Eski SHÇEK müfettişleri, Denetçi unvanını değiştirilmesini istiyor

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 07 Temmuz 2011 09:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Aşağıdaki içerik, mail ile memurlar.net'e iletilmiş olup, içeriği uygun bulunarak yayıma alınmıştır.

Sayın

MEMURLAR.NET Yetkilileri

Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin Ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Teşkilat, Görev Ve Yetkileri İle Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki Kanunu Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Böylece 8 Haziran 2011 tarihli ve 27958 sayılı mükerrer Resmî Gazetede yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle on yeni bakanlık kurulmuştur.

Kanun Hükmünde Kararnamelerle kurulan on yeni bakanlığın üçünde (Avrupa Birliği Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı) denetim birimlerine teşkilat yapısında yer verilmezken, beşinde (Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su Bakanlığı) denetim birimleri ?Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı? adı altında, birinde (Ekonomi Bakanlığı) ?Kontrolörler Kurulu Başkanlığı? olarak düzenlenmiştir.

Ancak aynı zamanda çıkarılmasına karşın yeni kurulan diğer dokuz Bakanlığın teşkilat yapısından farklı bir düzenleme ile 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile denetim hizmetleri, ?Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı? olarak değil ?Denetim Hizmetleri Başkanlığı? şeklinde teşkilatlandırılmıştır.

Ayrıca ülke düzeyinde merkez ve taşra birimlerinin teftiş ve soruşturma işlerini yürüten Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünde(SHÇEK) başmüfettiş, müfettiş ve müfettiş yardımcısı kadrolarında bulunanlar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında ilgisine göre Aile ve Sosyal Politikalar başdenetçisi, denetçi ve denetçi yardımcısı kadrolarına başka bir işleme gerek kalmaksızın bulundukları kadro derecesiyle atanmışlardır.

SHÇEK Genel Müdürlüğü Müfettişi iken kadro unvanı değiştirilerek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına Başdenetçi, Denetçi ve Denetçi Yardımcısı olarak atandığı anlaşılan Müfettişler açısından yapılan bir kısım eksik değerlendirmelerde durum bir ?terfi? olarak değerlendirilse de konunun bahsedildiği gibi olmadığı aşağıda görülmektedir.

Nitekim bu personelden müfettiş sıfatını taşıyanların mağduriyeti; kanun önünde eşitlik, idarenin bütünlüğü, hukuk devleti ilkesine uygunluk ve kazanılmış hakların korunması ilkeleri bakımından diğerlerine nazaran(avukat, şube müdürü, mühendis v.b.) daha belirgin gözükmektedir.

633 Sayılı Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararname'nin Müfettişlerin Hak Kaybına Sebep Olan Hükümlerine Ve Söz Konusu Duruma İlişkin Yapılması Gerekenlere Yönelik Tespitleri Şu Şekilde Sıralamak Mümkündür:

1- Kamuda aynı hizmeti gören birimlerin ortak isimle tanımlanması ve idarede bütünlüğün sağlanması için yeni ihdas edilen Bakanlıklar ile eşzamanlı yayımlanan KHK.'lerde olduğu gibi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın denetim birimi olarak kurulan ?Denetim Hizmetleri Başkanlığı'nın da K.H.K.'nın 6. ve 12. maddesinde yapılacak bir değişiklik ile ?Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı? olarak tanımlanması idarenin bütünlüğü ve eşitlik ilkesine uygun olacaktır.

2- İdarede bütünlüğün ve aynı statüde bulunanlara aynı işlemin tesis edilmesi manasına gelen ?yasa önünde eşitlik? ilkesinin sağlanması için 3046 sayılı Bakanlıkların Teşkilatlanmasına Dair çerçeve yasada yer alan düzenlemeye ve yeni ihdas edilen emsal Bakanlıklardaki mevcut uygulamaya uygun olarak madde metnindeki ?Denetçi? ibaresi ?Müfettiş? olarak değiştirilmeli böylelikle müfettişlik kariyerine sahip olanların kadro unvanının değişmesi nedeniyle ortaya çıkan hak kayıpları giderilmelidir.

Nitekim söz konusu KHK ile 657 sayılı Yasaya tabi müfettişlik kariyerine sahip olan, görev ve yetkileri, hakları, yükümlülükleri ancak yasayla düzenlenmesi gerekenler, eşzamanlı olarak hazırlanan KHK'larda olmayan ve kamuda bir başka örneği bulunmayan bir düzenleme neticesinde müfettişlik kadro ve görev unvanları değiştirilerek ?denetçiliğe? atanmıştır

Anayasa'nın 123. maddesinin birinci fıkrasında, ?İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.? hükmü yer almış, maddenin gerekçesinde, ?İdarenin kuruluş ve görevlerinin kanunla düzenleneceği ilkesinin bir sonucu olarak, kamu tüzel kişilerinin de ancak kanunla veya kanunun açık yetki vermesi halinde idari işlemle kurulabileceği öngörülmektedir.? denilmiş, 128. maddesinde de memurların ve diğer kamu görevlilerinin niteliklerinin, atanmalarının, görev ve yetkilerinin, haklarının ve yükümlülüklerinin, aylık ve ödeneklerinin ve diğer özlük işlerinin yasayla düzenlenmesi öngörülmüştür.

İdarenin yasallığı ilkesi, idarenin hizmet birimleri ile bu birimlerin kadro ve görev unvanlarının ve görevlerinin yasayla düzenlenmesini de içerir. Kadrolar, bir kamu hizmetinin teşkilatlanmasının ön koşuludur. Kadro unvanı, personelin yerine getireceği görevlerini, yetkilerini, haklarını ve yükümlülüklerini, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük haklarını ifade etmektedir. Kadro derecesi ile personelin özellikle aylık ve ödenekleri ve diğer özlük hakları bakımından sıkı bir bağ bulunmaktadır. Kadro ile birlikte, ana hizmet, danışma ve yardımcı hizmet birimlerinde istihdam edilecek personelin niteliklerinin Yasa ile belirlenmesi Anayasa'nın 128. maddesinin gereğidir.

Buna göre, Kurum'da çalışan müfettişlerin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işlerinin yasayla düzenlenmesi gerekirken, buna ilişkin düzenlemelerin Bakanlar Kurulu (KHK ile) tarafından yapılması, Anayasa'nın 128. maddesine aykırılık teşkil ettiği Anayasa Mahkemesi kararlarıyla da sabittir. (http://www.resmi-gazete.org/sayi/549/anayasa-mahkemesinin-e-200235-k-200795-sayili-karari-2712000-tarihli-ve-4502-sayili-541983-tarihli-ve-2813-sayili-kanunlar-ile-ilgili.html).

Eş zamanlı olarak yürürlüğe giren diğer emsal Bakanlıklardaki KHK'larda ve daha önceki tarihlerde teşkilat kanunları değişikliğe uğrayan kurumlara yönelik yapılan düzenlemelerin de (Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Gümrük Müsteşarlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, KOSGEB v.b. ve 2005 yılında taşrası İl Özel İdarelerine devredilen Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü) yukarıda belirtilen Anayasa Mahkemesi ve diğer yargı kararları doğrultusunda olmasına karşın 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamedeki düzenlemenin hangi amaçla yapıldığı anlaşılamamıştır.

Nitekim Başbakanlığın 03.05.1993 tarih ve 1993/12 No'lu genelgesinde Devlet denetim elemanlarının tamamına yakınının temel hukuk ve ekonomik disiplinlerini içeren bir yarışma ve seçme sınavı sonucunda mesleğe kabul edilmekte, üç yıl süreli teorik ve uygulamalı eğitim ve bu eğitim sonrasında yapılan yeterlik sınavıyla mesleğe atanmış oldukları ve kariyer bir niteliğe sahip oldukları göz önüne alınarak görev unvanlarına uygun kadrolara atanmalarının öngörülmesi bu açıdan önem arz etmektedir. Bu sebeple KHK'nin 31. maddesinin Anayasanın 2., 7., 10. , 123. ve 128. maddelerinin değiştirilmelidir.

3- Türkiye düzeyinde teftiş, inceleme ve soruşturma yapan SHÇEK(Sosyal Hizmetler Ve Çocuk Esirgeme Kurumu) Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığında halen görev yapmakta olduğu bilinen Müfettiş Yardımcıları herhangi bir yabancı dil şartı öngörülmeden işe yarışma sınavıyla girmiş olup, yıllık staj döneminden sonra yeterlilik için herhangi bir yabancı dil şartı öngörülmeden atamaları mevcut mevzuat hükümlerine göre yapılacaktır. Bu durum 2011 yılı itibariyle göreve başlayan Müfettiş Yardımcıları için kazanılmış bir hak olmasına karşın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kurulmasına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 31. maddesinde Aile ve Sosyal Politikalar Denetçisi kadrolarına atanabilmek için, Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından asgari (C) düzeyinde talep edilmiş, söz konusu belgenin bulunmaması durumunda ise denetçi yardımcısı unvanının kaybedileceği hükmü nedeniyle kazanılmış bir hakkın kaybı söz konusu olacaktır.

Bu nedenlerle söz konusu 31. madde düzenlemesi hukuka uygun görülmemektedir.

4- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kurulmasına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesinde kadro karşılığı sözleşmeli çalışacak unvanlar belirlenirken Başmüfettiş/Başdenetçi, Müfettiş/Denetçi ve Müfettiş Yardımcısı/Denetçi Yardımcısı sayılmamıştır.

Türkiye düzeyinde teftiş, inceleme ve soruşturma yapan ve 2828 Sayılı SHÇEK Kanunu ile SHÇEK Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapmakta olan Başmüfettiş ve Müfettişler halen kadro karşılığı sözleşmeli olarak çalıştıkları halde yeni K.H.K. ile buna yer verilmemesi kazanılmış bir hakkın kaybı anlamına gelmektedir. Nitekim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında kadro karşılığı sözleşmeli olarak çalışacak unvanlar arasında belirtilen Bakanlık Uzman ve Uzman Yardımcıları ile aynı kariyer sisteminden yetişen ve ülke düzeyinde teftiş yapan Müfettiş ve Müfettiş Yardımcılarının kadro karşılığında sözleşmeli personel olarak çalıştırılacak unvanlar arasında sayılmaması ?yasa önünde eşitlik? ilkesine de uygun gözükmemektedir.

Uzman personel lehine düzenleme yapılması kabul edilebilir bir işlem olmakla birlikte aynı teşkilat içerisinde çalışacak bir kısım bakanlık personeli kadro karşılığı sözleşmeli personel haline getirilirken bazılarının (başmüfettiş, müfettiş, müfettiş yardımcısı, avukat v.s.) kapsam dışında tutulması hakkaniyete, iş barışına ve eşitlik ilkesine uymamıştır.

Ayrıca Müfettişler tarafından haklarında inceleme yapılabilecek unvanlardaki görevlilere kadro karşılığı sözleşmeli çalışma hakkı verilirken kariyer sistemden yetişen Müfettişlere bu hakkın verilmemesi etik değerlerle ve idare hukukunun temel esasları ile bağdaşmamaktadır.

Belirtilen nedenlerle 633 sayılı KHK.nin eki (II) Sayılı Cetvel'de Destek Hizmetleri Dairesi Başkanından sonra gelmek üzere Başmüfettiş ve Müfettiş unvanlarının eklenmesi, Hukuk Müşaviri unvanından sonra gelmek üzere de Müfettiş Yardımcısı ve avukat unvanlarının eklenmesi uygun olacaktır.

5- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kurulmasına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin ?Personelin Devri? başlıklı geçici 3. maddesinin 6. bendinde: ?Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünde başmüfettiş, müfettiş ve müfettiş yardımcısı kadrolarında bulunanlar, Bakanlıkta ilgisine göre Aile ve Sosyal Politikalar Başdenetçisi, Denetçisi ve Denetçi Yardımcısı kadrolarına başka bir işleme gerek kalmaksınız bulundukları kadro dereceleriyle atanmış sayılır. Bunların anılan Genel Müdürlükte Başmüfettiş, Müfettiş ve Müfettiş Yardımcısı kadrolarında geçirdikleri süreler Bakanlıkta Başdenetçi, Denetçi ve Denetçi Yardımcısı olarak geçmiş sayılır? hükmü nedeniyle geçmişte SHÇEK Genel Müdürlüğünde veya diğer kamu kurumlarında çalışarak SHÇEK Genel Müdürlüğüne nakil gelip birinci derecede Müfettiş/Başmüfettiş olarak çalışanlar ile kadro ve emekli maaşında makam ve görev tazminatını hak etmiş personel açısından, bu hakkın geri alınmasına yol açmıştır.

6- Diğer yandan Kamu Konutları Yönetmeliğinde görev tahsisli konut tahsis edilecek unvanlar arasında Müfettişler belirtilmesine karşın ?denetçi? unvanına yer verilmemesi nedeniyle bu durum kazanılmış bir hakkın kaybedilmesine sebebiyet vermiştir.

7- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kurulmasına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin ?Denetim Hizmetleri Başkanlığı? başlıklı 12. maddesinde; Denetim Hizmetleri Başkanlığının görevleri tanımlanırken, ?sunulan hizmetlerin süreç ve sonuçlarını önceden belirlenmiş amaç ve hedeflere, performans ölçütlerine ve kalite standartlarına göre analiz etmek?, ?yol gösterecek plan ve programlar oluşturmak?, ?kontrol sistemlerinin geçerli, güvenilir ve tutarlı hale gelmesini sağlamak? gibi görevlerin verildiği anlaşılmakta ancak söz konusu işler 5018 sayılı Kanun ile İç Denetim Birimlerinin sorumluluğunda olması nedeniyle İç Denetçi ve Müfettiş arasında görev ve yetki karmaşasına sebebiyet vermiştir.

Bununla birlikte Denetim Hizmetleri Başkanlığının görev tanımı içerisine ?veri tabanı oluşturulmasına katkıda bulunmak?, ?meslek elemanlarına rehberlik etmek?, ?teşvik edici mekanizmalar oluşturmak? gibi tamamı yönetmelik ile düzenlenebilecek hükümleri kanun maddesi olarak sıralamak kanun hazırlama sistematiğine de uygun düşmemiştir.

SONUÇ

Yukarıda arz ve izah edilen tüm bu hak kayıpları ve olumsuzlukların önlenmesi için, 3046 Sayılı çerçeve yasadaki düzenlemeye ve aynı tarihte yürürlüğe giren diğer emsal bakanlıklardaki teşkilatlanmaya uygun olarak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında da denetim biriminin ?Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı? olarak yapılandırılması ve ?denetçi? olarak değiştirilen kadro unvanların diğer emsal Bakanlıklarda olduğu gibi Başmüfettiş, Müfettiş ve Müfettiş Yardımcısı olarak düzenlenmesi Anayasanın eşitlik ilkesine, kazanılmış hakların korunmasına, idarenin bütünlüğü ve kanunilik ilkesine uygun olacağı görülmektedir.

633 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Müfettişler açısından kazanılmış hakların yasayla da olsa geri alınması ve ilgililer aleyhine düzenlemeler içermesi eminim ki seçim öncesinde yayımlanan KHK.nin etraflıca değerlendirilmemesinden kaynaklanmıştır.

Yetki kanununun süresi dolmadan yayımlanacak bir KHK. ile hükümetimizin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nda kazanılmış hak kayıplarına sebebiyet veren bu durumu değerlendirerek düzelteceğini, kamuda denetim hizmetlerini yeniden düzenleyeceğini, Müfettiş-İç Denetçi-Denetçi gibi meslekler arasındaki görev ve yetki karmaşasını ortadan kaldıracağını ve Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı koordinatörlüğünde oluşturulacak bir "Denetim Koordinasyon Üst Kurulu" ile denetim hizmetlerinin etkin ve dinamik bir şekilde yapılandıracağı inancındayım.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber