Erdoğan: Yargı bürokrasisi artık haddini bilsin

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Eylül 2010 19:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Yargıyı siyasallaştırıyor' iddiasıyla vesayet düzenlerini sürdürmek isteyenlere, yargının demokratikleşmesine direnenlere, gerçek demokrasi nedir gösterelim diyoruz. Yürütmeye seçim yasaklarını hatırlatıp, kendileri 'hayır' propagandası yapan yargı bürokrasisi artık haddini de, hukukunu da bilsin istiyoruz'' dedi.

Erdoğan, partisinin Fomara Meydanı'nda düzenlenen mitinginde konuştu. 24 Temmuz 2010'da Bingöl'de halk oylaması için mitinglere başladığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, bugün Bursa'da 39. mitingi yaptıklarını söyledi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

''Kardeşlik dedik, birlik dedik, bütünlük dedik. İstanbul'da yarım milyon kardeşimizle tüm Türkiye için ufuk dedik, vizyon dedik, hak dedik, adalet dedik. Bugün Bursa'da adalet diyoruz, hukuk diyoruz, özgürlük diyoruz, ileri demokrasi diyoruz, 'evet' diyoruz.

'Yeter' diyoruz. Hukuksuzluğa artık yeter, yargıda siyasallaşmaya artık yeter, üstünlerin hukukuna artık yeter. Merhum Adnan Menderes gibi haykırıyoruz. 'Yeter söz milletindir' diyoruz. AK Parti olarak haykırıyoruz, 'yeter söz de, karar da, yetki de milletindir' diyoruz. Artık bu ülkeye çeteler yön vermesin diyoruz. Karanlık senaryolarla bu ülkenin ufku karartılmasın diyoruz. 27 Mayıslar yaşanmasın, 12 Eylüller bir daha olmasın diyoruz. 12 Martlar, 28 Şubatlar bu ülkeye istikamet çizmesin diyoruz. Bürokratik oligarşi artık bitsin diyoruz. Tek yürek halinde 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyoruz.

Millet adına yetki kullanan ama millete hesap vermeyen sorumsuzların millete bedel ödetmesi artık sona ersin diyoruz. 'Yargıyı siyasallaştırıyor' iddiasıyla vesayet düzenlerini sürdürmek isteyenlere, yargının demokratikleşmesine direnenlere, gerçek demokrasi nedir gösterelim diyoruz. Yürütmeye seçim yasaklarını hatırlatıp, kendileri 'hayır' propagandası yapan yargı bürokrasisi artık haddini de, hukukunu da bilsin istiyoruz. Sürekli kuvvetler ayrılığından bahsedip yürütmeyi ve yasamayı kuşatma altına almak isteyen çarpık anlayışlar artık son bulsun istiyoruz. Siyasi parti gibi hükümete laf yetiştirip sonra da yargının siyasallaşmasından bahseden bürokratlar çağdaş demokrasi nedir, hukuk devleti nedir? Anlasın istiyoruz. İçlerindeki yanlışlıkları görmezden gelip de siyasi iktidarla uğraşmayı adet haline getirenlere milletimiz en güzel cevabı versin istiyoruz.''

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''13 Eylülde çetelerin üstün olduğu bir Türkiye değil, yasaların, hukukun üstün olduğu bir Türkiye olacak. 13 Eylülde milleti hor görenlerin değil, milletin egemen olduğu bir Türkiye olacak. 13 Eylülde statükodan, vesayetten arınmış bir Türkiye olacak. 13 Eylülde üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir Türkiye olacak. 13 Eylülde kardeşliğini pekiştirmiş, geleceğe güvenle bakan bir Türkiye olacak. 13 Eylülde bölgesinde, dünyada daha güçlü, daha etkin bir Türkiye olacak. 13 Eylül'de darbe Anayasasından biraz daha arınmış bir Türkiye olacak. 13 Eylülde Türkiye daha demokratik, daha da özgür olacak. 13 Eylülde AK Parti kazanmayacak, Türkiye kazanacak."

Başbakan Erdoğan, AK Parti Hükümeti döneminde dünyanın bir çok bölgesinde ata yadigarlarını yalnızlıktan, terk edilmişlikten, harabelikten kurtardıklarını da ifade etti.

-BURSA'YA HIZLI TREN MÜJDESİ-

Ülkeyi hızlı trenle tanıştırdıklarını dile getiren Erdoğan, Bursa-Bilecek yüksek hızlı tren yolunun ihalesine 18 Ekimde çıkılacağını, sürecin başlayacağını ve Bursa'nın hızlı trene kavuşacağını bildirdi.

Yapılanları yeterli bulmadıklarını belirten Erdoğan, Türkiye'ye çok daha fazlasını kazandırmak zorunda olduklarını söyledi. Erdoğan, ''Türkiye'yi her alanda birinci sınıf yapmak zorundayız, her alanda şaha kaldırmak zorundayız. 12 Eylül'de 'evet' diyerek işte bunu başaracaksınız. 12 Eylül'de 'evet' diyerek Türkiye'ye yeni ufuklar açacaksınız'' dedi.

Erdoğan'ın, ''Üreten Türkiye'ye, daha fazla ihracata, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeye, pasaportumuzun itibarına, Türk Lirası'nın saygınlığına, gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir Türkiye'ye 'evet' mi?'' sorularına alandakiler ''evet'' yanıtını verdi.

-''İKİ BAYRAMI BİRLİKTE YAPACAĞIZ''-

Başbakan Erdoğan, mitinge katılanlardan, alandan ayrıldıklarında duyduklarını duymayanlara, bildiklerini bilmeyenlere anlatmaları istedi.

Kendisinin bayramda ilçe ilçe dolaşacağını, halkla bayramlaşacağını, ''özel bayramlaşma'' yapmayacağını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Niye çünkü bu bizim için farklı bir bayram. İnşallah iki bayramı birlikte yapacağız. Bursalı hanım kardeşlerim, beyefendi kardeşlerim durmayacağız. Zira bu anayasa leblebi, çekirdek, kayısı, fındık anayasası değil. Anamuhalefetin lideri Malatya'ya gidiyor 'bu anayasada kayısı var mı' diyor, Giresun'a gidiyor 'fındık var mı' diyor. Böyle gayri ciddilik olur mu?''

YÜREĞİN VARSA ÇIKAR CÜBBENİ ÇIK MEYDANA

BURSA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in adli yıl açılış törenindeki konuşmasını eleştirerek, ''Kendileri eleştirildiği zaman isyan ama Anayasa Mahkemesi'ni ve şu anda halka giden bir metni kalkıyor bir siyasi gibi eleştiriyor. Bu nasıl bir yaklaşım? Eğer yüreğin varsa çıkar cübbeni çık meydana. Emekliliği bekleme'' dedi.

Partisinin Bursa Fomara Meydanı'nda düzenlediği mitingde halka hitap eden Erdoğan, referanduma sunulacak Anayasa değişikliğinin millet projesi olduğunu ifade etti.

Erdoğan, Anayasa değişikliğinin getirdiği yenilikleri anlatarak, dünyada anayasa mahkemesine üye seçimine parlamentonun katılmadığı yer olmadığını söyledi. HSYK'nın üye sayısının 22'ye çıkarılacağını da belirten Erdoğan, ''Fakat Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu rahatsız, çünkü Bursa'nın İnegölünden, Kestelinden, Mudanyasından, Gemlikinden HSYK'ya üye seçmek için hakim ve savcılar oy kullanacak. Ne diyor yukarıdaki o egemen takım? 'İstemezük, bunu biz seçeriz' diyor'' dedi. Düzenlemeyle kast sistemini değiştirdiklerini ifade eden Erdoğan, vatandaşlara sorduğu ''Evet mi'' sorusuna, ''evet'' yanıtını aldı.

Erdoğan, HSYK'ya üye seçiminde hükümet ve parlamentonun bulunmadığının altını çizerek, kurulun daha demokratik bir yapıya kavuşacağını söyledi.

-GERÇEKER'E YANIT-

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in, ''Bu yasa çıkarsa yürütmeyle yargının arası açılır'' dediğini anımsatan Erdoğan, bu ifadeye çok üzüldüğünü belirtti.

''Sen zaten kararını vermişsin'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

''Sen siyasi misin yav? Bunu daha önce, bu hazırlıklar yapılırken Adalet Bakanım sizleri ziyaret etti, sizlere bunu anlattı. Sen kanaatini orada söylersin. Şimdi nasıl kalkıyorsun da bunu söylüyorsun. Hem de kimin karşısında bu konuşmayı yapıyor? Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın karşısında yapıyor. Cumhurbaşkanı'nı; Cumhurbaşkanı'nın karşısında milletin huzurunda eleştiriyor, düşünebiliyor musunuz? Anayasa Mahkemesi, itiraz yapılmış, üzerinde çalışmış, Anayasa Mahkemesi ile ilgili HSYK ile ilgili esastan müzakere etmek suretiyle nihai kararını vermiş, redakte etmiş ve bu değişiklik metni ortaya çıkmış. Sen şimdi nasıl oluyor da bunu konuşuyorsun? Kendileri eleştirildiği zaman isyan ama Anayasa Mahkemesi'ni ve şu anda halka giden bir metni kalkıyor bir siyasi gibi eleştiriyor. Bu nasıl bir yaklaşım? Eğer yüreğin varsa çıkar cübbeni çık meydana. Dostluk ayrı, bu ayrı. Emekliliği bekleme. Ama bunların çoğu emekli olduktan sonra gelirler siyasete. Çok seviyorsan çıkar cübbeni gel. Siyaset önemli bir görev ama gelmezler.''

-HERKES HUZUR İÇİNDE-

Başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin TBMM'de kabul edilmesinin ardından medyada ''411 el kaosa kalktı'' başlığının atıldığını anlatan Erdoğan, ''Hani siz özgürlükçüydünüz? Hani siz demokrattınız? Hani siz, hak hukuk, bunları tanıyordunuz? Nasıl olur da yasama organının aldığı bu karara, milletin vekillerinin o kalkan ellerine sen 'Kaosa kalkan el' dersin'' diye sordu.

Değişikliğin CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne taşındığını, iptal davasının altında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın da imzasının olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

''Eski genel başkan, bugün açıklama yapmış. 'Eğer evet çıkarsa Türkiye bölünür.' Senin hayatın zaten hep bunlarla geçti. Bir kasetle duman oldun gittin. Söylemeyecektim, konuşmayacaktım, en sonunda konuşturttu. 'Evet' ile Türkiye bölünürmüş...

Ya sen bu milletin iradesinden 'evet' çıkarsa nasıl olur da Türkiye bölünür dersin? Bunların milli iradeye bakışı bu. Bunların milli iradeye saygısı yok. Yıllarca hep bunu söylediler. 'Eğer AK Parti kazanırsa rejim tehlikededir' dediler. Ne oldu? Tehlike mi var? Herkes huzur içinde. Türkiye dünyada saygın bir ülke haline geldi. Sana ne oluyor? Millet, millet... Millet, bu partinin istikametini, rotasını benim aziz milletim çizdi. Egemenlik, kayıtsız şartsız milletin. Bitti. Bunlar ne derse desin.''

-''DOKUNULMAZ OLANLAR ÇOK''-

Kılıçdaroğlu'nun ''Dokunulmazlıkları kaldırın, bu Anayasa değişikliğine 'evet' diyelim'' açıklamasında bulunduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

''Dokunulmazlığı, oturalım konuşalım ama, sadece milletvekilleri için değil. Bu ülkede dokunulmaz olanlar çok. Yargıyı konuşalım, silahlı kuvvetleri konuşalım, tüm memurları konuşalım. Oturalım, kimi ne kadar dokunulmaz yapacağız, kararı verelim ama buna gelmiyorsunuz, sadece milletvekilleri diyorsunuz. Bu, ülkede siyaseti yozlaştırmaktır. Bu, ülkede siyasetçiyi birileri elinde şamar oğlanı haline dönüştürmektir. Dünyanın hiçbir yerinde buna benzer siyaset anlayışı yoktur.''

-''AFİŞ BASTIRACAK PARA BULAMIYORSA''-

AK Parti'nin referandum kampanyası için yaptığı harcamaların sorgulandığını, ''Parayı nereden buluyorsunuz'' diye sorulduğunu belirten Erdoğan, partisinin kurulduğundan bu yana, bütün gelir ve giderleri, bağışları, Hazine yardımlarını internet sitesinden açıkladıklarını ifade etti.

Erdoğan, ''CHP Genel Başkanı, eğer afiş bastıracak para bulamıyorsa gitsin kendi genel sekreterini sorgulasın. Eğer oradan da cevap alamazsa Anayasa Mahkemesi'ne gitsin. CHP'nin paralarının nereye harcandığına, Anayasa Mahkemesi kararını verdi. Gayet güzel bir şekilde belgeledi. Hazine'nin CHP'ye yaptığı yardımdan bir trilyon lira yolsuzluğun hesabını versin CHP. Aramızdaki fark bu. Siz, bir defa yolsuzlukla yakalandınız, 1 trilyon ama AK Parti'nin kitabında bu yok. Farkımız bu'' diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber