Yargıdaki rüşvet konseyi, para teslimatı için döviz bürosunu kullanmış

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 19 Nisan 2011 07:11, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00

SABAH'ın gündeme getirdiği rüşvet konseyinin, ödemeleri döviz bürosu aracılığı ile aldığı anlaşıldı. Teslimat karşılığında parayı getiren kuryeye "rüşvet alındı" makbuzu veriliyordu

Büyük davalarda istenen kararları aldırmak için faaliyet gösteren baronlar konseyinin milyon dolarlık rüşvetleri, döviz büroları vasıtasıyla aldığı anlaşıldı. SABAH'ın gündeme getirdiği konseyle ilgili idari soruşturmayı yürüten Adalet Bakanlığı müfettişlerinin tespitlerine göre paralar konseye nakit olarak veriliyor ve kesinlikle EFT, havale gibi elektronik iz bırakacak yöntemler kullanılmıyor. Konsey, bazen milyon dolarları bulan rüşvetin genelde konseyle bağlantılı bir döviz bürosuna çanta içinde bırakılmasını istiyor. Parayı getiren kişiye döviz bürosu sahibi tarafından, "Bir milyon TL alındı" yazan bir gayriresmi makbuz veriliyor. Daha sonra konseyle irtibatlı bir kişi döviz bürosuna geliyor ve parayı alıyor. Döviz bürosu sahibi de bu alışveriş karşılığında yüzde 1 civarında bir komisyon alıyor. Konseyin, alınan paranın bir kısmını davanın görüleceği mahkeme başkanı ve üyelerine dağıttığı, geriye kalan parayı da yurtdışındaki bankalara gönderdiği belirtiliyor.

PARA GALERİDE AKLANIYORDU

Paraların bir kısmı da Türkiye'de göstermelik yatırımlarla aklanıyor. Konsey, paraları aklamak için genelde lüks otomobillerin satıldığı oto galeriler kuruyor. Bu galerilerden biri konseyin başkanı İ. Ç. ile akraba olan bir kişinin adına kurulmuş olan L. T. Motors adlı şirketin galerisi. Büyük bir gizlilik içinde çalışan ve eşlerine bile konsey üyesi olduklarını söylemeyen şebekenin, rüşvet alacakları kimselerle telefon üzerinden irtibat kurmadıkları, yalnızca kendi aralarında telefonlaştıkları tespit edildi. Soruşturma süresince ağır ceza mahkemelerinde görevli iki hâkim E. C. ile Z. B., soruşturmanın selameti açısından İstanbul dışındaki illerde başka görevlere atandı. Adalet Bakanlığı müfettişleri, başka göreve atanan hâkimlerden E. C.'nin bir akrabası adına iş merkezi aldığını ve zaman zaman rezidanslarda kaldığını belirledi. Bu arada konsey başkanı İ. Ç. ile yardımcısı M. S.'nin pek çok telefon görüşmesi yaptığı tespit edildi. Konsey başkanı avukat İ. Ç.'nin Kuşadası İkinci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada evrakta sahtecilik suçundan dört yıl hapis cezasına çarptırıldığı anlaşıldı.

Önce konsey yargılıyor

Sabah Özel İstihbarat Bölümü'nün edindiği bilgilere göre rüşvet konseyi her hafta olağan toplantılar düzenliyor ve yakalanan büyük uyuşturucularla ilgili savcılık dosyalarını gündeme alıyor. Uyuşturucu yakalatan baronlar, gizliliği korumak için ancak üçüncü kişiler üzerinden irtibat kurulabilen konseye başvuruyor. Dosya, konseyin görevlendirdiği hukukçulardan oluşan bir bilirkişi tarafından titizlikle inceleniyor ve inceleme sonucunda bir rapor hazırlanıyor. Raporda, yakalanan uyuşturucunun miktarına göre yargılama sonrasında mahkemenin vereceği muhtemel ceza açıklanıyor. Yani konsey, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerindeki yargılamaların öncesinde bir anlamda illegal yargılama yapıyor ve sanıklara verilecek cezayı belirliyor. Gelen bilirkişi raporu doğrultusunda uyuşturucu baronlarına "Hapis cezası yüksek olduğu için ödeyeceğiniz meblağ da yüksek" deniliyor. Konseyin bazı üyelerinin uyuşturucu kaçakçılarına yönelik telefon dinleme kararı alındığını ve baskın yapılacağını önceden bildikleri halde kaçakçılara haber vermedikleri, böylelikle kaçakçıların, haklarında dava açıldıktan sonra köşeye sıkışmalarını bekledikleri belirtiliyor. Bilirkişi raporu da bu aşamadan sonra hazırlanıyor ve istenen para miktarı belirleniyor. Yani bir anlamda konsey üyeleri, baronlara ölümü gösterip sıtmaya razı ediyor. Baronlar da bunun üzerine konsey için deyim yerindeyse kesenin ağzını açıyor. Rüşvet konseyine, son olarak Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından birinin tahliyesi için avukat K. K. tarafından 20 milyon euro teklif edildiği, konsey üyelerinin önce teklifi kabul ettiği, ancak daha sonra deşifre olmaktan korktukları için anlaşmayı iptal ettikleri öne sürüldü.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber