Adli Tıp'ta, tabip dışındaki personel mağdur edilecek

ADLİ TIP KURUMUNDA'Kİ ?ÖTEKİ?LEŞTİRME

ADLİ TIP'TAKİ ADALETSİZLİK

ADLİ TIP'TAKİ AYRIMCILIK

2659 Sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun :

?Madde 29 - Adli Tıp Kurumu, bu Kanunda öngörülen hizmetleri yerine getirmek için döner sermayeli işletmeler kurar.?

Hükmü uyarınca Kurum'da Döner sermaye İşletmesi kurulmuş olup, İşletmenin geliri, Kurum'da hazırlanan ve Mahkemelere ve C. Savcılıklarına gönderilen raporlar karşılığında elde edilen bilirkişilik ücretleri olmuştur.

24/01/2011 tarihli ?BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI? yani diğer bir deyimi ile TORBA KANUN (Madde 6) ile Kurum personeline döner sermaye dağılımlarında zaten var olmayan eşitlik iyice bozulmakta ve Kurum personeli arasındaki iç ve iş barışı bozulmakta, Tıp alanı dışındaki personeller ötekileştirilerek dışlanmaktadır. Bu durum TORBA KANUN öncesi ve sonrası olarak aşağıda karşılaştırılmaktadır.

Madde 30 ?

KURUM PERSONELİNE YAPILACAK ÖDEME:

Personelin katkısıyla elde edilen döner sermaye gelirlerinin en az % 35'i Adlî Tıp Kurumu ve birimlerine malzeme, araç, gereç, araştırma ve döner sermayede görevli personel giderlerine ayrılır. Gelirin geri kalan kısmı Adlî Tıp Kurumunda ve birimlerinde görevli personele; sınıfı, çalışma şartları, hizmet nitelikleri, hizmete katkısı, performansı ve benzeri hususlar dikkate alınarak Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine çıkarılacak yönetmelikte tespit edilecek esaslara göre ödenebilir.

Yapılacak ödeme, ilgili personelin bir ayda alacağı aylık (ek gösterge dahil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatı hariç) toplamının;

İlk 6 Maddeye dikkat edilirse makam sahibi ve Tıp alanı kadro sahiplerinin döner sermaye payları olağanüstü bir artış göstermesine rağmen son 3 maddede sadece 8. Madde bölünerek mühendis, psikolog, biyolog v.d. %200'den %225 gibi kayda değer olmayan bir artış göstermiş, diğer 2 maddeye bile dokunulmamıştır.

Öte yandan, Adli Tıp Kurumu'nda döner sermaye aylıklarını ödemelerde ciddi sıkıntılar vardır. 2010 yılı içinde Ocak ayından Kasım ayına değin yapılan döner sermaye ödemeleri (Kasım ayı hariç) tüm personele kesintili olarak yapılmaktadır. Çünkü döner sermaye gelirleri, şu an geçerli olan yüzde oranlarına karşılık gelen aylıkları karşılamamaktadır. Yani elde edilen gelire karşılık tüm personel aylıkları kesintili olarak yapılmaktadır.

Örneğin 2010 Haziran ayı için geçerli oranlarla dahi, döner sermaye aylıklarının %84'ü ödenebilmiştir. Bu durum 2010 yılında geneline hakim olmuştur ve 2010 yılı toplamda her bir personel %300'ün üzerinde döner sermaye aylığı eksik almıştır.

Tüm personelin döner sermaye aylığı gideri karşılanamamasına rağmen, ek bir kaynak yaratılmadan tıp alanına sahip personellerin döner sermaye oranlarının arttırılmıştır. Bu da daha büyük bir döner sermaye kaynağı gerektirmekte ancak döner sermaye gelirlerinde bir artış söz konusu değildir. Her ay yaklaşık olarak aynı gelir tutarı mevcuttur. Bu durumda 2011 yılından itibaren tüm personel için daha büyük bir kesinti yapılacağı anlamına gelmektedir. Bu da döner sermaye oranlarını arttırılmayan personellerin aylıklarında daha büyük bir kesinti yapılacağından dolayı, hak kaybına uğratılması söz konusudur. Tıp alanındaki kadrolara sahip personeller için döner sermaye oranları çok artış gösterdiğinden böyle bir kayıp söz konusu değildir. Ortalama olarak %15-20 kesinti yapılan 2010 yılından daha fazla bir kesinti yapılacağı için örnek olarak getirilmek istenen döner sermaye oranları ile minimum %30 kesinti yapıldığında bile;

Görüldüğü gibi tıp alanındaki kadrolara sahip personellerde daha büyük bir kesintide dahi artış olmasına rağmen, tıp alanı dışındaki personeller dışlanarak, aylıklarında düşme söz konusudur. Bu da tıp alanı dışındaki personellerin hakkı ile kazandığı ücretin onlardan alınarak tıp kadrolarına sahip personellerin cebine koymak anlamına gelmektedir.

Kurum'da 6 farklı İhtisas Kurulu ve ihtisas dairesi ve bir genel kurul bulunmaktadır. Taşra teşkilatında birden fazla ihtisas dairesi de bulunabilmektedir. Kurum genellikle halk arasında otopsi ile özdeşleştirilmesine rağmen, birçok ihtisas dairesinde ve ihtisas kurulunda çok sayıda tıp alanı dışında personel (biyolog, kimyager, mühendis, fizikçi, psikolog, laborant, memur, şef v.d.) görev yapmakta olup, doğrudan rapor düzenlenmesine katkıda bulunmakta ya da rapor hazırlamaktadır. Tıp alanı dışındaki kadrolara sahip olmayan ihtisas dairelerinin bile bulunması, Adli Tıp Kurumu'nun sadece tıpçıların hakim olmaması gerektiğinin bir göstergesidir. Bu bakımdan TORBA YASA ile getirilmek istenen bu madde ile Adli Tıp Kurumu'nun, kurullar, daireler ya da diğer birimlerde görev alan personelleri dışlayıcı bir adım atılacaktır.