Başbakan Erdoğan, 81 ilden gelen öğretmenleri kabul etti

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Kasım 2010 15:59, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, öğretmenlerin sorunlarının her zaman öncelikleri olduğunu belirterek, ''2002 yılında 635 lira olan öğretmen maaşı, bugün 1809 liraya ulaştı. Bu yüzde 185 oranında bir artıştır'' dedi.

Erdoğan, Başbakanlık Yeni Bina'da, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla 81 ilden gelen öğretmenleri kabul etti. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, öğretmenliğin, toplumun kültüründe, medeniyetinde çok önemli bir yeri olduğunu belirterek, bu müstesna yeri korumanın, bunu geleceğe taşımanın, herkesin görevi olduğunu söyledi.

''Ben şu anda huzurlarınızda bir Başbakan olarak konuşmaktan öte, bir baba olarak konuşuyorum'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Bir baba olarak konuşurken de gerek çocuklarımın yetişmesinde, gerek torunlarımın yetişmesinde, sizlerin emeğine olan saygımı, sizlere olan saygımı özellikle vurgulamak istiyorum. Çünkü, insanı en ideal bir şekilde biçimlendirmek, dolaysıyla geleceği inşa etmek çok çok kutsal bir görevdir. Ve bunu sizler icra ediyorsunuz. Bu yönüyle milletçe her birinize şükran ve minnet borcu yüklü olduğumuzu, ben burada bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bugün Meclisteki grup toplantımda da ifade ettim; biz üç insanın elini öperiz. Bazıları ayak filan da öpüyorlar, el de öpüyorlar, rastgele alıyor başını gidiyor, bu iş de. Biz, bir annenin elini öperiz, hatta benim huyumdur, zaman zaman annemin ayaklarının altını da öperim. Çünkü orada çok farklı bir zenginlik var, cennet var orada onun için. Babanın elini öperiz, bir de öğretmenimizin elini öperiz. Bunun ne kadar anlam yüklü olduğu ortada ve her birimizin nezdinde, anne, babalarımız kadar en azından yüksek bir makama sahiptir öğretmenlerimiz. Elbette dünyanın her yerinde öğretmen saygı değerdir ama bizim medeniyetimizde, değerlerimizde çok daha farklı bir saygıya makam olarak ulaşmıştır. Öğretmen çoğu zaman anne, babanın ulaşmayacağı kadar da azizdir. Tarihimize baktığımızda kıtaların karşılarında el pençe divan durduğu nice hükümdarın, nice sultanın, öğretmeninin önünde eğildiğini, bilginin önünde acziyetlerini ifade ettiklerini görürsünüz. Hiç kimsenin önünde diz çökmeyen kudretli idarecilerin, öğretmenlerinin önünde dize geldiklerini görürsünüz. Sultan II. Mehmet gibi büyük bir Fatih'in, Ak Şemsettin gibi bir hocasının önünde, rehberinin önünde onun sayesinde bir çağı kapatıp bir çağı açan böyle bir gerçeği görürsünüz ve bu kapıların aralandığına şahit olursunuz. Biz bugünde ilme, alimlere, bilim adamlarına en önemlisi de bize bir harf öğreten, bize bir harfin ötesini öğreten, öğretmenlerimize bu nazarla bakıyoruz. Onun için Hazreti Ali'ye atfen söylenen 'Bana bir harf öğretinin kölesi olurum' ifadesi herhalde bu zenginliğin nerelere ulaştığını da çok açık net ortaya koyuyor.''

-''EĞİTİME ÇOK FARKLI BİR YER AYIRDIK''-

Erdoğan, 2002 yılı sonunda Türkiye'nin idaresini ciddi sorunlar ciddi imkansızlıklar içinde devralmalarına rağmen, eğitime çok farklı bir yer ayırdıklarını vurgulayarak, ''Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı, köklü, en farklı yatırımlarını gerçekletirdik. Yola çıkarken kendimize 4 öncelik belirledik. Birici sıraya eğitimi, ikinci sıraya sağlığı, üçüncü sıraya adaleti, dördüncü sıraya emniyeti koyduk. Ve görüldüğü gibi o günden, bugüne bu konularda asla taviz vermedik. Çünkü, Türkiye'yi bu dört temel taş üzerinde yükseltebileceğimize inanıyorduk. Demokratik, laik sosyal bir hukuk devletinin kapsamını bu temel taş aslında teşkil ediyordu. Adaletse burada, sosyal devletse burada, hukuksa burada, ilimse burada'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, 2005 yılından itibaren hazırladıkları her bütçede eğitime ayrılan pay diğer tüm kalemlerin üzerinde gerçekleştirdiklerini anımsatarak, şöyle konuştu:

''8 yılda şu anda 159 bin derslik açtık. 750 bin bilgisayarı şu ana kadar okullarımıza gönderdik. FATİH Projesi ile birilikte artık okulları, tek tek sınıfları, bilgisayarla, internetle buluşturuyoruz ve kara tahtadan, artık akılı tahtaya geçiyoruz. Artık sınıflarda yerini alacak olan dizüstü bilgisayar ve projeksiyon cihazlarında kullanılmak üzere yazılım üretme çalışmalarını da başlattık. 608 bin öğretmenimizi de 3 yıl içinde hizmet içi eğitimle bu yazılımları kullanır hale inşallah getiriyoruz. Öğretmenlerimizin sorunları bildiğiniz gibi her zaman önceliğimiz oldu. Sınıflardaki öğrenci sayılarının azaltılması konusundaki hedefimiz 30 öğrencidir, 30 öğrencinin altına düşeceğiz. Çünkü, şahsen ben 110 kişilik sınıflarda okudum. En iyi okuduğum zaman 70 kişilik sınıftı. Ve biz göreve geldiğimiz zaman buna benzer sınıflar vardı. Ama artık bunlar büyük ölçüde yok oldu. Şimdi hedefimiz bu. 30'un altına düşebilmek, azami 30'la bu işi hedeflemek ve tekli eğitim sistemini yakalamak. Dün Ulaştırma Bakanıma da talimatı verdim. 300 bin derslik hedefliyoruz, bu 300 bin dersiliği de inşallah gerçekleştireceğiz. Neden? Çünkü, bundan sonra yeni bir süreç başlıyor, bu süreçte de okul öncesi eğitim öğretim başlayacak ki bu çok önemli. Mevcut okullarımızın bir defa dersiliklerini arttırmak zorundayız veya dersiliklerden okul öncesi eğitim öğretim yapabilmek için sınıflar ayıracağız. Yeni yapılanlarda projelerde buna göre yapılacak. Şimdi buna göre yapılacağına baktığımızda, bu kadar dersliği de yapmamız icap ediyor. Bununla ilgili olarak Ulaştırma Bakanlığı adımlarını atıyor ve süratle bunların inşasına geçiyoruz. 2002 yılında 635 lira olan öğretmen maaşı bugün 1809 liraya ulaştı. Bu, yüzde 185 oranında bir artıştır.''

-"OTOMOBİLDEN ÇOK DAİRE ALIN"

Enflasyon ve faizler konusunda elde ettikleri başarıya da işaret eden Erdoğan, faizleri yüzde 63-64 oranlarından yüzde 7, yüzde 8 oranlarına düşürdüklerini vurguladı.

Erdoğan, şunları söyledi:

''Bütün bunların yükü benim öğretmenimdeydi. Onun yükünü siz çekiyordunuz, biz çekiyorduk, işçi kardeşim, köylü kardeşim bütün bunlar çekiyordu. Her geçen gün bu noktada daha iyi bir konuma doğru yürüyoruz, yürüyeceğiz. Geçen yılın rakamları önüme geldi, otomobil satışlarında yüzde 30 artış var, böyle bir konuma geldik. Ben tabii tavsiye ediyorum; otomobilden çok daire alın. Bana şimdi otomobilciler kızacak, 'niye bunu böyle söyledin, Başbakan böyle konuşur mu?' diye. Ben tercihleri böyle yapın diyorum, bu konuda yardımcı olalım istiyorum. Çünkü, birisinde devamlı tüketiyorsun ama birisiyle kazanıyorsun. İnanıyorum ki bu adımlar her geçen günde atılıyor. Biz TOKİ olarak, şu anda Türkiye genelinde 440 bini aştıysak, konut yapımında, 340 bine yaklaşık olarak da artık evlerine hak sahipleri yerleştiyse, burada da nasıl bir kentsel dönüşüm, değişimin olduğu çok açık net ortada. 81 vilayetimizin 81'inde bu oluyor artık. Güneydoğu, Doğu illerinde de artık öğretmenlerimize lojman olayını da sürekli olarak teşvik ediyorum. Bu konuda kesin talimatım vardır, Milli Eğitim Bakanım da burada. Bu bölgelerde eksiklerimizin olduğu yerde lojmanlarımızı süratle gidereceğiz, öğretmenlerimiz, emniyet mensuplarımız, hatta sağlık mensuplarımız lojmana kavuşacaktır. Bunları başaracağız.''

8 yıl içinde 237 bin 621 yeni öğretmen ataması yaptıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, bu yıl içinde de 40 bin yeni öğretmen ataması yapılacağını belirtti.

Türkiye'nin büyüdüğünü ve daha da büyüyeceğini dile getiren Erdoğan, bunun eğitim sayesinde olacağını söyledi.

-''KAR TOPU DEĞİLİZ, ÇIĞ HALİNE GELDİK''-

Cumhuriyetin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023'te Türkiye'nin dünyanın 10 büyük ekonomisi arasında yer almasını hedeflediklerini belirten Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Göreve geldiğimizde 26. büyük ekonomiydik ama bakın şimdi 16-17. OECD böyle açıklıyor. Son açıklaması 16 idi, şimdi basamak olarak baktığımızda 10 basamak 8 yılda gelmişiz. Şurada kalan süreyi yaklaşık 13 yıl olarak değerlendirirsek 13 yıl içinde de şu 6-7 basamağı biz evelallah yakalarız ve ilk 10'a da gireriz. Çünkü, artık biz bir kar topu değiliz, çığ haline geldik, geliyoruz. Böyle bir büyümenin içerisindeyiz. Özgüvenimiz artık var. Artık bu millet özgüvenini kazanmıştır. Dolayısıyla attığı adımları çok daha kararlı atıyor. Tartışmasız eğitime yapacağımız katkılarla bunu başaracağız. Elbette eğitim gibi köklü, güncel ve hayati bir meselede 'her şeyi çözdük' iddiasında değiliz, çok eksiğimiz de var. Bakın şimdi biz her yıl yurtdışına bin öğrenci gönderelim... İlk başladığımızda TOEFL'da belli bir puan istiyorduk. Ne yazık ki bu puanı yakalayamadığımız için giden öğrenci, gönderdiğimiz öğrenci sayısı 600-700, hep bu aralarda kaldı. Şimdi biz mecburen 'biraz daha düşürelim' dedik ki arzumuz bunu yakalayalım. Yakalayalım da lisansüstü, doktora bunun için öğrenciler gönderelim bunu arzu ediyoruz. Şu anda Milli Eğitim Bakanlığımız da bunun gayreti içerisinde ve bu çalışmalarımızı yaygınlaştırıyoruz.''

-EĞİTİM REFORMLARI-

Eğitimin yaşam boyu devam eden bir faaliyet olduğunu hatırlatan Erdoğan, eğitim yatırımları, eğitim reformlarının da her an devam etmek zorunda olduğunu söyledi.

Dünyada bilimdeki araştırma, geliştirme, icatların süreklilik arz ettiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Bizde de bunlar sürekli olmak durumunda. TÜBİTAK'da sürekli teşvikler var, AR-GE çok önemli bir yer almaya başladı. Araştırmaya, geliştirmeye teşviklerimiz var. Özel sektör de artık bu AR-GE'de çok önemli pay sahibi olmaya başladı. Onlar da kendileri bu alanda yatırımlar yapmaya başladılar. Bunlar özellikle öğrencilerimizin lisansta olsun, lisansüstü dönemlerde olsun kendileri için bir staj imkanını sağladığı gibi bu rekabet alanının içerisine, bilimde rekabet alanının içerisine girmelerine de fırsat veriyor. Biz yapılması gerekenleri de özellikle tespit ettik, bunları biliyoruz, bunları da imkanlar nispetinde hayata geçireceğiz.''

-''EĞİTİMDE HİÇBİR TEKNOLOJİ ÖĞRETMENİN YERİNİ ALAMAZ''-

''Öğretmenlerimizin hayat şartlarını yaptıkları işin statüsüne uygun düzeye getirene kadar biz durmayacağız. Gereken her adımı atacağız'' diyen Başbakan Erdoğan, eğitimde hiçbir teknolojinin öğretmenin yerini alamayacağını belirtti.

Öğretmenin konumunun her zaman farklı olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Eğitim kuru bilginin aktarımından ziyade gönülden gönüle bir köprünün inşası, bu köprü üzerinden bilgi ile beraber iyi hasletlerin paylaşımıdır. Bunu başarmak durumundayız. Eğitimde en gelişmiş teknolojileri de yine ancak sizlerin sayesinde faydalı araçlar haline getirebiliriz. Sizler olmazsanız bunu faydalı araçlar haline getiremeyiz. Kendisini sürekli yenileyen, yeniliklere açık, dünyayı takip eden bir öğretmen kendisini geliştirdiği kadar öğrencilerini de geliştirmiş olacaktır. Maddi ve fiziki şartlar elbette önemlidir ama yaptığı işten manevi haz duymayan insanın gerçek anlamda başarılı olması da gerçek anlamda mümkün değildir.

Öğretmenlik sadece maddi imkanları için yapılacak bir iş değildir. Bu mesleği yapmak için önce insanı sevmek, gönlünü ve zihnini bu doğrultuda odaklamak gerekmektedir. Öğretmenlerimiz sadece aktardıkları bilgilerle değil hal ve hareketlerinden konuşma biçimine kadar her bakımdan çocuklarımız için, şimdi tabii artık yeni ifadeler seçtiler idol filan, ideal bir model oluşturmak durumunda. Bütün öğretmenlerimize bu doğrultuda gösterdikleri dikkat, titizlik ve gayret için ayrıca teşekkür ediyorum.''

-''SAĞLIKLI TOHUMLAR EKTİK''-

8 yıllık iktidarları süresinde çok güzel işler başardıklarını belirten Erdoğan, ''Özellikle eğitimde attığımız adımlarla bereketli topraklarımıza sağlıklı tohumlar ektik. Sizin gayretlerinizle sizin hassas çabalarınızla bu tohumlar büyüyecek, boy atacak ve sağlıklı nesiller olarak geleceğimizi teşkil edecekler'' diye konuştu.

Gelecek adına umutlu olduğunu da vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Gözlerinden zeka fışkıran öğrencilerimiz kadar bu kutsal yola yüreğini koymuş öğretmenlerimiz var. Hele hele 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarını ayırt etmeksizin, kurayı çektiği zaman Şırnak ise Şırnak, Hakkari ise Hakkari, Muş ise Muş, Bitlis ise Bitlis, Ardahan, Iğdır buraya giderek 'ben buraya faydalı olacağım' diyen eli öpülesi öğretmenlerimizi takdirle alkışlamaktan başka elimizden ne gelir ki? Bu gayretlerimiz sürekli olarak devam edecek.

Burada sizlerin nezdinde bütün öğretmenlerimize bir kez daha şükran ve minnet duygularımı iletiyorum. İllerinizdeki tüm öğretmen kardeşlerimize selamlarımı, saygılarımı iletmenizi sizlerden istirham ediyorum. Öğretmenler Gününüzü bir kez daha kutluyor bu vesile ile ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimizi rahmetle anıyorum.''

-"GEMİLERİ VAR DEMEYİN"

Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla 81 ilden gelen öğretmenlere hediye verdi. Bu arada bazı illerin öğretmen temsilcileri de Başbakan Erdoğan'a hediye taktim ettiler. Erdoğan, Giresun temsilcisi Öğretmen Emine Karataş'ın getirdiği sandığı görünce çok şaşırdı. Sandıkta neler olduğunu merak eden Başbakan Erdoğan, sandıktan çıkan çikolata ve fındıkları ise önce bayan muhabirlere verdi.

Erdoğan, bir bayan muhabirin ''Erkek muhabirler kıskanacak'' demesi üzerine de ''Anayasa'nın 10. maddesi gereği bayanlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz'' dedi.

Erdoğan, Sinop'tan gelen Orhan Başkan'ın gemi maketini taktim etmesi üzerine, gazetecilere dönerek, ''Şimdi yine gemileri var demeyin'' diye seslendi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber