2011 yılı bütçesi Genel Kurul'da tartışmalı geçiyor....

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 13 Aralık 2010 18:50, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sınırların, üniter yapının, kardeşliğin ve milli kabullerin sorgulandığı bir ortamda ''sürekli içi boş bir gelişmeden ve sözde ileri demokrasiden'' bahsetmenin ancak ''basiretini ve idrakini kaybeden bir hükümetin bastırılamayan çelişki ve bunalımına işaret edeceğini'' savundu.

Bahçeli, 2011 Yılı Merkezi Bütçe Kanun Tasarısı üzerine yaptığı konuşmasına, son dönemde üniversitelerde yaşanan gelişmelere değinerek başladı.

Yükseköğretim gençliği ve üniversitelerin Türk milletinin en dinamik, hassas, heyecanlı ve tahriklere açık kesimlerinin başında geldiğini belirten Bahçeli, ''Türkiye üzerinde hesap yapanların yöneleceği ve istismar etmeyi düşüneceği en önemli kaynağın üniversite gençliği olduğu yaşadığımız ve ağır bedeller ödediğimiz deneyimlerimizle ortadadır'' dedi.

Üniversitelerde yangın kıvılcımlarının tutuşturulmak istendiğini, etnik nifak tohumlarının ekilmesine çalışıldığını ifade eden Bahçeli, ''Bu yangın, ateş bacayı sarmadan önce yerinde söndürülmelidir'' görüşünü dile getirdi.

Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da başlayan, Ankara'da da devam eden olaylarda sayın Başbakan ve AKP'nin benimsediği tutum, maalesef bu siyasi görev ve sorumluluğun asgari icaplarıyla uyuşmamıştır. Türk emniyet güçleri ile öğrencileri karşı karşıya getirmenin ateşle oynamak olduğunu artık herkes idrak etmelidir.

Başbakan ve hükümet yetkilileri üniversite gençliğinin sorunlarına ve bunları dile getirme çabalarına karşı gereken anlayış ve hoşgörüyü göstermek durumundadır. Türk polisini öne sürerek aradan çekilmek Sayın Başbakan'ı ve hükümetini vebal ve sorumluluktan kurtaramayacaktır.

Polisimiz de toplumsal olaylarda kanunlardan kaynaklanan görevlerini yaparken ve yetkilerini kullanırken orantısız güç kullanmamaya dikkat etmeli, kendisini bir çatışmanın tarafı konumuna getirmemelidir.

Üniversite gençliğinin de protestolarını meşru zeminlerde ve meşru yöntemlerle ortaya koymaları, şiddet unsuru içeren eylemlerden uzak durmaları mutlak bir zorunluluktur.

Üniversitelerdeki olayların kontrolden çıkarak kitlesel çatışmalara dönüşmesi hiçbirimizin altından kalkamayacağı büyük bir felaket olacaktır.

Yaşanan son müessif olaylar neticesinde; AKP Hükümetinin, üniversite gençliğinin ve emniyet güçlerimizin sağduyunun rehberliğinden, aklın yol göstericiliğinden ayrılmamaları hayati bir önem taşımaktadır. Üniversite yönetimleri de bu konuda üzerlerine düşeni büyük bir dikkat ve itina ile yerine getirmelidir. Öte yandan muhalefet partilerinin de bu konuda sorumluluğu olduğu unutulmamalıdır. Bu bakımdan son yaşanan protesto gösterilerinin TBMM'ye taşınması ve ana muhalefet partisinin buna aracılık etmesinin bu sorumlulukla örtüşmemektedir.''

-''SIFIR SORUN HEZEYANLARI''-

''Uzlaşmadan ziyade çatışan, işbirliği yerine çarpışan, hoşgörülü olmaktansa kaba güç gösterilerine tevessül eden AKP zihniyetinin hazırladığı bütçelerle; ekonomik gelişmeyi yakalaması ve milletin refahını artırmasının bugüne kadar söz konusu olmadığını'' ileri süren Devlet Bahçeli, ''2011 bütçesinin de ümit ettiğimiz gelişmelere kapı aralayabilmesi ve milletimizin beklentilerine cevap verebilmesi söz konusu değildir'' dedi.

''Türkiye'nin jeopolitik ve jeostratejik gücünü harekete geçirmekten aciz ve bihaber olan hükümetin, sadece küresel alana eklenme niyetiyle avunması ve üstelik bunu da taviz ve teslimiyet döngüsü içine hapsolarak planlamasının'' bu zamana kadar hayırlı ve faydalı bir sonuç doğurmadığını savunan Bahçeli, ''Ekonomiden siyasete, güvenlikten diplomasiye, sanattan spora, edebiyattan bilime kadar mukayeseli bir üstünlüğe sahip olmadan, uluslararası ilişkilerde iddialı olmaya çalışmak hem komik hem de milletimizin aklıyla alay etmektir'' diye konuştu. Bahçeli, şunları söyledi:

''Şehit kanlarıyla çizilmiş sınırlarımızın, üniter yapımızın, kardeşliğimizin ve milli kabullerimizin sorgulandığı bir ortamda, sürekli içi boş bir gelişmeden ve sözde ileri demokrasiden bahsetmek ancak basiretini ve idrakini kaybeden bir hükümetin bastırılamayan çelişki ve bunalımına işaret edecektir.

Siyasi sorumluluk üstlendiği ülkesinin iç sorunları katlanırken, dışarıda sıfır sorun hezeyanlarıyla vakit geçiren bir hükümet etme anlayışının etkinliğinden, ciddiyetinden ve samimiyetinden bahsetmek inanın mümkün değildir.

Kaldı ki aziz Atatürk'ün belirlediği ve ilan ettiği 'yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesi bizim için vazgeçilmezliğini hala korumaktadır ve başkaca bir hayalperestliğe millet olarak ihtiyacımız olmayacaktır.

Bölgesinde cazibe merkezi olmaya talip ve hakikaten sözü dinlenir ülke haline gelmek için ekonomik ve siyasal alanlarda istikrarlı ve kudretli olmak tartışmasız bir gerekliliktir. Bunlar olmadan, yalnızca sözde ve propaganda düzeyinde, ülke olarak itibarımızın arttığını ileri sürmek yalandır, sanaldır ve aldatmadan başka bir anlama gelmeyecektir. Arkasına ekonomik gücünü alamamış, askeri caydırıcılığını sağlayamamış, coğrafyadan kaynaklanan üstünlüğünü gösterememiş ve beşeri varlığını huzura erdirememiş bir ülkenin küresel düzlemde belirleyici olmasına tarih henüz tanıklık etmemiştir.''

-''FİGÜRANLAR FARKLI, NİYET AYNI''-

''Ordunun darbeci olarak gösterilmeye çalışıldığı ve sindirilmek için özel bir gayret sarf edildiği'' bir ortamda ''vatanı parsellemeyi hedefine koymuş olan bölücü mihrakların da bölgede istikrar abidesi olunduğuna yönelik iddiaların tam bir karartma ve hükümetin şuurunu kaybettiğinin resmi'' olduğunu savunan Bahçeli, ''Bu itibarla kutlu ceddimiz Osmanlı'nın muhterem hatıralarını istismar ederek; Osmanlı milletler sisteminin tekrar kurulmasıyla ilgili, hem de yabancı başkentlerde düşünce beyanlarında bulunmak, aymazlıktan öte saflık ve gerçeklerden ne kadar kopuk olduğunun bariz bir göstergesidir'' diye konuştu.

''Bir asır önce hangi sorunlarla yüz yüzeysek, bugün de benzerleri yok mudur? Geçmişteki tehlike ve tehditlerin değişik türevlerine bu zamanda da şahit olmuyor muyuz?'' sorularını yönelten Bahçeli, ''Titreyip kendimize ne zaman geleceğiz, birbirimizi daha hangi şartlar altında kucaklayıp güç birliği yapacağız, ekonomik problemlere daha ne kadar katlanacağız?'' dedi.

1910'lu yıllarda, milletin bölünmesi ve parçalanması için ellerini ovuşturanlarla, bugün aynı kirli amacı taşıyanlar arasında yalnızca ''bir zaman ve nesil farkı olduğunu'' ifade eden Bahçeli, ''Figüranlar farklı olsa da niyetlerin, emellerin ve fesadın aynı olduğu şüphesizdir'' diye konuştu.


BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDEN NOTLAR

TBMM Genel Kurulu'nda, 2011 Mali Yılı Bütçe görüşmeleri sakin başladı. Genel Kurul'da ilk gün bütçe görüşmeleri Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in sunuş konuşmasıyla başladı. Liderlerin izlemediği konuşmaya bakanlar ve milletvekillerinin de ilgi göstermediği gözlendi.

Bir saat 15 dakika konuşan Şimşek'in, konuşmasını takip eden tek kabine üyesi ise Devlet Bakanı Bülent Arınç oldu.

TBMM Genel Kurulu'nda, 2011 Mali Yılı Bütçesi'nin görüşmeleri sürüyor. Oturumu, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in yönettiği Genel Kurul'da görüşmeler sürüyor.

-LİDERLER İZLEMEDİ, MİLLETVEKİLLERİ KULİSTE OTURMAYI TERCİH ETTİ-

Bütçenin ilk gün görüşmeleri sakin başlarken, Maliye Bakanı Şimşek'in konuşmasına milletvekilleri de ilgi göstermedi.

Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Maliye Bakanı Şimşek'in konuşmasını BDP, MHP ve CHP liderleri de izlemedi. Şimşek, 2011 Yılı Bütçesi'nin sunuş konuşmasını yaparken, iktidar ve muhalefete mensup milletvekillerinin kuliste oturduğu gözlendi.

Genel Kurul'da bulunan milletvekillerinin ise birbirleriyle sohbet ettiği izlendi.

Kabine sıralarında oturan bakanların ise Şimşek'in konuşması sırasında birbirleriyle sohbet ettiği ya da AK Parti'li milletvekillerinin talep ve notlarını almakla meşgul oldukları dikkatlerden kaçmadı.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, uzun bir süre kendi aralarında sohbet ederken, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise sık sık milletvekillerinin taleplerini ve kendilerine iletilen notlarla ilgilendiler.

-ARINÇ'IN DİKKATİ-

Bakanlar Kurulu sıralarında Şimşek'in konuşmasını kesintisiz dinleyen ve takip eden tek kabine üyesi Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç oldu.

Bu arada Genel Kurul'da bütçe görüşmeleri devam ederken, AK Parti'li vekiller Başbakan Erdoğan'ı Meclis'e gelişini beklediler. AK Parti yönetimi tarafından, Başbakan Erdoğan'ı karşılama ekibi olarak belirlenen milletvekilleri bir kaç kez yanlış uyarı nedeniyle, Erdoğan'ı karşılamak üzere Genel Kurul salonundan çıkmak zorunda kaldılar.

-AYRINTILI BİLGİ VERDİ ANCAK YAZDIRMADI-

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, kuliste uzun bur süre gazetecilerle sohbet etti. Gazetecilerin sorduğu tüm sorulara ayrıntılı yanıt veren Davutoğlu, söylediği hiç bir şeyin yazılmaması konusunda da basın mensuplarından söz aldı.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek kuliste gazetecilerle sohbet etti ancak sorulan sorulara, "dişim ağrıyor" diyerek yanıt vermedi.

-KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAYACAĞI BELGELER-

CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu'nun, sabah saatlerinde basın bürolarına dağıttığı, "Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu Kayseri'de yaşanan yolsuzluk dosyalarını belgeleriyle açıklayacak" şeklindeki notu iktidar kulisinde sohbet konusu oldu.

Başbakan Erdoğan Meclis'e, Genel Kurul'da BDP'nin bütçe üzerine yaptığı konuşma sırasında geldi, ancak Genel Kurul yerine Meclis'teki makam odasına çıktı.

-BAYKAL VE KILIÇDAROĞLU KARŞILAŞTI-

CHP'nin eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, saat 16.20'de geldiği muhalefet kulisinde bir süre basın mensupları ile sohbet etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Kurul Salonu'na girerken Baykal ile tokalaştı. Baykal'da, Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını dinleyeceğini ifade etti.

-"HASRET GİDERİYORSUNUZ"-

Baykal'ın basın mensupları ile sohbeti sırasında AK Parti'li Salih Kapusuz, "Hasret gideriyorsunuz" dedi ve Baykal ile tokalaştı.

-KILIÇDAROĞLU, ARADA ÇIKTI-

Bahçeli'nin konuşmasının ardından Genel Kurul görüşmelerine 10 dakika ara verildi. Arada dışarıya çıkan CHP Genel Başkanı, milletvekilleriyle bir süre sohbet etti. Kılıçdaroğlu'nun yanında Hakkı Suha Okay, Mustafa Özyürek, Muharrem İnce, Mehmet Akif Hamzaçebi yer aldı.

-FAİK ÖZTRAK NOT VERDİ- CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, kuliste bekleyen Kılıçdaroğlu'na bir not verdi ve cari açık ile ilgili ayaküstü bilgi verdi.

-OKAY, "DEDE OLDUM" DEDİ-

Kuliste oturan CHP Genel Başkanı'nın yanına gelen CHP Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay, "Dede oldum" diye haber verdi.

-KILIÇDAROĞLU İLE BAYKAL IHLAMUR İÇTİ-

Bu arada kuliste ayrı zamanlarda oturan Kılıçdaroğlu ile Baykal'ın da ıhlamur içmesi dikkat çekti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber