Yarbay: Poyrazköy'ün altında bir hainin parmağı var

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Nisan 2010 14:48, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Emekli Deniz Binbaşı Levent Bektaş, Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmatlara ilişkin olarak, "SAT Grup Komutanlığı'ndan bir personelin bu işleme destek verdiğini değerlendiriyorum" dedi. Poyrazköy davasının tutuklu sanığı Bektaş, Bedrettin Dalan'ı tanımadığını, sanıklar arasındaki tek ortak noktanın aynı kurum çatısı altında çalışmaları olduğunu söyledi.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar emekli Deniz Binbaşı Levent Bektaş, emekli Deniz Binbaşı Engin Geldikaya, Deniz Yarbay Ercan Kireçtepe, Deniz Binbaşı Erme Onat ve Deniz Binbaşı Eren Günay ile bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Sesli ve görüntülü olarak kaydedilen duruşmada emekli Deniz Binbaşı Levent Bektaş'ın savunmasına geçildi. 153 sayfalık savunmasını okumaya başlayan Bektaş, zaman zaman projeksiyon cihazı eşliğinde mahkeme heyetine bir takım fotoğraf ve

belge göstererek savunmasını sürdürdü.

Savunmasına "Çok heyecanlıyım" diyerek başlayan Bektaş, 43 yaşında olduğunu ve ilk kez mahkeme huzuruna çıktığını söyledi. Bektaş, "Suçsuz olduğumu size ve aileme açıklama imkanı buluyorum. 17 yıl SAT komandosu olarak görev yaptım. SAT olmaya gönüllü olmak bizim tabirimizde ölüme gönüllü olmak demektir. Ancak bazı basın kuruluşları bizleri terör örgütü üyesi gibi gösterip linç ediyorlar" şeklinde konuştu.

Koç Müzesi'ndeki denizaltıda bulunan patlayıcılarla ilgili de savunmasını veren Levent Bektaş, bu patlayıcılarla ilgili DVD'lerin evinde bulunduğunu basından öğrendiğini söyledi. Koç Müzesi'ne hayatı boyunca gitmediğini ifade eden Bektaş, "Ayrıca böyle psikopatça ve ruh hastalığının işleyebileceği bir suçu işleyecek insan bunu DVD'ye yüklemez" dedi.

Emekli Deniz Binbaşı Levent Bektaş, Poyrazköy'deki arazide yapılan aramalar sırasında ele geçirilen mühimmatlarla ilgili ise şunları söyledi;

"Göndereni belli olmayan mailler aracılığıyla kolluk kuvvetlerine bölgede şüpheli şahısların görüldüğü ihbar edilmiş. Kolluğun yaptığı arama sonrası bulunan malzemelerde bana ait herhangi bir parmak izi yahut da DNA izine rastlanmamıştır. Ayrıca bu gömülmeler acemice, suç görüntüsü uyandırmak için yapılmış. Daha sonra kullanmak üzere mühimmat gömen hiçbir SAT mensubu bunu bu şekilde yapmaz. Ben bu mühimmatın bulunduğunu haberlerden öğrendim. Konuyla herhangi bir ilgim olmadığı içinde günlük hayatımı sürdürdüm. Evim Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polisleri tarafından basıldığında ise 'terörist' olduğumu öğrendim. Sözü edilen Ergenekon örgütüyle bağlantılı olduğumuz somut delillerle ortaya konmamıştır. Bedrettin Dalan'ı da ben ve burada bulunan hiçbir arkadaşımız tanımıyoruz. Buradaki sanıklar arasındaki tek ortak nokta aynı kurum çatısı altında çalışmalarıdır."

Mühimmatların ele geçirildiği bölgeye zaman zaman sivillerin giriş yaptığına daha öncede rastlandığını kaydeden Bektaş, ancak sivillerin bu şekilde mühimmat gömmesinin, bölgedeki askeri aktivite nedeniyle zor olduğunu söyledi. Bektaş, "Dolayısıyla üzülerek belirtiyorum ben SAT Grup Komutanlığı'ndan bir personelin bu işleme destek verdiğini değerlendiriyorum. Böyle bir hainin bulunduğunu bilmek üzüntü vericidir. Bu mühimmatların toprağa gömüldükten sonra çalışıp çalışmayacakları zaten şüphelidir. Emniyet

raporları malzemelerin sağlam olduğunu belirtse de bu bence yanıltıcıdır. Bu şartlarda saklanan mühimmat bir daha çalışmaz" şeklinde konuşarak savunmasını tamamladı.

KEMAL ÖZGÜLER

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber