran Ateş, Yılmaz'ın yer aldığı bazı fotoğraflar gösterdi ve fiilen olayları yönlendirdiğini iddia etti. Ateş, protesto gösterilerine karışanlar arasında Ak Parti Van teşkilatının bazı yöneticilerinin de bulunduğunu öne sürerek, çeşitli fotoğraflar gösterdi.

Ateş, hükümetin ve emniyet güçlerinin 1 Nisanda taleplerini gündeme getirmek için toplanmak isteyen Tekel işçilerine yönelik tavrını eleştirerek, ?Ankara'da zalim olan güvenlik güçleri her ne hikmetse Van'da ana muhalefet partisi genel başkanını, yöneticilerini ve milletvekillerini taşa tutanlara karşı bir melek görünümünde? dedi.

Van'da yaşananlardan vatandaşların da şikayetçi olduğunu savunan Ateş, ?Bütün vatandaşın söylediği (Van'da bir hukuk devleti yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunları uygulanmıyor. Van'da Dalton Kardeşler hukuku uygulanıyor)? dedi.

?EMNİYETİN HİMAYESİ VARDIR?

Yargıya başvurmak için Van Emniyet Müdürlüğünden olaya ilişkin görüntüleri talep ettiklerini ancak henüz bir yanıt alamadıklarını da söyleyen Ateş, ?Eğer bu AKP Genel Merkezi'nin talimatıyla yapılmamışsa neden olayın üzerine gitmesi gereken Sayın Başbakan olayın üzerine gitmek yerine 'eski defterleri açmakla' tehdit ediyor. Açmayan namerttir. Aç bakalım, görelim. Sizin tarihinizde ne yazıyor, bizim tarihimizde ne yazıyor?? diye konuştu

Ateş'in sözlerinin ardından MYK Üyesi Savcı Sayan da olaya ilişkin ?AKP Milli Birlik ve Beraberlik Van Tertip Komitesi? adı altında derlenen görüntüleri medya mensuplarına izlettirerek, görüntülerde adı geçen kişileri gösterdi.

Görüntülerin ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ateş, bir soru üzerine, ?Sayın Çelik müfteri ilan ediyordu bizi. Şimdi o sözünü Sayın Çelik'e iade ediyorum. Ne yapacak şimdi Sayın Çelik kamuoyundan, bizden özür dileyecek mi?? diye sordu. Ateş, olaya ilişkin görüntüleri yerel basından topladıklarını emniyetten istedikleri görüntülerin ellerine geçmesinin ardından da yasal girişimlerde bulunacaklarını söyledi.

Ateş, ?Bundan sonra Sayın Çelik'ten nasıl bir tavır bekliyorsunuz?? sorusu üzerine de ?Bu eğer Sayın Başbakan'ın oluruyla yapılan bir eylemse Sayın Çelik orada himaye görecektir herhalde... Yoksa bakanları kulağından tutup kapının önüne koymakla tehdit eden Sayın Erdoğan, herhalde Çelik hakkında da gereğini yapmalıdır. Eğer o yapmıyorsa herhalde Hüseyin Çelik yapmalıdır. O da yapmıyorsa en azından somut olaya karışanlar hakkında gereğini yapmalıdır? diye konuştu.

Van İl Başkanı Halil Kartal da Vanlılar adına davacısı olduğunu belirterek, ?Benim memleketimin bu güzel imajını, görüntü kirliliğine dönüştürerek, Türkiye kamuoyunda lekeleyen Hüseyin Çelik'ten davacıyım. Yargı yoluyla nereye kadar gidersek gideceğim? dedi.