AK Parti'den Genelkurmay'a tepki/ Video

Haber Giriş : 07 Nisan 2011 13:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Genelkurmay Başkanlığı'nın, tutuklu "Balyoz Davası" sanıklarıyla ilgili yaptığı açıklamaya hükümet kanadından ilk tepki Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'dan geldi.

Günay, Silahlı Kuvvetlerin yazılı açıklamasını eleştirdi.Bakan Günay, yargıya intikal etmiş olaylara dışarıdan yorum yapmanın doğru olmadığını söyledi. Günay, "Bizim ülkemizde eski, sevimsiz geleneği olan bir tavır. Bunu, devam ettirilmemesi gereken bir refleks olarak nitelendirelim. Resmi bir sitede yer alması, komuta kademesinden sadır olması, bunların olmamasını temenni ederdim. Bu açıklama karar eşiğinde yapılmış olsaydı ciddi müdahale sayılabilirdi." dedi.

Açıklamanın, tutuklu ailelere karşı insani bir borç hissiyle yapılmış olabileceğini ve metnin içinde "yargı sürecini etkileyici açıklamadan kaçınma" gibi özenli bir cümle de olduğunu söyleyen Ertuğrul Günay, "Bu açıklama karar sonrası yapıldı. Eğer karar aşamasında yapılmış olsaydı ciddi bir müdahale sayılabilirdi." diye konuştu.

Özellikle seçim öncesi bu tür açıklamalardan kaçınılması gerektiğini ifade eden Bakan Günay, 27 Nisan e-muhtırasının 22 Temmuz seçimlerinde AK Parti'nin oylarını artırdığına da işaret etti. Günay, "Herhalde herkes öğrenmştir. 27 Mayıs'tan bugüne bu tür davranışlara muhatap olanlar büyüyegelmiştir. Bundan sanırım herkes gereken dersi çıkarmıştır." ifadelerini kullandı.

AK PARTİ'DEN GENELKURMAY'A TEPKİ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Genelkurmay Başkanlığının, görevli ve emekli 163 TSK personelinin tutukluluk halinin devamıyla ilgili açıklamasına yönelik, ''Keşke böyle bir açıklama yapılmasaydı. Nasıl yorumlarsanız yorumlayın, bu yargıya müdahale olarak algılanır. Doğru olmamıştır'' dedi.

Bir gazetecinin, Genelkurmay Başkanlığının ''Balyoz Davası'' kapsamındaki tutukluluklarla ilgili açıklamasına yönelik sorusu üzerine Çelik, ''Yargılama devam ettiğinde, doğal seyri içerisinde bu tutuklu insanlar yarın serbest bırakılsa 'asker bastırdı, bunlar serbest bırakıldı' denir. Bu kamu vicdanını kanatır. Keşke böyle bir açıklama yapılmasaydı. Nasıl yorumlarsanız yorumlayın, bu yargıya müdahale olarak algılanır. Doğru olmamıştır'' dedi.

Bir gazetecinin, ''12 Eylül darbecileri için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Yargı yolu açılıyor gibi, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna karşılık Çelik, ''Anayasa değişikliği bunun için yapıldı. Olması gereken buydu. Bunu hukuk devleti adına olumlu bir gelişme olarak nitelendiriyorum'' diye konuştu.

Danıştayın kamudaki hekimlerin muayenehane açamayacaklarına ilişkin Bakanlık işlemini iptal etmesine yönelik bir soru üzerine de Çelik, bu sorunun Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a sorulmasının daha şık olacağını kaydetti.

KILIÇ'TAN GENELKURMAY'IN AÇIKLAMASINA TEPKİ

AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Genelkurmay Başkanlığının "Balyoz Davası" kapsamında görevli ve emekli 163 TSK personelinin tutukluluk halinin devamıyla ilgili açıklamasına ilişkin, "Yargılama süreçlerine intikal etmiş konular üzerinde yapılan her türlü yorumu yanlış buluruz" dedi.

Kılıç, Parlamentoda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Genelkurmay Başkanlığının, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevli ve emekli 163 personelinin tutukluluk halinin devamını anlamakta güçlük çekilmektedir" açıklaması ile ilgili görüşü sorulan Kılıç, yargının, hukuk devleti içerisinde bağımsız olarak konumlandırıldığını söyledi.

Yargı erkinin bağımsız olarak görevini sürdürmesi için her türlü müdahaleden uzak olarak yargılamaların sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Kılıç, şöyle konuştu:

"Yargılama süreçlerine intikal etmiş konular üzerinde yapılan her türlü yorumu yanlış buluruz. Çünkü bu yorumlar sonrasında ilgililer serbest bırakılacak olsa, yapılan yorumlar nedeniyle 'hakim ve savcıların baskı altında kalmış olabileceği' yorumu yapılacaktır. İlgililerin tutukluluk halinin devamına ya da gözaltı süresinin uzatılmasına karar verilecek olsa bu sefer de 'yapılan açıklamalar dikkate alınmadı' diye yorumlar yapılacaktır, her türlüsü de yanlıştır.

Yargı süreçleri üzerinde siyasilerin, yargı makamlarının, sivil toplum örgütlerinin, medyanın, bireylerin de söz, görüş, beyan ve açıklamalarını yaparken, yargı hizmetlerinin bağımsız olduğu gerçeğini gözardı etmemeleri gerekir. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk milletinin göz bebeği olan bir kurumdur. Türk milleti, ordu millettir. Yargı süreçlerinin gereği olan kararlar karşısında hepimizin saygılı kalması elzemdir."

-"KIRGINLIK, DARGINLIK, KÜSKÜNLÜK OLMAZ"-

Kılıç, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, partinin lokomotifi olan bazı milletvekillerini bu dönem dinlendirip, sonraki dönem aday göstereceği belirtiliyor. Başbakan, sizi aday göstermezse ne yapacaksınız?" sorusu üzerine, "AK Parti'nin tek başına iktidarda kalabilmesi ve Başbakan Erdoğan'ın tek başına iktidarda görevine devam etmesi" konularının, kendisinin ve diğer milletvekillerinin şahıslarından daha önemli olduğunu söyledi.

Kılıç, "Arkasında O'nun yol arkadaşı olarak, çalışma beraberliği içerisinde bütün değerlendirme süreçlerinin gereği olarak görmeyi arzu ettiği kimler varsa onlarla bu yola devam ederiz, devam edilir" dedi.

Suat Kılıç, "Mahkeme kadıya mülk değil" atasözünü anımsatarak, iki dönemdir milletvekili olduğunu, vazife devam ederse canla başla çalışmaya devam edeceklerini, milletvekilliğinden ayrılmaları halinde de Türk milletine hizmet etmeyi, sivil toplum ve parti örgütlerinde, düşünce kuruluşlarında canla başla çalışmayı sürdüreceklerini kaydetti.

Kılıç, "AK Parti siyasetinin içerisinde bulunanlar açısından kırgınlık, dargınlık, küskünlük kesinlik söz konusu olmaz. Tam tersine bütün arkadaşlarımız çalışmanın gayreti içerisinde olur" dedi.

-"KÖYÜMÜZDE ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM EDERİZ"-

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in "Köyüme dönerim" dediğinin anımsatılması üzerine ise Kılıç, "Benim de köyüm var, her birimizin bir köyü var. Kimse ağaç kovuğundan çıkmadı. Canla başla döner, köyümüzde, ilimizde, ilçemizde çalışmalarımıza devam ederiz. Köye dönmek de müsaade gerektirir. Köye dönmemize izin verilecek mi? 'Ankara'da kal' deniyorsa Ankara'da kalınacaktır, 'İstanbul'a git' deniyorsa İstanbul'a gidilecektir" diye konuştu.

Erzincan eski Cumhuriyet Başsavcısı, CHP milletvekili aday adayı İlhan Cihaner'in gözaltına alınış biçimi ile ilgili bir soruyu da yanıtlayan Kılıç, "Bu olayların içerisinde polisin resen yapabileceği hiçbir şey yoktur. Polis, savcılık makamının talimatlarına göre hareket etmeye mecburdur. Orada kolluk kuvvetlerinin savcılığın hangi talimatı üzerine, hangi davranış içerisine girdiğini bilmedikçe o fotoğraflar üzerinden yorum yapamayız" dedi.

Kılıç, "Hayata dönüş operasyonun önceden 'tufan' adı altında planlandığı basına yansıdı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, hukuk devletinde hiç kimsenin devletten aldığı yetkileri, yetki aşımı ile kullanma hakkı olmadığını söyledi. Kılıç, "O operasyon sırasında hukuk devleti çiğnenmişse, hukuk devleti kavramı göz ardı edilmişse, elbette ki oradaki sorumlular hukuk devleti içerisinde yargıya hesabını verecektir" diye konuştu.

-"HERKESİ SORUMLULUKLARIN FARKINDA OLSUN"-

"BDP'li milletvekillerinin şehit cenazesine kırmızı plakalı araçları ile katıldığı yönündeki haberler" konusundaki görüşleri sorulan Suat Kılıç, Türkiye'nin terörle olan mücadelesini, hukukun sınırları içerisinde tutmaya çalıştığını kaydetti.

"Devletin askerine kurşun sıkan, yoluna mayın döşeyen hiç kimsenin ölü olmak dışında bir değeri yoktur" diyen Kılıç, milletvekili sıfatını taşıyan herkesin, devletin kendilerine tahsis ettiği imkanları yasal sınırlar içerisinde kalarak kullanmak gibi bir siyasal sorumlulukları olduğunu bildirdi. Suat Kılıç, "Herkesi, olmaları gereken yerde olmaya ve sorumlulukların farkına varmaya davet ediyorum" dedi.

AA - CİHAN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber