MEB Bakan yardımcısı kim olmalı?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 14 Ağustos 2011 23:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İsimler üzerinde konuşmak yerine özellikler üzerine konuşmak daha yerinde olacaktır. Bakan Sayın DİNÇER MEB teşkilatına, yapısına ve sorunlarına çok vakıf değil. Bu gayet doğal. Halen brifingler aldığı ifade edilmesi de bunun işareti.

Sayın bakana yardımcı olacak olan Bakan Yardımcısının MEB'i tanıyan bilen hatta içinden gelen biri olması hem sorunların çözümüne katkı sağlayacak hem de bakanı rahatlatacaktır.

Bakan yardımcısı olacak kişi;

MEB'de kaç çalışanın olduğunu da bilecek? Tek çalışanın öğretmen olmadığını da?

Sendikaların nabzını da tutacak, velinin, öğrencinin de.

Eş durumu denildiğinde sorunun kaynaklarını da kestirebilecek çözümünü de ortaya koyabilecek.

Uzman denince yıllardır Uzman Öğretmenlik diye bir sorunu da, meclise sunuldu, .. oldu laflarını söylendiğini de bilecek.

Ek ders diyince, "öğretmenlerin ek dersleri 2006'de kırpıldı" diyebilecek. "Yüksek Lisans ve Doktora yapmış öğretmene fazla ücret verilmesinin kaldırılması yanlış olmuş" da diyebilecek. Ekders deyince aklına bir tek öğretmen gelmeyecek Şeflerin beklediği ve oyalandığı düzenlemeyi de bilecek.

Müdür deyince Okul, Şube,İlçe, İl müdürü? hepsini kafasında toplayıp sorunları, beklentileri nedir? İdrak edip bir çırpıda çözüm için düğmeye bastırabilecek?

Anadolu Lisesi deyince hangi yılda kaç okul dönüşecek, Meslek Lisesi sorunu ne olacak bilmenin yanında geçmişte neler olmuş hakim olabilecek.

Aile denince Okul Aile Birliği aklına gelecek ve okulların para kaynağı olduğunu hatırlayıp bunu kaldırmaya yönelik projeye sahip olabilecek.

Rota deyince Rotasyon anlayacak konu ile ilgili stratejinin belirlenmesini sağlayabilecek?

Zorunlu deyince öğretmenlerin zorunlu hizmetleri ile ilgili sorunlarına hakim olabilecek ve çözüm için proje üretebilecek?

İstikrar deyince MEB'de bundan böyle anlık günlük kararların değil bir plan doğrultusunda yapılacak uygulamaların hakim olacağının işaretini verebilecek.

Görev denilince yüzlerce olmayan kadroya Şube Müdürü görevlendirmesi yapıldığını, bunların gerekli kariyer ve liyakate sahip olmadıkları, bir çoğunun müdürlük sınavı kazanamayıp müdürlükten uzaklaşanlar olduğu, tek vasıflarının dayı sahibi oldukları aklına gelecek ve artık MEB'de Kariyer ve Liyakat hakim olacak açıklamasını yapabilecek. Bu sözünün arkasında da durabilecek.

KHK deyince KHK ile değil de KPSS ile kadroya geçenlerin sorunlarını anlayabilecek.

Burs deyince Öğretmen çocuklarının burs almalarının nasıl engellendiğini bilecek düzeltme için bakanı ikna edebilecek?

Okul denilince aklına insan yığınlarının her gün mutsuz girip çıktıkları değil, kendini yaşayabildikleri, spor, sanat, kültür merkezleri haline dönüştürülebilecek mekanları algılamalı.

Öğrenci denilince derslerin yanında ders dışı faaliyetlerle kendini gösterebilen, çocukluğunu, gençliğini yaşayabilen, sınavlarla bunaltılmayan, geleceğin teminatları anlaşılmalı. Adımlar buna göre atılmalıdır.

?

İsmi yıpranmamış, oturacağı koltuğu doldurabilecek biri olmalı bakan yardımcısı. Her zaman söyledik bir bakanın kendi ekibini kurmasından daha doğal bir şey yoktur fakat bu kadro kurulurken üst düzeyle sınırlı olmalı ve buraya getirilenler kendi adamları olmanın ötesinde işin ehli olmalıdırlar. Bu noktada yapılan hatadan bakanın kaybetmesi değil ülkenin kaybettikleri bizi ilgilendirmektedir. Bu nedenle seçimde de özen şarttır.

Açıklanması eli kulağında olan, bugüne kadar neden açıklanmadığı da kafalarda soru işareti yaratan Bakan Yardımcılığına Türk Milli Eğitim Sistemine gerçek anlamda katkı sağlayacak birinin getirilmesi ümidiyle?

Saygılarımla?

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber