MEB'de işler ne zaman düzelecek?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 04 Ağustos 2010 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bir ülkenin eğitim bakanlığının öneminden söz etmeye gerek dahi yoktur. Üst kademede oldukları halde eleştiri oklarına her zaman maruz kalanların ifadeleri de eğitimin önemi üzerinedir. Bu ifadeler bulundukları mevkileri önemli kılarak kendilerine pay çıkarmak adına mıdır (!) bilinmez ama bunlardan daha önemli olanın hükmetme konumlarında bulunmaları nedeniyle söyledikleri her söze, anlattıkları her konuya, yaptıkları her icraata dikkat etmek zorundadırlar. 1997 den beri ?İlköğretim? olarak uygulanmakta olan bir sisteme ?İlkokul? demek lüksüne dahi sahip değillerdir örneğin.

MEB'de işlerin düzelmesi öncelikle eğitimin gerçek anlamda milli olmasından geçmektedir. Bu konudaki değerlendirmemizi Eğitim çözümsüz mü? Başlığıyla ele almıştık tam bir yıl önce?

Eğitimde işlerin düzgün yürümesi için, ülkenin geleceği vatanın bekası kaygınız siyasi kaygınızın önünde olmalı?

Eğitimin önemli paydaşları olan öğretmenlere verdiğiniz önemi sadece 24 Kasım'larda sözlerle değil her zaman icraatlarla ortaya koymalısınız...

Öğretmenin eğitimini, kendini geliştirmesini teşvik etmeniz gerekirken ellerinde bulunan hakların gaspı için imza atmayacak atılan imzaları geri alabileceksiniz?

Öğretmenleri kadrolu, sözleşmeli, ücretli, usta öğretici, vekil, baş, uzman diye sınıflandırarak; öğrencilerin, velilerin hatta ve hatta öğretmenlerin gözünde mesleği baltalamayacaksınız?

Ağzınızdan çıkan sözün gereğini ya yerine getireceksiniz ya da açık olup ne zaman yerine getireceğinizi açıklayabileceksiniz. Siyasi malzeme kaygısı taşımayacaksınız icraatlarda?

Cesur olacaksınız, sizi o koltuğa oturtanlara değil millete karşı sorumlu hissedeceksiniz kendinizi?

Köşe başındaki kurumları tutmanın peşinde olmayacaksınız? İşi ehline teslim edeceksiniz? Kariyeri liyakati ayaklar altına alıp kadrolaşmanın değil ülkenin geleceği için doğru olanın peşinden koşacaksınız?

Unutmayın ki sizde emanetçisiniz diğerleri gibi?

Eğitim işini eğitimcilere teslim edeceksiniz en üst makamdan en alt birime kadar? Eğitimle sadece öğrencilik ya da annelik düzeyinde haşir neşir olanlarla bu işi yürütmeye kalkmayacaksınız? Bu kişiler ne kadar zeki, kariyer sahibi olsalar da anlamazlar tebeşir tozu yutan öğretmenin, okulunu her kademesinde sırtlanan yöneticinin, her karışında emeği olan hizmetlisinin halinden anlamayacaktır, anlayamayacaktır. Anlamamasını da normal karşılamak gerekir zaten.

Müdüre veliden para alma derken okullarınızın nasıl işlediğini, veli tarafından karşılanacak ihtiyaçlarının neler olduğunu da anlatacaksınız halkınıza? Ya da hiç buna gerek bırakmadan karşılayacaksınız okullarınızın ihtiyaçlarını? Çok heves olmadığını bileceksiniz öğretmeninizin, yöneticinizin, bu işlerin?

Yılların yöneticileri dururken ülkenin her köşesindeki önemli okul yöneticiliklerini adeta istila etmeyeceksiniz? Aday öğretmeni, bir yıllık müdür yardımcılarını şube müdürü, okul müdürü olmak için uğraşıp sınav dahi kazanamayanları ilçe milli eğitim müdürü yapmayacaksınız. İnadına bir yöneticiyi defalarca görevden alıp tazminata mahkum olmayacaksınız?

İşi ehline vermediğiniz gibi birde dinden imandan dem vurmayacaksınız? Dinden imandan dem vuran, köşe (makam mevki) kapmaca oynayan, kul hakkı yiyen, sendikacı, yönetici ve sözde eğitimcilere prim vermeyeceksiniz? Onlar dinden imandan dem vururken dinin gereğini de hatırlayacak ve hatırlatacaksınız özellikle din, iman anlatan meslektaşlara?

?Daha öncekilerde böyle yaptılar? a sığınıp yanlışta ısrar etmeyeceksiniz bile bile?

Sayın başbakanların işin ehli olup olmadıklarına onu iktidara getiren halk karar verir, halk getirir, halk gönderir, buna söz yoktur? Fakat bakanlıklara gelenlerle ilgili sorumluluk başbakanlardadır? Ona düşer işi ehline vermek? Bakanın da görevi alt kademeleri ehline teslim etmek olmalı amacı?

?

İşte bu felsefe oturduğu, böyle yaklaşıldığı zaman düzelir işler M.E.B'de, T.C.'de?

Saygılarımla?

Maksut BALMUK

Eğitim- Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber