Anne-babanın eğitim düzeyi ve geliri arttıkça ÖSS başarısı artıyor

Haber Giriş : 25 Şubat 2005 13:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Üniversite sınavına giren öğrencilerin sosyo ekonomik durumlarıyla başarıları arasındaki ilişkileri belirlemek üzere düzenlenen 2002 ÖSS Aday Anketi sonuçları açıklandı.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, düzenlediği basın toplantısında, bir kitapçık haline getirilerek üniversitelere gönderilen anket sonuçlarıyla ilgili bilgi verdi. Anketin 10 yılda bir düzenlendiğine dikkati çeken Yarımağan, sonuçların 1991 yılında düzenlenen anketle karşılaştırmasını da yaptı.

Ankete 2002'de ÖSS'ye giren bir milyon 515 bin aday katıldı. 10 yıl önce düzenlenen ankette ise öğrenci sayısı 846 bin olarak belirlendi.

Yarımağan'ın verdiği bilgiye göre anne ve babanın eğitim durumu, adayın başarısını belirleyen en önemli etkenler arasında yer alıyor. Anne ve babanın eğitim düzeyi arttıkça başarı oranı artış gösteriyor.
Annesi yüksek lisans yapanların, okur-yazar olmayanlardan yüzde 80-90 oranında daha başarılı oldukları saptanırken, doktora yapmış annelerin çocuklarının yüksek lisans yapanlardan daha az başarılı olmaları dikkati çekti. Ancak babaların eğitim durumuna ilişkin değerlendirmelerde ise babası doktora yapmış olan adayların en yüksek başarıyı sağladıkları, bunu yüksek lisans ve lisans eğitimi yapanların izlediği görüldü. Anket sonuçları, babası doktora yapmış olanların okur-yazar olmayanlardan yüzde 75-80 oranında daha başarılı olduklarını ortaya koydu.

GELİR DURUMUNA GÖRE BAŞARI ORANI

Anne ve babaların iş durumu ile çocukların başarısı arasındaki ilişki irdelendiğinde de maaşlı ve ücretli anne ve babaların çocuklarının en yüksek başarıyı elde ettikleri belirlendi.
Kendi işinde çalışan annelerin çocuklarının çalışmayan annelerin çocuklarından daha az başarılı oldukları görülürken, babalarda durum değişiklik gösteriyor. Babası maaşlı ve ücretli çalışanların çocukları, işveren ve kendi işinde çalışanlardan daha başarılı olurken, en az başarılı olanların da babaları çalışmayan öğrenciler olduğu saptandı.

Ailenin gelir durumuna göre yapılan değerlendirme ise ilginç bir sonuç ortaya koydu. Gelir düzeyi belirli bir noktaya kadar arttıkça başarı oranı yükselirken, daha da yükselmesi durumunda başarıda da düşme görüldü. Ankete göre gelir düzeyi 1-1.5 milyar lira arasında olan öğrenciler en yüksek başarıyı sağlarken, bu rakamın 2 milyar ve üzerine çıkması durumunda başarı eğrisinde azalma ortaya çıktı.

Anne ve babaların bağlı bulundukları sosyal güvenlik kurumlarına göre yapılan irdelemede de Emekli Sandığı'na bağlı olarak çalışanların çocuklarının en yüksek başarıyı sağladıkları görüldü. Anneleri Bağ-Kur'a kayıtlı olanların en düşük başarıyı gösterdikleri dikkati çekerken, hiçbir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olmayan annelerin çocuklarının onlardan daha başarılı oldukları saptandı.
Babalarda ise en düşük başarı oranı hiçbir kuruma kayıtlı olmayanların çocuklarında görülürken, bunu Bağ-Kur, SSK ve özel sigorta izliyor.

TEK ÇOCUKLAR EN BAŞARILI

Adayların başarısı ile kardeş sayısı arasındaki değerlendirmeye göre 5 yada daha fazla kardeşi olanların en başarısız, tek çocuk olanların ise en başarılı oldukları dikkati çekti. Bir kardeşi olanlar ise tek çocuklara yakın bir başarı oranı ile ikinci sırada yer aldı.

Adayların girdikleri sınav sayısı ile başarı oranları incelendiğinde de en yüksek başarı oranının ikinci girişte yakalandığı, en düşük başarının ise ilk girişte ortaya çıktığı görüldü.
Sınava giriş sayısı artıkça fen kolu çıkışlı olanların başarısı düşerken, sosyal alan çıkışlı adayların başarısı ise artıyor.
Dershaneye hiç gitmeyen öğrenciler başarı sıralamasında en altta yer alırken, dershanede burslu okuyanlar en yüksek başarıyı yakaladı. Bunu dershaneye 4 milyardan fazla ücret ödeyenler izledi.

ÖNCEKİ ANKETE GÖRE KIYASALAMALAR

ÖSYM Başkanı Yarımağan, 1991 yılında yapılan anket ile 2002 anketine ilişkin sonuçları da karşılaştırdı.

Buna göre, çalışmayan babaların oranının 2002 yılında 1991'e göre artış göstermesi dikkati çekerken, düşük gelir grubuna giren ailelerin sayısında da aynı yıla göre artış görülüyor.
Anket 1991'e göre iki çocuklu aile sayısının arttığını da ortaya koyuyor. Yine aynı dönem içinde nüfusu 500 binin üzerinde olan kentlerdeki aday sayısında da belirgin bir artış dikkati çekiyor.
Yarımağan, anket sonuçlarının iki buçuk yıl sonra açıklanma nedeninin sorulması üzerine, sınırlı sayıda elamanla çok ayrıntılı bir değerlendirme yapıldığı için zaman aldığını söyledi.

milliyet

 

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber