Bakan Akdağ: Tam gün yasasını değerlendirdi/video

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 18 Temmuz 2010 19:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Sağlık Bakanı Recep Akdağ:

"Yıl sonuna kadar bütün Türkiye'de aile hekimliğine geçmiş olacağız. 1 Kasım'da İstanbul'da aile hekimliğine geçeceğiz"

"Yıllarca bir tabip örgütü hekimleri bu sitemlere karşı kışkırttı"

"Tabipler Örgütü ve Cumhuriyet Halk Partisi ise vatandaşın sağlık hakkının alınıp satıldığı kamu hastaneciliği ile birlikte yapılan muayenehaneciliğin devamını istiyor"

"Sayın Kılıçdaroğlu, topu taca atmasın, Samimi olsun. Halkçıyım demekle halkçılık olmuyor. Kasket takmakla halkçılık olmuyor. Kravat takmamakla da halkçılık olmuyor. Halkçılık halkın hakkını korumakla sağlık hakkını korumakla olur. Vatandaşımız bunun hesabını sandıkta soracaktır"

"YÖK'ün nasıl değerlendireceğini bilemiyorum. Vatandaşın sağlık hakkını ortadan kaldıracak, bir durum oluştuğunda YÖK'e bildireceğim. Çok net konuşuyorum."

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Haliç Kültür ve Kongre Merkezi'nde "Aile hekimliği uygulamasındaki kura ve yerleştirmeler ile Anayasa Mahkemesi'nin kısmi iptal kararı verdiği Tam Gün Yasası" ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Akdağ, "Aile Hekimliği" uygulamasının ilk olarak Düzce'de başladığını hatırlatarak, bugün itibariyle Türkiye nüfusunun yüzde 51'ni kapsayacak duruma geldiğini kaydetti. Akdağ, "Yıl sonuna kadar bütün Türkiye'de aile hekimliğine geçmiş olacağız. Alt yapıyı bu kapsamda büyük ölçüde tamamladık. aile hekimliği, sağlık ocakları olarak bildiğimiz sitemin 2010 yılına doğru geliştirilmiş halidir. 1 Kasım'da İstanbul'da aile hekimliğine geçeceğiz" diye konuştu.

3500 KİŞİYE BİR DOKTOR

Aile hekimliği uygulamasının son derece önemli olduğunu söyleyen Akdağ, "Aile hekimliğinde Türkiye'de 3bin 500 kişiye bir doktor temin etmiş oluyoruz. 3 ay içerisinde daha sonra değiştirme hakkı veriyoruz. Doktorlara 3 bin 500 kişi emanet ediyoruz. Bu sayı 4 bine kadar çıkabilir. Bu sayıya göre doktora ödeme yapıyoruz" dedi. Akdağ, İstanbul'da aile hekimliği yerleştirme verilerini de açıklayarak, "Şu ana kadar yerleştirme sayısı, 2 bin 469. 2 bin 738 kişi bu kura için çıktı. Bunların 2 bin 500'e yakını yerleşti" diye konuştu.

"TABİP ÖRGÜTÜ HEKİMLERİ KIŞKIRTTI"

Akdağ, aile hekimliği uygulamalarına olan tepkileri de dile getirerek, "Yıllarca bir tabip örgütü hekimleri bu sitemlere karşı kışkırttı. Yıllar önce İzmir'de aile hekimliğine geçerken o kadar ayıp bir şey yaptılar ki, 'Biz aile hekimliğini denize dökeceğiz' diye pankart açtılar. Bu yakışık almayan bir şey. Denize dökemediler. Kendileri denize döküldüler mi bilmiyorum. 'Tam Gün Kanunu'a karşı çıkan gruplardan örneğin tabip örgütleri Tam Gün Kanunu çıkarırken, 'Sağlık hakkı satılamaz' diye pankart açıyor. Bir toplum ancak bu kadar aldatılmaya çalışılabilir. Bu davranışı ayıplıyorum. Bunlar kafalarının arkasındaki hayalleri ile bizleri suçlamaktadırlar. 'Şimdi böyle yapıyorlar, yarın böyle yapacaklar' diye niyet okuyuculuğu yapmaktadırlar. Biz, sağlığı özelleştirmek gibi bir düşünce içinde değiliz" diye konuştu.

"KASKET TAKMAKLA HALKÇI OLUNMUYOR"

Anayasa Mahkemesi?nin kısmen iptal ettiği Tam Gün Yasası'na ilişkin olarak Akdaş şunları dile getirdi: "Cumuhuriyet Halk Partisi'nin iptal davası açtığı davada 'Muayenehanecilik devam etsin' diye dava açtı. Bunun arkasına hangi gerekçeleri koyarsa koysunlar boş. Vatandaşımız bu palavraları yutmaz. Biz, bir çileyi sonlandırmaya çalışıyoruz. Tabipler Örgütü ve Cumhuriyet Halk Partisi ise vatandaşın sağlık hakkının alınıp satıldığı kamu hastaneciliği ile birlikte yapılan muayenehaneciliğin devamını istiyor. Sağlığın bir meta gibi alınıp satılması taraftarılar. Anayasa Mahkemesi iptalleri ile ortaya çıkan duruma göre üniversite öğretim üyeleri akşam mesailerini bitirdikten sonra muayenehane açabilecekler. Bu konumda olan 900 öğretim görevlisi var. Bütün gürültü bu 900 üzerinden koparılmıştır. Türkiye'de 110 bin üzerinde hekim var. Hem hastanede çalışan hem de muayenehanesi olan toplasak, hepsi 4 bin, 5 bin. Biz bunların çıkarlarını korumak için hükümet olmuş değiliz. Biz milletin çıkarlarını korumak durumundayız. Sayın Kılıçdaroğlu Bursa'da gazeteci arkadaşlarımız sorduğunda şöyle konuştu, 'Biz tam günden yanayız. Ancak Anayasa'ya aykırılık vardı. Bir daha getirsinler de, bunu yeniden yapalım diyorlar', bu samimiyetsizliktir. Neden götürdüler onu açıklasınlar. Sayın Kılıçdaroğlu, topu taca atmasın, Samimi olsun. Halkçıyım demekle halkçılık olmuyor. Kasket takmakla halkçılık olmuyor. Kravat takmamakla da halkçılık olmuyor. Halkçılık halkın hakkını korumakla sağlık hakkını korumakla olur. Vatandaşımız bunun hesabını sandıkta soracaktır."

ÖĞRETİM GÖREVLİLERİNİ YÖK'E ŞİKAYET

Akdağ, Tam Gün Yasası'na uymayan öğretim görevlilerine de uyarıda bulundu: "YÖK'ün nasıl değerlendireceğini bilemiyorum. Vatandaşın sağlık hakkını ortadan kaldıracak, bir durum oluştuğunda YÖK'e bildireceğim. Çok net konuşuyorum."





Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber